Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/93 E. 2022/505 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/93 Esas
KARAR NO : 2022/505

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle: müvekkili şirketin, kozmetik ve temizlik ürünleri sektöründe faaliyet gösteren, gerek mağaza sektöründe gerekse online ve toptan satışlar yaparak marka değerinin gelişimi konusunda önemli ölçüde yol kat ettiğini, saygın ve köklü bir firma olduğunu, gerek dünya gerekse ülkemizi etkisi altına alan covid 19 pandemi sürecinin başladığı ilk periyotta dünya çapında çok ciddi düzeyde antibakteriyel temizlik ürünü ihtiyacı doğduğunu, davalı şirketin bu süreçte müvekkili şirket ile iletişime geçerek antibakteriyel jel siparişleri oluşturduğunu, yine sürecin devamında yeni 3.000 adetlik antibakteriyel jel almak istediğini ve fiyatının ne olduğu hususunda bilgi almak istediğini, müvekkili şirket tarafından davalıya belirtmiş olduğu miktarda jel almak istemesi halinde 22.500,00-TL ödeme yapması gerektiği, bu ödemenin bir kısmının hammaddenin temini konusunda yaşanan sıkıntılar ve fiyat dengesizliği sebebiyle 11.000,00-TL’sinin peşin ön ödeme olarak kalanının ise teslim anında ödeneceğinin bildirildiğini, tarafların da ticaretin bu şekilde sağlanması konusunda anlaştıklarını, davalı tarafın ilgili ön ödemeyi yapması üzerine müvekkili şirketin satış konusu ürünün yapılabilmesi için hammadde siparişi verdiğini ve akabinde üretime başladığını, davalı tarafça sipariş verilen ürünün ham maddesi alkol olup ilgili sipariş pandemi döneminde gerçekleştiği ve alkole olan olağanüstü talep nedeniyle fiyatların çok yüksek olduğu için müvekkili şirketin işbu siparişleri yapabilmek amacıyla yüklü bir masraf altına girdiğini, ürünler hazırlanıp teslime hazır hale geldiğinde davalının kendi siparişinin iptal olmasını gerekçe göstererek siparişini iptal etmek ve yaptığı ön ödemeyi geri almak istediğini, müvekkili şirketin davalı tarafın siparişi üzerine ilgili ürünün üretiminin yapılabilmesi için başta hammadde olmak üzere birçok alacak kalemine masraf yaptığını, davalı tarafın sipariş tarihi dikkate alındığında söz konusu zaman dilimi pandemi dönemine gelmekte olup bu dönemde alkol fiyatlarında aşırı derecede artış olduğunu ve müvekkili şirkette olduğundan daha yüksek fiyatlara sipariş konusu ürünün ham maddesini satın almak durumunda kaldığını, kaldı ki müvekkili şirketin söz konusu siparişleri yetiştirebilmek için başkaca firmalardan gelen siparişleri yetiştiremeyeceği sebebiyle iptal etmek, fabrika personellerini ürünün üretimi için görevlendirmek
durumunda kaldığını ve olası başka bir ticari kardan da mahrum olduğunu, davalı tarafın sipariş etmiş olduğu ürünlerin hali hazırda müvekkili şirketin deposunda bulunduğunu, ürünlerin satışının yapılamadığını ve müvekkili şirketin bu sebeple de zarara uğradığını, müvekkili şirketin söz konusu ürünlerin üretimini yapabilmek için yapmış olduğu masraflar ve personel istihdamı da dikkate alındığında davalı tarafça müvekkili şirket tarafından anlaşmanın bir şartı niteliğinde olan ve ön ödeme olarak verilen, davalı tarafın ödemiş olduğu 11.000,00-TL’nin iade edilmediğini, kaldı ki müvekkilinin hala kalan 11.500,00-TL’nin kendisine ödenerek ürünlerin deposundan teslim alınmasını beklediğini, davalı tarafın üzerine düşen edimi yerine getirmeyip müvekkile siparişinden kalan ödeme borcunu yapmayıp ürünleri teslim almadığını, bu da yetmezmiş gibi müvekkili aleyhine kötü niyetli olarak … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını, haksız ve usulsüz bir şekilde başlatılan icra takibi ile müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, işbu takip sonrasında davalı tarafça müvekkilinin bazı malvarlıklarına ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına hacizler konulduğunu, bu nedenlerle telafisi imkansız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle İİK 72/3 maddesi gereğince takip bedelinin %115 oranında teminat karşılığında tedbiren … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine ve icra takibinin durdurulmasına ve ilgili dosya kapsamında yapılan tüm hacizlerin fekkine, … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dayanak teşkil eden dekonttan dolayı muaccel bir borcun bulunmaması dikkate alınarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve haklı davalarının kabulü ile birlikte ve … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin iptaline, kötüniyetle hareket ederek müvekkilinin ticari hayatına onarılmaz zararlar veren davalı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/02/2021 tarihli dilekçesi ile özetle; … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında müvekkilinin banka hesabından cebri icra yoluyla 11/02/2021 tarihinde 14.147,89-TL ve 922,37-TL olmak üzere toplamda 15.070,26-TL para tahsil edildiğini, bu aşamada dosya kapsamındaki borç tahsil edildiğinden dolayı açmış oldukları menfi tespit davasının İİK md.72/6 gereğince istirdat davasına dönüştürülmesini, daha önce talep etmiş oldukları ihtiyati tedbir hususunda tedbir talebinin konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın, kendi dava dilekçesinde de ikrar ettiği üzere kozmetik ve temizlik ürünleri üretimi sektöründe faal olup, müvekkili ile kendisinin antibakteriyel jel üretimi alanında mevzuat kapsamında
yetkin olduğundan bahisle şifahi bir antibakteriyel jel satımına dair sözleşme yaptığını ve bu sözleşme kapsamında müvekkilinin, tarafların anlaştığı bedel olan 11.000,00-TL’yi davacı tarafa peşin ödediğini, antibakteriyel jellerin, mevzuat kapsamında biyosidal ürün tanımına girmekte olup, 31.12.2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Biyosidal Ürünler Yönetmeliği kapsamında antibakteriyel jellerin de arasında olduğu biyosidal ürünlerin piyasaya sunulması için Sağlık Bakanlığı nezdinde ruhsatlandırılması veya tescilinin gerektiğini, yine aynı şekilde etiketlemenin ve ambalajının da ilgili bu yönetmeliğin 34.maddesinde belirlenen şekilde dikkatle yapılması gerektiğini, müvekkilinin de ticaretle iştigal etmekte olduğundan ve davacıdan alacağı ürünleri başka bir firmaya satacağından, işbu dava konusu ödemeyi yapması öncesinde ve sonrasında mevzuat gereği antibakteriyel jellerin piyasaya sunulması için mevzuat kapsamında zorunlu olan Sağlık Bakanlığı onaylı biyosidal ürün ruhsatı/onay belgesini istediğini, davacı tarafın ise mevzuat kapsamında zorunlu olduğu kadar piyasaya sunmak için etiketlerin/ambalajların hazırlanması ve müvekkilinin ilgili ticari işleyişini koordine etmesi için zorunlu olan … Ürün belgesinin olduğunun defalarca hem şifahen hem de ekli yazışmalar ile ikrar etmesine ve müvekkiline ileteceğini ifade etmesine rağmen, ürünlerin piyasaya sunulması ve kamu sağlığı için zorunlu olan bu belgenin bir türlü müvekkiline iletilmediğini ve ürünlerin taahhüt edildiği şekilde ve sürede teslime hazır edilmediğini, halihazırda davacı tarafın ürünlerin hazır olduğunu ifade etmesine ve taraflar arasındaki ihtilafın sırf bu belgeden doğduğunu bilmesine rağmen halen varlığını bilmedikleri böyle bir belgeyi dava dilekçesi ekinde dahi sunmadığını, bu aşamadan sonra ise varsa dahi sunmasına Muvafakatlerinin kesinlikle olmadığını, nitekim müvekkilinin satış yaptığı şirketin de siparişi sırf kanunen zorunlu olan … Belgenin sunulamaması nedeni ile iptal ettiğini, özellikle müşterisinin en acil ihtiyacını zamanında yerine getirememiş olması nedeniyle itibarı zedelenen ve kar/müşteri kaybeden, davacı şirketin değil, müvekkili olduğunu beyanla haksız ve mevzuata aykırı davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İİK md.72/f.6 gereğince açılan istirdat davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosya arasına alınmış, … 21.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya aslı dosyamız arasına alınmış, e-mail yazışmaları dosya arasına alınmış, davalı tarafın tanıkları dinlenilmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; davalı/alacaklı tarafın, davacı/borçlu … hakkında toplam 11.741,75-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ilamsız icra takibinde bulunulduğu, İşbu takibin dayanağının da; 20/03/2020 işlem tarihli, … Şti. Cari hesaba mahsuben açıklamalı ve 11.000,00-TL bedelli dekont olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 24/02/2021 tarihli ara kararı ile; ”1-Davacı vekilinin takibin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin İİK md.72/f.3-1 cümle gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve takip dosyası kapsamında yapılan tüm hacizlerin fekki talebinin ise İİK md.4 uyarınca icra memuru muamelesi niteliğinde olduğundan ayrı ayrı Reddine,
2-… 21. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi talebinin ise, davacının borçlu olmadığına yönelik iddiasının yargılamayı gerektirmesi ve davacının iddiasının esas yönünden HMK 389 ve 390/3 maddeleri gereğince yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, bu aşamada ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla Reddine,…” karar verilmiştir.
Mahkememizin 24/03/2021 tarihli ara kararı ile: “1-Davacı vekiline dava değerini 15.070,26-TL’ye yükselttiği hatırlatılarak, belirttiği miktar üzerinden peşin nispi harcı tamamlaması için kendisine bir aylık kesin süre verilmesine, aksi halde harçlar kanunu 30,32 maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılacağının ara kararın tebliği ile birlikte kendisine ihtarına…” dair karar verildiği ve 21/04/2021 tarihinde davacı vekilince tamamlama harcının yatırıldığı anlaşılmıştır.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasında şifahi olarak antibakteriyel jel konusunda yapılan anlaşma gereğince davalı tarafından davacıya ödenen 11.000,00-TL’nin daha sonra yine davalı tarafından fer’ileri ile birlikte … 21.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu edilerek davacıdan tahsil edilmesi nedeniyle davacının davalıdan 15.076,26-TL alacaklı olup olmadığı bir başka deyişle 15.076,26-TL’nin istirdatı koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında anlaşılan antibakteriyel jellerin biyosidal ürün tanımına girip girmediği, biyosidal ürün tanımına giriyor ise bu ürünlerin piyasaya sunulması için Sağlık Bakanlığı nezdinde ruhsatlandırılması veya tescilinin gerekip gerekmediği, ayrıca etiketlemenin ve ambalajının da yönetmeliğe uygun olarak yapılması gerekip gerekmediği, davacı tarafından davalıya teslim edileceği noktasında anlaşılan antibakteriyel jellerin Sağlık Bakanlığı onaylı biyosidal ürün ruhsatı/Onay belgesinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 16/12/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekilince sunulan tanık listesinde bildirilen tanıkların hangi vakıanın ispatı için dinletilmek istenildiklerinin geçen celse (2) nolu ara kararına uygun şekilde açıklanmadıkları anlaşılmakla, tanık dinletme talebinin HMK’nun 194/2 ve 240/1 fıkraları uyarınca reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 12/05/2022 tarihli duruşmasında davalı tanığı …: ”Ben davalı şirkette 10 seneden beri çalışmaktayım. Davalı şirketin muhasebe ve sevkiyat departmanlarında çalışmaktayım. Davacı şirketle daha önceden bir kez dezenfektan alımı yapmıştık. Daha sonra 2020 yılında Covit salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte müşterimiz bizden 3000 adet dezenfektan siparişi verdi. Bende davacı şirkette çalışan şuan da soy ismini hatırlayamadığımı … isimli kişiye bu siparişi beyan ettim ve kendilerine 11.500,00-12.000,00 civarında bir ön ödeme yaptık ve şifai olarak kendisiyle anlaştık. Daha sonra müşterimiz bizden Biosidal belgesi talep etti bende … Hanım’a ürüne ilişkin Sağlık Bakanlığı’n dan alınan … belgesini tarafıma gönderilmesini talep ettim. Bu aşamadan sonra …Hanım bana göndereceğini söyleyerek başlarda beni oyaladı ve belgeyi göndermedi. Daha sonraki süreçte ise bu sefer telefonuma çıkmamaya başladı. Biz … belgesini … Hanım bana gönderemediğinden ben de müşteriye gönderemedim ve müşteri siparişini iptal etti. Ben de … Hanım’a bu durumu ilettim ve yatırtığımız ön ödemenin iadesini talep ettim. Kendisi patronuna bu durumu söyleyeceğini ve akabinde göndereceklerini beyan etti. Ancak bu hususta da beni sürekli oyaladı. Whatsaap yazışmaları mevcuttur ayrıca .. belgesi çok sonra alınmıştır ayrıca ürünün ambalajı dahi değişmiştir benim olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir. Tanıklık ücreti talebim bulunmamaktadır” şeklinde, aynı tarihli duruşmada yine davalı tanığı … ise: ”Ben davalı şirkette 10 yıldır çalışmaktayım. Davalı şirketin muhasebe departmanında görev almaktayım. Ben davaya konu olayın muhasebe departmanında çalıştığım için mali kısmını detaylı olarak biliyorum. Davacı şirketle ara ara hesap mutabakatları yapmak için görüşmeler gerçekleştiririz. Bu görüşmeleri de ben davacı şirketin muhasebe bölümündeki kişilerle gerçekleştiriyorum. Bildiğim kadarıyla müşterimizin siparişi üzerine davacı şirkete bir ön ödeme yaptık. Ancak daha sonra müşterimiz Sağlık Bakanlığı tarafından verilen … belgesini istediği için galiba davacı şirkette bu belgeyi yerine getiremediği için sipariş iptal edildi. Ben de bunun üzerine ön ödemenin tarafımıza iadesi için görüştüm. Ancak bu konuya ilişkin görüşmeleri genellikle … gerçekleştirdi. Daha sonra da biz kaporayı dava yoluyla tahsil ettik. Sipariş verildiği anda ben de odadaydım. … ile aynı oda da çalışmaktayız. Benim olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir. Tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 01/07/2021 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; “…Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2020 ve 2021 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde re’sen seçilecek olan bir SMMM ve bir Kimya (Kozmetik) bilirkişisiden oluşacak heyet vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verildiği ve bu doğrultuda SMMM bilirkişisi … ve Kimyager İlaç Gıda ve Sağlık Uzm. … tarafından tanzim edilen 22/11/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu … (Arındırıcı Temizleme Jeli) isimli Antivirütik ve Antibakteriyel El Dezenfektanı ürününün genel özelliklerinin 04.03.2020 üretim tarihli ve ürün kapağı açılmadığı takdirde 03.03.2024 son kullanma tarihli olduğu, ürüne ait Sağlık Bakanlığı Çevre Sağlığı Birimlerince tedarik edilen … ürün kaydının yapılması ve İzinli … Ürünler Listesinde yer alması cas numarası, ürün adı ve ruhsat geçerlilik süresi vs. gibi kaydının bulunması gerektiği, bu bağlamda davacı firma … Şti.’nin fason olarak ürettirdiği Dava konusu ürüne ait … isimli, Etil Alkol aktif maddeli … nolu, hacimce %73 v/v etil alkol içerdiği, Fiziki halinin jel olarak bulunduğu, 50,100, 250, 500, 750 ve 1000 mL‘lik ambalaja sahip olduğu, raf ömrü (2) iki yıl ve ruhsat sahibini adı ve adresi olarak; … Ltd. Şti. … olarak kayıtlı olduğu, biosidal ürün ruhsat veriliş tarihi olarak 12.04.2021 belirtildiği ve geçerli olduğu sürenin 12.04.2023 olarak belirtildiği, Dava tarafları arasında imza edilmiş bir sözleşme ve/veya teknik şartnamenin bulunmadığı, siparişin afaki olarak verildiği ve bir miktar ön ödeme yapıldığı, Dezenfektan jel ürünün formülasyon ve kullanımı bakımından dezenfekte etme özelliği bulunduğu etkisininse kullanma talimatlarına bağlı kalınmakla sınırlı olduğu, Ürünün davalı firma … Ltd. Şti. siparişi ile davacı firma … Şti. tarafından 3.000 adet 50 koli ve her koli 60 adet olmak üzere 20.03.2020 de üretildiği, Siparişin belli bir peşinat ile verildiği ancak satışın tamamlanması anlamında davalı
firma … Ltd. Şti’ne yönelik kararın hukuki mütalaasının Mahkemenin takdirinde olduğu, Teknik bilirkişi tarafından tespit dikkate alınarak, davacının davalıya borcunun bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı taraf, COVİD-19 pandemi sürecinde davalı şirketin kendisi ile iletişime geçerek antibakteriyel jel siparişleri oluşturduğunu, yine sürecin devamında yeni
3.000 adetlik antibakteriyel jel almak istediğini ve fiyatının ne olduğu hususunda bilgi almak istediğini, davacı şirket tarafından davalıya belirtmiş olduğu miktarda jel almak istemesi halinde 22.500,00-TL ödeme yapması gerektiği, bu ödemenin bir kısmının (11.000,00-TL’sinin) peşin ön ödeme olarak kalanının ise teslim anında ödeneceğinin bildirildiğini, tarafların da ticaretin bu şekilde sağlanması konusunda anlaştıklarını, davalı tarafın ilgili ön ödemeyi yapması
üzerine kendilerinin satış konusu ürünün yapılabilmesi için hammadde siparişi verdiğini ve akabinde üretime başladığını, ürünler hazırlanıp teslime hazır hale geldiğinde davalının kendi siparişinin iptal olmasını gerekçe göstererek siparişini iptal etmek ve yaptığı ön ödemeyi geri almak istediğini, davalı tarafınsipariş etmiş olduğu ürünlerin hali hazırda kendilerinin deposunda bulunduğunu, ürünlerin satışının yapılamadığını, kendilerinin söz konusu ürünlerin üretimini yapabilmek için yapmış olduğu masraflar ve personel istihdamı da dikkate alındığında davalı tarafça müvekkili şirket tarafından anlaşmanın bir şartı niteliğinde olan ve ön ödeme olarak verilen, davalı tarafın ödemiş olduğu 11.000,00-TL’nin iade edilmediğini, kaldı ki kendilerinin hala kalan 11.500,00-TL’nin kendisine ödenerek ürünlerin deposundan teslim alınmasını beklediğini, davalı tarafın üzerine düşen edimi yerine getirmeyip kendisine siparişinden kalan ödeme borcunu yapmayıp ürünleri teslim almadığını, bu da yetmezmiş gibi kendisi aleyhine kötü niyetli olarak … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını, …. 21.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası dayanak teşkil eden dekonttan dolayı muaccel bir borcun bulunmaması dikkate alınarak kendisinin borçlu olmadığının tespitine ve haklı davalarının kabulü ile birlikte ve … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, bununla birlikte 23/02/2021 tarihli dilekçe ile; … 21.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında kendisinin banka hesabından cebri icra yoluyla 11/02/2021 tarihinde 14.147,89-TL ve 922,37-TL olmak üzere toplamda 15.070,26-TL para tahsil edildiğini, bu aşamada dosya kapsamındaki borç tahsil edildiğinden dolayı açmış oldukları menfi tespit davasının İİK md.72/6 gereğince istirdat davasına dönüştürülmesini talep ettiği, İİK md.72/f.6 hükmü gereği açılan davanın istirdat davasına dönüştüğü, davalının ise, davacı taraf ile kendisinin şifahi bir antibakteriyel jel satımına dair sözleşme yaptığını ve bu sözleşme kapsamında davalının, tarafların anlaştığı bedel olan 11.000,00-TL’yi davacı tarafa peşin ödediğini, antibakteriyel jellerin, mevzuat kapsamında … ürün tanımına girmekte olup, antibakteriyel jellerin de arasında olduğu biyosidal ürünlerin piyasaya sunulması için Sağlık Bakanlığı nezdinde ruhsatlandırılması veya tescilinin gerektiğini, kendisinin de ticaretle iştigal etmekte olduğundan ve davacıdan alacağı ürünleri başka bir firmaya satacağından, işbu dava konusu ödemeyi yapması öncesinde ve sonrasında Sağlık Bakanlığı onaylı biyosidal ürün ruhsatı/onay belgesini istediğini, davacı tarafın ise Biyosidal Ürün belgesinin olduğunun defalarca hem şifahen hem de ekli yazışmalar ile ikrar etmesine ve kendisine ileteceğini ifade etmesine rağmen bu belgenin bir türlü kendisine iletilmediğini ve ürünlerin taahhüt edildiği şekilde ve sürede teslime hazır edilmediğini, nitekim davalının satış yaptığı şirketin de siparişi sırf kanunen zorunlu olan Biyosidal Belgenin sunulamaması nedeni ile iptal ettiğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Öncelikle taraflar arasında antibakteriyel jel üretimi hususunda şifahi olarak anlaşma yapıldığı ve bu anlaşma doğrultusunda davalı tarafından davacı şirketin hesabına 11.000,00-TL ödeme yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf/uyuşmazlık konuları ise yukarıda detaylı olarak açıklanmıştır. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; dava konusu …(Arındırıcı Temizleme Jeli) isimli Antivirütik ve Antibakteriyel El Dezenfektanı ürününün genel özelliklerinin 04.03.2020 üretim tarihli ve ürün kapağı açılmadığı takdirde 03.03.2024 son kullanma tarihli olduğu, ürüne ait Sağlık Bakanlığı Çevre Sağlığı Birimlerince tedarik edilen … ürün kaydının yapılması ve İzinli …. Ürünler Listesinde yer alması cas numarası, ürün adı ve ruhsat geçerlilik süresi vs. gibi kaydının bulunması gerektiği, bu bağlamda davacı firma … Şti.’nin fason olarak ürettirdiği Dava konusu ürüne ait … isimli, Etil Alkol aktif maddeli … nolu, hacimce %73 v/v etil alkol içerdiği, Fiziki halinin jel olarak bulunduğu, 50,100, 250, 500, 750 ve 1000 mL‘lik ambalaja sahip olduğu, raf ömrü (2) iki yıl ve ruhsat sahibini adı ve adresi olarak; … Tic. Ltd. Şti. … olarak kayıtlı olduğu, … ürün ruhsat veriliş tarihi olarak 12.04.2021 belirtildiği ve geçerli olduğu sürenin 12.04.2023 olarak belirtildiği, dolayısıyla ruhsat veriliş tarihinin dava tarihinden dahi sonra (dava tarihi: 08/02/2021) olması, dosyaya sunulan taraflar arasındaki e-mail yazışmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak Mahkememizce davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 250,70-TL harçtan mahsubu ile, artan 170,00-TL peşin harcın ve 59,30-TL tamamlama harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan 100,00-TL yargılama giderinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸