Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/228 E. 2023/227 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/228
KARAR NO : 2023/227

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22//10/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yağ üretim işiyle iştigal ettiğini, davalı bankanın da davacının … numaralı müşterisi olduğunu, taraflar arasında döviz alım satım işlemi sebebiyle ihtilaf çıktığını ve davalının davacının banka hesabına bloke koyduktan sonra … 32. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek takas/mahsup hakkını kullanacağını belirttiğini, davacının da … 8. Noterliği’nin … tarihli … ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri Bankacılık Kanunu’nun 61. Maddesine göre mevduat ve katılım fonu tasarruf hakkının engellenemeyeceğinin ihtar edildiğini ancak ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, davalı tarafından 14/06/2021 tarihinde davacının mevduatlarında davalının bilgisi ve izni dışında döviz alım-satım işlemi gerçekleştirdiğini ve TL ve USD hesaplarındaki mevduatları bankaya aktardığını, 14/06/2021 tarihinde davalı bankanın … Şubesi’ne bankaya aktarılan mevduatların iadesi talep edilmesine rağmen hala para iadesinin yapılmadığını, davacı şirketin bilgisi ve izni dışında yapılan işlemler sebebiyle şu anda davacının 13.602,00 USD ve 79.267,00 TL zarar uğratıldığını ve haksız kazanç sağlandığını, davacının birçok kez döviz alım satımı gerçekleştirdiğini, ihtarnamede bahsedilen suistimalin ve yasal dayanağının ne olduğu belirtilmeden davalı tarafından zimmetine para aktarıldığını, dava açılmadan arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak bu sürecin anlaşamama şeklinde sona erdiğini beyan ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla el konulan 13.602,00 USD ve 79.267,00-TL’nin 14/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, mahkeme masrafı, vekalet ücreti ve 555,58-TL ihtarname masrafının davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından kurumsal mobil şube uygulaması üzerinden gerçekleştirilen döviz alım-satım işlemlerinin suistimal mahiyetinde olup davalı bankanın zararına sebep olduğunu, davacı bankanın mobil ve internet şube kanalları vasıtasıyla giriş tarihinden itibaren en az 1 gün sonra onaylanarak gerçekleştirilen tüm döviz alım-satım işlemleri incelendiğini ve davacının Nisan 2020- Haziran 2021 arasında gerçekleştirdiği 92 adet döviz alım-satım işlemi nedeniyle davalı bankanın 193.013,74 TL zararına sebep olduğunun tespit edildiğini davalı banka alacağı sözleşmesel mutabakata uygun olarak davalının davalı bankadan olan alacaklarının takas edildiğini, Bankacılık Hizmet Sözleşmesi’nin 9.6. maddesine istinaden davacı hesabına bloke tesis edildiğini belirterek davanın reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacı tarafça bildirilen belgeler, 07/06/2018 tarihli bankacılık hizmet sözleşmesi, hesap ekstreleri, ihtarnameler, banka kayıtları bilirkişi kök ve ek raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 23/06/2022 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği ve Bankacılık ve Finans uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 17/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı… Ltd. Şti’nin davalı bankanın … nolu ticari müşterisi olduğu, Nisan 2020- Haziran/2021 tarihleri arasında ki hesap hareketleri incelendiğinde;1.723.500.-USD tutarında 75 adet döviz alım işlemi neticesinde 141.339,95.-TL ve 775.372,67.-USD ve 35.000.-EURO tutarlarında 14 adet döviz satım işlemi neticesinde 52.542,88.-TL olmak üzere Nisan 2020- Haziran/2021 tarihleri arasında 89 adet döviz alım-döviz satım işlemi yapıldığı, 193.882,83.-TL banka aleyhine işlem yapılmış olduğu, her bir işlem incelendiğinde, onay işlemlerinin, işlem girişlerinden sonra ki gün/günler de yapıldığı, tespit edilen 89 adet işlemde 193.882,83.-TL nin, kur değişikliğinden dolayı bankanın aleyhine olduğu, davalı banka tarafından işlem adedinin 92 olduğunun belirtildiği, sunulan ekstrelerde de 92 adet işlem tespit edildiği, ancak aşağıda sunulan 3 adet işlemin dava konusu olmayan ve 2018 – 2019 tarihleri arasında olup hesaplamaya dahil edilmediği, bu işlemlerde davalı banka aleyhine herhangi bir zarar da söz konusu olmadığı, davacıya ait … numaralı hesaba 03.06.2021 ve 10.06.2021 tarihlerinde tutar bazında bloke konulmuş olduğu, ancak blokelerin kaldırılmış olduğu davalı banka tarafından 1.020.601,31.-USD alış, 1.007.000.-USD satış yapılmak sureti ile arada ki kur farkından dolayı oluşan 79.999,74.-TL ve 13.601,31.-USD için takas mahsup hakkını kullanmış olduğunun anlaşıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 217/11/2022 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince, ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği ve bilirkişi … tarafından hazırlanan 10/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından 07.02.2020 – 02.06.2021 tarihleri arasında giriş yapılarak onaylanmayan toplam 332 adet döviz alım-satım girişi yapıldığı, bu girişlerin, red/iptal yapılarak işlemlerin gerçekleşmediği, işlem detayları incelendiğinde giriş yapılan kur ile red/iptal yapılan saatte ki kur arasında banka aleyhine kur farkı oluştuğu, davacının Döviz Alış ve Satış işleminden toplam 376.995,79.-TL kur farkından kaynaklı kazancı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, bankacılık hizmet sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından tahsil edilen bedele ilişkin alacak istemine ilişkindir.
Dava 22/10/2021 tarihinde … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) nezdinde açılmış mahkemenin … esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama neticesinde 23/02/2023 tarihinde …karar numarası ile yetkisizlik kararı verilmiş, kararın 24/03/2022 tarihinde kesinleşmesi sonrası dava dosyası gönderilmiş ve mahkememizin iş bu esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Tarafların anlaşamadıkları hususlar davacı ait davalı banka nezdindeki hesaptaki paraya haksız olarak takas mahsup işlemi uygulanıp uygulanmadığı, davacının davalı bankadan bu kapsamda talep edebileceği bir bedel bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Taraflar arasında 07/06/2018 tarihli bankacılık hizmet sözleşmesi akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmenin 5.3. maddesi:”Döviz ve kıymetli maden alım-satım kurlarının, sisteme herhangi bir nedenle hatalı (piyasa kurlarından ve Bankanın olağan kur uygulamalarından farklı) girilmiş olması halinde, Banka bu kurlarla gerçekleşen işlemleri iptal ve bu süreçten sağlanması muhtemel haksız kazancın tahsilini talep etmeye, hesaplardan resen tahsile veya borç kaydetmeye yetkilidir.” şeklindedir.
Davacı tarafın davalı bankanın mobil internet bankacılığı kanalı ile döviz alım işlemeleri gerçekleştirdiği, bu işlemler için ilk olarak döviz alım talebini emrini sisteme girdiği daha sonra bu talebini onayladığı bu şekilde alım/satım talebi ve onay arasındaki döviz kur değişiminin lehine olması döviz alım/satım işlemini gerçekleştirdiği, onay anında kur farkının aleyhine olması halinde döviz alım talebini iptal ettiği tespit edilmiştir. Mahkememizce itibar edilen teknik husustaki denetime açık kök ve ek raporda tespit edildiği üzere davacının bu şekilde 332 adet döviz alım işlemini red/iptal ettiği, alım talebi ve onay sürecindeki kur farkının oluşmasının davalı bankanın sisteminde kaynaklı hata olduğu ve bu kapsamda da davacı bankanın yakarıda yer alan sözleşmenin 5.3. Maddesi uyarınca haksız kazanç var ise davacının hesabından resen tahsil edebileceği, bilirkişi ek raporu ile de tespit edildiği üzere 376.995,79 TL miktarında yani dava değerinden daha fazla miktarda davacının kur farkından kaynaklı haksız kazancı bulunduğu anlaşılmakla davalı bankanın işlemlerinin sözleşme uyarınca yapıldığı ve hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de davacının sübuta ermeyen davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.599,82 TL harcın mahsubu ile artan 3.419,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 32.510,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/03/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı