Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/159 E. 2023/21 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/159 Esas
KARAR NO : 2023/21

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı aleyhine … 9.İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile davalı tarafından ödenmeyen fatura ve sevk irsaliyesi karşılığı olan cari hesap alacağı olarak 5.116,33-USD miktarında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının 04/11/2021 tarihli dilekçesi ile huzurdaki davaya esas takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine dava şartı arabuluculuk başvurusunun yapıldığını ancak arabuluculuk safhasında da anlaşma sağlanamadığını, davalının faturalar ile muaccel hale gelmiş olduğu sabit ve bu faturalara bağlı sevk irsaliyeleri ile de faturalara bağlı malların teslim edildiği belli bir borca itiraz ettiğini, nitekim bu e-faturaların davalının kendi muhasebe sistemine de işlediğini, nitekim yargılama sırasında tarafların ticari defterleri ve/veya karşı taraf ticari defterlerini sunmaz ise fatura tarihi itibarı ile bağlı bulunduğu vergi dairesinden getirilecek vergi dairesi BA/BS formları üzerinde yapılacak inceleme ile de miktarı belli bir borca haksız olarak itiraz edildiğinin ortaya çıkacağını, buna bağlı olarak işbu borcu ödediğini ispat külfetinin de davalı yan üzerinde olduğunu, bu nedenler ile Mahkemeden haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini isteme zaruretinin hasıl olduğunu, davalı/borçlu tarafından miktarı belli ve sabit olan bir alacağa haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla … 9.İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın sözleşme gereğince üstlendiği edimi gereği gibi ifa etmediğini, müvekkilinin karşı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, taraflar arasındaki satış ilişkisinde dolar kuru faturalar üzerinde açıkça yer almakta olup karşı tarafın TL üzerinden alacağının mevcut olduğunu, bu faturalar üzerinde USD 8.3705-TL, 8,1504-TL olarak sabitlendiğini, neticede müvekkili şirketin borcu bulunması ihtimalinde dahi işbu borcun faturalar üzerinde yer alan kur üzerinde hesaplanması gerektiğini, oysa davacının bu davayı 1 USD=14,2021-TL olarak açmış olup açıkça hukuka ve taraflar arasındaki anlaşmaya aykırılık teşkil eden işbu farkın kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle aleyhe hususları kabul anlamına gelmemek kaydıyla iş bu davanın reddi gerektiğini, davacının faiz talebine de ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, ayrıca işbu alacak çekişmeli olduğundan tazminat talebinin kabulünün mümkün olmadığını beyanla huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, … 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 18/07/2022 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile;” Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2021 yıllı Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde Mahkememizce re’sen seçilecek bir SMMM bilirkişisi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM Uzmanı Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 11/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
– Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacı yasal defter kayıtlarına göre 21/01/2021 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 5.116,33 USD karşılığı 42.807,40 TL’si olduğu,
– Sayın Mahkemenin ara kararına rağmen davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği,
– Dava ve takip konusu fatura bedeli ile ilgili bakiyenin ne şekilde ödediğine dair bir vesaikin dosya kapsamında sunulmadığı, davalının davacı taraf ile kurduğu ticari ilişki kapsamında tanzim edilen takibe konu edilen faturalar ile ilgili tarafların Ba Bs mutabakatının (5.000,00 TL Limitini aşanlar ve takibe konu edilenler) olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazda takibe dayanak olan cari hesap ekstrası içeriği faturayı almadığına dair bir itirazının bulunmadığı dikkate alındığında davalının takip dayanağı hesap ekstralarında yer alan fatura içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulü olarak değerlendirilmesini gerektiği, davalının aldığı mal ve/veya hizmetlerin bir kısmını iade ettiği ve kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ayrıca inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği dikkate alındığında 02/11/2021 takip tarihi itibari ile Davalı taraftan 5.116,33 USD asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı,
Davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 02.11.2021 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 02.11.2021 tarihli 5.116,33 USD takip miktarı ile karşılaştırıldığında fazla talebin olmadığı,
Bu itibarla takibin 5.116,33 Usd üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 02.11.2021 takip tarihinden itibaren itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 5.116,33 USD’ sine 3095 Sk. nun 4489 SK. nun ile değişik 4/a maddesi gereğince birer yıllık dönemler itibariyle vadeli USD doları ve Euro hesaplarına Devlet Bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden kademeli olarak basit usulde (3095 SK. m.3) temerrüt faizi yürütülmesinin gerektiği,
– Davacı tarafça %20 den az olmamak üzere İcra İnkâr Tazminatına Hükmedilmesi görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 5.116,33 USD alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, davaya konu ve icra takibine dayanak olan açık hesaba konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalının icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle davacı, davalı taraftan 5.116,33 USD alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte incelenen davacı şirketin ticari defterleri ile BS kayıtları ve davalı şirketin BA kayıtlarından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, zira taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında tanzim edilen takibe konu edilen faturalar ile ilgili tarafların BA-BS mutabakatının (5.000,00 TL Limitini aşanlar ve takibe konu edilenler) olduğu, yine davalının icra takibine yaptığı itirazda takibe dayanak olan cari hesap ekstrası içeriği faturayı almadığına dair bir itirazının bulunmadığı dikkate alındığında davalının takip dayanağı hesap ekstralarında yer alan fatura içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulü olarak değerlendirildiği, davalının aldığı mal ve/veya hizmetlerin bir kısmını iade ettiği ve kalan kısmını ödediğine dair ispat edici mahiyette vesaik sunmadığı ve davalının düzenlenen faturalara süresi içerisinde itiraz etmediği tespit edilmiştir. Keza her ne kadar davalı/borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesinde ”…Ödeme emrinde belirtilen hususlar tamamen gerçek dışı ve afaki olup müvekkilim şirketin karşı tarafa herhangi bir borcu bulunmamaktadır….” ibaresi yer alsa da, davacı şirketin BS kayıtları, davalı şirketin BA kayıtları ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtları nazara alındığında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacının, davalı taraftan 5.116,33 USD alacaklı olduğu ve davalının işbu alacak yönünden ödemede bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu hususlar ile HMK’nun 222/3. Maddesi de dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu durumda, bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenler ile davanın kabulü ile, davalının … 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 5.116,33-USD asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının bir yıllık USD cinsinden mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2.maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 5.116,33-USD’nin takip tarihi itibariyle karşılığı olan 68.458,03-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının … 9.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 5.116,33-USD asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin asıl alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının bir yıllık USD cinsinden mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle DEVAMINA,
Hükmolunan takip tarihi itibariyle (5.116,33-USD’nın karşılığı olan) 68.458,03-TL’nin %20’si oranında 13.691,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.963,58-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 996,33-TL harcın mahsubuna, bakiye 3.967,25‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 11.626,02-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 996,33-TL peşin harç, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 94,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.171,53-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/01/2023

Katip
¸

Hakim
¸