Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/795 E. 2023/261 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/795
KARAR NO : 2023/261

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/05/2016
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirketten cari hesaplan dolayı 19.887,30 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete borcu olmamasına rağmen davalı şirketin 08/04/2016 tarihinde 100.000,00 TL’lik teminat mektubununun nakde çevrilmesi için talepte bulunduğunu, bunun üzerine … Bankası tarafından tasfiye tahsilat işlemi yapılarak davalı şirket hesabına 100.000,00 TL göndermiş olduğunu beyan ederek davalı şirkete ödenen 100.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, cari hesaptan kaynaklanan 19.887,30 TL alacaklarının sözleşmenin bitim tarihi olan 18.09.2015’ten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin başlangıcında, davacıya ariyet olarak teslim edilen dalgıç, pompa, hava su saati, pompa ekipmanı gibi ekli listede belirtilen ariyet malzemelerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, istasyonda bulunan sabit kıymet değerlerinin ödenmediğini, işbu sabit kıymet ve menkullerinin iade edilmemesi ve bedelinin ödenmemesi üzerine belirtilen malzemelerin net defter değerleri tutarlarının hesaplandığını, ve davacı yanın davalı şirkete 87.286,00 TL borçlu olduğunun anlaşılmış olduğunu, cari hesabındaki bedelin söz konusu borca yeterli olmaması üzerine davacının davalı şirket nezdindeki borçlarına karşılık olarak verilmiş olan … bankası’na ait … nolu 100.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrildiğini, tazmin edilen tutar davacının borcundan mahsup edilmiş olduğunu, davacının davalı şirketten 19.887,30 TL alacaklı olduğu iddiasının da yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, …Bankası A.Ş.’nin 08/06/2016 tarihli yazı cevabı, faturalar, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 15/03/2017 tarihli celse 5 nolu ara kararı gereğince, … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılması ve keşif icra edilerek bilirkişi raporu aldırılması karar verildiği ve bilirkişiler Sanayi ve Teknoloji Uzmanı …, İnşaat Müh. Ahmet Rifat Bilen, SMMM …tarafından hazırlanan 29/01/2018 tarihli bilirkişi raporundan özetle; … adresinde bulunun …A.Ş Ariyet Malzeme listesinde belirtilen hiç bir ürün tespit edilemediğini, keşif tarihinde opet akaryakıt istasyonu markasıyla faaliyetini sürdürdüğünü, tespiti yapılarak davalıya ait hiç bir ürünün davacı iş yerinde kullanıldığının tespit edilemediğinin ifade edildiği, İnşaat Müh. Bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde ise; İş yerinin konum olarak Bursa’nın en önemli alışveriş ve ticaret bölgesinde olduğu, keşif mahallinde yapılan araştırma soruşturma, arsa konumu, imar durumu, yapılaşma durumu, belediye hizmetlerinden faydalanması, kent merkezine yakınlığı, ticaret merkezi içerisinde bulunup bulunmadığı, ulaşım kolaylığı nitelik ve nicelikleri, elektrik, telefon, doğalgaz gibi alt yapı hizmetlerinden yararlanma durumu ve diğer özellikleri ile çevrede benzer nitelikli taşınmazların fiyatları dikkate dava konusu taşınmazın arsa m2 birim fiyatının 6.500,00 TL m2 olacağı kanaatine varıldığı, buna göre arsa bedeli 4232,05 m2 x 6.500,00 TL m2 = 27.508,325,00 TL olarak hesaplandığı, şeklinde kanaate bildirdiği, defterler ve belgeler üzerinde yapılan incelemede davacının ibraz ettiği defterlerin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiği, davacı defterlerinde 2015 sene sonu itibari ile davacının davalıdan 19.887,25 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, 2016 nisan ayında 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun da çözülerek davalı hesaplarına yatırıldığı defter kayıtları ve ibraz edilen makbuzlardan tespit edildiği, dava tarihi itibariyle davacı davalıdan 119.887,25 TL alacaklı göründüğü görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 04/07/2018 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği ve bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 21/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalıya ait 2015 ve 2016 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, tarafınca yapılan incelemeler neticesinde, davacı şirketin davalı şirketten 11/05/2016 dava tarihi itibariyle 119.887,225 TL alacaklı olduğu, eş deyişle davalı şirketin davacı şirkete 11/05/2016 dava tarihi itibariyle 119.887,25 TL borçlu olduğu, bu bakiyenin davacı şirket yasal defterlerinde de 119.887,25 TL alacaklı gözükmekte olduğunun bilirkişi heyet raporunda yazılı olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edilen ariyetlerle ilgili olarak sadece Ariyet Sözleşmesi ve Ariyet Malzeme listesi ibraz edildiği, bunların dışında ariyetlerle ilgili olarak başka bir belgenin ibraz edilmemiş olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 06/12/2021 tarihli tensip tutanağı 2 nolu ara kararı gereğince, toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle, istinaf kararında açıkça belirtilen davacıya teslim edilen ve iade edilmeyen akaryakıt istasyonundaki ariyet malzemelerinin sözleşmenin sona erme tarihi olan 09/09/2015’deki rayiç bedelininin tespiti hususlarında bilirkişiden HMK’nun 279/2. maddesine uygun olarak açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği ve bilirkişi Metalurji ve Malzeme Yüksek Müh. Öğr. Görv. … tarafından hazırlanan 07/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Ariyet Malzeme Listesinde bulunan malzemelerin 2015 yılı toplam rayiç değerinin 87.055,11 TL + KDV olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 20/10/2022 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince ek rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği ve bilirkişi Metalurji ve Malzeme Yüksek Müh. Öğr. Görv. … tarafından hazırlanan 16/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Sabit yatırım bedellerinin toplamı 56.853,11 TL + KDV olduğu, yıpranma payı olarak %25 lik bir payın hesabı sonucu 7.550,50 TL + KDV olduğu, Sabit yatırım bedellerini rayiç bedellerden düşüldüğünde geri kalan tutar üzerinden yıpranma payını düşerek hesaplandığında; 22.651,50 TL + KDV değeri takdir edildiği görül ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin sona ermesi üzerine davalı tarafından ariyet ve sabit yatırım bedeline mahsuben nakde çevrilen teminat mektubu bedeli ile cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 28/02/2019 tarih, 2016/518 Esas ve 2019/198 Karar sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 18/11/2021 tarih, 2019/1337 Esas ve 2021/1695 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın mahkememizin iş bu esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 18/11/2021 tarih, 2019/1337 Esas ve 2021/1695 Karar sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere: ” Taraflar arasında 18.09.2010 tarihinde beş yıl süreli bayilik sözleşmesi ile ariyet sözleşmesi akdedildiği, sözleşme süresinin dolması ile davacı tarafından keşide edilen 09.09.2015 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin yenilenmeyeceği bildirilerek intifa şerhinin terkini ile bayilik sözleşmesi gereğince verilen ekipmanların teslim alınmasının davacıya ihtar edildiği, ancak davalının ekipmanları teslim almadığı, davacı tarafından keşide edilen 14.10.2015 tarihli ihtarname ile de giydirme ve ekipmanların teslim alınmasının yeniden ihtar edildiği, bunun üzerine ise davalının görevlendirdiği … firması tarafından davalıya ait kurumsal kimlik ve direk kasetin sökülerek teslim alındığı, sözleşme gereği davacı tarafından davalıya verilmiş olan 14.04.2014 tarihli ve 100.000-TL bedelli teminat mektubunun davalı tarafından 08.04.2016 tarihinde tazmin ettirtilerek nakde çevrildiği anlaşılmaktadır.
Taraflarca imzalanan bayilik sözleşmesinin 32/b maddesi gereğince davacı bayi, sözleşmenin sona ermesi halinde ariyet olarak kendisine teslim edilen tüm ekipmanları iade etmeyi, aksi halde fesih tarihindeki rayiç bedellerini ödemeyi taahhüt ettiği; ariyet sözleşmesinin 2. maddesi gereğince ariyet verenin ariyet malzeme ve teçhizatını ariyet alana teslim ettiği, aynı sözleşmenin 20 ve 21. maddeleri gereğince ise, davacı bayiinin fesih ihbarının tebliğinden itibaren 15 gün içinde kendisine teslim edilmiş olan tüm ekipmanları iade edeceği, aksi halde oluşacak zararı ve masrafları ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği hüküm altına alınmıştır. Ariyet listesinde teslim alan davacının imzası yok ise de ,ariyet sözleşmesinde imzası bulunan davacı listedeki emtiayı teslim aldığı yazılı bulunduğundan listenin ayrıca imzalanmaması sonuca etkili görülmemiştir.
İncelenen ticari defter kayıtları ile davalı tarafından sunulan faturalardan anlaşılacağı üzere, davalı tarafından akaryakıt istasyonuna yapılan sabit yatırımlar uyuşmazlık konusu döneme ilişkin sözleşme tarihlerinden önce 2008-2009 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Dava konusu sözleşme ise 18.09.2010 tarihinde akdedilmiş olup, sabit yatırım bedellerine ve bu bedellerin iadesine ilişkin herhangi bir düzenleme ve önceki sözleşmelere atıf bulunmamaktadır. Sözleşme süresi de tamamlanmış olmakla, davalının artık davalıdan sabit yatırım bedeli talep edemeyeceğinin kabulü gerekmektedir.
Taraflarca düzenlenen ariyet sözleşmesinin 2. maddesindeki açık hüküm gereği ariyet konusu malzeme ve ekipmanın davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Sözleşme sona ermiş olmakla, bayilik sözleşmesinin 32-b ve ariyet sözleşmesinin 20 ve 21. maddeleri gereğince davacı bayi, kendisine teslim edilmiş olan ariyetleri iade yükümlülüğü altındadır. Dava dışı Büberler İnşaat firması tarafından sökülerek teslim alındığı anlaşılan kurumsal kimlik ve direk kaset dışındaki ariyet malzemesi davalıya teslim edilmemiştir. Bu durumda davalı, sözleşmenin açık hükmü gereği ariyet malzemenin fesih tarihindeki rayiç bedellerini talep edebilecektir…” Mahkememizce istinaf kararı doğrultusunda yargılama yapmak ve karar vermek yasal zorunluluktur. Bu nedenle de 06/12/2021 tarihli tensip tutanağı ara kararı ile istinaf kararında açıkça belirtilen davacıya teslim edilen ve iade edilmeyen akaryakıt istasyonundaki ariyet malzemelerinin sözleşmenin sona erme tarihi olan 09/09/2015’deki rayiç bedelininin tespiti hususlarında bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, 07/06/2022 tarihli bilirkişi kök raporu sunulmuş, bu rapor ile tespit edilen 87.055,11 TL + KDV malzeme bedeline ilişkin hesaplama yönünden yapılan inceleme sonucu kök raporda fesih tarihi olan 2015 yılı itibariyle rayiç değer hesaplaması yapılan malzemelerin davacı vekilinin itiraz dilekçesinde bildirildiği yıpranma payları dikkate alınarak ikinci el değeri olarak mı hesap yapıldığını ve listede 1. Sırada yer alan fiyat panosu ve istasyon kurumsal uygulama şeklinde malzemenin istinaf kararında bildirilen hesaplamaya katılmayacak olan kurumsal kimlik ve direk kaset olup olmadığının bildirilip açaklama ve gerekiyorsa yeniden hesaplama yapılması hususlarında ek rapor aldırılmasına karar verilmiş 16/01/2023 tarihli teknik nitelikteki bilirkişi ek raporuna denetime açık, hüküm kurmaya elverişli hesaplamaları içermesi nedeniyle itibar edilmiştir. Bu ek rapora göre ariyet malzemesinin davalı tarafından davacıya teslim edilen ve iade edilmeyen ariyetlerin sözleşmenin sona erme tarihindeki rayiç bedeli yıpranma payı da dikkate alınarak 22.651,50 TL + 4.077,27 TL (KDV) = 26.728,77 TL’dir. Bu miktarında nakde çevrilen teminat mektubu bedeli olan 100.000,00 TL’den düşülmesi sonucu tespit edilen 73.271,23 TL’nin davacı tarafından davalıdan istenilebileceği kanaatine varılmıştır. Mahkememizce önceki kararda belirtilen 19.887,25 TL cari hesap kaynaklı alacağa ilişkin hüküm ile her iki alacağa ilişkin faiz hususlara istinaf kararı kapsamı dışında kaldığında aynı şekilde tekrarlanmak suretiyle hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; 73.271,23 TL’nin 08/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 19.887,25 TL’nin 04/05/2016 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 6.363,66 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.047,38 TL TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4.316,28 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 2.047,38 TL peşin harç, 221,80 TL keşif harcı ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.298,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 702,00 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 3.502,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 2.721,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 25,00 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 625,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 139,34 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 14.905,36 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır