Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/805 E. 2022/712 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/805
KARAR NO : 2022/712

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …Tic. LTD ŞTİ ile Davalı … AŞ. Arasında; davacı şirkete ait olan iş yerinde davalı şirketin nakdi veya gayri nakdi yatırım desteği, görsel malzeme, eğitim desteklerinin verilmesi ve ürün alımı konusunda 02/09/2016 tarihli Yatırım Destek Sözleşmesi ve 11/08/2016 Tarihli Mal Alım Sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirket, İşletmeciye (Müvekkil) işbu sözleşme kapsamında yatırım desteği olarak 100.000,00TL (KDV) + 500.000,00 TL (KDV) Nakit destek de bulunmayı taahhüt ettiğini, davacı şirket, davalı …ile aralarında 11/08/2016 tarihinde imzalan Mal Alım Sözleşmesi gereği 12.449 Litre alkolü içki (viski,cin,likör,tekila,rom) satın alınması konusunda hedef belirlenerek imzalandığını, mal Alım sözleşmesinin 3. Maddesine göre bu sözleşme 11/08/2016 tarihinde yürürlüğe gireceğini ”Mal alım sözleşmesi”nin sona erdiği tarihte yürürlükten kalkacağı belirtildiğini, yapılan bu sözleşme sonra sonrasında 02/09/2016 tarihinde Yatırım Destek Sözleşmesi imzalanarak yatırım desteği olarak 100.000,00TL (KDV) + 500.000,00 TL (KDV) Nakit destek de bulunmayı taahhüt ettiğini, sözleşmenin tüm gereklerini yerine getirmesine rağmen davalı şirket kendi yükümlülüğü olan kalan bakiye 100.000,00 TL +KDV’yi ödemediğini, davalı Şirket tarafınca gönderilen 16.03.2018 tarihli ”Fesih Bildirimi ve Beyan Mektubu ” Başlıklı yazı ile davalı taraf Mal Alım Satım ve Yatırım Destek Sözleşmesini feshettiğini, ancak davalı şirket tarafınca yapılan fesih beyanı geçersiz olup sözleşmenin hala ayakta olduğunu, bu nedenle tarafların sözleşmeden doğan alacak ve borçları devam ettiğini, 16.02.2017 tarihinde yapılan Rekabet Kurulu toplantısında, … sayılı nihai kararında; … Tic. A.Ş ‘nin rakı pazarında hakim durumda olduğuna, …Tic. A.Ş’ nin rakiplerini pazardaki faaliyetlerini zorlaştırıcı uygulamaları ile hakim durumu kötüye kullandığına, dolayısıyla 4054 sayılı Kanun’un 6. Maddesini ihlal ettiğine karar verilerek 4054 sayılı Kanun’un 9. Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde …Tic. A.Ş adına bir takım yükümlülükler getirildiğini, Rekabet Kurulunca davalı şirkete getirilen bu yükümlülük nedeniyle, davalı şirket tek taraflı olarak haksız yere sözleşmeyi feshettiğini, davalı şirket kendi kusuruyla Rekabet Hukuku kurallarına uymayarak, müvekkil şirket ile aralarında ki sözleşmeyi feshettiğini, kaldı ki davalı taraf 16.03.2018 tarihli davacı şirkete gönderdiği fesih bildirimi yazısında Rekabet Kurulu … Sayılı kararı nedeniyle müvekkil şirket ile olan sözleşmesini feshettiğini ikrar ettiğini, Yatırım Destek Sözleşmesinin ”Tarafların Yükümlülükleri ” başlıklı 4. Maddesi ile davalı şirket yatırım desteği olarak 100.000,00 TL (KDV) + 500.000,00 TL(KDV ) ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşme tarihinden itibaren işbu dava tarihine kadar davalı şirket, Müvekkil Şirkete 500.000,00TL + KDV ödeme yaptığını, davalı şirketin, müvekkil şirkete 100.000,00 + KDV ödemesi gereken tutar hala ödenmediğini, davalı taraf 13.08.2018 keşide tarihli ihbarnamesinde davacı şirkete ait TAPDK belgesinin uzun bir zaman önce kurum tarafından iptal edildiği bilgisine ulaştığını iddia ederek bu nedenle alkollü içki satışına ilişkin bir izninin olmaması sebebiyle taraflar arasında sözleşmenin geçersiz olacağını ileri sürdüğünü, davalı şirketin bu beyanının kabul etmediklerini, şöyle ki davacı şirket … Tic. LTD. ŞTİ. Süre uzatımı yaparak Açık Alkollü İçki Satış Belgesi’ni 03/07/2018 tarihinde yenilediğini, davalı şirketin addia ettiği gibi davacı şirkete keşide edilen ihbarname tarihinde davacı şirketin alkollü içki satışına ilişkin bir izninin olmaması hususu gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince ödenmeyen 118.000,00-TL ‘nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde mevcut idda ve taleplerin taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, cevap ve itirazlar doğrultusunda haksız ikame edilen işbu davanın reddinin gerektiğini, HMK’nın 115. Maddesi uyarınca usule ilişkin yetki, derdestlik husumet, görev, iş bölümü ve zamanaşımı itirazlarının mevcut olduğunu, arabuluculuk son tutanak aslı süresi içinde sunulmadığını davalı şirket ile davacı yan arasında imzalanan sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olup bakiye borç bulunmadığını , müvekkili şirket ile davacı arasında 11/08/2016 tarihli Mal Alım/ Satım Sözleşmesi ve 02/09/2016 tarihli Yatırım Destek sözleşmesi imzalandığını, davalı müvekkili şirket sözleşme gereklerini yerine getirmişse de davacı şirketin sözleşme koşullarına aykırılıkları nedeni ile sözleşmeyi haklı nedenle feshetmek zorunda kaldığını, davacı ise 16/03/2018 tarihli “Fesih Bildirimi ve Beyan Mektubu” başlıklı yazı ile Mal Alım ve Yatırım Destek Sözleşmesinin feshedildiğini ancak geçersiz fesih ile sözleşmenin hala ayakta olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafın 16/02/2017 tarihli Rekabet Kurulu toplantısı nihai kararı ile müvekkili şirkete bir takım yükümlülükler getirildiği ve bu nedenle haksız şekilde sözleşmenin feshedildiğini iddia ettiğini, Yatırım Destek Sözleşmesi 02/09/2016 tarihinde imzalandığını 16/03/2018 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini, Rekabet Kurulu kararı ise 16/02/2017 tarihli olduğunu, Rekabet Kurulu kararının fesih ile herhangi bir ilişkisi olmamakla birlikte Rekabet Kurulu kararlarına riayet etmek ve Rekabet Hukuk kurallarına uygun hareket etmeye çalışmak gereklilik olduğunu kararın, incelenmesi ile davacı şirket ile imzalanan Yatırım Destek ve Mal Alım Sözleşmesinin alınan Rekabet Kurulu kararı ve getirilen yükümlülüklerle bir ilgisinin olmadığı ve sözleşmenin bu nedenle feshedildiği iddiasının yersiz olduğunu, davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın esastan reddine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 6100 sayılı HMK’nun 329. Maddesi gereğince, hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan davacı yanın yargılama giderlerinden başka, müvekkille kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamını ödemeye, beş bin (5 Bin) Türk lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacı tarafça delil listesi ekinde sunulan Yatırım Destek Sözleşmesi, Malı Alım/Satım Sözleşmesi, Açık Alkollü İçki Satış Belgesi, İhtarname suretleri, davacı tarafça 17/12/2021 tarihli dilekçesi ekinde sunulan 16/08/2018 tarihli fesih bildirimi ve beyan mektubu sureti ile … 21. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname suretleri, davalı vekilince 21/01/2022 tarihli dilekçesi ekinde sunulan 16/03/2018 tarihli Fesih Bildirimi ve Beyan Mektubu’nun PTT gönderim bilgileri ile … 21. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarname suretleri, … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 05/04/2022 tarihli yazı cevabı, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 13/04/2022 tarihli yazı cevabı delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki yatırım destek sözleşmesinin feshi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan alacakların tahsili istemine ilişkindir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 22/09/2021 tarihli yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 02/09/2016 tarihli yatırım destek sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle fesedilip edilmediği, yatırım destek sözleşmesinin 4. maddesi uyarınca davalı tarafça davacı tarafa destek ödemesi yapılması gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir.
4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında 02/09/2016 tarihli yatırım destek sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca davalının davacıya 500.000,00 TL ödeme yaptığı hususu ihtilaf konusu değildir. Davalı taraf sözleşmenin 16/03/2018 tarihli fesih bildirimi ve beyan mektubu ile haklı nedenle fesedildiğini bildirmiştir. Bu belgede fesih sebebi olarak Rekabet Kurulu Kararı ile sözleşmenin fesih sebebi olarak gösterilmiş ise de bu durum tek başına 02/09/2016 tarihli yatırım destek sözleşmesinin haklı nedenle fesih sebebi olamaz. Cevap dilekçesinde ise fesih sebebi değiştirilerek TAPDK belgesinin iptali, alkollü içki satımına dair iznin iptali olmaması fesih sebebi gösterilmiştir. Sözleşmenin dava öncesindeki fesih sebebi değiştirilerek başka bir sebep ileri sürülemez. Zaten … İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 05/04/2022 tarihli yazı cevabına göre de fesih bildirimi ve beyan mektubunun tarihi olan 16/03/2018 tarihinde davacı şirketin açık alkollü içki satış belgesi vardır. Bu nedenlerle 02/09/2016 tarihli yatırım destek sözleşmesinin davalı tarafça haklı sebeple feshi söz konusu değildir. Davacı tarafça aynı sözleşmenin 4. maddesinde yer alan davalı tarafça davacı tarafa yapılacak 100.000,00 TL + KDV şeklinde destek ödemesi şeklindeki edimin ifa edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de davanın kabulü ile 118.000,00 TL’nin dava tarihi olan 26/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile 118.000,00 TL’nin dava tarihi olan 26/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 8.060,58 TL nispi karar ve ilam harcınından, davacı taraftan peşin olarak alınan 54,40 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 1.960,75 TL harç olamak üzere toplam 2.015,15 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 6.045,43 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL peşin harç, 1.960,75 TL tamamlama harcı, 54,40 TL başvurma harcı, 90,75 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 2.160,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 18.700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, davacı yönünden HMK’nın 341/2. Maddesi kesin, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022
Katip …

Hakim …