Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/780 E. 2022/622 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/780 Esas
KARAR NO : 2022/622

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Kargo Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin, sözleşmedeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini, yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiğini, davalı şirketin, ödenmesi gereken faturaları ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla müvekkili şirket tarafından, davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı numarası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini, itiraz akabinde takibin durduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin itiraz edilen 33.368,86.-TL yönünden devamına, 33.368,86.-TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline, itiraz eden davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu takibe kısmen itiraz edildiğini, müvekkili şirketin kabul ettiği borç miktarı olan 17.540,79.-TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte icra dosyasına ödeme yapıldığını, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların soyut olduğunu, herhangi bir şekilde ispat edilemediğini, davacı tarafın, müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı tarafça sunulan faturaların, hizmet verildiğini ve alacağı kanıtlamadığını, müvekkili tarafından kısmi ödeme yapılmış olmasının, borcun ikrarı anlamına gelmediğini, davacı tarafça haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlatıldığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, davacı tarafından taşıma hizmeti kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine davalı tarafından yapılan kısmi itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından taşıma hizmeti kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine, davalı tarafından yapılan kısmi itirazın yerinde olup olmadığı, icra takibine konu davalı tarafından itiraz edilen fatura bedellerine konu hizmetin davacı tarafından sunulup sunulmadığı, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağın varlığı ve miktarı davacı lehine icra inkar tazminatı ve davalı lehine kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde alacağının tahsili amacı ile 50.909,65 üzerinden icra takibi yaptığı, davalı şirket vekilinin 23/03/2021 havale tarihli kısmi itirazı üzerine takibin kısmen durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ve taşıma hizmetine ilişkin sektör bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetince inceleme yapılarak iddia savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Taşıma Uzmanı bilirkişi …ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi…tarafından hazırlanan 22/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davalı tarafın 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yıllarına ait ticari defterli TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı şirket tarafından incelemeye gelinmediği ve ayrıca yerinde inceleme için bir talepte bulunulmadığı, davalı tarafın ticari defterlerine ve carihesap ekstresine göre 31/12/2020 tarihi itibariyle cari hesabın 19.469,25.-TL alacak bakiyesi verdiği, rakamın 2021 yılına devredildiği, 16/02/2021 tarihinde 1.928,46.-TL’nin, 23/03/2021 tarihinde ise İstanbul … İcra Dairesi’ne yapılan 17.540,79.-TL’nin ödenmesi ile cari hesabın sıfırlandığı, dava tarihi itibariyle de cari hesabın sıfır olduğunun tespit edildiği, davalının, davacı taşıyıcı kargo firmasına taşımaya ilişkin 8 adet iade faturası düzenlediği, düzenlenen iade faturaların kargo hizmetinin kusuruna yönelik bir itirazdan kaynaklı olmadığı; davacı taşıyıcı firmanın, verdiği taşıma hizmeti karşılığında davalı firmaya sunduğu faturaların bazılarının “departman bazlı” veya “masraf merkezi” bazlı olarak ayrıştırılarak sunulmadığı için iade edildiğinin görüldüğü; bu kapsamda düzenlenen iade faturalarının 8 adet ve toplam tutarının 4.037,00.-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın, taraflar arasındaki kargo sözleşmesi kapsamında fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda, takip faturadan kaynaklanan alacağa dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Fatura tanzimi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığından, davacı tarafın iddia ettiği alacağını ispat külfeti altında bulunmaktadır. Davacı taraf takipte dayandığı faturalara konu alacağını dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı şirket tarafından incelemeye gelinmediği ve ayrıca yerinde inceleme için bir talepte bulunulmadığı, davalı tarafın ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2020 tarihi itibariyle cari hesabın 19.469,25.-TL alacak bakiyesi verdiği, rakamın 2021 yılına devredildiği, 16/02/2021 tarihinde 1.928,46.-TL’nin, 23/03/2021 tarihinde ise İstanbul … İcra Dairesi’ne yapılan 17.540,79.-TL’nin ödenmesi ile cari hesabın sıfırlandığı, dava tarihi itibariyle de cari hesabın sıfır olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine aynı Yasa’nın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın davasını dayadırdığı faturadaki hizmetin sunulduğuna ve faturaların davalıya tebliğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, tek taraflı olarak düzenlenen faturanın tek başına hizmetin verildiğini de göstermeyeceği, hizmet verildiğinin yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacı taraf 08/04/2022 tarihli celse (3) nolu ara kararında bildirilen kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlarını Mahkememize sunmamış bu nedenle de davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. Davacı vekilinin bilirkişi incelemesi için belirlenen 12/05/2022 tarihinden sonra 24/05/2022 tarihli dilekçesi ile ticari defter ve kayıtların bulunduğu adresi bildirdiği arlaşılmıştır. HMK’nun 319. Maddesindeki iddianın genişletilmesi yasağı, HMK’nun 319. Maddesi uyarınca delillerin ikamesine ilişkin açık kanun hükmü gereğince, Mahkememizin 08/04/2022 tarihli celse (3) nolu ara kararında taraflara 2020-2021 dönemine ilişkin defter ve kayıtlarının bulundukları yeri bildirmesi veya inceleme gününde Mahkememize ibraz etmeleri için HMK 219-220 ve 222 maddeleri gereğince inceleme gününe kadar kesin süre verildiği, aksi takdirde ticari defter ve kayıtları ibraz etmekten kaçınmış sayılacağına dair açık ihtaratın bulunduğu, davacı vekilince verilen kesin süre içeresinde ara kararın gereğinin yerine getirilmediği dikkate alındığında davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması yoluna gidilememiştir. HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların kesin delil olması nedeniyle davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır. Bu nedenlerle ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılarak fatura bedellerinin tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafta cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin olarak alınan 315,31.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 234,61.-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yatırılan 100,00.-TL gider avansından artan 100,00.-TL’nin, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
9-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,

Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*