Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/393 E. 2023/597 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/393 Esas
KARAR NO : 2023/597

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalılar/borçluların … Şirketi ve … Şirketi tarafından 02.06.2020 tarihinde ”…” adresinde yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve montaj gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 2.171,03-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar/borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 2.171,03-TL hasar bedeli ve 102,25-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.273,28-TL’nin tahsili amacıyla … 31.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya … ödeme emrinin gönderildiğini, davalılar/borçluların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu vekillerinin itirazlarında; takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiklerini, borçlular borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de borçluların itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, şöyle ki; davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığını belirtmiş ise de icra takibine konu olan alacağa dayanağın hasar bedeli olduğunu, söz konusu hasarlar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçluların haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediğini, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiklerini, söz konusu tutanaklar ekte olup, incelendiğinde davalıların itirazının haksızlığının ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin uğradığı zararlar bakımından; zarar kalemlerinden şimdilik sadece malzeme ve montaj bedelleri ile bu bedellerin %18 oranında KDV’si toplamı olan 506,59-TL’ye hasar tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş yasal faiz tutarı olan 23,86-TL’nin eklenmesi ile ulaşılacak 530,45-TL üzerinden, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın kısmen iptaline ve 530,45-TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi talep etme zorunluklarının hasıl olduğunu, alacağın likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, zira talep etmiş bulundukları hasar bedellerinin, davalı tarafa icra takibi öncesinde yazılmış olan üst yazı ile bildirilmiş olması sebebiyle davaya konu alacağın borçlu tarafından araştırılıp belirlenebilmesi mümkün olduğundan icra-inkar tazminatı İİK’nın 67/2.maddesi gereğince alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini beyanla davalıların … 31.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları haksız ve yersiz itirazlarının kısmen iptali ile takibin 429,32-TL tutarında asıl alacak ile 77,27-TL tutarında KDV’si toplamı 506,59-TL ve bu tutara hasar tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş 23,86-TL gecikmiş gün faizi toplamı olan 530,45-TL üzerinden devamına, davalılar/borçlular aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yanlara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Hasar mahallinde müvekkili şirketçe herhangi bir çalışma yapılmadığını tekrarla; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere iddia edildiği gibi bir hasarın varlığı halinde söz konusu hasarın muhatabının müvekkili şirket değil diğer davalı …Ltd. Şti olduğunu, müvekkili şirketin hasarla bir ilgisinin bulunmadığını, somut olayda kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin iddia edilen hasarın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmayıp illiyet bağından da söz edilemeyeceğini, müvekkili şirkete husumet yönetilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirtilen tarihte ve anılan mahalde alt yapı çalışması yapan firmaya ait bilgilerin celbi için ilgili belediyeye müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, davacının kusur durumunun da araştırılması gerekmekte olup soyut iddialarla açılmış işbu davanın reddi gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla faize itiraz ettiklerini, davacının etüt koordinasyon bedeli, montaj, araç ve işçilik bedellerini isteyemeyeceği hususunun yerleşmiş içtihat kararlarıyla kesinlik kazandığını, dağıtılmayan enerji bedeli ve eşik kesinti süresi aşım maliyetinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının icra-inkar tazminat talebinin fahiş ve haksız olduğunu, müvekkili şirketin kötü niyet tazminatı talebinin bulunduğunu, dosyada fatura kesildiğine dair bir delil bulunmamasına rağmen hesaba %18 KDV eklenmesinin de hukuka aykırı olduğunu, davacının kusur durumunun da araştırılması gerekmekte olup soyut iddialarla açılmış işbu davanın reddi gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz açılan hukuki dayanaktan yoksun olan davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında konusu ve talepleri aynı onlarca davanın görüldüğünü, bu nedenle müvekkili şirket tarafından yapılan ve davacı …’ın tesislerinde zarar meydana geldiği iddia edilen tüm kazılarda davacı kurumun ağır kusurunun bulunduğunu, diğer bir ifade ile davacı şirketin yaptığı iş gereği, mevzuattan doğan ve uyulması gereken kurallara uymadığını, söz konusu kuralların, … Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde de yer alan ve Proje Ve Tesis Dairesi Başkanlığı tarafından Kasım 2017 tarihinde hazırlanan “Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Uygulama Usul Ve Esasları” kılavuzunda ayrıntılı şekilde açıklanmakta olduğunu, davacı kurum tarafından müvekkili şirket aleyhine … 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile açılan, konusu ve talebi aynı olan davada bilirkişi gözetiminde keşif kazısı yapıldığını ve yapılan kazıya istinaden bir rapor hazırlandığını, hazırlanan raporda açıkça “İlgili enerji nakil kablosunun asfalt yüzeyinden 24 cm aşağıda çok yetersiz kabul edilemez derinlikte ve hiçbir koruma, işaret vb. olmadan döşendiği, bu şekildeki yerleşimin kurallara uymadığı gibi can, mal güvenliği yönünden de tehlikeli olduğu, bu durumda kusurun tamamının %100 …’a ait olduğu” şeklinde tespitin yapıldığını, görüldüğü üzere yapılan her kazıda, davacı kurumun usul ve kurallara uymadığı, müvekkili şirketin hiçbir şekilde kusurunun bulunmadığının son derece açık ve net olduğunu, yapılan her kazıda müvekkili şirket işçilerinin iş kazası tehlikesi yaşamaları nedeniyle asıl mağdur olan tarafın müvekkili şirket iken, davacı şirketin kötü niyetli ve haksız taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan tablolardan anlaşıldığı üzere davacı tarafın malzeme ve montaj bedeli dışında kalan tutarlar, araç ve işçilik bedeli, etüd koordinasyon bedeli, manevra bedeli, eşik kesinti süre aşım bedeli, dağıtılamayan enerji bedeli gibi bedelleri kapsadığını, ancak bu taleplerin de dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle araç ve personel bedeli açısından, montaj bedeli bakımından yapmış oldukları açıklamaların geçerli olduğunu, davacı tarafın hasar gideriminin kendi personeli tarafından giderildiğini açıkça kabul ettiği gibi bu bedeller bakımından ayrıca nasıl bir gider yapıldığına dair bir ödeme belgesi, fatura sunamadığını, etüd koordinasyon bedeli, davacının EPDK kararlarına ve teknik sanatlara uygun olarak yürütmesi için çalıştırılan uzman, mühendis, müdür ve bölge müdürünün çalışmasına yönelik bedel olduğunu, yine manevra bedelinin de elektrik geriliminin ayarlanması için davacının bünyesinde çalıştırmak zorunda olduğu personele ilişkin bedel olduğunu yani bu bedellerin, davacının işin yürütülmesi için çalıştırdığı kendi personelinin ücretine ilişkin talepler olduğunu, bu nedenle de bu taleplerin genel idare gideri kapsamında kaldığının çok açık olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin kusurunu ispat edici herhangi bir belge de sunamadığını, kusurun haksız fiilin bir unsuru olup davacı tarafın davalıların kusurunu da ispat etmesi gerektiğini, söz konusu adresteki kazı çalışmasının … A.Ş. tarafından kazı ruhsatının iletildiğini ve müvekkili şirketin usule uygun olarak ruhsatta belirtilen adreste kazı çalışması yapmaya başladığını, ancak davacıya ait elektrik tesisatının 20-25 cm kadar oldukça yetersiz bir derinlikte üzerinde herhangi bir ikaz işareti, tuğla, ikaz bandı vs. olmadığından burada hasar meydana geldiğini beyanla haksız ve mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine ve davacının hukuka aykırı takip nedeni ile dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, davalı … Şirketi’nin ticaret sicil kaydı celbedilmiş, … 31.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, … Altyapı Kazı Ruhsatı dosyası celbedilmiş, davaya konu hasar dosyası ile tanzim edilen hasar tespit tutanakları celp edilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 19/01/2023 tarihli duruşmasında dinlenen tutanak tanığı …: “Ben 2009 yılından itibaren …’da arıza onarım bakım (AOB) bölümünde teknisyen olarak görev yapmaktayım, bana göstermiş olduğunuz tutanağın altındaki imzalar bana ait değildir, sağ tarafta atılan imza … mühendisin, diğer imza ise baş teknisyen …’ye aittir, tutanaktaki yazıların ise bana ait olup olmadığını net olarak hatırlayamıyorum, tutanağın tanzim edilmesine sebep olan olayı da üzerinden zaman geçmesi nedeniyle tam olarak hatırlayamıyorum, biz 186 hattına gelen ihbarlar üzerine olay yerine gidiyoruz, orada genellikle kazı yapan şirket tarafından bir şerit çekilmiş oluyor ve iş makinaları orada bulunmuş oluyor, biz de hem o iş makinalarını hem de bölgeyi şeritleri de içerir şekilde fotoğraflarını çekiyoruz, gerekli notları alıyoruz, şirketin genel bilgilendirme kısmına bunları iletiyoruz, daha sonra şirket içeride bu tutanağı düzenlemiş oluyor, genellikle kazı yapılmadan önce …’a başvurulmamış oluyor, olay yerine gittikten sonra orada öncelikle tehlikeli bir durum varsa o durumun ortadan kaldırılması için gerekli müdahaleleri yapıyoruz eğer tarafımızca yapılamayacak bir husussa ilgili birimlere iletiyoruz, benim olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 19/01/2023 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davalı …vekilinin tanık dinletme talebinin tanık dinletmek istediği hususların tanıkla ispatı mümkün olmamakla tanık dinletme talebinin reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 19/01/2023 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalıların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak, mahkememizce re’sen seçilecek bir elektrik-elektronik bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Elektrik Mühendisi … tarafından tanzim edilen 11/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Dava konusu mahalde, alt yapının davacı tarafından yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmediği,
-Yukarda izah edilen nedenlerden dolayı, davacının %30, davalıların %70 oranında kusurlu oldukları,
-Meydana gelen gerçek zarar miktarına ilişkin yukarda yapılan hesaplamalar neticesinde; davacının gerçek zararın KDV dahil 506,59 TL ve 23,86 TL faiz olmak üzere toplam 530,45 TL hesaplandığı,
Davacı %30 oranında 530,45 TL x %30 = 159,13 TL, davalıların da %70 oranında 530,45 TL x %70 = 371,31 TL tutarında sorumlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 11/05/2023 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Elektrik Mühendisi … tarafından tanzim edilen 10/07/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
-Dava konusu mahalde, alt yapının davacı tarafından yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmediği,
-Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı, davacının %30, davalıların %70 oranında kusurlu oldukları,
-Meydana gelen gerçek zarar miktarına ilişkin yukarda yapılan hesaplamalar neticesinde; davacının gerçek zararın KDV dahil 506,59 TL ve 23,86 TL faiz olmak üzere toplam 530,45 TL hesaplandığı,
Davacı %30 oranında 530,45 TL x %30 = 159,13 TL, davalıların da %70 oranında 530,45 TL x %70 = 371,31 TL tutarında sorumlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazların İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 31.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar hakkında toplam 2.273,28-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalıların yasal süresi içinde vaki itirazları sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazların davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 12/06/2020 tarihli hasar nedeniyle davacının davalılardan malzeme ve montaj bedelleri ile bu bedellerin %18 oranında KDV’si ve işlemiş faiz alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalı …’un pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalıların eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalıların takibe vaki itirazlarının haklı olup olmadığı, işlemiş faiz ve icra- inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi, 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası ve 6098 sayılı TBK’nın 50/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
02/06/2020 tarihinde ”…” adresinde davalı … A.Ş. adına yüklenici olarak diğer davalı … Şirketi’nin kazı çalışmaları sırasında davacıya ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği dosyada mevcut hasar tespit tutanağı ve tanık beyanları ile anlaşılmıştır.
Dava konusu hasarın kazı izni alınmadan yapılan çalışma neticesinde davalı … Şirketi tarafından meydana getirildiği ve haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, diğer davalı … Şirketi’nin ise kazı konusu yerdeki işi sözleşme ile diğer davalıya verdiği anlaşılmakla davalı … Şirketi ile diğer davalı arasında, imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Davalılar arasında yapılan sözleşmede, işin yapımı sırasında verilecek zararlardan … Anonim Şirketi’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalı … Şirketi’nin de hasara sebebiyet veren diğer davalı … Şirketi ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu hasara uğrayan yer altından geçen elektrik hattının yapılan kazı neticesinde zarar görmemesi için dosya kapsamına göre davacıya atfedilebilecek müterafik kusurun bulunmadığı kanaatine varıldığından bu kabule aykırı mahkemenin görevi içerisinde bulunan müterafik kusur verilmesine ilişkin bilirkişi raporundaki tespite itibar edilmemiştir. Bu nedenle davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta davacı tarafça herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden davacı tarafın araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda … birim fiyatlarına göre bilirkişi raporunun 6. sayfasında bulunan 151,77-TL malzeme bedellerine %18 KDV tutarı olan 27,32 TL eklenmek suretiyle davacının talep edebileceği malzeme bedeli olan 179,09‬ TL’ye yapılan tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun, sayısal verilere dayalı ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 90. maddesi uyarınca ifa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur. Haksız fiile dayalı zararlarda borç haksız fiil tarihinde muaccel olup haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından davacının icra takibinden önceki döneme ilişkin taleple bağlı kalınarak yasal faiz oranı üzerinden istenilebilecek faiz miktarının bu hali ile 179,09‬-TL için (02/06/2020 hasar tarihi ile 08/01/2021 takip tarihi arası %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle) olmak üzere toplam 9,72 TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile, … 31.İcra Dairesi’nin …esas sayılı icra takip dosyasında davalıların itirazlarının 179,09‬ hasar bedeli ve 9,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188,41-TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, İİK’nun 67/2.maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması gerekmektedir. Haksız fiil neticesindeki davacının talep edilebileceği zarar bedelinin yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile ortaya çıkmış olması dikkate alındığında alacağın likit olmadığı kanaatine varılmakla koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş iseler de, davacının icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair karar vermek verilmiştir.
Dava şartı arabuluculuk yoluna işbu itirazın iptali davasındaki icra dosyası da dahil olmak üzere toplam 11 ayrı icra dosyası yönünden de gidilmiş olması nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin dava konusu edilen icra takip dosyası ile ilgili kısmı yönünden arabuluculuk ücreti 1.600,00 TL’nin 1/11 oranı olan 145,45 TL üzerinden kabul/ret oranına göre hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; … 31.İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasında davalıların itirazlarının 179,09 TL hasar bedeli ve 9,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188,81 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine,
3-Davalıların kötüniyet tazminatı taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Kabul edilen miktar yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 188,81-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 188,81‬-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvuru harcı, 2.750,00-TL bilirkişi ücreti ve 415,25-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.326,65-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre (%35) 1.164,33-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 16,60-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre (%65) 10,79 -TL’nin davacıdan alınarak işbu adı geçen davalıya verilmesine,
9-Davalı … Şirketi tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 145,45-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına (%35) 50,91-TL’sinin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
11-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 145,45-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına (%65) 94,54-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
12-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, dava miktarı itibariyle HMK m. 341/2.fıkrası uyarınca KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2023

Katip
¸

Hakim
¸