Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/287 E. 2022/881 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/287 Esas
KARAR NO : 2022/881

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı … müvekili şirkette finans müdürü olarak çalışmakta iken keşide edilen çekler üzerinde tahrifat yaptığının sonradan öğrenildiğini, 07/04/2009 tarihinde dava dışı … ve … den aranarak 4.075,512.59 TL tutarında 13 adet çekin karşılıksız çıktığının, kendilerine bildirildiğini, yapılan incelemede bu çeklerin davalı Uğur un kendi hesabına ait şahsi çekler olduğunun belirlendiğini, kartondaki çek fotokopileri ile karşılaştırma yapıldığında birbirine uygun olmadığının kartondaki kopyalarının davacı çekleri olup, ödeme tarihlerinin yaklaşık 2 ay öncesine ait olduğunu belirlendiğini ve … Cumhuriyet Başsavcılığının suç duyurusunda bulunulduğunu, …’un aynı gün işe gelmediğini, yapılan incelemede müvekkili şirketin davalı bankanın … şubesinin … sayılı hesabından keşide edilen çeklerin, şirket ismi, borç miktarı, çek meblağı ve ödeme vadesi tarih yazılmak suretiyle hazırlanarak imzalandığı, çift imza kuralı olduğundan davalı … tarafından bu çeklerin silinebilir mürekkep ile doldurulduğu ve ikinci imza için diğer yetkiliye sunulduğu, doğru bilgiler içeren çeklerin ikinci yetkili tarafından imzalanarak alacaklılara teslim edilmek üzere davalı Uğur a verildiği, …’unda şirket kayıtlarında usulsüzlüğün görülmesini engellemek için önce ikinci imzayı tamamlayıp fotokopi alarak ödeme kartonuna taktığı, daha sonra çeklerde silinebilir mürekkep ile doldurulan lehtar bölümündeki alacaklı isimleri olan … A.Ş ve …A.Ş ibarelerini silerek yerine “hamiline” ibaresini yazdığını, tarihleri geldiğinde tahsil etmek üzere kendisinde sakladığını, daha sonra bankanın harbiye şubesindeki kendi hesabına ait çek defterinden aynı şirketleri lehtar göstererek 2 ay ileri ödeme tarihli yazılı çekleri keşide ederek alacaklı şirketlere teslim ettiği, tahrifatlı olan “hamiline” çeklerin ödeme günü geldiğinde davalı Uğur tarafından diğer davalı bankaya ibraz edildiği, tahrifatın çıplak gözle dahi görülebilmesine rağmen sorgulama ve inceleme yapılmaksızın TTK. Nın 724.maddesi hükmüne aykırı olarak çek bedellerinin Uğur’a ödendiği, çekleri ödeyen banka çalışanın da bu durumdan haberdar olduğu, … un kendi hesabından keşide ettiği ve alacaklılara teslim ettiği sahte ciro imzasını içeren 13 adet şahsi çekin ise şirket alacaklıları tarafından ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı ve ödenmediği, müvekkilinin 13 adet çek ile alacaklı şirketlere ödeme yapamamış olduğundan toplam 4.075.512,59 TL tutarındaki borcunu alacaklı şirketlere ödemek zorunda kaldığı, tahrifatlı 13 adet çekin de davalı Uğur’a ödendiği, bu nedenle müvekkilinin 2 kez zarara uğradığı, davalı Uğur hakkında ceza davasının açıldığı, olayda davalı bankanın ağır ihmalinin bulunduğu, objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurundan dolayı sorumlu olan bankanın gerekli özeni göstermediği, herhangi bir inceleme yapılmaksizin tahrifatlı çekleri ödediği, TTK.nun 724.maddede aranan sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğundan bankanın kusurlu olup olmadığının araştırılmayacağı ve sonuca etkili olmayacağını banka çalışan Kamuran Genç’in de davalı Uğur ile hareket etmiş olabileceğini, banka müfettişlerince hazırlanan raporda çeklerdeki tahrifattan bahesedilmediğini, subjektif bir rapor olduğunu ve itibar edilemeyeceğini belirterek müvekkilinin uğradığı 4.075.512,59 TL tutarındaki zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde ve özetle; …’un davalı şirketin ortağı ve finans müdürü olduğunu, tüm işlemlerin bilgisi onayı ve gözetiminde yapıldığını, 25 yıldır şirket çalışanı olduğunu, çeklerdeki imzaların yetkili kişilere ait olduğunun çekişmesiz olduğunu TTK nın 724.maddesindeki düzenlemeye göre, tahrif edilmiş çekin ödenmesinde keşideci kusurlu ise zarara katlanması gerektiğini, davacı tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden oluşan zararın müvekkili bankadan istenilemeyeceğini, çekte tahrifat yapan kişi davacı çalışanı olduğundan TTK 724.maddesi gereğince bankanın sorumlu tutulamayacağını, davacı şirketin bankanın internet şubesini kullandığını, işlem sonrası defalarca internet şubesine girildiğinden durumun öğrenilmiş olması gerektiğini, banka tarafından yapılan tüm işlemlerinin finans müdüründen gerekli onay alınarak gerçekleştirildiğini, normal ödeme vadelerinin 60 gün olarak uygulanmakta olduğunun davacı tarafından da kabul edildiğini, zararın banka ile ilgilisinin olmadığını, finans müdürünün şirket alacaklılarından ek süre almasına karşı bu durumun diğer çalışan ve ortaklara bildirmemesi açısından bankaya isnat edilen eylem ile uygun illiyet bağının bulunmadığnı belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; davaya konu tüm olay ve uygulamaların şirketin bilgisi dahilinde ve şirketle yapılan mutakabat sonucunda gerçekleştiği, resmi kayıtlara intikal edilemeyen bazı giderleri karşılamak üzere şahsi çekler kullanılarak şirkete finans sağlandığını, bu uygulamanın uzun yıllardır devam ettiğini, bahsi gelen çeklerin 13 tanesi dışında hepsinin müvekkilinin kendi hesabından ödendiğini, davacının bu uygulama ile zarar etmeyip kar sağladığını, müvekkilinin banka hesabı incelendiğinde hiçbir şekilde bu hesaptan bahsi geçen meblağalara dahil haiz yürütülmediğini ve kazanç sağlanmadığnın belirleneceğinin, ceza davasının bekletici sorun yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Davalıların hukuka aykırı eylemlerinden dolayı zarara uğradığı iddia edilen davacının zararının tespiti ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış; davalı …’un davacı şirket çalışanı olduğuna ilişkin belge örneği, şirket ana sözleşme örneği, … 8. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, çek asılları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu örneği, davacı şirket ile davalı banka arasında düzenlenen çek tahhütnamesi örneği, başlangıçtan bugüne değin davacı şirket tarafından dava dışı … ve … A.Ş ne yapılan ödeme belgesi örnekleri, dava konusu çek asılları ve örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış, dosya içeriği delileri ile davalı banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi kurulunca inceleme yapılarak bilirkişi raporudosya kapsamına ibraz edimiş ve davanın açıldığı tarih, dosyamızda toplanan delil durumu ve alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak işin daha fazla sürüncemede kalmaması için ceza dosyasındaki mahkumiyet kararının kesinleşmesi beklenmeksizin mahkememizce davaya konu yapılan tahrif edilmiş, davacı şirketin davalı bankanın … Şubesinde bulunan … sayılı hesabına ait;-… çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 476.216,81 TL bedelli,-… çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 468.181,83 TL bedelli,-… çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 94.612,33 TL bedelli,-… çek nolu, 26/01/2009 keşide tarihli, 95.686,57 TL bedelli,-… çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli, 62.918,54 TL bedelli,-… çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli, 85.855,66 TL bedelli,-… çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli, 37.357,67 TL bedelli,-… çek nolu, 02/02/2009 keşide tarihli,1.374.826,95 TL bedelli,-… çek nolu, 18/02/2009 keşide tarihli, 637.746,68 TL bedelli,-… çek nolu, 18/02/2009 keşide tarihli, 267.918,92 TL bedelli,-… çek nolu, 18/02/2009 keşide tarihli, 125.423,63 TL bedelli,-… çek nolu,18/02/2009 keşide tarihli, 50.307,63 TL bedelli,-… çek nolu, 02/03/2009 keşide tarihli, 298.459,42 TL bedelli, 13 adet çek tutarı, olan 4.075.512,59 TL nin davacı yararına her iki davalıdan tahsili yolunda hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 13/03/2018 tarih ve 2014/333 Esas 2018/217 sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesinin 25/09/2020 tarih 2018/2054 Esas 2020/956 Karar sayılı ilamıyla” ilk derece mahkemesince, davanın esasının çözümü için incelenmesi zorunlu olan ceza dava dosyası incelenmeden, bekletici sorun sayılıp sayılmayacağı hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan, davacı şirket ve davacı şirketten alacaklı oldukları ileri sürülen dava dışı şirketlerin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmadan, dosya kapsamındaki mevcut bilirkişi raporları arasında çelişki giderilmeden, kusur oranları net olarak ortaya koyulmadan az yukarıda bahsi geçtiği üzere eğer zarar varsa tazminat yargılamasının gerektirdiği hukuki değerlendirmeler tamamen gözardı edilerek hukuki sorunun özünün sadece mükerrer ödeme çerçevesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırmak suretiyle karar verilmiş olması” nedeniyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş,
BAM kaldırma kararı sonrası dosya 2020/679 esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 12/04/2022 havale tarihli dilekçe ile;HMK’nın 315. maddesi uyarınca huzurdaki davada tarafları … Sigorta (eski … Sigorta), … Bankası A.Ş.ve … Şti ( Eski adı … LTd Şti arasında 20.12 .20121 tarihli Sulh ve İbra Sözleşmesi’nin hükümleri doğrultusunda karar oluşturulmasına, davacı talebi ve sulh sözleşmesi doğrultusunda, davanın diğer davalı … yönünden tefrik edilmesine, müvekkili bankanın; davacının işbu davadaki hak ve taleplerini sulh sözleşmesi ile temlik aldığından, davalı … önünden tefrik edilecek davayı davacı sıfatı ile takip etmesine, sulh sebebiyle doğabilecek yargılama giderlerinin müvekkili bankaya yükletilmesine karar verilmesini beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin 19/04/2022 tarihli celsesinde davalı … Bankasına açılan davanın 20.12.2021 tarihli sulh ve ibra sözleşmesi uyarınca sulh ile sonlandırıldığının tespitine , davalı … yönünden tefrikine karar verilmiş Tefrik kararı neticesinde davalı … yönünden tefrik edilen dosya Mahkememizin iş bu 2022/287 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
6100 sayılı HMK.313.maddesinde; sulhun, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, sulhun ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabileceği, dava konusunun dışında kalan hususların da sulhun kapsamına dâhil edilebileceği ve sulhun şarta bağlı olarak da yapılabileceği,
314.maddesinde; sulhun, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği,
315.maddesinde; sulhun, ilgili bulunduğu davayı sona erdireceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, mahkemenin tarafların sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar vereceği ve irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptalinin istenebileceği hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 315.maddesi uyarınca sulh, kesin hükmün sonuçlarını doğuran ve davayı sona erdiren bir taraf işlemidir.
Davalı … Bankası vekili ibraz ettiği 15.06.2022 tarihli dilekçe ile Sulh sözleşmesinin 7. Maddesi uyarınca ” Sulh meblağının eksiksiz ödenmesine müteakip, olay ve/veya dava ve/veya zarara ilişkin olarak davacı … Hizmetleri Ltd. Şti ( Eski adı … LTd Ştinin tüm hak ve taleplerin … ve …’ye sulh sözleşmesine katkıları oranında temlik edileceği” hükmünün düzenlenmiş olup müvekkili … Bankasının ödemiş olduğu 1.604. 244 TL oranında temlik olunduğunu , bu nedenle tefrik edilin bu dosyada … Bankasının davacı, diğer davalı … un davalı olarak yargılamaya devam edilerek ve davacı sıfatının müvekkili Bankaya verilmesi ile birlikte 1.604.244 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ve ekine Sözleşme gereği yapılan ödeme belgelerini sunmuştur.
Davacı …Ltd. Şti ( Eski adı …LTd Şti ibraz ettiği dilekçe ile davalı vekilinin Sulh ve İbra sözleşmesi uyarınca ödeme yaptığı miktar oranında haklarını temlik aldığını tefrik edilen bu dosyada davalı … Bankasının davalı … yönünden müvekkili şirket yerine geçerek davacı sıfatı ile davayı takip etmesini talep etmiştir.
… Sigorta (eski … Sigorta), … Bankası A.Ş. ve …Şti ( Eski adı …Şti arasında 20.12 .20121 tarihli Sulh ve İbra Sözleşmesi’nin incelenmesinde 5. Maddede İbranın düzenlendiği, 5/c maddesinde İbranın kapsamı başlığı altında yer alan düzenlemeye göre ” olay ve/veya dava ve/veya zarara ilişkin olarak davacı …Ltd. Şti ( Eski adı … Ştinin tüm hak ve taleplerin … ve …’ye iş bu sulh ve ibra sözleşmesinin 3. Maddesinde hüküm altına alınan Sulh Meblağı ödemesine katkıları oranında temlik edilecek ve … temlik aldığı haklar ve talepler tutarında … bakımından devam edecek olan olan diğer davada Wavemaker yerine davayı takip edecektir” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Somut olayda;-İş bu davanın mahkememizin 2020/679 E sayılı dosyasından tefrik edildiği bahse konu ana dosyanın taraflarca ibraz edilen 20/12/2021 tarihli sulh ve ibra sözleşmesi uyarınca sulh ile nihayetlendiği, davada davacı … Ltd Şti ‘nin ( yeni ünvan … Ltd Şti) davacı … Bankası ve …’un davalı sıfatının olup davanın davalılar aleyhine, davalıların hukuka aykırı eylemlerinden dolayı oluşan zararın müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle açıldığı, sulh protokolü gereği ödemenin yapılması ile iş bu davanın konusuz kaldığı, kaldı ki temlik sözleşmesi ile davanın taraflarınında değiştirilemeyecek olup ancak iç ilişkide rücu ihtimalinin gündeme gelebileceği anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… Bankasının sulh ibra sözleşmesi uyarınca temlik alan davacı sıfatında davayı takip etme talebinin REDDİNE,
2-İş bu davanın mahkememizin 2020/679 E sayılı dosyasından tefrik edildiği bahse konu ana dosyanın taraflarca ibraz edilen 20/12/2021 tarihli sulh ve ibra sözleşmesi uyarınca sulh ile nihayetlendiği, davada davacı … Ltd Şti ‘nin ( yeni ünvan … Ltd Şti) davacı … Bankası ve …’un davalı sıfatının olup davanın davalılar aleyhine, davalıların hukuka aykırı eylemlerinden dolayı oluşan zararın müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle açıldığı, sulh protokolü gereği ödemenin yapılması ile iş bu davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır