Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/224 Esas
KARAR NO : 2023/711
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkil … Ltd. Şti ile davalı … Şirketi arasında kurumsal abonelik sözleşmesi bulunduğu, … Şirketi’nden alınan 23 hat müvekkil şirketin tarım arazindeki sulama sistemlerini açıp kapayan anahtar olarak kullanıldığı, müvekkil şirket yetkilisi, … Şirketi yetkilisine abonelik sözleşmelerinin iptali için e-mail ile talepte bulunmuş olup mevcut maillerin ekte olduğu, müvekkil, davalı GSM şirketine kurumsal abonelik iptal talep formunu nedenleri ve iptale konu hatların numaralarını, kullanım detaylarını (bilgilerini) ilettiği, müvekkil şirket, davalı ile arasındaki abonelik sözleşmesinin iptali için gerekli prosedürü takip ettiği, davalı kuruma e-posta ile abonelik sözleşmesinin iptaline ilişkin talep evrağını defalarca ilettiği, ancak usulüne uygun sürdürülen abonelik iptal taleplerine, davalı kurumun yanıt vermediği, müvekkilin otomatik ödemedeki 23 hattını kapatmadığı, bahsi geçen otomatik ödeme talimatlı 23 hat için ödeme alınmaya devam etmiş ancak aboneliğin iptal edilmediğine ilişkin müvekkile herhangi bir bilgi verilmediği, müvekkil şirkete davacı gsm şirketinin haksız ve hukuka aykırı faturalandırma yapmış olduğu, yükümlülüklerini yerine getirmekten ve bilgi vermekten kaçındığı, mevcut 18.01.2018 – 22 Ocak 2018 ve 28.02.2018 tarihli “Kurumsal abonelik iptal talep formu” yazıları ile toplam 23 hattın iptali talep edildiği, bu taleplere yönelik olarak davalı kurum yetkilisine defalarca mail atıldığı, maillerin de bir kısmı dilekçemiz ekinde yer aldığı, 28 Şubat 2018 tarihli – …- İptal … Hatları konulu e-mailde 23 hattın tamamının abonelik sözleşmesinin iptali talep edilmiş, kurumsal abonelik iptal talep formu ile gsm abonelik iptali için başvuru yapıldığı, müvekkil şirketin, davalı kuruma; 20.02.2020 tarihli fatura için 5.046,00 TL ,20 Ocak 2020 tarihli fatura için 5.312,98 TL,20 Aralık 2019 tarihli fatura için 5.140,40 TL, 20 Kasım 2019 tarihli fatura için 5,032,80 TL, 20 Ekim 2019 tarihli fatura için 4,071,00 TL, 20 Eylül 2019 tarihli fatura için 4.338,60 TL , 20 Ağustos 2019 tarihli fatura için 4.818,40 TL, 20 Temmuz 2019 tarihli fatura için 4,907,10 TL, 20 Haziran 2019 tarihli fatura için 4.367,10 TL, 20 Mayıs 2019 tarihli fatura için 4.156,50 TL, 20 Nisan 2019 3 tarihli fatura için .929,60 TL , 20 Mart 2019 tarihli fatura için 4.144,00 TL, 20 Şubat 2019 tarihli fatura için 3.707,30 TL, 20 Aralık 2018 tarihli fatura için 3.219,10 TL, 20 Kasım 2018 tarihli fatura için 2.754,10 TL, 20 Eylül 2018 tarihli fatura için 2.190,90, 20 Ağustos 2018 tarihli fatura için 2.087,20, 20 Temmuz 2018 tarihli fatura için 2.260,50, 20 Haziran 2018 tarihli fatura için 2.203,80 TL, 20 Mayıs 2018 tarihli fatura için 2.217,40 TL, 20 Nisan 2018 tarihli fatura için, 1.911,40 TL,20 Mart 2018 tarihli fatura için 1.838,20 TL,20 Şubat 2018 tarihli fatura için 1.950,10 TL ödeme yapıldığı, bu fatura bedellerinin içerikleri ayrıntılı olarak görülemediğinden müvekkil şirket aboneliği devam eden hatlar olduğunu zannederek ödemeleri yaptığı, daha sonra yapılan görüşmeler ile bu fatura bedelleri içerisinde iptal edilen hatlara yönelik olarak da kullanım bedelleri bulunduğunu, müvekkil şirketin, abonelik iptal talebini prosedürleri takip ederek talep ettiği, ancak davalı … Şirketi abonelik sözleşmesini iptal etmediği, müvekkil şirket otomatik ödeme talimatlı olan 23 hattın iptal edileceğini onayını almış ancak abonelikler iptal edilmediği gibi faturalandırma işlemlerinin devam ettiğini, davacının kurumsal ve güven veren bir firma olması nedeniyle abonelik iptali talep eden müvekkil, davacının yükümlülüğü olan abonelik iptalini sağlayacağına güven duyduğu, müvekkil şirket haksız ve hukuka aykırı düzenlenen faturaların ödemelerini yapmak zorunda kaldığı, müvekkil şirketin iptalini talep ettiği otomatik ödeme talimatlı abonelik sözleşmesi iptal edilmediği, abonelik iptal talep formları ve şirket yetkilileri ile yapılan yazışmalara rağmen iptali gerçekleşmemiş olan ve faturalandırılan 23 hat için yüksek miktarda ödeme yapıldığı, müvekkil şirketin iptalini talep ettiği hatlara ilişkin yapılan haksız ödemelerin alacağını talep ettiklerini iş bu davada dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulmuş …. Büro No:… ile yapılan arabuluculuk oturumları anlaşamama ile sonuçlandığını, arabuluculuk oturumlarına ilişkin tutanaklarını dosyaya sundukları, davalı kurum müvekkil şirketin abonelik fesih talebini dikkate almaksızın fatura düzenlemiş olup otomatik ödemede olan aboneliğin iptalini gerçekleştirmediği ve müvekkile bilgi vermekten kaçındığı, davalı kurum abonelik yönetmeliği, TBK 77 gereği sebepsiz zenginleşmiş olduğu müvekkil şirketten tahsil etmiş olduğu ödemeleri avans faizi ile birlikte iade etmekle yükümlü olduğu, açıkladıkları nedenler ve mahkemece re’sen dikkate alınacak olan sair nedenlerle haklı davanın kabulüne, müvekkil şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak devam ettirilen abonelik sözleşmesinin faturalandırılması sonucu yapmış olduğu ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 7. maddesinde uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağı iki şirket arasında kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının talebinin de iptal ettiğini iddia ettiği 23 hat için tahakkuk eden ve ödenen fatura bedellerinin iadesinden olduğu anlaşıldığı, dolayısıyla uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı her türlü izahtan vareste olduğu, davacı basiretli bir tacir olarak yapmış olduğu ödemelerin ne olduğunu, ödemeleri yapıp yapmaması gerektiğini bildiği, iş bu davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı bir dava olduğu (veya bakaca bir hukuki sebep olsa da) düşünüldüğünde zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan bu davanın reddi gerektiği, davacının usulüne uygun bir şekilde, yetkilileri tarafından iptal başvurusunda bulunulduğunu ve iptal başvurusu ekinde de gerekli belgeleri ilettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın tacir olup faturalara yasal süresi içinde itiraz ettiğini ispat etmesi geretiğini, aksi halde müvekkil şirketçe yansıtılan faturaları kabul etmiş sayılacağı, açıkladıkları nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2021 tarihli … Esas,… Karar sayılı dava dosyasında verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine mahkememizce gönderilen dosya incelendi.
Dava; Kurumsal abonelik sözleşmesi kapsamında davalı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümleri uyanrınca tahsil edildiği iddiasıyla ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan Kurumsal Abonelik Sözleşmesi kapsamında, davacı tarafa ait tarım arazisindeki sulama sistemlerini açıp kapayan anahtar olarak kullanılan 23 hatta ilişkin davacı tarafından yazılı olarak iptal başvurusunda bulunup bulunmadığı, başvurusunda bulunmuş ise bu hizmetin iptal edilip edilmediği, edilmemiş ise iptal edilmeme nedeni, davacı tarafından fatura bedelleri ödendiği ileri sürülen 2018 yılı şubat ayından 2020 yılı şubat ayına(bu aylar dahil) ilişkin fatura bedellerine bu hizmet bedelinin yansıtılıp yansıtıldığı, yansıtılmış ise her bir faturadaki miktarı, davacı tarafından belirtilen bu fatura bedellerine yansıtılan hizmet bedelinin davacının hizmetin iptal edildiği gerekçesiyle ödenen hizmet bedellerinin iadesi talebinin yerinde olup olmadığı, varsa miktarı, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … Büro No:… Arabuluculuk oturum tutanakları, abonelik sözleşmesi, abonelik sözleşmesini iptal talep formları, … A.Ş. Yetkilisi ile yapılan yazışmalar (e-postalar), davalı şirket kayıtları, bilirkişi incelemesi, iptali istenen hatlara ilişkin düzenlenen faturalara delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Abonelik sözleşmesine, faturalara, … 41. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E., … K. Sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/14621 E., 2016/3599 K. Sayılı kararına, müvekkili şirket kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, tanığa, yemine, karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakları saklı kalmak üzere her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
28/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda “Dava konusu 23 adet hattın iptal talebinin davacı çalışanı …’ın kullanımda olan … e-posta adresi üzerinden Kurumsal Abonelik İptal Talep Formu ile Davalı Çalışanı …’nın kullanımındaki ….tr e-posta adresine gönderildiği dava dilekçesi ekindeki belgelerden anlaşıldığı, tablo-1’de gösterildiği üzere 23 adet aboneden 13 adedi için iptal talebinden sonra fatura tahakkuku ve tahsilatının yapılmadığı, sadece 10 adet abonelik için iptal talebinden sonra faturalama ve otomatik ödeme talimatları bulunduğundan tahsilat yapıldığı tespit edildiği, bütün bu veriler doğrultusunda; 2018 yılı için dava konusu 23 adet aboneliğe ait tahsilatı yapılan 3792,13 TL bedelin 542,03 TL’si iptal talebinden öncesine ilişkin olduğu anlaşıldığından sadece 3792,13 TL – 542,03 TL = 3250,10 TL bedelin fazladan tahakkuk edilip tahsilatının yapıldığı tespit edildiği, 2019-2020-2021 yılları için dava konusu 10 adet aboneliğe ait tahsilatı yapılan 5126,3 TL bedelin tamamı fazladan tahakkuk edilip tahsilatının yapıldığı, toplamda 3250,10 TL + 5126,3 TL = 8376,40 TL’nin fazladan ödendiği tespit edildiği” bildirilmiştir.
01/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda “Dava konusu 23 adet hattın iptal talebinin 18/01/2018 , 22/01/2018 ve 28/02/2018 tarihli 3 adet Kurumsal Abonelik İptal Talep Formu ile Davacı çalışanı …’ın kullanımda olan … e-posta adresi üzerinden, şirket yetkilisi …’a ait e-posta adresinin de dahil olduğu yazışma ile davalı müşteri temsilcisi …’nın kullanımındaki … e-posta adresine gönderildiği, Müşteri temsilcisinin ilgili yazışmalarda talebe ilişkin işlemleri kendisinin yapacağını teyid ettiği, iptal teleplerinin iletildiği 3 adet Kurumsal Abonelik İptal Talep Formunun farklı tarihlere ait olmakla beraber içerik olarak benzer olduğu ve iptali talep edilen hat listelerinin girişi ile benzer şekilde kaşe/imza edildiği, yazışmalarda bu formların iletilmesi dışında başkaca bir belge istenmiş ve/veya verilmiş olduğuna dair bir bilgi ve belgenin dosyada olmadığı, iptale konu formlardan 18/01/2018 tarihli ilk gönderilen formun işleme alınmış ve iptal talebinin tamamlanmış olduğu, 22/01/2018 ve 28/02/2018 tarihli formlara ilişkin olarak işlem tesis edilmemiş olduğu, dosyada yeralan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucu yukarıdaki tespitler doğrultusunda; davalı tarafından konu aboneliklerin iptali sürecinde müşteri temsilcisi ile işlem yapılması dışında başkaca bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla yazışmalara konu bu 3 Kurumsal Abonelik İptal Talep Formunun muhatap müşteri temsilcisi tarafından aynı şekilde işleme alınmış olması gerekeceğinin değerlendirildiği, bu konuda iptal başvurularının ilkinin kabulü ve işlem tesis edilmesi ile diğer 2 adet formla yapılmış iptal taleplerinin kabul edilmemiş ve/veya işlem tesis edilmemiş olması hususunda değerlendirme sayın mahkemenin takdirinde olup; 22.01.2018 tarihli iptal talep formunun usulüne uygun olarak işleme alınmış olacağının kabul edilmesi durumunda davacıdan tahsilatı yapılmış bedelin toplamda 6.561,4 TL olduğu, 28.02.2018 tarihli iptal talep formunun usulüne uygun olarak işleme alınmış olacağının kabul edilmesi durumunda davacıdan tahsilatı yapılmış bedelin toplamda 811,5 TL olduğu, ticari inceleme ve değerlendirmeler uzmanlık alanlarında olmadığından, dosyada verilen belge incelemeleri ve/veya borç ve alacağa ilişkin hesaplamaların yapılmamış olduğu her türlü hukuki tavsif, nihai karar taleplerinin takdirinin Mahkememize ait olduğu” bildirilmiştir.
22/06/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda “Dava konusu 23 adet hattın iptal talebinin 18/01/2018 , 22/01/2018 ve 28/02/2018 tarihli 3 adet Kurumsal Abonelik İptal Talep Formu ile Davacı çalışanı …’ın kullanımda olan … tr e-posta adresi üzerinden, şirket yetkilisi …’a ait e-posta adresinin de dahil olduğu yazışma ile Davalı Müşteri Temsilcisi …’nın kullanımındaki … e-posta adresine gönderildiği, Müşteri temsilcisinin ilgili yazışmalarda talebe ilişkin işlemleri kendisinin yapacağını teyid ettiği, iptal teleplerinin iletildiği 3 adet Kurumsal Abonelik İptal Talep Formunun farklı tarihlere ait olmakla beraber içerik olarak benzer olduğu ve iptali talep edilen hat listelerinin girişi ile benzer şekilde kaşe/imza edildiği, yazışmalarda bu formların iletilmesi dışında başkaca bir belge istenmiş ve/veya verilmiş olduğuna dair bir bilgi ve belgenin dosyada olmadığı, iptale konu formlardan 18/01/2018 tarihli ilk gönderilen formun işleme alınmış ve iptal talebinin tamamlanmış olduğu, 22/01/2018 ve 28/02/2018 tarihli formlara ilişkin olarak işlem tesis edilmemiş olduğu, dosyada yeralan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucu yukarıdaki tespitler doğrultusunda; davalı tarafından konu aboneliklerin iptali sürecinde müşteri temsilcisi ile işlem yapılması dışında başkaca bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla yazışmalara konu bu 3 Kurumsal Abonelik İptal Talep Formunun muhatap müşteri temsilcisi tarafından aynı şekilde işleme alınmış olması gerekeceğinin değerlendirildiği, bu konuda iptal başvurularının ilkinin kabulü ve işlem tesis edilmesi ile diğer 2 adet formla yapılmış iptal taleplerinin kabul edilmemiş ve/veya işlem tesis edilmemiş olması hususunda değerlendirme Mahkememizin takdirinde olup; 22.01.2018 tarihli iptal talep formunun usulüne uygun olarak işleme alınmış olacağının kabul edilmesi durumunda davacıdan fazladan tahsilatı yapılmış bedelin toplamda 6.927,4 TL olduğu, 28.02.2018 tarihli iptal talep formunun usulüne uygun olarak işleme alınmış olacağının kabul edilmesi durumunda davacıdan fazladan tahsilatı yapılmış bedelin toplamda 775,10 TL olduğu, konu 10 adet hat için; iptal tarihi öncesinde son faturalama ile iptal tarihi arasında kullanımın içinde olduğu faturaların toplam bedelinin 373.8 TL olduğu, günlük kullanıma ilişkin birim fiyatlar olmadığı için kesin hesap yapılamadığı, ticari inceleme ve değerlendirmeler uzmanlık alanımızda olmadığından, dosyada verilen belge incelemeleri ve/veya borç ve alacağa ilişkin hesaplamaların yapılmamış olduğu” bildirilmiştir.
Taraflar arasında Kurumsal Abonelik sözleşmesi imzalandığı her iki tarafın da kabulündedir. Dava, davacı tarafın 23 adet hattın kapatılması için başvuruda bulunulduğu halde davalının bir kısım hatları (toplam 10 adet) kapatmayarak talep tarihinden sonra da haksız şekilde fatura düzenlediği iddiasına dayanmaktadır. Her ne kadar davalı kapatılmayan hatlar için usulüne uygun olarak kapatma başvurusunda bulunulmadığını iddia etmiş ise de dosya kapsamında yer alan bilgi, belgeler ve bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere tüm hatlarla ilgili başvurunun davacı şirket yetkili temsilcisi tarafından Abonelik İptal Talep Formu düzenlenmek ve davacı şirket Müşteri Temsilcisi’ne mail yoluyla iletmek üzere yapılmıştır. Tüm bu süreçte davacı şirket temsilcisi tarafından davalının aynı müşteri temsilcisi ile ve müşteri temsilcisinin yönlendirmeleri doğrultusunda işlem yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının usulüne uygun iptal başvurusu bulunmadığı iddiası kabul edilmeyerek davalı şirketin kusurlu işleminin bulunduğu kanaatine varılmıştır. Zira aynı işlem sonucu 10 tane hattın kapatılması işlemi yapılmazken, 13 hattın kapatılması işlemi gerçekleştirilmiştir. Davacı tarafından talep miktarı usulüne uygun olarak ıslah edilmiştir. Dosyada yer alan ve hükme esas teşkil eden 22.06.2023 tarihli bilirkişi raporu uyarınca 22.01.2018 tarihli ve 28.02.2018 tarihli iptal talep formlarından sonra tahakkuk ettirilen toplam 6927,4 TL ve 775,10 TL tutarındaki faturaların haksız olarak düzenlendiği anlaşılmış, davalının bu miktardaki sebepsiz zenginleşmesi uyarınca davacının toplam 7.702,50 TL davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 7.702,50 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 526,16-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 125,98 TL olmak üzere toplam 185,28 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 340,88-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (3) numaralı maddede mahsup edilen peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 125,98 TL olmak üzere toplam 185,28 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan, 59,30 TL başvurma harcı, 2.600,00.-TL bilirkişi raporu masrafı, 346,50-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 3005,80-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 2763,97-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 7.702,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 673,90-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 1.213,80-TL’sinin davalıdan, 106,20-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verilmiştir. 18/10/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır