Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/761 E. 2023/23 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/761 Esas
KARAR NO : 2023/23

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :19/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili tarafından davalı (borçlu) …. Ltd. Şti.’nin yemekhanesine catering hizmeti sağlanmakta olup davalı yanca itiraz edilen borcun, işbu hizmet ilişkisi sebebiyle kesilen faturalardan kaynaklanmakta olduğunu, davalı (borçlu) şirketin, müvekkilinin sağladığı catering hizmetinin karşılığı olarak belirlenen ücreti ödemediğini, davalı/borçlunun işbu fatura alacaklarından kaynaklanan; 7.900,20 TL Asıl Alacak, 461,67 TL İşlemiş Faiz, 8.361,87 Toplam Alacak; 7.711,20 TL Asıl Alacak, 443,02 TL İşlemiş Faiz, 8.154,22 Toplam Alacak; 11.045,16 TL Asıl Alacak, 588,27 TL İşlemiş Faiz, 11.633,43 Toplam Alacak; 7.635,60 TL Asıl Alacak, 465,04 TL İşlemiş Faiz, 8.100,64 Toplam Alacak; 6.879,60 TL Asıl Alacak, 251,06 TL İşlemiş Faiz, 7.130,66 Toplam Alacak; 6.804,00 TL Asıl Alacak, 260,04 TL İşlemiş Faiz, 7.064,04 Toplam Alacak; 7.560,00 TL Asıl Alacak, 477,21 TL İşlemiş Faiz, 8.037,21 Toplam Alacak; 6.312,60 TL Asıl Alacak, 457,62 TL İşlemiş Faiz, 6.770,22 Toplam Alacak; 10.281,60 TL Asıl Alacak, 415,77TL İşlemiş Faiz, 10.697,37 Toplam Alacak; 10.432,80 TL Asıl Alacak, 439,89 TL İşlemiş Faiz 10.872,69 Toplam Alacak olmak üzere 86.822,35-TL toplam borcunun olduğunu, taraflarınca işbu alacakların tahsili amacıyla … 6.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalıya/borçluya karşı icra takibine başlandığını, ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiğini ve icra takibinin, davalı tarafça haksız ve yersiz bir şekilde sunulan 28/07/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile durduğunu, davalı/borçlunun, dava konusu icra takibinin başlatılmasına neden olduğunu sonrasında da kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, Mahkemece yapılacak inceleme ve toplanacak deliller neticesinde davalı/borçlunun itirazının haklı olmadığının ortaya çıkacağından bu mesnetsiz itirazın iptali için Mahkemeye başvurma zaruretinin hasıl olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve 2004 sayılı İİK m. 67 uyarınca davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirketin İTO kaydı ve davacının nüfus kayıt örneği dosyamız arasına alınmış, davacı hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmış, … 6.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, davaya konu olan 12 adet fatura aslı Mahkememiz kasasına alınmış, davalı şirketin BA formu dosyaya celbedilmiş ve tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 16/06/2022 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile;” Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2019 ve 2020 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM Uzmanı Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md.222)uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu,
-Davacı defterlerine göre 13.11.2020 takip tarihi itibari ile davalı tarafın 82.363,36 TL’lik asıl alacağının olduğu,
-Dosya kapsamındaki vesaiklere göre davacının davaya ve takibe dayanak olan faturaları davalı tarafa tebliğ ettiği ve/veya içeriği ürünleri davalı tarafa teslim ettiğine dair vesaik bulunmadığı gibi davacının iş bu davaya dayanak olan icra takibindeki alacağını ispat edici mahiyette (kendi yasal defterleri haricinde) vesaik sunmadığından davacının alacağının ispata muhtaç olduğu,
-Sayın Mahkemenin ara kararına rağmen davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği kanaatinin Sayın mahkeme nezdinde oluşması durumunda davacının 13.11.2020 takip tarihi itibari ile Davalı taraftan 82.363,36 TL’si asıl alacaklı olabileceği,
-Davacının iş bu davaya dayanak olan icra takibinde işlemiş faiz talebi olmasına karşın davalının TBK. m 117 uyarınca takip öncesi temerrütünün belirlenemediğinden işlemiş faiz talebinin reddinin gerektiği,
-13.11.2020 tarihli 86.822,35 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 4.458,99 TL fazla talebin olduğu, Fazlalığın 4.259,59 TL’lik kısmının işlemiş faiz kalan 199,40 TL’sinin ise fazladan talep edilen asıl alacaktan kaynaklanmış olduğu,
-Bu itibarla takibin 82.363,36 TL.si üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 13.11.2020 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 82.363,36 TL sine davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 1. maddesi uyarınca T.C Merkez Bankası tarafından kısa vadeli reeskont kredilerine uygulanan (01.01.2006 sonrası % 9) faiz oranı üzerinden temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 86.822,315-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;davacının, davaya konu ve icra takibine dayanak olan açık hesaba konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalının icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle davacı, davalı taraftan 82.363,36-TL alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte incelenen davacı şirketin ticari defterleri ile BS kayıtları ve davalı şirketin BA kayıtlarından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya konu ve takibe dayanak olan faturaların toplam miktarı ile davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilen miktar nazara alındığında davalının düzenlenen faturalara süresi içerisinde itiraz etmediği tespit edilmiştir. Keza her ne kadar davalı/borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesinde ”…… ile müvekkili şirket arasında herhangi bir alacak/borç ilişkisi söz konusu değildir. Müvekkil şirketin, alacaklı olduğunu iddia eden …’e karşı hiçbir borcu bulunmamaktadır…” ibaresi yer alsa da, davacı şirketin BS kayıtları, davalı şirketin BA kayıtları ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtları nazara alındığında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu anlaşılmıştır. Bu hususlar ile HMK’nun 222/3. Maddesi de dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu durumda, bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile, davalının … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın toplam 82.363,36-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 82.363,36-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.İİK’nın 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 82.363,36-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın toplam 82.363,36-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 82.363,36-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan 82.363,36-TL’nin %20’si oranında (16.472,67-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.626,24-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 1.482,71-TL harcın mahsubuna, bakiye 4.143,53-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.178,14-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.482,71-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 1.650,00-TL bilirkişi ücreti ve 147,95-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.339,96-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%95) göre 3.172,96TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 1.254,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin kabul ve red oranına 66,00- TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
9-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸