Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/850 E. 2022/696 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/850 Esas
KARAR NO : 2022/696

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27 12. 2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davalı … Sigortanın … numaralı yangın … sigorta poliçesi ile sigortacısı, diğer davalının da maliki olduğu … adresindeki taşınmazın elektrik tesisatından kaynaklanan bir yangın sebebi ile taşınmazın kiracısı olan ve müvekkili şirkete … numaralı Yangın sigorta poliçesi ile sigortalı …TİC. A.Ş. ’nin sigorta teminatlarında olan emvalinin zarar görmüş olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı işyerlerinde mezkur yangın sebebi ile meydana gelen hasarlar, ekspertiz incelemesi neticesinde poliçe teminatları kapsamında 28.06.2021 tarihinde 1.000,000,00 TL.sı, 13.07.2021 tarihinde 8.709.057,97 TL.sı ve 13.08.2021 tarihinde de ise 1.237.033,43 TL.sı (618.516,72 TL.sı KDV ödemesi + 618.516,71 TL.sı KDV tevkifatı olarak) olmak üzere toplam 10.946.091,40 TL.sı ödenerek giderilmiş olduğunu, yangının, … Sigorta’ya sigortalı ve diğer davalı …’in maliki olduğu binanın atıl durumdaki cihazının elektrik tesisatında meydana gelen bir kısa devre ile başladığı, 11.06.2021 tarihli İtfaiye raporu, 12.07.2021 tarihli Ekspertiz Raporu, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasından yaptırılan 21.06.2021 tarihli bilirkişi raporı ve bila tarihli “İşyeri Yangın Teknik Raporu” ile sabit olduğunu, yangın çıkan taşınmazın malikinin yangın sebebi ile zarar gören şahısların tüm zararlarından sorumlu olduğnu, bu bakımdan müvekkilinin sigortalılarına ödediği hasar tazminatlarından da sorumlu olduğunu, davalı … A.Ş. ise diğer davalının sorumluluk sigortacısı olması hasebiyle, teminat limitleri dâhilinde meydana gelen hasarlardan sorumlu olduğunu, yapılan bu ödemeler ile TTK. Mad. 1472 hükmü gereği sigortacısı müvekkilinin … Sigorta A.Ş. sigortalılarının kanuni halefi olduğunu, müvekkili şirkete ödenmesi gereken 10.946.091,40.-TL için davalılara yazılı ve şifahi başvuru yapıldığnı fakat olumlu bir yanıt alınamadığından dava şartı olması sebebi ile yaptıkları arabuluculuk toplantısında da davalılar ile anlaşma sağlanamadığından iş bu davayı açtıklarını, şimdilik 10.946.091,40-TL’ nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalı … A.Ş.’nin poliçe teminatları ile sınırlı sorumlu olmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle;
Usule ilişkin olarak;Davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle İstanbul Mahkemelerinin uyuşmazlığın çözümünde yetkisiz olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğini, ayrıca davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini, uyuşmazlığın temelinin davacının sigortalısının kiracı, müvekkili şirketin sigortalısının maliki olduğu binada meydana gelen yangın hadisesine yani kira ilişkisine dayandığından yerleşik içtihatlar gereği uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu,
Esasa ilişkin olarak; davalı olan … ŞİRKETİ’nin müvekkili sigorta şirketi nezdinde … numaralı … POLİÇESİ ile 02.07.2020- 02.07.2021 vadesi boyunca sigortalısı olduğunu … numaralı sigorta poliçesi kapsamındaki teminatların dilekçesindeki ekli tablodaki gibi olduğunu, dava konusu olan bina maliki ile kiracı arasındaki yangın mali mesuliyetini teminat altına alan …teminat limitinin 2.342.000,00-TL ile sınırlı olup, işbu davada müvekkili açısından sorumluluğun dava değerinden değil, ancak ve ancak teminat bedeli ile değerlendirilmesi gerektiğini, hasar ihbarı sonrası müvekkili şirket tarafından görevlendirilen sigorta eksperi ve haricen alınan bilirkişi raporları uyarınca; yangının binadaki sabit tesisattan kaynaklanmadığı, kiracı tarafından kullanılan üçlü uzatma prizleri ya da bağlı oldukları cihazlarda gevşeklik, fiziki sıkışma, deformasyon vb. kıvılcımlanma ile başlayarak kolay tutuşabilecek malzemeleri etkilemesi neticesinde meydana geldiği tespit edildiğinden dolayısı ile zarardan bina sahibinin değil, kiracının sorumlu olduğunu, 06.06.2021 tarihli yangın hadisesine ilişkin bina maliki sigortalı tarafından müvekkiline yapılan hasar ihbarına istinaden … numaralı poliçe kapsamında oluşturulan … numaralı hasar dosyası kapsamında sigortalı …’e ödenen 2.079.684,44-TL’nin zarar sorumlusu kiracı …TİC. A.Ş. ve sigortacısı … A.Ş. tarafından tazmininin gerektiğini aksine müvekkili şirketin haksız bir rücu talebi ile karşı karşıya olduğunu, … numaralı hasar dosyası kapsamında sigortalı …’e ödenen 2.079.684,44-TL’nin rücuen tazmini amacı ile müvekkili şirket nezdinde … numaralı rücu dosyası oluşturulduğunu zarar sorumluları aleyhine … 2 İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını ve hukuki sürecin devam ettiğini, söz konusu yangın hasarı kiracı …A.Ş. kaynaklı meydana geldiğini müvekkili şirket tarafından yangın mali mesuliyet teminatı kapsamında bir ödemesi gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, aksine müvekkili şirket tarafından, binada meydana gelen zarara ilişkin gerçekleştirilen tazminat ödemesinin davacı ve sigortalısından rücuen tazmini gerektiğini, davanın usule ilişkin itirazları doğrultusunda yetkisizlik, görevsizlik nedeni ile usulden reddini, yangının davacının sigortalısı kiracı kaynaklı meydana geldiğinden davacının açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, kiralanan taşınmazda çıkan yangına dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, kiracı sigortalıya ait taşınmazda davalı kiralayan sorumluluğundan kaynaklı olarak meydana geldiği iddia edilen yangın sonucu, sigortalıya ödenen hasar bedelinin, davalı kiralayan … ve bu şirketin sigortacısı olan davalı … Sigorta AŞ’den TTK’nın 1472.maddesi uyarınca rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır.
6100 sayılı HMK 4.maddesinde Sulh Hukuk mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş ve 4/1.a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 30/01/2017 tarihli, 2014/17930 E. 2017/720 K. sayılı ilamında; “…Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03/07/1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir. (1086 Sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).
Somut olayda, davacı sigorta şirketinin, sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu açıktır.” denilerek, sigortalı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira ilişkisi olması halinde, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna işaret edilmiştir. Yine sigorta şirketi tarafından, sigortalının halefi olarak açılan davada da, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 03/07/1944 sayılı kararı ve TTK’nun 1472.maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Anılan durum karşısında , somut uyuşmazlıkta temel ilişki kira ilişkisi olup, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir ve halefiyet gereğince dava açan sigorta şirketi yönünden de aynı mahkeme görevlidir.
Yukarıda anılan nedenlerle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair tarafların yokluğunda mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/10/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır