Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/103 E. 2022/487 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/103 Esas
KARAR NO : 2022/487

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkil banka ile dava dışı … Şirketi ‘nin (Eski ünvan :… Şirketi ) asıl borçlu …’nın müteselsil kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, borçlunun akdi taahhütlerini ifa etmemesi ve ödemelerini tatil etmesi üzerine borçlu ve davalıya … 3. Noterliği’nin … tarihli … Yevmiyeli hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, alacağın muaccel hale gelmesine ve ihtarname keşidesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacakların tahsili amacıyla davalı hakkında … 19. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu icra takibi başlatıldığını, alacağın varlığı ve miktarı hususunda müvekkili banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, müvekkilim banka ile davalı arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi gereğince banka defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkili bankanın alacak miktarı net bir şekilde ortaya çıkacağını, davalının, müvekkili banka ile aralarında imzalı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında banka ile aralarında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıklarda banka defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceğini ve bunlara itiraz etmeyeceklerini beyan ve kabul ettiklerini, arz ve izah edilen nedenlerle davalının serbest iradeleri ile imzalamış oldukları sözleşme ile kullanmış oldukları kredi borcuna ve kefaletlerine ve buna bağlı olarak kabul ve taahhüt ettikleri faiz oranına ve fer’ilerine yapmış oldukları itirazın iptaline ve davalının itirazları haksız ve kötü niyetli olup, borcun likit olması nedeni ile davalı aleyhine alacağın %20’ın aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 10/01/2022 tarih … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava, davacı banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklı girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden dolayı takip tarihi itibarıyla davacının alacağının varlığı, miktarı diğer davalının kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25.04.2016 Tarihli 75.000 bedelli Genel Kredi Sözleşmelerine, … 3. Noterliği’nin … tarihli … Yevmiyeli hesap kat ihtarnamesine, … 19.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına, … Arabuluculuk Bürosunun, … Başvuru Numarası – … Arabuluculuk Dosya Numaralı ile 15.10.2021 tarihli Arabuluculuk Son Tutanağına, banka defter ve kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, yasal her türlü delile delil olarak dayanmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Şirketi arasında 25.04.2016 tarihli ve 75.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalının da sözleşmede müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, kredi sözleşmesinde dava dışı asıl borçlu … Şirketi adresinin “…” olarak belirtildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre ise şirket merkez adresinin “… ” olarak kayıtlı olduğu, sözleşmeye istinaden davacı bankanın kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmesi amacıyla gönderdiği … 3.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin ise davacı tarafça “…” adresine tebliğe çıkartıldığı, tebligatın iade edildiği, dosya kapsamına alınan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 19.07.2018 tarihli ilan örneğinden, dava dışı asıl borçlu … Şirketi’nin “…” adresinden “…” adresine taşındığı görülmüştür. Müteselsil kefaletin düzenlendiği TBK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefil hakkında takip yapabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve bu konuda kendisine gönderilmiş ihtarın, hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğine rağmen sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçlüğü içinde olması gerektiği, dolayısıyla davacı bankanın öncelikle işbu hesap kat ihtarının asıl borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini yasal ve yazılı tebligat belgeleriyle ispatlamış olması gerekir. (Yargıtay 11.HD 2020/3228 E- 2021/5789 K 28/09/2021) Somut olayda tebligatın asıl borçlunun sözleşmedeki adresine çıkarılmadığı gibi sözleşmedeki adresten farklı bir adres olduğu anlaşılan ve bila tebliğ iade edilen adresin ihtarname tarihi itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı adresi de olmadığının anlaşıldığı, bu durumda hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu şirketin sözleşmede veya ihtarname tarihi itibariyle Ticaret Sicil kayıtlarında yer alan adresine tebliğe çıkartılmadığı, dolayısıyla davacı bankanın bu hususta yeterince özen ve araştırma yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispatlayamadığı, asıl borçluya ihtarname tebliğ edilmemesi nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nın 586/1. maddesinde belirtilen “ihtarın sonuçsuz kalması” koşulunun gerçekleşmediği ve davalı kefilin takip edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 1.880,89.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.800,19-TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır