Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/376 E. 2023/618 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/376 Esas
KARAR NO : 2023/618

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 30/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile … arasında Kredi Genel Sözleşmesi’nin imzalandığını, söz konusu sözleşmelerde ayrıca müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzalayanların bulunduğunu, davalı tarafın da bu kefillerden bir tanesi olduğunu, borçlunun aldığı kredilerini Ödememesi ve ödemelerini aksatması üzerine borçluya ve kefillerine ödemeyi teminen hesap kat ihtarnameleri gönderilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacaklarının tahsili için … 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, borçlu Tarafından, söz konusu takipte ”borca, faize, faiz oranına, ferilerine ve takibe itiraz” edildiğini, anılan takibin durduğunu, davalı/borçluların faiz hakkındaki itirazlarının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın iptal edilerek icra takibine devam edilebilmesini ve müvekkili bankanın alacağının tahsilini teminen işbu davanın açılmak zorunda kalındığını beyanla borçluların … 11.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından yapılan borca, faize, faiz oranına ve ferilerine ilişkin tüm itirazların iptaline, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla takibin devamına, haksız ve mesnetsiz kötüniyetle takibe itiraz ederek takibi durduran borçluların itiraz edilen borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline, davanın 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11.maddesi ile 6219 sayılı … Ortaklığı Kanununa eklenen Geçici 5.madde gereğince harçsız açılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafça belirtilen sözleşmedeki kefaletin yasada belirtilen şartları taşımadığından geçersiz olduğunu, kredi sözleşmesinde kefil olan müvekkilinin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihi yani kefilliğin başlayacağı ve sonlanacağı tarihin açık bir şekilde belirtilmediğini ve bu hususların kefilin kendi el yazısı ile yazılmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkilinin kefaletinin geçerli bir kefalet olduğu düşünülse dahi, müvekkilinin 12.02.2021 tarihinde kefillikten istifa ettiğini, müvekkilinin, … 29.Noterliği’nin … tarih, … yevmiye no.lu istifanamesi ile kefillikten istifa ettiğini davacı bankaya bildirdiğini, davacı tarafın buna rağmen müvekkili aleyhine icra
takibi başlatmasının hukuka açıkça aykırı olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu açık olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalının nüfus kayıt örneği UYAP üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, davalı hakkında esnaf tacir araştırması yapılmış, … 11.İcra Müdürlüğü’nün …Esas ile … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas (… Eski Esas) sayılı dosyaları UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve davacı BANKANIN ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 10/11/2022 tarihli duruşmasında ”Eldeki davada, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu/kredi lehdarı … Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı ….’ün müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davacı ile asıl borçlu/dava dışı şirket arasında davacı bankanın ”…” şubesinde akdedilen ve kendisinin de müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı sözleşmenin ”…” ilçesinin İstanbul (Çağlayan) Mahkemelerinin yetki alanında kalması, HMK md.14/f(1)’de ”Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir” hükmü ile yetkili icra müdürlüğüne ilişkin seçim hakkının davacıda olduğu, davacının GKS’yi imzalayan şube gözetilerek İstanbul icra müdürlüklerinde takip başlatabileceği gibi genel yetkili icra müdürlüklerinde de takip başlatabileceği, davacı yanın seçim hakkını … İcra müdürlüğü olarak kullandığı gözetilerek davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 10/11/2022 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde mahkememizce re’sen seçilecek BANKACI bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda BANKACI Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 25/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
– Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehdarı … A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmenin davalı kefil … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, bu kapsamda kullandırılan nakdi ve gayrinakdi kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu,
– Takip tarihi itibariyle, davalı kefilin, davacı bankaya dava dışı borçlunun işletme kredisi ve esnek hesap kredilerden kaynaklanan borcundan 216.949,46 TL tutarında sorumlu olduğu,
– Takip tarihinde davacı bankaca talep edilen tutarın 216.775,84 TL olduğu, bu sebeple taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağı,
– Takip talebinde ek hesap ve işletme kredisi için aynı oranda (%29,9) temerrüt faizi talep edildiği, ancak raporunun ilgili kısımlarında yer verildiği sebeplerle ek hesap temerrüt faiz oranının 27,36 olabileceği,
– Bu doğrultuda, takip tarihinden itibaren işletme kredisi için 202.362,95 TL asıl alacak tutarına %29,9, ek hesap için 5.741,47 TL asıl alacak tutarına %27,36 ve değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davası olduğu tespit edilmiştir.
… 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın dava dışı İlter Kanat ile … Şirketi ile davalı hakkında toplam 216.775,84-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak ve davaya konu Genel Kredi sözleşmesi ve Kefalet Sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete kullandırılan ticari krediler nedeniyle davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, talep edilen temerrüt faizi oranının genel kredi sözleşmesine ve kanuna uygun olup olmadığı ile davalının kefalet sözleşmesinin yasada öngörülen koşulları taşımadığına ve icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
H.M.K.nun 166.maddesi hükmü gereğince; aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14.02.1992 gün ,1999/3 Esas ve 992/2 Karar sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde, birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı Mahkeme” sayılır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (HMK Md.166/4)
… 8.Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas (… Eski Esas) sayısında kayıtlı dava dosyası UYAP üzerinden celbedilmiş ve ilgili dosyanın incelenmesinde; davacının … Bankası T.A.O., davalının İlter Kanat, dava tarihinin 05/04/2022, davanın konusunun ”İtirazın İptali” olduğu, eldeki davanın ise davacısının … Bankası T.A.O. , davalısının …, dava tarihinin 30/05/2022, davanın konusunun ”itirazın iptali” olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ve tespitler de nazara alınarak … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas (… Eski Esas) sayılı dava dosyası kapsamı incelendiğinde; mahkememize açılan işbu eldeki dava ile sözü edilen davanın taraflarının, davacı banka ile dava dışı ….arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmesi/leri ile toplanması talep edilen delillerin ve davaların konularının da aynı olması -zira her iki tarafın da aynı sözleşmenin kefilleri olması- ile usul ekonomisi ilkesi nazara alınarak, açılan ilk davanın … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas (… Eski Esas) sayılı dosyası olduğu tespit edildiğinden Mahkememizce davalar arasında bağlantı bulunduğu ve verilecek hükümlerin diğerini etkileyecek nitelikte olduğu sonucuna varıldığından HMK’nın 166.maddesi gereğince işbu dosyanın … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas (… Eski Esas) sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H ÜK Ü M /
1-… 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas (… Eski Esas) sayılı dava dosyası dava konusu itibari ile davamız ile bağlantılı bulunduğundan mahkememiz dosyasının … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas (… Eski Esas) sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,
4-Birleştirme kararı verildiğinin DERHAL MAHKEMESİNE BİLDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda H.M.K.nun 166/1.maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/09/2023

Katip
¸

Hakim
¸