Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/757 E. 2023/610 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/757 Esas
KARAR NO : 2023/610
İSTANBUL [16041-40457-82507] UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/09/2015
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi tarafından kredi müşterisi …LTD.ŞTİ’ne 16/02/2011 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden, Ticari Araç Kredileri kullandırıldığını, davalı … ve …’un söz konusu Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borçlarının ödenmesi gereken taksitleri süresinde ödenmediğinden borçlulara … 30. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye no.lu hesap kat ihtarı keşide edildiğini, yine ödeme olmaması üzerine, … 35. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip yoluyla takibe geçildiğini, davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, yetki itirazının yerinde olmadığını … İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, … 35. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında yapılan tahsilatlar düşülerek dosya kapak hesabı yapılması talep edildiğini, yapılan hesapta takip tarihi itibarıyla 41.895,49 TL olan alacaklarının 36.196,12 TL’ye düştüğü tespit edildiğini, bu nedenle itirazın iptalini talep edilen tutarın 36.196,12 TL olduğunu, alacaklarının tahsilini, itirazın iptali ile takibin devamını, itirazın haksız ve kötüniyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye matuf olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili şirketçe …Tic. Ltd. Şti tarafından, davacı bankanın … Şubesinden kredi sözleşmesine istinaden araç kredisi kullanıldığını, bu kapsamda diğer borçlu müvekkil şirketçe satın alınan … plakalı araçlar üzerine bankaca “REHİN ” konulduğunu, 30/11/2014 tarihinde, davacı bankanın … 30. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiğini ve söz konusu kredi taksitlerinin ödenmemesi gerekçesi ile takibe geçildiğini, banka tarafından kredi borcu için 12/01/2015 tarihinde … 35. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasından rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip 12/01/2015 (aynı tarihte) … 35. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyasından genel haciz yolu ile takibin başlatıldığını, başlatılan takibe taraflarınca itiraz edilerek, iş bu davanın açıldığını, “Önce rehne müracaat zorunluğu” kapsamında müvekkilleri açısından geçerli bir “kefalet sözleşmesi” bulunmadığını, dosyaya sunulan 16/02/2011 tarihli kredi sözleşmesinde, gerekse … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına sunulan 02/06/2010 tarihli sözleşmesinin son sayfasının incelendiğinde müvekkiller tarafından “el yazısı” ile “müştereken ve müteselsilen kefil” olunduğunu belirten bir ibarenin bulunmadığının görüldüğünü, acak buna rağmen davacının müvekkillerinin borcun tamamından sorumlu tutmasının kabul edilebilir olmadığını, diğer borçlu müvekkil şirket tarafından satın alınan iki adet araç üzerine “rehin” konulduğunu, alacaklının öncelikle rehinli mallar üzerinden alacağını tahsil yoluna gitmesi gerektiğini, davaya konu olayda davacı banka, rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takibi başlattığı “aynı gün” ilamsız icra yolu ile de takibi girdiğini, … 35. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte …plaka sayılı aracın satıldığını, araç satışından elde edilen tutar davacı banka tarafından 21/05/2015 tarihinde tahsil edildiğini, … plakala sayılı aracın ise söz konusu dosyadan satışı yapılmadığını, ancak bu aracın trafik kazası sonucu tam hasarlı hale gelmiş olduğunu, bu nedenle aracın kasko poliçesini yapmış olan … Sigorta tarafından rehin sebebiyle ödemenin davacı bankaya yapılmış olması gerektiğini, kasko sigorta poliçesinin ödenmiş olması halinde davacıya her hangi bir borcun bulunmadığının görüleceğini, … 35. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında takip çıkışı 41.235,49 TL olduğunu, aynı dosyadan 21/05/2015 tarihinde 31.037,36 TL davacı banka tarafından tahsil edildiğini, ancak … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında halen davacının 35.196,12 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacı yanın kötü niyetini açıkça ortada olduğunu, herhangi bir borç olduğunu kabul anlamına gelmemekle beraber, banka tarafından uygulanması talep edilen faiz oranı (%76,50) faiş olup, kanuna ve sözleşmeye hükümlerine aykırı olduğunu, haksız davanın reddini, davacı tarafın açık kötü niyeti karşısında %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/1057 esas 2021/1496 karar sayılı ilamı genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, … 35. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 2015/858 esas 2019/122 karar 06/02/2019 tarihli kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/1057 esas 2021/1496 karar 14/10/2021 tarihli ilamıyla ” Somut olayda; davacı banka ile davalı asıl borçlu Bulutlar İnş.ltd.şti arasında 16.02.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların da sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları, sözleşme kapsamında davacı banka tarafından davalı borçluya taksitli araç kredisi kullandırıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın 30.11.2014 tarihinde kat edilerek borcun ödenmesi davalılara ihtar edildiği, tüm davalıların 06.12.2014 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davacı banka tarafından 14.01.2015 tarihinde … 35. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip ve …esas sayılı dosyası ile de rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, rehinli araçlardan birisinin satışı sonucunda elde edilen 31.037,36-TL tutarın takip borcundan mahsubu ile kalan alacak üzerinden işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İİK’nın 45/1 maddesi “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.” hükmünü içermektedir. Ancak alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile alacaklının asıl kredi borçlusu hakkında haciz yolu ile takip yapmasına bir engel bulunmamaktadır. Somut olayda hesabın kat edilmesi nedeniyle muaccel hale gelen alacaktan, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla elde edilen araç satış bedeli tutarının alacak toplamından düşülerek talepte bulunulduğu anlaşılmakta olup, bu nedenle davacı tarafından davalı asıl borçlu hakkında aynı tarihte ilamsız takip yapılmasında hukuka aykırılık yoktur.
TBK’nın 100. maddesi gereğince takip tarihinden sonra ve itirazın iptali davasının açıldığı tarihten önce yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faiz ve takip dosyasının ferilerine mahsup edilmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda ise İcra dairesince yapılan kapak hesabı esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
Rehinli araçlardan birisinin karıştığı kaza sonucunda tam hasarlı hale geldiği ve söz konusu aracın … Sigorta tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olduğu anlaşılmakta ise de, ilgili sigorta şirketinden alınan yazı cevabında bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir. Dolayısıyla bu araçla ilgili olarak rehin hakkı sahibi sıfatıyla davacıya yapılmış bir ödeme olmadığı belirlenmiştir.Davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Diğer yandan genel kredi sözleşmesinin 44. maddesinde, borçlunun temerrüdü halinde bankanın tespit ettiği faiz oranlarından temerrüt tarihi itibariyle yürürlükte bulunan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50 ilavesiyle bulunacak tutarda temerrüt faizi uygulanacağı hüküm altına alınmış olup, bu hüküm tacir olan taraflar bakımından bağlayıcı niteliktedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise kredi kartlarına uygulanan %24,24 oran esas alınarak % 36,36 oranında temerrüt faizi işletilerek hesaplama yapılmış olup,bu oran sözleşmenin temerrüt faizi hükmüne aykırıdır. Bu kapsamda mahkemece davacı bankanın temerrüt tarihi itibariyle TCMB’ye bildirdiği yıllık kredi azami faiz oranları temin edilmek suretiyle, sözleşme hükmüne göre uygulanması gereken temerrüt faiz oranı tespit edilerek yukarıdaki ilkeler doğrultusunda rehinli takip dosyasından elde edilen kısmi ödemenin TBK’nın 100. maddesi de dikkate alınarak öncelikle ferilerden mahsubu suretiyle kalan alacak belirlenmek ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.” bahisle kaldırılmıştır.
İstinaf ilamı uyarınca davacı vekili tarafından 21/08/2015 tarihi itibarı ile dosya alacağınını belirlenmesi yönünde hukuki mütalaa dosya sunulmuştur.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, 18/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; davacı bankanın davalı asıl borçlu firmaya 5941 sayılı Çek Kanunu çerçevesinde, 21.06.2010 tarihinde verdiği … no’ lu çekin, dava tarihi itibariyle halen bankaya ibraz edilmediği, davacının huzurdaki dava ile söz konusu çekten kaynaklanan alacağının depo edilmesi talebini sürdürdüğü, ancak, Çek Kanununun 3. Maddesinin 9. Fıkrası gereğince, ibraz edilmeyen söz konusu çekin sipariş tarihinin 02.06.2010, davalı borçlu firmaya teslim tarihinin ise 21.06.2010 olduğunu dikkate aldığımızda, davacı bankanın garanti edilen tutarı ödeme yükümlülüğünün dava tarihi itibariyle sona erdiği, ayrıca sözleşmeye göre davacı bankanın ibraz edilmeyen çekten kaynaklanan 660,00-TL’lik garanti bedelinin depo etme talebinin dayanaksız bulunduğu, ara karar gereğince, dava konusu takip alacağının hesaplanması için davacı bankanın 06.12.2014 tarihlerinde emsal nitelikteki taksitli/taksitsiz ticari kredilere fiilen uyguladığı en yüksek akdi faiz oranlarını, söz konusu faiz oranları dosya kapsamına göre tespit edilemediğinden ve yerinde inceleme ile de temin edilemeyeceğinden dosyaya ayrıca sunması gerektiği, bu nedenle hesaplama yapılamayacağı bildirilmiştir.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği davacının defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; Davacı … Bankası ile davalı … Tic. Ltd. Şti arasında 16.02.2011 tarihli 500.000,00 TL limit dahilinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalılar … ve …’un tüm borçlardan 500.000,00 TL’ye kadar kefil sıfatıyla imzaları bulunmakta olduğu, davacı banka tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti Firmasına kulandırılan kredilerden kaynaklanan alacak tutarları nedeniyle davalılar hakkında …35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 14.01.2015 tarihinde başlatılan icra takibinde hesaplanan talep edilebilir alacak tutarlarının icra takip tarihi itibariyle; davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle davalı … Tic. Ltd. Şti “den talep edebileceği tutarların tespitlerimiz doğrultusunda; toplam 41.502,93 TL hesaplandığı, talebe bağlılık gereği talep edilebilecek tutarında 41.502,93-TL olacağı, davalı kefillerin ise sorumlu olacağı tutarların toplam 40.842,93 TL olarak hesaplandığı, dava konusu alacaklara ilişkin taşıt kredisi teminatı olarak aracın satılması sonrası 21.05.2015 tarihinde takip hesabından 31.037,36-TL tahsilat olduğu, 21.05.2015 tarihi itibari ile davacı bankanın alacağı tutarın toplamının 51.130,14 TL olacağı, söz konusu tutara depo talep edilecek 660,00TL nin ve masraf tutarının da eklenmesi sonucu toplam alacağın 52.088,89 TL olduğu, 31.037,36 TL araç satış bedelinin düşümü sonrası davalı …Tic. Ltd. Şti ‘den tutarın 21.051,53 TL olacağı, tahsilatların öncelikle faiz ve ferilerden tahsilatı sonrası kalan tutarın asıl alacak olacağının tespit edildiği, İstanbul Bam 12. Hukuk Dairesi’nin 14.10.2021 tarih ve 2019/1057 nolu kararı gereği, yapılan tahsilatların takip hesabı masrafları da düşümü sonrası hesaplanması kararı gereği dava dosyasında sunulu 21.08.2015 tarihli kapak hesabında tahsil harcı miktarının 4.520,14-TL, başvurma harcı miktarının 25,20 TL, vekalet ücreti miktarının 4.908,50 TL olduğunun yazılı olduğu, söz konusu tutarların düşümü sonrası alacak tutarının 30.505,37 TL olacağı, söz konusu tutarın 21.08.2015 kapak hesabı tarihi itibari ile 36.767,36 TL olacağı, davacı alacaklı bankanın 36.196,12 TL talep etmiş olduğu ve talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilebilecek tutarın davalı… Şti ‘den 36.196,12 TL olacağı, davalı kefillerden Depo talep edilebilecek 660,00 TL nin talep edilemeyecek olması sebebi ile yapılan hesaplamaya göre; İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 14.10.2021 tarih ve … nolu kararı gereği, yapılan tahsilatların takip hesabı masraflarıda düşümü sonrası hesaplanması kararı gereği dava dosyasında sunulu 21.08.2015 tarihli kapak hesabında Tahsil Harcı Miktarının 4.520,14 TL , Başvurma Harcı mktarının 25,20 TL, Vekalet ücreti miktarının 4.908,50 TL olduğunun yazılı olduğu, söz konusu tutarların düşümü sonrası Alacak tutarının eklenmesi sonucu 29.845,37 TL olacağı, 21.08.2015 kapak hesabı tarihi itibari ile 35.971,88 TL olacağı, davacı alacaklı bankanın 36.196,12 TL talep etmiş olduğu ve talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilebilecek tutarın davalı … ve …’tan 35.971,88 TL olacağı, bu husuta nihai takdirin Sayın Mahkemenize ait olacağı, davacı alacaklı bankanın alacaklarının asıl alacak tutarlarına takip tarihinden tamamen tahsil edilecek tarihe kadar 76,5 temerrüt faizi ve bu faizler üzerinden %5 BSMV talep edebileceği, depo talebinde bulunan çek bedeli yükümlülüğünün davacı banka tarafından ödenmesi durumunda davacı alacaklı bankanın söz konusu tutar için 76,5 temerrüt faizi ve bu faizler üzerinden %5 BSMV, talep edebileceği bildirilmiştir.
30/03/2023 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı ile davalılar vekiline bilirkişi raporuna itiraz etmesi sebebiyle tekrar rapor tanzimi için gerekli delil avansını yatırmak üzere kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ilgili ara karar davalılar vekilince itiraz edildiği, itirazın 04/04/2023 tarihli ara karar ile reddine karar verilerek kararın tebliğe çıkartıldığı ancak kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmadığı kesin süre verilmesi halinde HMK’nın 94/3. maddesi uyarınca kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkacağından kesin süre ara kararından sarfı nazar edilemeyeceği ve ihtaratın infazının gerektiği anlaşılmakla davalılar vekilinin bilirkişi delili ikamesinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
İtiraz iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67 maddesinde: “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4945/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığı ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik: 9/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.(2) İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Borçlunun itirazı üzerine takibin durması ile birlikte alacaklı açtığı itirazın iptali davasında takip talebinde talep ettiği alacağının bulunduğunu ispat külfeti bizzat kendisindedir. Ancak davalı borçlunun İcra Dairesinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinin içeriği ya da cevap dilekçesinin içeriğine göre ispat külfeti yer değiştirebilecektir. İtirazın iptali davası icra takibinin uzantısıdır ve iki dosya bir birlik oluşturmaktadır.
“Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının senetlerin ödenmiş senetler olduğunu iddia ederek ödemeye ilişkin belgeler ibraz etmiş ise de, ödemenin kanıtı olarak sunulan belgelere göre ödemenin … adlı şahsa yapıldığı ve bu şahsın (dosyadaki bilgilere göre) davacı şirket ile ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı, davalının senet bedellerini ödediğini ispat edemediği, 19.10.2015 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli içeriği itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının … 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine yaptığı itirazın 3.600 TL ana para ve 5.356,27 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin takip tarihi itibariyle bu miktar üzerinden devamına, inkar tazminatının şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede alacak belgeye dayanıp likit ve belirlenebilir mahiyette olup, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 24/11/2016 tarih, 2016/4405 Esas 2016/15076 Karar sayılı ilamı)”
İcra inkar tazminatının düzenlenmesinin amacının, borçlunun ödeme emri üzerine icrada borcunu inkar etmesini önlemektir. Yüzde yirmilik oran en az tazminat miktarını ifade etmektedir. Mahkemece daha fazla tazminata da hükmedilebilir. İcra inkar tazminatı asıl alacak üzerinden hesaplanır ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi de şartlara bağlanmıştır. İcra inkar tazminatının şartları ise şunlardır:
1-Geçerli bir icra takibi bulunmalıdır.
2-Borçlu geçerli bir itirazda bulunmuş olmalıdır.
3-Süresi içerisinde açılmış olan bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
4-Alacaklı icra inkar tazminatını talep etmiş olmalıdır.
5-Borçlunun itirazının haksız olduğu kararı verilmelidir.
6-İtirazın iptali davasında alacak likit olmalıdır.
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti aranmaz. Sadece itiraz etmiş olması yeterlidir.
Yukarıda yer verilen ilkeler ve bilgiler ışığında dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazı cevapları, taraflarca bildirilen belgeler, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/1057 esas 2021/1496 karar sayılı ilamı genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, … 35. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacı …Bankası ile davalı …Tic. Ltd. Şti arasında 16.02.2011 tarihli 500.000,00 TL limit dahilinde genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalılar … ve …’un tüm borçlardan 500.000,00 TL’ye kadar kefil sıfatıyla imzaları bulunmakta olduğu, davacı banka tarafından davalı …Tic. Ltd. Şti firmasına kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacak tutarları nedeniyle davalılar hakkında … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 14.01.2015 tarihinde başlatılan icra takibinde hesaplanan talep edilebilir alacak tutarlarının icra takip tarihi itibariyle; davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle davalı… Tic. Ltd. Şti “den talep edebileceği tutarların tespitlerimiz doğrultusunda; toplam 41.502,93 TL hesaplandığı, talebe bağlılık gereği talep edilebilecek tutarında 41.502,93-TL olacağı, davalı kefillerin ise sorumlu olacağı tutarların toplam 40.842,93 TL olarak hesaplandığı, dava konusu alacaklara ilişkin taşıt kredisi teminatı olarak aracın satılması sonrası 21.05.2015 tarihinde takip hesabından 31.037,36-TL tahsilat olduğu, 21.05.2015 tarihi itibari ile davacı bankanın alacağı tutarın toplamının 51.130,14 TL olacağı, söz konusu tutara depo talep edilecek 660,00TL nin ve masraf tutarının da eklenmesi sonucu toplam alacağın 52.088,89 TL olduğu, 31.037,36 TL araç satış bedelinin düşümü sonrası davalı … Ltd. Şti ‘den tutarın 21.051,53 TL olacağı, tahsilatların öncelikle faiz ve ferilerden tahsilatı sonrası kalan tutarın asıl alacak olacağının tespit edildiği, İstanbul Bam 12. Hukuk Dairesi’nin 14.10.2021 tarih ve 2019/1057 nolu kararı gereği, yapılan tahsilatların takip hesabı masrafları da düşümü sonrası hesaplanması kararı gereği dava dosyasında sunulu 21.08.2015 tarihli kapak hesabında tahsil harcı miktarının 4.520,14-TL, başvurma harcı miktarının 25,20 TL, vekalet ücreti miktarının 4.908,50 TL olduğunun yazılı olduğu, söz konusu tutarların düşümü sonrası alacak tutarının 30.505,37 TL olacağı, söz konusu tutarın 21.08.2015 kapak hesabı tarihi itibari ile 36.767,36 TL olacağı, davacı alacaklı bankanın 36.196,12 TL talep etmiş olduğu ve talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilebilecek tutarın davalı …Ltd. Şti ‘den 36.196,12 TL olacağı, davalı kefillerden Depo talep edilebilecek 660,00 TL nin talep edilemeyecek olması sebebi ile yapılan hesaplamaya göre; İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 14.10.2021 tarih ve 2019/1057 nolu kararı gereği, yapılan tahsilatların takip hesabı masraflarıda düşümü sonrası hesaplanması kararı gereği dava dosyasında sunulu 21.08.2015 tarihli kapak hesabında tahsil harcı miktarının 4.520,14 TL , başvurma harcı miktarının 25,20 TL, vekalet ücreti miktarının 4.908,50 TL olduğunun yazılı olduğu, söz konusu tutarların düşümü sonrası alacak tutarının eklenmesi sonucu 29.845,37 TL olacağı, 21.08.2015 kapak hesabı tarihi itibari ile 35.971,88 TL olacağı, davacı alacaklı bankanın 36.196,12 TL talep etmiş olduğu ve talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilebilecek tutarın davalı … ve …’tan 35.971,88 TL olacağı, davacı alacaklı bankanın alacaklarının asıl alacak tutarlarına takip tarihinden tamamen tahsil edilecek tarihe kadar 76,5 temerrüt faizi ve bu faizler üzerinden %5 BSMV talep edebileceği, depo talebinde bulunan çek bedeli yükümlülüğünün davacı banka tarafından ödenmesi durumunda davacı alacaklı bankanın söz konusu tutar için 76,5 temerrüt faizi ve bu faizler üzerinden %5 BSMV, talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
06/02/2023 tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınarak taleple bağlılık ilkesi mucibince; davasının KABULÜ ile; … 35. İcra Dairesinin …Sayılı takibe yapılan itirazın “36.196,12 TL alacak için tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile dava tarihi olan 04/09/2015 tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar yıllık %76,50 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına(davalı asıl borçlunun borcun tamamından sorumlu olmak üzere ve davalı kefiller açısından kefalet limiti gözetilerek), takibin bu miktarlar üzerinden devamına, alacak miktarının likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine %20 oranınıda icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; … 35. İcra Dairesinin… E. Sayılı takibe yapılan itirazın “36.196,12 TL alacak için tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile dava tarihi olan 04/09/2015 tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar yıllık %76,50 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına(davalı asıl borçlunun borcun tamamından sorumlu olmak üzere ve davalı kefiller açısından kefalet limiti gözetilerek), takibin bu miktarlar üzerinden devamına, davacı lehine 7.239,22 TL icra inkar tazminatına hükmolunmasnıa davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 713,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 178,41 TL harcın mahsubuna, eksik kalan 535,21 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 408,67 TL peşin harç, 27,70 TL tamamlama harcı, 27,70 TL başvurma harcı, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti, 178,50,00 TL posta ve tebliğat masrafları olmak üzere toplam 3.742,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekililinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.21/09/2023

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*