Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/756 E. 2022/495 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/756
KARAR NO : 2022/495

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 08/11/2014 tarihinde … plaka sayılı araçta yolcu olarak seyir halinde iken, aracın dik eğimli yolda geriye kaçması sonucu panikleyerek araçtan atlamış ve aracın tekerleğinin bacağının üzerinden geçmesi ile yaralanarak malul kaldığını, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve yaralanarak malul kalmasına neden olan aracın davalı şirketince KTK Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesi ile sigorta ettirildiğini poliçe numarasının … olduğunu, davalı … şirketine 10/02/2015 tarihinde müvekkili adına poliçe kapsamında belirtilen teminatın tazmini için yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı şirketin 19/02/2015 tarihi cevabıyla Trafik Sigortası Genel Şartlarının A.3-m maddesi uyarınca taleplerinin reddedildiğini bildirdiklerini, müvekkilinin kaza sonrası .. Devlet Hastanesi ile … Üniversitesi Hastanelerinde ameliyat olup zorlu bir tedavi süresi geçirdiğini, eski sağlığına kavuşamadığını, kalça kırığı ve ayak crush yaralanması nedeniyle sürekli malul olan müvekkilin, hayatını eskisi gibi idame ettiremediğini, müvekkilin 2001,2003,2004,2006,2008,2010,2011 ve 2013 doğumlu olmak üzere 8 tane bakım ve gelişim çağında çocuğu olduğunu, ailesinin geçimini tuz satarak geçiminin sağladığını aylık 3.0000 TL civarında kazancı olduğunu, müvekkilinin maluliyet durumunun kesin tespiti için ATK’dan rapor aldırılmasını, davanın kabulünü, fazlaya ve faize ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın ve bakım giderlerinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tazmin ve tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 08/11/2014 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı araç müvekkili şirkette … nolu poliçe ile 30/06/2014-2015 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçelere göre teminatlarının sakatlanma halinde kişi başı 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının talebinin teminat dışı olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmadığını, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağı belirleneceğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, isnat edilen kusur kabul etmediklerini, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas kurulundan alınması gerektiğini, tazminat hesaplanması yapılırken teknik faiz-iskonto %3 ile “Devre başı ödemeli belirli rant” hesaplanmasının kullanılması gerektiğini, davacının geliri Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkette tüm bilgi ve belgelerle ihbar yapılarak temerrüde düşürülmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddi gerektiğini, olayın haksız fiilden kaynaklandığını, avans faizi talebinin reddi ile yasal faize hümedilmesi gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, bu nedenle temerrütün söz konusu olmadığı için aleyhlerine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacıya ait nüfus kayıt örneği, davacıya ait tedavi evrakları, 08/11/2014 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … Üniversitesi Hastanesi’nin 01/04/2015 tarihli yazısı ve ekinde tedavi evrakları, … Sigorta A.Ş’nin 08/04/2015 tarihli yazı cevabı ve ekindeki hasar dosyası, zmss poliçesi, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 27/06/2016 havale tarihli yazı cevabı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 12/12/2017 ve 30/10/2017 tarihli yazı cevapları, … Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 10/03/2022 tarihli yazı cevabı, atk ve bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen 18/01/2016 tarihli rapor da özetle; sürücü …sevk ve idaresindeki aracın vitesini uygun yerde ve uygun zamanda değiştirmeyip aracı dik eğimli yolda geri kaçırarak araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’ın paniklemesine neden olduğu anlaşılmakla kazanın oluşumunda tali kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın yolcu olarak sürücü …’nun sevk ve idaresindeki araçta bulunduğu,sürücü’nün vitesi değiştirirken aracı geri kaçırmasıyla panikleyip araçtan kontrolsüzce atladığı,kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, Sürücü …’nun %25 (yüzde yirmi beş)oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın %75 (yüzde yetmiş beş)oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 31/08/2016 tarihli rapor da özetle; … ve … oğlu, 01/02/1981 doğumlu …’ın 08/11/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı gelişen arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (27Aaa……….15)A %19 x 1/2 = %9.5 E cetveline göre %9.1 (yüzdedokuznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 08/11/2014 tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 24/08/2017 tarihli rapor da özetle; … ve … oğlu, 01/02/1981 doğumlu …’ın 08/11/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı ayak bileği hareket kısıtlılığı ve bacağındaki kısalık arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII (27Aaa—-15)A %19 Gr1 XII (20e——–0)A%3 Balthazard formülüne göre %21,43 E cetveline göre %19,2 (yüzdeondokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi Aktüeryal Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 18/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 2.249,56 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 35.029,01 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek bakıcı gideri maddi zararının 2.698,09 TL olduğu, temerrüt tarihinin 19/02/2015 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Mahkememizin 03/03/2022 tarihli tensip tutanağı ara kararı gereğince,
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişiler …,…, … tarafından hazırlanan 21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Kamyonet sürücüsü, tehlikeli eğimli rampayı çıkmaya başlamadan önce, yüklü aracı uygun vitese alması gerekirken, bu hususa riayet etmemiş, yüksek vitesle rampada seyretmeye başlamış, yüklü aracın çekmemesi üzerine, vites değiştirmek/küçültmek istemiş, değiştirememiş, vites boşta kalmış ve araç geriye doğru kaymaya başlamış, sürücü araca hakim olmak için fren imkanlarından yararlanmamış, bu suretle, kamyonet yolcusu davacının paniğe kapılmasına sebep olduğu, heyetimizce dava dışı sürücü …’nun tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, aracın hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma zorunluluğuna aykırı şekilde seyrettiği, bu hatalı sevk ve idaresinin, olayda ikinci (tali) derecede etkili bulunduğu mütalaa olunduğu, Kamyonet yolcusu davacı, aracın geriye doğru kayması üzerine paniğe kapılmış, hareket halindeki araçtan kontrolsüz bir şekilde atlamış, bu suretle kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, heyetçe, davacı Vahdettin Yıldız’ın tedbirsiz, dikkatsiz, dikkat ve özen yükümlülüklerine, yolcu hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatalı davranışının, olayda birinci (asli) derecede etkili olduğu kanaatine varıldığı ve 08/11/2014 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında, davacı yolcu için kural ihlali belirtilmemesinin tamamen isabetsiz olduğu, Kamyonet sürücüsü …’nun hatalı sevk ve idaresi ile kamyonet yolcusu …’ın hatalı davranışı sebebiyle yaralanması arasında illiyet bağı bulunduğu ve kazaya ilişkin olarak, illiyet bağını kesen bir durum bulunmadığı mütalaa olunduğu, Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca tanzim olunmuş, 18/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kusur gerekçeleri, kusur dereceleri ve kusur oranlarının heyetin görüş ile örtüştüğünün kanaatine varıldığı, davalı …Ş’ye Trafik sigortalı, … plaka numaralı kamyonetin dava dışı sürücüsü …’nun hatalı sevk ve idaresinin, ikinci (tali) derecede ve takdiren %25 (yüzde yirmibeş) oranında etkili olduğu, Kamyonet yolcusu davacı …’ın hatalı davranışının ise, birinci (asli) derecede ve takdiren %75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili bulunduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 03/03/2022 tarihli duruşmasında,
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi Vedat Aykırı tarafından hazırlanan 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 Esas, 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalı …Ş. ya da dava dışı SGK tarafından davacı … ‘ye Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararı yönünden ödeme yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge görülmemiş olup, davacının Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararından bu yönde herhangi bir tenzil yapılmadığı, davacı … ‘nun hesaplanan; Geçici İş Göremezlik zararının 2.142,32 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Kişi Başı Tedavi ve Sağlık Tazminatı Limitinin 268.000,00 TL olduğu, Sürekli İş Göremezlik zararının 83.732,86TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma
Tazminatı Limitinin 268.000,00 TL olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiil kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 20/12/2018 tarihli 2015/285 esas 2018/1282 karar sayılı red kararı davacı tarafça istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 07/10/2021 tarihli 2019/1975 esas 2021/1616 karar sayılı ilamıyla kararın kaldırılmasına dair karar verilmiş ve dosya iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede, mağdurun …, şüphelisinin … olduğu, 08/11/2014 tarihli kazaya ilişkin taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı yapılan soruşturmada 20/01/2015 tarihinde şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının trafik kazası nedeniyle yaralanıp yaralanmadığı, davalının davacının yaralanması nedeniyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise tarafların trafik kazasındaki kusur durumları ve davacının geçici ve kalıcı iş göremezlikten oluşan maddi tazminatı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
08/11/2014 günü dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresi altındaki …plakalı araç ile … ilçesi istikametinden … istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde aracının vitesini değiştirmek istediğinde aracı geriye doğru kaçırdığı, bu esnada araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı …’ın kapıyı açıp araçtan atlaması sonucu dava konusu olay meydana gelmiştir.
Dava konusu 08/11/2014 trafik kazasında davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu araçtan panikleyerek atlaması şeklindeki eylemi nedeniyle kendi can güvenliğini tehlikeye attığı kontolsüzlüğü, dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı …’nun ise KTK’nun 47/1-d. maddesindeki karayollarından yararlananların trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural,yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduklarına dair maddeyi ihlal ettiği ve bu şekilde kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce bu konuda stanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 07/10/2021 tarihli 2019/1975 esas 2021/1616 karar sayılı ilamı öncesi ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden 18/01/2016 tarihli rapor aldırılmış, sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtildiği üzere kaza tespit tutanağı ile ATK raporu arasında çelişki bulunduğundan ve KTK’nun 86. Maddesi uyarınca trafik kazasında illiyet bağını kesin bir durum olup olmadığı konusunda İTÜ öğretim üyelerinden oluşan alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden 21/12/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu aldırılmıştır. Bu bilirkişi heyeti raporunun bilirkişi görüşü kısmında dava dışı …’nun hatalı sevk ve idaresi ile kamyonet yolcusu davacı …’ın hatalı davranışı ile yaralanması arasında illiyet bağının bulunduğu ve illiyet bağını kesen bir durum bulunmadığı açıkça bildirilmiş ve kaza tespit tutanağına itibar edilmeyerek, ATK raporuna itibar edilmiş ve çelişki üç kişilik uzman bilirkişi heyeti raporu ile gidirilmiştir. Bu nedenle de Bölge Adliye Mahkemesi kararına uygun mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporuna objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık olması nedeniyle itibar edilmiştir. Taraflara rapora karşı ileri sürdükleri teknik nitelikte olmayan itirazlara da itibar edilmemiştir.
Davaya konu trafik kazasındaki … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zmss poliçesi düzenleyen davalı …Ş. sigortalısının kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3494 E.2021/4150 K. ve 2021/2626 E. 2021/3923 K. sayılı içtihatlarında belirtilen maluliyet rapor tarih dönemleri dikkate alınarak kaza tarihi olan 08/11/2014 itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hem çeşitli yargı kararları hem de adli tıp kurumu raporları ile sabit olduğundan bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe göre düzenlenen en son aldırılan 24/08/2017 tarihli ATK Genel Kurulu raporuna göre davacının %19,2 oranında maluliyetinin, 9 ay süreyle de geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu atk genel kurulu raporu denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararının da bu kapsamda olmasına, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik ve tedavi gideri zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminatını davalıdan talep edebilmesine bir engel bulunmamaktadır.
Davacı vekilince 31/07/2018 tarihinde talep arttırım dilekçesi ve harcın yatırıldığına dair sayman mutemedi alındısının uyap sistemi üzerinden sunulmuş, bedel arttırım dilekçesinden bir suret davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince ayrıca 20/05/2022 tarihli dilekçe gerekli harçta yatırılarak dava değeri tekrar arttırılmış, bu dilekçe de aynı şekilde davalı vekiline tebliğ edildmiştir. İş bu haksız fiile dayalı maddi tazminat davasının niteliği gereği belirsiz alacak davası şeklinde açılabilmesinin mümkün olması ve dava dilekçesinde de açıkça belirsiz alacak davası şeklinde açıldığının bildirilmiş olması nedeniyle davacı vekilinin 31/07/2018 tarihli dilekçesinin belirsiz alacak davasındaki talep arttırım dilekçesi olduğu ve bu dilekçe ile maddi tazminat davasındaki talebin belirli hale geldiği, bu dilekçeden sonra yani talebin belirli hale gelmesinden sonra da davacı tarafın ıslah hakkının bulunduğu kanaatine varılmakla hukuki nitelendirilmenin hakime ait olması da dikkate alınarak davacı vekilinin 20/05/2022 tarihli dilekçesinin ıslah dilekçesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının tespit edilen maluliyet oranına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963 E. 2021/2953 K. sayılı içtihatında belirtilen TRH 2010 yaşam tablosuna progresif rant yönetim uygulanarak sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekmektedir. 04/04/2022 tarihli nitelikli hesaplama/aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda da bu şekilde hesaplama yapılmış olması nedeniyle hazırlanan rapora itibar edilmiştir. Bu nedenlerle davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle 2.142,32 TL geçici iş göremezlik, 83.732,86 TL kalıcı iş göremezlik zararının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan … plakalı aracın hususi nitelikte olduğu dosyada mevcut dava dilekçesinin ekindeki ruhsat fotokopisi ile de sabit olması dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü dikkate alındığında temerrüt tarihinin 23/02/2015 olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kabulü ile, 2.142,32 TL geçici iş göremezlik ve 83.732,86 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 85.875,18 TL miktarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, 2.142,32 TL geçici iş göremezlik ve 83.732,86 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 85.875,18 TL miktarındaki maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 5.866,13-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL, 31/07/2018 tarihinde ıslah harcı adı ile yatırılan 137,00 TL ve 20/05/2022 tarihinde tamamlama harcı adı ile yatırılan 157,00 TL olmak üzere toplam 321,70 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 5.544,43 TL daha harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 3.400,00 TL bilirkişi ücreti, 333,35 TL posta masrafları, 1.376,35 TL (765,00 + 611,35) Adli Tıp Kurumu rapor ücretleri, 321,70 TL mahsup edilen toplam harç, 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 5.459,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 11.963,77 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır