Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/480 E. 2023/678 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/480 Esas
KARAR NO : 2023/678

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; ruhsat sahibi …’ye ait sevk ve idaresindeki… plakalı araçla, … sevk ve idaresindeki … plakalı araçların çarpışması sonucu 01/08/2020 tarihinde maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsünün ekteki tutanakta da görüldüğü üzere (kaza tespit tutanağına göre) tam kusurlu olduğunu, bu kaza neticesinde müvekkilinin aracında hasar ve değer kaybı oluştuğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak yürürlüğe giren mevzuatın tarih itibariyle geriye yürütülmeden ve cari olan mevzuatın da genel ve emredici hükümlere uygun hükümleri uygulanarak yapılacak yargılama ile davanın kabulü ile şimdilik 100,00-TL değer kaybı bedeli’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında başvuran yanın hukuki yararının bulunmadığını, dava açıldığı tarihte maddi tazminata ilişkin alacak kalemlerinin miktarı yahut değerinin tam ve kesin olarak tespit edilebilir olduğundan başvurunun usulden reddi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili şirkete usulüne uygun başvurunun yapılmadığını, müvekkili şirketin maddi zarara ilişkin değerlendirme yapabilmesine olanak sağlanmadığını, müvekkilinin sorumluluğuna isabet eden tazminat miktarına ilişkin hesaplamanın yapılması için söz konusu dosyada kusura ve değer kaybına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca davaya konu kaza hakkında davacıların araç sürücüsünden şikayetçi olmaması hukuk davasına da etki etmekte olup davacıların tazminat talep etme hakkını ortadan kaldırdığını, kaza ile alakalı olarak ceza dosyası olup olmadığı, varsa ne karar verildiği, verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği yönünden kontrolünün sağlanması gerektiğini, kesinleşmediği taktirde ilgili dosyanın bekletici mesele yapılarak sonucunun belirlenmesi gerektiğini beyanla hukuka aykırı tesis edilen işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacının nüfus kayıt örneği UYAP üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, … plakalı aracın malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kaydı celbedilmiş,… plakalı aracın tramer kaydı celbedilmiş, hasar dosyası celbedilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 08/12/2022 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; “…Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak mahkememizce re’sen seçilecek değer kaybı ve kusur konularında uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Kusur bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 20/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1 – KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE ;
A – … plakalı dava dışı otomobili sürücü … maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu,
B – … plakalı otomobili davacı sürücü …’nin maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,
2 – DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME NETİCESİNDE;
Davacı …’nin maliki bulunduğu … plakalı 2015 Model ve 62844 km bulunan … otomobilin kaza yapmadan önceki aracın ikinci el rayiç değerinin 120.000,00-TL olduğu, kaza yaptıktan sonra araç üzerinde üç adet kaporta parçanın değiştirilip boyandığından dolayı yapılan piyasa araştırması sonucunda aracın ilk rayiç değeri üzerinden %6 oranında değer kaybederek kaza yaptıktan sonraki ikinci el rayiç değerinin 112.750,00-TL olduğu aracın 120.000,00-TL X %6 = 7.200,00-TL = 7.250,00-TL değer kaybettiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 27/04/2023 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davalı vekilinin özel dava şartı itirazının, dava tarihinden önce KTK 97 maddesi uyarınca başvuruda bulunulduğu anlaşılmakla reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili 28/04/2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile; dava dilekçesinde 100,00-TL olan araç değer kaybı tazminatı talebini artırarak neticeten 7.250,00-TL araç değer kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesine, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, maddi tazminat davasıdır.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava konusu … plakalı araçta kaza sonucu değer kaybı zararının meydana gelip gelmediği, meydana gelen gerçek değer kaybı tutarının ne olduğu, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, eğer yapılan ödeme var ise yapılan ödemeler de göz önünde bulundurulduğunda davacının bakiye değer kaybı alacağının varlığı ve miktarı ve bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkındaki 28.06.2008 tarih ve 26920 sayılı Resmi Gazetede yayınlanın Yönetmeliğin (Büronun Görev ve Faaliyetleri) başlıklı 5.maddesinin 1.bendi uyarınca, 4477 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi başta olmak üzere, motorlu araçların işletilmesi nedeniyle tabi olunan mali sorumluluğu karşılamak üzere yurtdışında geçerli sigorta belgelerinin basım, denetim ve düzenlenmesi ile bu sigorta belgeleri kapsamında motorlu araçların sebep olduğu hasarların ödenmesini ve motorlu araçların işletilmesi nedeniyle tabi olunan mali sorumluluğu karşılamak üzere yurtdışında düzenlenen ve ilgili mevzuat uyarınca ülkemizde geçerli bulunan sigorta sözleşmeleri kapsamında bu araçların sebep olduğu hasarların tedvir ve tasfiyesini temin olarak düzenlenmiştir. Yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda geçerli bir yeşil kart sigortaları mevcutsa, sebebiyet verilen zararlar karşılanacaktır.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın %100 kusurlu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’nin ise kusursuz olduğu, işbu kaza nedeniyle … plakalı araçta 7.250,00-TL değer kaybı zararının oluştuğunun tespit edildiği, bununla birlikte celbedilen hasar dosyasının içerisinde yer alan ekspertiz raporunda dava konusu kaza sonucu … plakalı araçta 4.132,00-TL değer kaybı zararının oluşacağının belirtildiği, davalı tarafça da aynı miktarda davacı tarafa ödeme yapıldığına ilişkin dekontun yer aldığı, keza işbu hususun müzekkere cevabının üst yazısında da belirtildiği, yine ilgili üst yazıda dava konusu kazaya karışan … plakalı araca ait kaza tarihini kapsayan geçerli bir yeşil kartın da olduğunun bildirildiği, bu kapsamda davacının değer kaybı zararının 7.250,00-TL – 4.132,00-TL = 3.118,00-TL olduğu ve bu zarardan davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmakla Mahkememizce davanın 28/04/2023 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile, 3.118,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/02/2021 -başvuru tarihini (04/02/2021) takip eden 8 iş günü sonrası- tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın 28/04/2023 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KISMEN KABULÜ İLE, 3.118,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/02/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 212,99-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 80,70-TL harcın ve tamamlama harcı olan 124,00-TL’nin toplamı olan 204,70-TL’nin mahsubuna, bakiye 8,29-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.118,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.118‬,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 80,70-TL peşin harç, 124,00-TL tamamlama harcı, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 125,25-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.660,65‬-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%43) göre 1.144,07-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 670,80‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 889,20‬-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2023

Katip ¸

Hakim
¸