Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/135 E. 2023/394 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/135 Esas
KARAR NO : 2023/394

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili davacı ile davalı arasında 17/09/2021 tarihinde lastikli yüz maskesini konu eden ürün satış sözleşmesinin imzalandığını, işbu sözleşmeye göre müvekkilinin para borcunun tamamını ödediğini ancak davalı tarafından ürünlerin bir kısmının gönderilmediğini, gönderilmeyen kısım için tarafların karşılıklı anlaşarak sözleşmeden döndüğünü ve davalının gönderilmeyen ürünlerin parasını müvekkiline iade etmeyi kabul ettiğini, işbu anlaşmanın müvekkili şirket sahibi … ile davalı şirket müdürü … arasında gerçekleştiğini, dava dilekçesinin ekinde sunulan mesaj görüntülerinde görüleceği üzere davalı şirket müdürü … tarafından 21/10/2021 tarihinde 458.469,00-TL’nin iade edileceğinin açık bir şekilde belirtildiğini, belirlenen bu kesin vadede de ödemenin yapılmaması üzerine müvekkili şirket sahibi Hüseyin Başar ile davalı şirket müdürü … arasında ödeme yapılması konusunda görüşmeler yapıldığını ancak yapılan görüşmelere rağmen davalı şirket tarafından belirtilen 458.469,00-TL’nin yalnızca 90.000,00-TL’lik kısmının taraflarına ödendiğini, davalının belirlenen kesin vadede ödeme yapmaması üzerine taraflarınca 24/11/2021 tarihinde …. 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği süreci devam ederken icra takibine konu olan borcun davalı tarafça 06/12/2021 tarihinde ödendiğini, davalı tarafça yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamadığını ve anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, taraflarca yapılan satış sözleşmesinde ”VI-Diğer Hususlar” başlığı altında yetki şartına yer verildiğini ve ihtilaf vukuunda İstanbul Mahkeme ve icra dairelerinin münhasıran yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, işbu sebeple taraflarınca icra takibinin İstanbul Adliyesinde başlatılmış olduğundan, davalı tarafın haksız yetki itirazının iptaline karar verilmesi gerektiğini, taraflarca yapılan satış sözleşmesinde ”VI-Diğer Hususlar” başlığı altında delil şartına yer verildiğini ve ihtilaf vukuunda üreticinin/davalının defter kayıt ve belgelerinin yegane delil olduğuna karar verildiğini, sözleşmede yer alan işbu delil şartının geçersiz olduğunui taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki delil şartının ispat haklarını imkansız kıldığının izahtan vareste olduğunu, yukarıdaki açıklamalarda görüldüğü üzere taraflarınca icra takibi başlatmakta herhangi bir kötü niyet veya kusur olmadığı gibi işbu davayı açmakta hukuki menfaatlerinin bulunduğunu, çünkü davalı tarafın her ne kadar “icra takibi başladıktan sonra fakat ödeme emri tebliğ edilmeden önce” söz konusu borcu ödemiş olsa da borcunu zamanında ödememesi nedeniyle icra takibi başlatılmasına neden olduğunu, işbu sebeple davalarının kabulüne karar verilmesini, faiz, icra takibi giderleri ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptal edilerek icra takibinin devamına karar verilmesinin gerektiğini, davalı tarafın faiz oranı ve miktarına ilişkin yapmış olduğu itirazın da haksız ve mesnetsiz olduğunu, her iki tarafın da tacir olması ve taraflar arasındaki sözleşme konusunun mal tedarikine ilişkin olması nedeniyle TTK md.1530 hükmü gereğince ilgili borca ticari faiz uygulanması gerektiğinin izahtan vareste olduğunu, taraflar arasında kesin vadenin belirlendiğini ve vadede ödeme yapılmaması nedeniyle davalı tarafın ihtarsız temerrüde düştüğünü, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı faiz itirazlarının da iptali gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları ve yargılama aşamasında ıslah yoluyla taleplerini arttırma hakları saklı kalmak üzere HMK md.109 hükmü gereğince; icra takibine haksız olarak yapılan itirazın şimdilik 25.000,00 TL’lik kısmının iptaline, … 3. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli duruşmasının (1) nolu ara kararı ile ” Davacı vekiline; davaya konu … 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı/borçlu aleyhine 368.469,00-TL asıl alacak, 4.974,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 373.443,33-TL üzerinden takip başlatıldığı, yine takip dosyasına tarafınca sunulan 03/01/2022 tarihli dilekçede davalı/borçlu tarafından toplam 352.868,66-TL ödeme yapıldığından bu kısımdan vazgeçtiklerini bildirdiği, bu durumda 373.443,33-TL – 352.868,66 (asıl alacak kaleminden de az olduğu nazara alınarak) = 20.574,67-TL miktarın kaldığının anlaşıldığı bununla birlikte işbu davada harca esas değerin 25.000,00-TL olarak gösterildiği, yine dava dilekçesinin 2.sayfasında ”…ödeme emrinin tebliği süreci devam ederken, icra takibine konu olan borç davalı tarafça 06/12/2021 tarihinde ödenmiştir…”, 3.sayfasında ise ”…davamızın kabulüne karar verilmesi; faiz, icra takibi giderleri ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptal edilerek icra takibinin devamına karar verilmesi gerekmektedir…” ibaresinin yer aldığı, netice-i talepte ise ”..icra takibine haksız olarak yapılan itirazın şimdilik 25.000,00-TL’lik kısmının iptaline…” ifadesi geçtiğinden kendisine HMK md.31 hükmü de gözetilerek netice-i talebini açıklaması için kendisine 1 aylık kesin süre verilmesine…” şeklinde karar verildiği ve davacı vekilinin 27/07/2022 tarihli dilekçesi ile; borçlu tarafından icra takibine yapılan ödeme nedeniyle takip konusu borcun 352.888,66-TL’lik kısmından vazgeçilmiş ve taraflarınca takip dosyasına 03/01/2022 tarihinde işbu hususta vazgeçme beyanının sunulduğunu, dava dilekçesinin 2. sayfasında beyan ettikleri “…ödeme emri tebliği süreci devam ederken, icra takibine konu olan borç davalı tarafça 06/12/2021 tarihinde ödenmiştir…” hususunun ise eksik beyan edildiğini, esasen beyan etmek istedikleri hususun ise icra takibine yazılı olarak beyan ettikleri şekilde “takibe konu olan asıl borcun 352.888,66-TL’lik kısmı davalı tarafça 06/12/2021 tarihinde ödenmiştir” şeklinde olduğunu, Mahkeme tarafından ara kararda yapılan hesaplama uyarınca 373.443,33-TL – 352.888,66-TL = 20.574,67-TL miktarın kaldığı, buna rağmen dava değerinin 25.000,00-TL olarak gösterildiği ve bu hususun açıklanması gerektiğine karar verildiğini, taraflarınca harca esas değerin şimdilik 25.000,00-TL olarak gösterilmesinin nedeninin; takip öncesi işlemiş faiz alacağı (4.974,33-TL), vekalet ücreti alacağı (34.591,03-TL) ve icra takibi giderleri (2.000,48-TL) toplamının şimdilik 25.000,00-TL’lik kısmına yönelik itirazın iptalini talep ettiklerini, dava dilekçesinin üçüncü sayfasında belirtikleri ve bu husustaki Yargıtay kararlarına yer verdikleri üzere iptalini talep ettikleri alacak kalemlerinin faiz alacağı, vekalet ücreti alacağı ve icra takip giderleri alacağı olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizin 08/12/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Davacı vekili her ne kadar 27/07/2022 tarihli dilekçesinin ”5” numaralı bendinde alacak kalemlerini faiz alacağı, vekalet ücreti alacağı ve icra takip giderleri olarak belirtmişse de; icra takibinde yer alan şekli ile başka bir deyişle talep edilen her bir alacak kalemi yönünden miktar olarak ne kadar talep ettiğini belirtmediği görüldüğünden kendisine talep edilen her bir alacak kalemini ve her bir alacak kaleminden de talep edilen miktarı da belirtmek suretiyle -şimdilik harca esas değerin 25.000,00-TL olduğu dikkate alınarak- detaylı olarak açıklaması için HMK’nın 119/1-ğ. bendi uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde beyanda bulunulmaması halinde HMK’nun 119/2. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun kendisine ihtarına…” karar verildiği ve davacı vekilinin 15/12/2022 tarihli dilekçesinde özetle; huzurdaki itirazın iptali davasının kısmi olarak (25.000,00-TL) açıldığını ve itirazın iptalini talep ettikleri alacak kalemlerinin faiz alacağı, vekalet ücreti alacağı ve icra takip giderleri olduğunu, taraflarınca sehven kısmi 25.000,00-TL’nin hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğu ayrıca ve açıkça belirtilmediğini, dava dilekçesinin netice ve talebinde kısmi olarak talep edilen toplam 25.000,00-TL’nin; 24.800,00-TL vekalet ücreti, 100,00-TL faiz alacağı ve 100,00-TL icra takibi giderleri olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları ve ıslah hakları saklı kalmak üzere İcra takibine vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın şimdilik 24.800,00-TL’sinin iptaline, İcra takibine faiz yönünden yapılan itirazın şimdilik 100,00-TL’sinin iptaline, İcra takibine takip giderleri yönünden yapılan itirazın şimdilik 100,00-TL’sinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/02/2023 tarihli dilekçesi ile; icra takibine takip öncesi işlemiş faiz yönünden yapılan itirazın şimdilik 100,00-TL’sinin iptaline dair taleplerinden feragat ettiklerini, icra takibine vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın şimdilik 24.800,00-TL’sinin ve takip giderleri yönünden yapılan itirazın şimdilik 100,00-TL’sinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibinde işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarına yönelik itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 3.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiş ve taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
… 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında 368.469,00-TL asıl alacak ve 4.974,33-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 373.443,33-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre itirazın iptali davasının İİK’nın 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur. İcra dosyasının incelenmesinde; davalı/borçlunun 03/12/2021 tarihinde 117.000,00-TL ve 235.868,66-TL olmak üzere toplam 352.868,66-TL davacı/alacaklıya ödemede bulunduğu, davacı/alacaklının 03/01/2022 tarihinde icra takibinin 352.868,66-TL’lik kısmından vazgeçtiklerini bildirir dilekçe sunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, taraflar arasında akdedilen ürün satış sözleşmesi kapsamında davalıya gönderdiği ancak daha sonra sözleşmeden dönülmesi nedeniyle kendisine iade edilmeyen para nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafından takipten sonra fakat davadan önce iade ödemesinin yapılıp yapılmadığı, davacının icra vekalet ücreti, takip öncesi işlemiş faiz ve takip masrafları isteminin yerinde olup olmadığı ile davalı tarafından icra takibine vaki itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 02/02/2023 tarihli duruşmasında; “Davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itirazının, taraflar arasında akdedilen ürün satış sözleşmesinin ”Diğer Hususlar” başlığı altında 1 numarada İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılınması ve HMK md.17 gereğince reddine”… karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında açık hesap alacağının tahsili için başlatılan takibin fer’ilerine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından … 3.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri, davalı/borçluya 10/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı/borçlu tarafından 11/12/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz edilmiş ancak öncesinde 03/12/2021 tarihinde 117.000,00- TL ve 235.868,66-TL olmak üzere toplam 352.868,66‬-TL banka yolu ile davacı tarafa ödeme yapılmıştır. Davacı/alacaklı tarafça icra dosyasına sunulan dilekçe ile takibin 352.868,66-TL’lik kısmından vazgeçtiklerini bildirmiştir. Bununla birlikte takip talebinde asıl alacağın 368.469,00-TL, davalı/borçlu tarafından yapılan ödemenin ise 352.868,66-TL olduğu, bununla birlikte davacı/alacaklının icra dosyasına sunduğu dilekçede takibin 352.868,66-TL’lik kısmından vazgeçtikleri, kapak hesabı yapılmasını talep ettikleri ve fakat TBK md.100’ün uygulanmasının da talep edilmediği, yine davalı/borçlu tarafça ödeme emrine yapılan itiraz dilekçesinde borcun tamamına yönelik itiraz olmasına ve yapılan ödemenin asıl alacağın tamamını dahi karşılamamasına karşın davacı/alacaklı tarafça işbu davada asıl alacağın bakiye kısmının talep edilmemiş olması ve davacı vekilinin 07/02/2023 tarihli dilekçesi nazara alınarak Mahkememizce davacının asıl alacağının 352.868,66-TL olduğu ve takip öncesi işlemiş faiz talebinin de reddine karar verilmiştir. Eldeki dava ise 23/02/2022 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takip nedeniyle icra vekalet ücreti ve takip giderlerine itiraza ilişkindir. Zira uyuşmazlık noktası olan takip öncesi işlemiş faizden davacı feragat ettiğinden ihtilaf konusu olmaktan çıkmıştır. Takip konusu asıl alacağın (352.868,66-TL) davalı tarafından takibin açılmasından sonra fakat davadan önce ödendiği, bu hali ile davalının takip konusu asıl alacağı ödemesinin takip tarihi sonrası olması nedeniyle borcun davalının kabulünde olduğu ve davacının takip tarihi itibariyle takip başlatmakta haklı olduğu ve davacının tüm takip fer’ilerini talep hakkının bulunduğu, dava tarihi itibariyle icra dairesi hesabına yapılmış asıl alacak ödemesi bulunmadığından icra dairesinin tahsilat yapılmış gibi kapak hesabı yapıp borcun fer’ileriyle ilgili davalı borçluya muhtıra gönderme imkanı bulunmadığı, bu nedenle Yargıtay 19.HD’nin emsal nitelikteki 2012/5424 E 2012/10365 K sayılı ve Yargıtay 11 HD 2020/5103 E- 2021/6375 K. sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, davadaki taleple de bağlı kalınarak Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, davalının … 3.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının asıl alacağın fer’ileri (takip giderleri ve icra vekalet ücreti) yönünden iptali ile takibin anılan fer’iler yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, icra inkar tazminatı İİK madde 67 uyarınca takip konusu yapılan asıl alacağa haksız itiraza ve bu itirazın mahkemece iptaline bağlanmış bir hukuki sonuç olmakla, sadece takip fer’ileri yönünden verilen itirazın iptali kararında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla davacının bu yöndeki talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının … 3.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının asıl alacağın fer’ileri (takip giderleri ve icra vekalet ücreti) yönünden iptali ile takibin anılan fer’iler yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.700,91-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubuna, bakiye 1.620,21-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00TL-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvuru harcı ve 154,25-TL posta masrafları olmak üzere toplam 315,65-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %99’ünün (312,49-TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına (%99) 1.544,4‬‬0-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına (%1) 15,60‬-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.01/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸