Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/302 Esas
KARAR NO : 2023/474
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin, önceki ciranta …’dan … Noterliği’nin 05/07/2012 tarih ve … yevmiye numaralı araç devri bedeli olarak 100.000,00-TL (her bir çek bedeli 50.000,00-TL olmak üzere) bedelli, davalı bankanın …Şubesi tarafından …’nun talebi üzerine verilmiş olan çek koçanının … ve … numaralı çeklerini aldığını, bankanın çeklerin düzenli ödendiği beyanına güvenerek çekleri kabul eden müvekkilinin, 02/01/2013 tarihinde çek bedellerinin tahsili amacı ile başvuru yaptığında, çekin arka yüzüne “işbu çek üzerinde keşideci imzası tutmadığından çek hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır” ibaresi ile çeklerin karşılıksız olduğu, düzenli ödemelerin önceki çek koçanına ilişkin olduğu bilgisini edindiğini, devamla müvekkili tarafından, çek bedellerinin tahsili amacı ile … 2.İcra Müdürlüğü’nün …Esasına kayden icra takibi yapılmış ise de keşideci … tarafından imzaya itiraz edildiğini ve … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporları neticesinde imzanın keşideci …’ya ait olmadığının tespit edildiğini ve takibin iptaline karar verildiğini, bu karar neticesinde 2014/9123 Hazırlık numarası ile … Cumhuriyet Başsavcılığına müvekkili tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu ve hazırlanan iddianame kabul edilerek … 7.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı dosyasında sanıkların üzerine atılı dolandırıcılık suçunun sabit görülmesi halinde eylemlerinin TCK’nın 158/1f-son maddesine uyma ihtimalinin bulunduğu, resmi belgede sahtecilik suçunun da bu suç ile birlikte işlenmiş olması nedeniyle tüm suçlar yönünden CMK’nın 3 vd.maddeleri gereğince görevsizlik kararı verildiğini, dosyanın görevli … 3.Ağır Ceza Mahkemesine gönderilerek … esasını aldığını, yapılan yargılamalar sırasında sanık beyanları neticesinde davalı bankanın … Şubesinden sanık …’ya ait çek koçanının teslimine ilişkin evrakların talep edildiğini ve cevaben gelen evraklar arasında bulunan ve sanık … tarafından düzenlenip imza altına alındığı iddia olunan kendi adına düzenlenmiş çek koçanının, …’ya teslimi talebini içeren adi evrak karşılığı, çek koçanının …’ya teslim edildiğinin anlaşıldığını, mahkemesince ilgili evrakta yapılan inceleme sonucu evraktaki yazı ve imzanın …’ya ait olmadığının tespit edildiğini, ayrıca … 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamıyla sanık …’nun banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı ceza aldığını, Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanunu gereğince, gerçek kişi tacirlerin vekil aracılığı ile çek keşide etmesinin yasak olduğunu, kaldı ki, gerçek kişi tacir bile mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini istediğinde ”her defasında tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmadığı ve kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda bankaya yazılı beyanda bulunur.” demek suretiyle bankaya sorumluluk yüklendiğini, bu hüküm gereğince evleviyetle 3.kişi çek koçanlarını istediğinde, aynı dikkat ve özen yükümlülüğü ile davalı bankanın sorumluluğunun bulunduğunu, basiretli tacir olarak davranması gereken davalı bankanın, …’ya ait çek koçanını herhangi bir resmi evrak ibraz etmeyen, yalnızca …’ya ait olmayan yazı ile talepte bulunduğunu gösterir adi evrak karşılığı …’ya teslim etmiş olduğundan, üzerine düşen görevi ihlal ederek ve basiretli bir tacir gibi davranmayarak müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin, davaya bankaya çeklerin tahsili amacıyla başvurduğunda, banka tarafından çek üzerinde keşideci imzası tutmadığından bahisle çek hakkında herhangi bir işlem yapmadığını, oysaki …, …’ya ait çek koçanını adi evrak karşılığında bankadan teslim alırken, bankanın adi evraktaki imzayı kontrol etmediğini, davalı bankanın bu olayda iki zıt işlem yaptığını ve çelişkili davrandığını, bankanın bu durumda sorumsuz davrandığını ve müvekkilinin mağdur olmasına olanak sağladığını, 01/03/2020 tarihinde müvekkilinin zararının karşılanması amacıyla davalı bankaya başvurulduğunu, davalı bankanın cevabi yazısında; ”01/03/2020 tarihli dilekçeniz ekinde bulunan vekaletnamenizde müvekkiliniz adına Bankalardan bilgi/belge talep etme yetkiniz olmadığı tespit edilmiştir.” şeklinde cevapta bulunulduğunu, bunun üzerine hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve fakat anlaşmanın sağlanamadığını, işbu nedenle huzurdaki davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu beyanla haklı davalarının kabulüne, müşterek ve müteselsil sorumluluktan dolayı çekte yazılı olan miktarların vade tarihi veya çekin bankaya ibraz edildiği 30/11/2012 ve 30/12/2012’den itibaren ile beraber işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin olarak, somut olay bakımından sorumluluğun kimde olduğu tespit edilmesine rağmen müvekkili bankaya karşı davanın açılmasının hakkaniyete aykırı bir durum olduğunu, şayet ortada, davacının iddia ettiği gibi bir dolandırıcılık/sahtecilik eylemi varsa sorumluluğun dolandırıcıda ve/veya dolandırıcılarda olduğunun açık olduğunu, davacının bu duruma ilişkin … 3.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı ilamı ile …’nun banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı ceza aldığını bizzat ikrar ettiğini, bu halde huzurdaki davanın, mahkeme kararı ile suçlu bulunan …’ya yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili bankaya yöneltilmiş olmasında hukuka uyar bir yön bulunmadığını, husumetin müvekkili bankaya yöneltilmesinin kötü niyetli olup davacının talebinin sebepsiz zenginleşme maksadını taşıdığını, müvekkili bankanın Genel Müdürlük adresi … olup, bu nedenle huzurdaki dava bakımından yetkili mahkemenin de İstanbul Mahkemeleri olduğunu, HMK’nın 6.maddesinde düzenlenen genel yetki kuralına aykırı olarak dava yetkisiz mahkemede açıldığından Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesini ve dosyanın kesin yetki kuralı kapsamında yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davacı tarafın çekleri tahsil amacı ile 02.01.2013 tarihinde bankaya ibraz ettiğini ve bu tarihte çekler hakkında karşılıksız işleminin yapıldığını, huzurdaki davanın ise 18.03.2021 tarihinde yani çeklerin ibraz tarihinden tam 8 yıl sonra açıldığını, TBK md.72 uyarınca müvekkili bankanın haksız fiili nedeniyle zarara uğradığını ve alacağını tahsil edemediğini iddia eden davacının işbu durumu öğrenmesinden itibaren 2 yıl içerisinde huzurdaki davayı açması gerektiğini, yasal süresi geçtikten sonra açılan davanın zaman aşımı itirazları doğrultusunda reddi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak, müvekkili bankanın davacıya çek bedelini ödememesinde hukuka aykırı bir yönün bulunmadığını, davacının almış olduğu çekleri tahsil amacıyla müvekkili bankaya ibraz ettiğinde, çek üzerindeki imza ile …’nun müvekkili bankada bulunan imza sirkülerinin birbirine uymaması gerekçesi ile çek hakkında herhangi bir işlemin yapılmadığını, TTK uyarınca müvekkili bankanın, basiretli bir tacir gibi davranarak çeklerin üzerindeki imzaları ve çek bedelinin karşılığının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olduğunu, aksi halde bu incelemeler yapılmadan çek bedelinin ödenmesi halinde müvekkili bankanın sorumluluğunun gündeme geleceğini, işbu sebeple bahsedilen kontrollerin yapılmasının ardından imza uyumsuzluğu sebebiyle davacıya ödemenin yapılmadığını, yapılan işlemlerin tamamının, kabul görmüş bankacılık uygulamalarına, usule ve yasaya uygun olduğunu, çek koçanının, işlem bazında verilen yazılı talimata binaen …’ya teslim edilmiş ve teslim sırasında müvekkili bankanın imza inceleme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davaya konu olaylar kronolojik olarak incelendiğinde müvekkili bankanın çelişkili işlem yapmamış olduğunun anlaşıldığını, davacının, asıl borçluya karşı tüm hukuki yolları tüketmeden müvekkili banka aleyhine dava açmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, Türk Ticaret Kanunu uyarınca çek bedelini ödemekten sorumlu kişinin müvekkili banka değil, … olduğunu, davacının basiretli tacir gibi davranmayarak zararın meydana gelmesine kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, müvekkili bankanın çek koçanını …’ya teslim etmesi ile davacının çek bedelini tahsil edememesi arasında illiyet bağının bulunmadığını beyanla haksız ve mesnetsiz iddialarla açılmış bulunan işbu davanın öncelikle usulden, esasa girilecek olması halinde ise müvekkili banka yönünden esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacının ve dava dışı …(…)’nun nüfus kayıt örnekleri UYAP üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, davacı ve dava dışı …(…) hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmış, … 2.İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve davalı bankanın ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2021 tarih, … Esas ve …Karar sayılı ilamı ile; ”1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, 2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” karar verildiği, işbu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi’nin 04/03/2022 tarih, 2022/49 Esas ve 2022/262 Karar sayılı ilamı ile; “1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1. Maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE…” KESİN olarak karar verildiği, işbu karar ve davacı vekilinin talebi üzerine dosyanın Mahkememize tevzii edildiği ve Mahkememizin 2022/302 Esas sayılı sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 19/01/2023 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması, … 3.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ile … 7.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli ile davalının husumet itirazı, zaman aşımı def’i ve sair savunmalarının değerlendirilmesi için davalı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde Mahkememizce re’sen seçilecek olan BANKACI bilirkişisi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Bankacı bilirkişi … tarafından tanzim edilen 30/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davacı tarafından, … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no.lu araç devri sözleşmesi ile … marka aracın dava dışı …’a satıldığı ve araç bedeli olarak dava dışı … tarafından ciro edilen, keşidecisi … olan davaya konu … no.lu 50.000,00 TL tutarlı ve … no.lu 50.000,00-TL tutarlı 2 adet çekin davacıya verildiği,
-Söz konusu çeklerin ödenmediği, bu sebeple davacı tarafından, dava dışı … ve dava dışı çek keşidecisi … aleyhine, …/… 2.İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak keşidecinin imzaya itiraz talepli açtığı davada yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, çeklerde adına atılı bulunan imzaların keşideci …’ya ait olmadığının anlaşıldığı,
-Davacı tarafından keşideci ve ciranta aleyhine şikayette bulunulduğu ve yapılan soruşturma sonucunda, … 3. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde … E. sayılı dosyası ile “Resmi Belgede Sahtecilik, Dolandırıcılık” suçu nedeniyle dava dışı …, …, … ve … hakkında dava açıldığı ve yapılan yargılama neticesinde, davaya konu çekler nedeniyle … hakkında, Resmi Belgede Sahtecilik suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verildiği,
-Davalı banka kayıtları üzerinde yapılan tespit ve değerlendirmeler sunucunda, dava dışı … adına ilk üretilen ve içinde davaya konu çek yapraklarının da yer aldığı, … – … seri no.lu 25 yapraklı çek karnesinin 02.05.2012 tarihinde teslim edildiğinin tespit edildiği, öte yandan, dava dışı …’nun polis kayıtlarındaki ifadesinde yer alan beyanlardan ilk çek karnesinin adı geçen tarafından teslim alındığının beyan edildiği ve çek koçanındaki çeklerin ödemelerinde kullanıldığının anlaşıldığı, bu durumda, söz konusu çek karnesinin teslimi konusunda, bankacılık işlemleri bakımından davalı bankaya yöneltilebilecek bir sorumluluğun bulunmadığı kanaati oluştuğu,
-Davacının beyanlarından davaya konu çeklerin, davacı ile ilk defa ticari ilişkide bulunan çek hamili dava dışı … tarafından, araç satış bedeli karşılığı davacıya verildiği anlaşıldığından, davacının basiretli bir tacir olarak riskleri en aza indirmek için ticari ilişkinin diğer tarafı hakkında araştırma yapmak ve ibraz edilen çeklerin keşidecisi ve cirantanın ödeme gücü konusunda istihbarat yapmak gibi tedbirler almak zorunda olduğu ancak dosya kapsamında, dava konusu çeklerin keşidecisi ve cirantası hakkında istihbarat yapıldığına ilişkin somut bir belge veya bilgi bulunmadığından, oluşan zarardan davacının sorumlu tutulabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, bilimsel verilere dayalı, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Çek Kanunundan kaynaklanan özen yükümlülüğüne aykırılıktan ötürü tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarının; davacının, müşterek ve müteselsil sorumluluktan dolayı dava konusu edilen çek bedellerinin ve işleyecek olan faizinin davalı bankadan tahsili isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. İle dava dışı … arasında 04/04/2012 ve 24/07/2013 tarihlerinde ayrı ayrı 1.000.000,00-TL tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri akdedilmiş olup, işbu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerine istinaden dava dışı …’ya çek karnesi kredisi kullandırılmış olup, çek karnesi kredisi limitinden basılan … – … seri numaralı 25 yapraklı çek karnesinin 20/04/2012 tarihinde talep edildiği ve 02/05/2012 tarihinde teslim edildiği, … – … seri numaralı 10 yapraklı çek karnesinin ise 19/07/2012 tarihinde talep edildiği ve 02/08/2012 tarihinde teslim edildiği, davaya konu … ve … no.lu çek yapraklarının içinde yer aldığı … – … seri numaralı 25 yapraklı çek karnesinin davalı banka tarafından basımı yapılan ilk çek karnesi olduğu ve 02.05.2012 tarihinde teslim edildiği, ayrıca söz konusu çek karnesindeki çeklerin 30.07.2012 tarihinden itibaren ibraz edildikleri ve önemli bir bölümünün de ödendiği, … no.lu çek yaprağının, 30.11.2012 keşide tarihli, 50.000,00 TL tutarlı ve … no.lu çek yaprağının ise 30.12.2012 keşide tarihli, 50.000,00 TL tutarlı olarak dava dışı … emrine keşide edildikleri, … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no.lu araç devri sözleşmesi ile dava dışı …’a satışı yapılan … marka otomobilin bedeli olarak, dava dışı … tarafından davacı …’a ciro edildikleri, dava konusu çeklerin, davalı bankada herhangi bir nedenle işleme alınmamış statüde oldukları tespit edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında davalı banka yönünden yapılan değerlendirmede; davaya konu çeklerin içinde yer aldığı …-… seri nolu 25 yapraklı çek karnesinin teslim tarihinin davalı banka kayıtlarında 02.05.2012 tarihi olduğu, davaya konu çeklerin içinde yer aldığı çek karnesindeki çek yapraklarının 30.07.2012 tarihinden itibaren davalı bankaya ibraz edildikleri ve ödendikleri, davaya konu 2 adet çekin … tarihli araç devir sözleşmesi esnasında davacıya ciro edilerek teslim edildiği birlikte dikkate alındığında, belirtilen …-… seri no.lu 25 yapraklı çek karnesinin 31.07.2012 tarihli talimatla verilmiş olması, tarihsel süreç bakımından pek mümkün görülmediği, öte yandan davalı banka kayıtlarında, dava dışı … adına basılan, …-…. seri no.lu 10 yapraklı ikinci çek karnesinin 02.08.2012 tarihinde teslim edildiği, bu durumda, dava dışı … adına basılmış olan ve huzurdaki dava ile ilişkisi bulunmayan 10 yapraklı ikinci çek karnesinin, sözü edilen 31.07.2012 tarihli talimat ile teslim edildiği, diğer yandan, dava dışı …’nun polis kayıtlarındaki ifadesinde, davalı bankaca basılan ilk çek karnesinin kendisi tarafından teslim alındığının beyan edildiği, davalı banka kayıtlarında ilk teslim edilen çek karnesi, davaya konu çek yapraklarının da içinde yer aldığı …-… seri no.lu çek karnesi olduğunun tespit edildiği, davaya konu çek yapraklarının içinde yer aldığı … – … seri numaralı 25 yapraklı çek karnesinin, dava dışı …’ya 02/05/2012 tarihinde teslim edildiği ve belirtilen çek karnesi adı geçenin uhdesinde iken dava konusu çeklerin düzenlendikleri kanaati Mahkememizce de oluşmakla bankacılık işlemleri yönünden davalı bankaya yöneltilebilecek bir sorumluluğun bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 673,98-TL harcın davacıya iadesine,
3-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Davalı vekilinin huzurunda, davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2023
Katip
¸
Hakim
¸