Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2022/198 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/203 Esas
KARAR NO : 2022/198

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 21/03/2022

Mahkememizin 2020/302 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilen, itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davalı hakkında … 25.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalıların icra takibine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, borçluların itirazında borca da itiraz ettiklerini, davalı-borçlunun borca ve ferilerine itirazının ise asılsız ve dayanaksız olduğunu, davalı yanın alacağın müstenidi olan fatura ve dekontları teslim aldığını, ticari defterlerine işlediğini ve vergi beyanlarında kullandığını, davalıların (borçluların) kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiklerini, … 40.Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar çekildiğini, ihtarda ürünlerin ayıplı olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından alternatifler sunulduğunu, buna karşılık davalı şirketin iyiniyet göstergesinde bulunmayıp tüm olumlu adımlarına herhangi bir alternatif ve çözüm geliştirmediğini, keza arabuluculuk çabalarının da sonuçsuz kaldığını beyanla davalı-borçlu tarafından aleyhinde yürüyen … 25.icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı-borçlu aleyhinde takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Mahkememizin 2020/302 esas sayılı dosyasında, davalı …’ya karşı açılan itirazın iptali talepli davanın 17/03/2022 tarihli duruşmasında tefrikine karar verilmiş ve dava işbu esasa kaydedilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 25.İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş, davacı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, davalılar hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmıştır.
… 25.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar hakkında toplam 109.269,00-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalılar tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre itirazın iptali davasının İİK’nın 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı davalılardan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise alacağının varlığı ve miktarı, davaya konu kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcut ise mahiyetinin (açık, gizli) ne olduğu, davacının ihbar külfetlerini süresinde yerine getirip getirmediği, işlemiş faiz, temerrüt faizi ile icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalıların icra takibine itirazlarının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 01/07/2020 tarihli tensip tutanağının (14) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline arabuluculuk son tutanağı aslını Mahkememize sunması için bir haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceğinin ihtarına” dair karar verildiği ve davacı vekilinin 11/08/2020 tarihli dilekçesi ile arabuluculuk tutanağının aslını dosyaya sunduğu, sunulan arabuluculuk tutanağında başvurucu tarafın davacı şirket, karşı tarafın ise Serap Kılıçkaya olduğu, diğer davalı …’nın ise arabuluculuk tutanağında yer almadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 28/10/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; davalı …’ya yönelik eldeki davayı açmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulup bulunulmadığı, bulunulmuş ise ilgili arabulucuk tutanağının aslını Mahkememize sunması için kendisine Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(2).maddesi gereğince ”…arabulucuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini 1 haftalık kesin süre içerisinde dosyaya sunmasının, bu süre içerisinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin” kendisine ihtarına, (ihtar edildi)” dair karar verilmiş ve davacı vekilinin herhangi bir beyanda bulunmadığı ve 11/08/2020 tarihli dilekçesi ile sunduğu arabuluculuk tutanağından farklı bir belge/tutanak sunmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; Mahkememizin 2020/302 Esas sayılı dosyasına sunulan arabuluculuk son tutanağı aslı incelendiğinde, davacı ile Serap Kılıçkaya arasındaki arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığı, … yönünden ise arabuluculuk yoluna başvurulmadığı, bu davalı tarafından zorunlu arabuluculuk dava şartının bulunmadığı anlaşılmış, davalı …’ya karşı açılan dava 2020/302 esas sayılı dosyadan tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilmiştir.
06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; davacı yanın davalı …’ya arabuluculuk yoluna başvurmadan doğrudan dava açtığı, dava konusu alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili talebi bakımından zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu anlaşılmıştır. Bu husus dava şartı olup, dava şartları mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınırlar. Yukarıda izah edilen gerekçe ile Mahkememizin 2020/302 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek işbu esasa kaydedilen davalı …’ya karşı açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 89,70-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 21/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸