Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/218 E. 2022/211 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/218 Esas
KARAR NO : 2022/211

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalının 01.10.2018 tarihinde istifa ederek ayrıldığı 03.11.2021 tarihine kadar müvekkili şirkette ihracat satış sorumlusu olarak çalıştığını, davalının son brüt maaşının 16.520,00-TL olduğunu, davalının müvekkili şirkette çalıştığı pozisyonu gereğince gerek işveren tarafından kendisine verilen gerekse görevi sırasında öğrendiği birçok ticari sır ve gizli bilgelere vakıf çalıştığını, bu kapsamda da davalının müvekkili şirket ile Rekabet Yasağı Taahhütnamesi imzaladığını, bu sözleşme ile hem çalıştığı süre hem de iş sözleşmesi sona erdikten sonra gizliliği ihlal etmemeyi ve de işvereni ile rekabet etmemeyi, iş sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet yasağı taahhütnamesinin 1.2.maddesi gereğince hangi şirketlerde hangi sürelerde hangi bölgelerde çalışmayacağını taahhüt ettiğini, davalının iş sözleşmesi sona erdikten sonra müvekkili şirketin güvenini sarsmış, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek müvekkili şirketten ayrıldıktan hemen sonra… Tic. A.Ş firmasında çalışmaya başladığı duyumunun alındığını, davalının müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı …Tic. A.Ş ile müvekkili şirketin iştigal alanlarınının, hedef üretim çevrelerinin ve üretim hammaddelerinin aynı olduğunu, davalının müvekkilden ayrıldıktan hemen sonra müvekkili ile rekabet içinde olan başka bir şirkette çalışmaya başlamasının tamamen kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkili şirkete ait müşteri bilgileri, satış stratijeleri dahil bir çok gizli bilginin söz konusu şirkette kullandığının açık olduğunu, davalının iş bu eylemleri ile imzalamış olduğu Rekabet Etmeme Taahhütnamesine aykırı davrandığını, davalının müvekkili şirketin gizli bilgi-ticari sır niteliğindeki bilgi ve evrakları, formül bilgileri müvekkili şirket açısından oldukça önem taşıdığını, işbu bilgi ve belgelerin kullanılmaya devam edilmesi ve de 3. kişilerle paylaşılması müvekkilin telafisi imkansız zararına sebebiyet vereceğini beyanla maddi-manevi tazminat talebi dahil fazlaya ilişkin talep ve dava hakları da saklı tutulmak kaydı ile Rekabet Yasağı Taahhütnamesi uyarınca 198.240,00-TL cezai şart bedelinin işleyecek aylık %1 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının ihlal niteliğindeki davranışlarının sona erdirilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Dava dilekçe teatisi aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, iş akdinin feshinden sonra işçinin rekabet etmeme yasağına aykırı davranışları iddiasına dayalı cezai şart alacağı istemine ilişkin alacak davasıdır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 444/1.maddesinde, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-c maddesinde ise, Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK’nın 5/1. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.
25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır, düzenlemesi yer almaktadır. Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümü hizmet sözleşmelerine ilişkin olarak 393 ve 469. maddeler arasındaki düzenlemelerden oluşmaktadır. İşçinin rekabet yasağına ilişkin 444. Madde de bu bölümde düzenlenmiştir.
Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesine göre işçinin rekabet yasağının da yer aldığı TBK’nın İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine ilişkin işçi ve işveren arasındaki ilişkiden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda hangi mahkemenin görevli olduğunun belirlenmesi için öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin vasıflandırılması gerekmektedir. Taraflar arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi akdedildiği ve bu sözleşmenin 03/11/2021 tarihinde davalı işçinin istifa ederek davacı şirketten ayrıldığı tarihe kadar devam ettiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, davalı işçi davacı şirkette taraflar arasında akdedilen belirsiz süreli iş akdine bağlı olarak istifa ettiği tarih olan 03/11/2021 tarihine kadar işçi olarak çalışmıştır. Taraflar arasındaki hukuki ilişki hizmet sözleşmesi mahiyetindedir. O halde yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirildiğinde; 7036 sayılı yasanın, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girdiği ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdiği, özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar yönünden herhangi bir ayırım yapılmadığı, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiği, bu haliyle, somut olayımızda 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK.114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereği görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2.maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸