Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/788 E. 2021/810 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/788 Esas
KARAR NO : 2021/810

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/06/2021 tarihinde müvekkilinin davalı kuruma ait banka hesabından internet bankacılığı yolu ile kimliği belirsiz kişilerce kredi başvurusunda bulunulduğunu, bu şahısların hangi yöntemlerle bu başvuruyu gerçekleştirdiklerini bilmediklerini, davalı banka tarafından da bu başvurunun kabul edilerek müvekkili aleyhine 80.000-TL kredi tanımladığını, sahtecilik işlemlerini gerçekleştirenlerin müvekkilinin hesabından peyderpey kendi hesaplarına para aktardıklarını, toplam 66.000-TL yi hesaplarına aktarmalarıyla birlikte davalı bankanın müvekkilini aradığını ve havalelerin kendisi tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini sorduğunu müvekkilinin ise işlemlerin bilgisi dışında gerçekleştiğini bildirmesi ile müşteri hizmetlerinden paranın bloke edilmesini talep ettiğini, 14.000-TL civarında parayı müvekkili hesabında bloke edildiğini, 66.000-TL’ nin ise sahtecilerin hesaplarına aktarıldığını, olay hakkında savcılığa başvuruda bulunduklarını ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma dosya ile soruşturmanın halen devam ettiğini beyan ederek, müvekkili hesabından sahtecilik ile gerçekleştirilen işlemlerin davalı bankanın sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin söz konusu işlemlerde hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalı tarafından talep edilen kredi geri ödemelerinden 66.000-TL, işlenmiş ve işleyecek faiz hakkında müvekkilinin sorumlu olmadığının tespit edilmesini, davalı bankanın konu hakkında icra takibi başlatması söz konusu olduğundan dava süresince İİK 72.maddesi uyarına ihtiyati tedbir karar verilmesini, yargılıma giderleri ve vekalet ücretinin davalı banka üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Dava henüz taraf teşkili aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 72 maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesine ekli ihtarname incelendiğinde; davalı banka tarafından davacıya, davalı bankanın … Şubesi nezdinde davacı lehine kullandırılan Tüketici Kredisi ve teminat sözleşmesine istinaden açılan … sayılı Tüketici Kredisi’nin geri ödeme tablosunda belirtilen taksitlerin zamanında ödenmemesi nedeniyle ödenmemiş taksitlerden doğan toplam 8.103,96-TL nin 30 gün içerisinde ödenmesi aksi halde bakiye alacağın da muaccel hale geleceği hususunun ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça; ihtarname konusu tüketici kredisinin kendisi tarafından kullanılmadığı, internet bankacılığı yolu ile kimliği belirsiz kişilerce kredi başvurusunda bulunulduğu iddiası ile anılan krediden ötürü borçlu olunmadığının tespiti talep edilmektedir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 02/12/2021 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici olduğu, dava konusu tüketici kredisi kullandırılmasına yönelik bankacılık işleminin de tüketici işlemi olduğu, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair tarafların yokluğunda mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. Açıklandı.02/12/2021

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır