Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 E. 2023/381 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/785 Esas
KARAR NO : 2023/381

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı/borçlu şirket arasında mal alım-satımı ile ilgili ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin, davalı/borçlu şirkete mal satması sonucu, sattığı mallara karşılık olarak tanzim ettiği faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu, davalı tarafın, söz konusu borcunu ödememesi üzerine, müvekkili tarafından davalı taraf aleyhine cari hesap ekstresine dayalı olarak … 9.İcra Müdürlüğü’nün … E.
sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu tarafın haksız bir şekilde borca ve takibe itiraz ettiğini, alacakları devam ettiğinden borçlu tarafça yapılan bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı/borçlunun takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine olan itirazının iptali ile takibin devam edebilmesi için işbu huzurdaki davanın ikamesinin zorunlu hale geldiğini beyanla davalı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun borca, faiz ve ferilerine itirazının iptali ile takibin devamına, davalı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/11/2021 tarihli dilekçesi ile; işbu bakiye alacak miktarının icra takip dosyasında ana alacak 6.776,97-TL olarak talep edilmiş olup takip programında takip tarihi olarak 18/01/2021 tarihi yazılmış ancak takip dosyası 20/01/2021 tarihinde açılmış olması sebebiyle arada geçen 2 gün faizi eklenerek 6.783,28-TL olarak icra takip dosyasının açıldığını, ilamsız takip dosyalarında karşı tarafın temerrüde düşmediği durumlarda faiz işletilmesi hukuken mümkün olmadığından taraflarınca ikame edilen işbu davada da takip öncesi faiz talep edilmeksizin ana alacak miktarı üzerinden davanın ikame edildiğini, söz konusu farkın sebebinin de bu olup taleplerinin 6.776,97-TL’ye yönelik itirazın iptali ile takibin takip talebinde yazılı olduğu talepleri ile devamı olduğunu belirtmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış, … 9.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, taraf şirketlerin BA-BS formları dosyaya celp edilmiş, davaya konu ve takibe dayanak cari hesaba konu fatura irsaliyeli fatura asılları Mahkememiz kasasına alınmış ve tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 10/11/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde mahkememizce re’sen seçilecek SMMM bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM Uzmanı Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 17/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
– İncelenen davacı şirkete ait 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
– Davalı …Ş. inceleme günü olan 16.12.2022 günü, saat 14.00’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmadığı ve davalı yanın yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı,
-Davacı … A.Ş.’nin düzenlediği irsaliyeli faturalardan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 17.03.2021 tarihi itibariyle davalı …Ş’den 6.776,98 TL tutarında alacağının bulunduğu,
– Davalı …Ş.’in icra takip tarihi olan 17.03.2021 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 9.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 6.783,28-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, davaya konu ve icra takibine dayanak olan açık hesaba konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalının icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı taraf, ticari defterleri itibariyle davalıdan takibe dayanak ve davaya konu faturalar nedeniyle 6.776,98 TL alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte dosyaya celbedilen irsaliyeli faturaların üzerinde …, … ve …’nin imzalarının bulunduğu başka bir deyişle irsaliyeli faturaların imzalı olduğu, davalı tarafından kendisine teslim edilmiş fatura ve fatura içeriği mallar/ürünler için yasal süreler içerisinde itirazda bulunulduğunu ispatlayıcı mahiyette herhangi bir vesaikin dosyada yer almadığı, yine davaya konu ve takibe dayanak olan faturaların iade edildiğine ilişkin bir vesaikin de dosyada yer almadığı tespit edilmiştir. Bu hususlar ile HMK’nun 222/3. Maddesi de dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu durumda, bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden (6.776,97-TL) ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.İİK’nın 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2.maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen takip tarihi itibariyle karşılığı olan 6.776,97-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının … 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 6.776,97-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 6.776,97-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
Hükmolunan 6.776,97-TL’nin %20’si oranında (1.355,39-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 462,93-TL maktu karar ve ilam harcından 115,74-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 347,19-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.776,97-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-.. Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 115,74-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 403,50‬-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.678,54-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸