Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/248 E. 2023/366 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/248 Esas
KARAR NO : 2023/366

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili … Şirketi, davalı … ile bir süredir cari hesap üzerinden ticari ilişkisini sürdürdüğünü, davalının son dönemde içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle kalan bakiye alacak tutarı olan 20.149,45-TL tahsil edilemediğini, alacağın tahsili amacıyla … 12 .İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibinin başlatılmış olduğunu, İcra dosyasından gönderilen ödeme emri 09/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiş ve huzurdaki dosya davalısının hiçbir belge, makbuz vesair evrak sunmadan haksız, mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun olarak borca faize ve ferilerine itiraz etmesi neticesinde takibin durdurulmuş olduğunu, müvekkil şirketin alacaklı olduğu faturaların; 04/11/2021 düzenleme tarihli, … numaralı 430,10 TL tutarında faturanın tamamı, 20/10/2021 düzenleme tarihli, … numaralı 15.764,60 TL tutarındaki faturanın tamamı, 06/10/2021 düzenleme tarihli … numaralı faturanın 3.744,75 TL tutarındaki kısmı olduğunu, belirtilen faturalara ilişkin cari hesap ekstresi davalının … adresinden müvekkil şirkete 03/12/2022 tarihinde gelen talep doğrultusunda cevaben kendisine iletilmiş olduğunu, E-posta yazışmalarının dilekçe ekinde sayın mahkemeye sunulmuş olup; bu yazışmalarda davalının herhangi bir itirazı bulunmamakta olduğunu, müvekkil şirketin davalıya satımını yaptığı tüm mal ve hizmetler faturalı işlemler olmakla beraber söz konusu irsaliyeli faturalar dilekçe ekinde sayın mahkemeye sunulduğunu, düzenlenen faturalar irsaliyeli olarak düzenlenmiş olmakla birlikte irsaliyeli faturalar niteliği gereği bir malın teslim edildiğine karine teşkil e tmekte olduğunu, davaya konu faturaların e-Arşiv yolu ile düzenlenmesinden sonra davalıya e-posta yolu ile de gönderilmiş olduğunu, davalı, faturaların kendisine tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde herhangi bir itiraz ileri sürmemesi nedeniyle fatura mündericatı TTK m .21/2 uyarınca kabul edilmiş sayılması gerektiğini, KDV hariç 5 .000,00 TL’yi aşan ticari işlemlerde BA-BS formlarının düzenlenerek vergi dairesine ibrazı zorunluluğu müvekkil şirket tara fından yerine getirilmiş olduğunu, taraflar arasındaki tüm ticari işlemler müvekkil şirket ile davalının ticari de fter ve kayıtlarında da yer almakta olduğunu, müvekkil şirket tarafından davalıya satışı ve teslimi gerçekleştirilen mallara ilişkin bedelini fasından davalının sorumlu olduğunu, davalı, icra takibine yaptığı itirazda asıl alacağı kabul etmemekle birlikte işletilen faizin fahiş olduğunu ileri sürmüş olduğunu, kendisine tebliğ edilen faturada açıkça aylık %5 vade farkı uygulanacağının belirtilmiş olduğunu, davalı, bu hususta da herhangi bir itirazda bulunmamış ve ekonomik sıkıntı içerisine düşene değin müvekkil şirket ile ticari ilişkisini anılan fatura özelliklerine göre sürdürmüş olduğunu, davalının, icra takibinin durdurulmasından ve arabuluculuk sürecinin sonuçlanmasından sonra 18/03/2022 tarihinde müvekkil şirkete 5.000,00TL ödeme gerçekleştirdiğini belirterek itirazın iptaline, yapılan kısmi ödemenin TBK m .100 uyarınca takip sonrası faiz, takip giderleri ve vekalet ücretine mahsup edilmesi sonrasında işbu alacaklar yönünden hesaplama yapılarak bakiye alacak olup olmadığının tespitine, … 12 .İcra Müdürlüğü … E. sayılı takibin asıl alacak, takip öncesi faiz, ve ferileri ile birlikte devamına, asıl alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağına ilişkin başlatılan icra takibine davalının itirazının yerinde olup olmadığı, davacı tarafından davalıya faturaya konu ürünlerin teslim edilip edilmediği, icra takip tarihi itibariyle davacının alacağının varlığı ve miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili dava dilekçesinde;… 12.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası, arabuluculuk tutanakları, faturalar, cari hesap ekstresi gönderimine ilişkin e-posta yazışmaları ve cari hesap ekstresi, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2014/11846 E., 2014/15110 K. Sayılı kararı, ticari defter ve kayıtlar, BA/BS formları, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, yemin ve her türlü hukuki delile dayanmıştır.
… 12. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Vergi Dairesi, … Vergi Dairesi, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkereler yazılarak SGK İstanbul İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı şirket ve davalıya ait kayıtlar dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacının vergi borcu bulunup bulunmadığına ilişkin bilgi ve belgeler celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 03.02 .2022 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 20.149,45 TL’si olduğu, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği, davalının davacı taraf ile kurduğu ticari ilişki kapsamında tanzim edilen takibe konu edilen e-faturalar ile ilgili tarafların BA-BS mutabakatının (5.000,00 TL Limitini aşanlar ve takibe konu edilenler) olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazda takibe dayanak olan cari hesap ekstrası içeriği e-faturaların içeriği mal ve/veya hizmetleri almadığına dair bir itirazının bulunmadığı dikkate alındığında davalının takip dayanağı hesap ekstralarında yer alan faturalar içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulü olarak değerlendirilmesini gerektiği, ayrıca inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği ve davacının sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde takibe konu alacağın aynen kayıtlı dikkate alındığında 03.02 .2022 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 20.149,45 TL’si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 03.02.2022 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 03.02.2022 tarihli 23.718,65 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 3.569,20 TL fazla talebin olduğu, fazlalığın işlemiş faiz talebinden kaynaklandığı, takibin 20.149,45 TL.si üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 03.02.2022 takip tarihinden itibaren tarafların tacir olduğu nazara alındığında davacı asıl alacağı 20.149,45 TL sine davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2 .Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2022 sonrası %15,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy .K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağını bildirmiştir.
07.03.2023 Tarihli bilirkişi ek raporunda; Mahkemenin görevlendirmesi kapsamında icra takip tarihinden sonraki ödemeler dikkate alınmak sureti ile TBK 100 kapsamında davacının dava tarihi itibari ile borcunun hesabı için; TBK madde 100 II. Mahsup1. Kısmen ödemede borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahip olduğu, aksine anlaşma yapılayacağı, alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip olmadığı şeklinde olduğu, bu kapsamda yapılan hesaplama sonucunda; kök raporda yapılan asıl alacak miktarı 20.149,45 TL vekalet ücretinin 2020 yılı tarifesine göre 3.022,42 TL şeklinde olduğu, bu verilere göre 03.02.2022 tarihi itibari ile kapak hesabının 24.204,67 TL şeklinde olduğu, asıl alacak ile ilgili davalı tarafın 18.03.2022 tarih 5.000,00 TL’si ödeme yaptığı, bu ödeme dikkate alındığında davacının dava tarihi itibari ile TBK 100 kapsamında hesaplanan alacağının toplam 19.756,79 TL şeklinde olacağı, davacının 06.04 .2022 dava tarihi itibari ile davalı taraftan 19.593,92 TL asıl alacak 162,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.756,79 TL asıl alacaklı olduğu, davacının dava tarihi itibari ile olan asıl alacağı 19.593,92 TL’sine 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2 .Maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01 .01.2022 sonrası; 15,75) üzerinden basit usulde (3095 Sy.K.m3) temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf davaya konu faturalara konu alacağını, dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 03.02.2022 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 20.149,45 TL olduğu, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği, davalının davacı taraf ile kurduğu ticari ilişki kapsamında tanzim edilen takibe konu edilen e-faturalar ile ilgili tarafların BA-BS mutabakatının (5.000,00 TL Limitini aşanlar ve takibe konu edilenler) olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazda takibe dayanak olan cari hesap ekstrası içeriği e-faturaların içeriği mal ve/veya hizmetleri almadığına dair bir itirazının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizin 25.01.2020 tarihi ara kararı ile davacı vekilinin icra takibinde TBK 100. Maddesi uygulanması talebi bulunduğundan ve icra takibinden sonra davadan önce davalı tarafından davacıya kısmi ödeme yapıldığı belirtildiğinden, yapılan kısmi ödemenin TBK m.100 uyarınca dava tarihi itibariyle bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı yönünden hesaplama yapılması bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş ve Mahkememize sunulan 07.03.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporda hesap edilen asıl alacak miktarı 20.149,45 TL, vekalet ücretinin 2020 yılı tarifesine göre 3.022,42 TL şeklinde olduğu, bu verilere göre 03.02.2022 tarihi itibari ile kapak hesabının 24.204,67 TL şeklinde olduğu, asıl alacak ile ilgili davalı tarafın 18.03.2022 tarih 5.000,00 TL’si ödeme yaptığı, bu ödeme dikkate alındığında davacının dava tarihi itibari ile TBK 100 kapsamında hesaplanan alacağının toplam 19.756,79 TL şeklinde olacağı, davacının 06.04.2022 dava tarihi itibari ile davalı taraftan 19.593,92 TL asıl alacak 162,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.756,79 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir Anılan bu tespitler kapsamında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, davacının 2021 yılına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulundukları, Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini sunması için süre verildiği ve davalının yasal süre içinde defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu hali davacının incelenen defter kayıtlarının HMK 220/3 ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulunduklarının kabulü gerekeceği, taraflarca Vergi Dairesine bildirilen BA -BS bildirimlerine göre, tarafların alım ve satımlar konusunda mutabakatlarının olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bilirkişi raporuna göre davacının dava tarihi itibari ile davalı taraftan 19.593,92 TL asıl alacak 162,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.756,79 TL alacağının bulunduğunun hesap edildiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunduğu, davalının borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı bu hali ile davacının dosyaya sunulan deliller, vergi dairesi kayıtları ve ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davalıdan 19.593,92 TL asıl alacak 162,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.756,79 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE … 12.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile kısmi ödemenin TBK’nın 100.Maddesi uyarınca borca mahsup edilerek takibin 19.593,92 TL asıl alacak 162,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.756,79 TL üzerinden ve asıl alacak olan 19.593,92-TL sine dava tarihi olan 06/04/2022 tarihinden yıllık avans faizi yürütülmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalının 19.756,79-TL nin % 20 si oranında 3.951,35-TL icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.349,59-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 286,47.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.063,12.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve (3) numaralı maddede mahsup edilen 286,47-TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70.-TL başvurma harcı, 1.600,00.-TL bilirkişi ücreti, 262,25.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.942,95.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 1.593,21.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 349,73.-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 -TL vekalet ücretinin, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
9-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 1.279,2‬0.-TL’sinin davalıdan, 280,80.-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.24/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*