Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/754 E. 2023/315 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/754 Esas
KARAR NO : 2023/315

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı/borçlu arasında yemek üretim ve dağıtımı şartlarında ve yemek hizmet bedelleri ile ödenmesi gereken tutar konusunda 18.11.2020 tarihli “Taşıma Yemek (personelsiz) Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin bu doğrultuda sözleşmeye ve hukuka uygun şekilde davalı yana yemek hizmeti vermeye başladığını, müvekkilinin yapılan anlaşma gereği davalıya her gün öğle yemek hizmetini düzenli olarak sunduğunu, ancak davalının her gün asgari 50 kişilik yemek almasına rağmen müvekkiline 25.850,59-TL hizmet bedelini ödemediğini, müvekkili tarafından muaccel borcun ödenmesi defaatle talep edilmesine rağmen davalı/borçlu tarafın ödemede bulunmadığını ve borcunu ödemekten kasten ve kötü niyetli olarak imtina ettiğini, cari hesap alacağına konu faturalara herhangi bir itirazda bulunmayan ve 25.850,59-TL borcunu da ödemeyen davalı aleyhine .. 6. İcra Dairesi … E. Sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu kez davalının icra takibine hiçbir delil gösterilmeden soyut ve genel ifadelerle sadece takibi durdurmak ve alacağı sürüncemede bırakmak maksadıyla takip konusu borca, ferilerine, borcun kaynağı olarak gösterilen cari hesap sözleşmesine, faize itirazı sonucu takibin durduğunu beyanla davalı/borçlunun … 6.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibine vaki haksız itirazının reddi ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalı/borçlunun takibe itirazda haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin sözleşme gereğince üzerine düşen ücret ödeme edimini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, müvekkilinin iddia edildiği gibi davacı tarafa 25.850,59-TL bakiye borcunun bulunmadığını, ticari defterlerin bilirkişilerce incelenmesi sonucunda da bu gerçeğin ortaya çıkacağını, davacının iddia ettiği gibi müvekkilinin zımni veya açık bir şekilde borcu kabul ettiğine dair bir beyanı veya davranışının söz konusu olmadığını, iddialara dayanak yapılan ve dava dosyasına sunulan faturalar davacı tarafça düzenlenmiş tek taraflı bir evrak olup müvekkilinin borçlu yapmaya yeterli bir delil olmadığını beyanla haksız ve kötü niyetli davanın esastan reddine, davacının açıkça kötü niyetli olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış, … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, davalı şirketin BA formları dosyaya celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 07/07/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların 2020 ve 2021 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde mahkememizce re’sen seçilecek SMMM bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM Uzmanı Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md.222) sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğu,
▪ Davacı yasal defter kayıtlarına göre 09.07.2021 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 25.837,67-TL’si olduğu,
– Sayın Mahkemenin ara kararına rağmen davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği,
– Davalının davacı taraf ile kurduğu ticari ilişki kapsamında tanzim edilen takibe konu edilen e-faturalar ile ilgili tarafların Ba-Bs mutabakatının (5.000,00-TL limitini aşanlar ve takibe konu edilenler) olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazda takibe dayanak olan cari hesap ekstrası içeriği e-faturaların içeriği mal ve/veya hizmetleri almadığına dair bir itirazının bulunmadığı dikkate alındığında davalının takip dayanağı hesap ekstralarında yer alan faturalar içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulü olarak değerlendirilmesini gerektiği, ayrıca sunulan 2020 11.Aya ait büyük alımlar bildirimi ile davacının sunduğu cari hesabın birbiri ile örtüştüğü, ayrıca inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği ve davacının sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde takibe konu alacağın aynen kayıtlı dikkate alındığında 09.07.2021 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 25.837,67-TL’si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı,
▪ Davacının faizli alacağı ile ilgili TTK 1530 hükmüne göre yapılan hesaplamalara göre davacının 09.07.2021 takip tarihi itibari ile 25.837,67 TL asıl alacak ve 589,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam faizli alacağının 26.427,09-TL’si olacağı ancak talepte bağlılık ilkesi doğrultusunda davacının faizli alacağını takipteki gibi 25.850,59-TL’si olması gerektiği,
▪ 09.07.2021 tarihli 25.850,59-TL takip miktarı ile karşılaştırıldığında fazla talebin söz konusu olmadığı, Bu itibarla takibin 25.850,59-TL üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 09.07.2021 takip tarihinden
itibaren davacı asıl alacağı 25.837,67 TL’sına davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince TCMB tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2021 – 31.12.2021 tarihleri arası %16,75; 01.01.2022 sonrası %15,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı,
– Sayın Mahkemenin davacının TTK 1530/7 talebini uygun bulmaması halinde ise davalı tarafın TBK md.117 uyarınca mütemerrit olması gerektiği ancak dosya içeriğinde davalının (Davacının TTK 1530/7 talebi haricinde) temerrüdüne ilişkin herhangi bir vesaikin bulunmadığı nazara alındığında davalının 09.07.2021 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olacağı, Bu itibarla işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmayacağı, Sayın Mahkemenin takip öncesi temerrüt oluşmadığı kanaatine ulaşması halinde ise davacının takip tarihi itibari ile iş bu davada talep ettiği 12,67 TL’lik faiz talebinin reddedilmesi gerektiği, 09.07.2021 tarihli 25.850,59 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 12,92 TL fazla talebin olduğu,
Bu itibarla takibin 25.837,67’TL’si üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 09.07.2021 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 25.837,67-TL’sine davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesigereğince TCMB tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2021 – 31.12.2021 tarihleri arası %16,75; 01.01.2022 sonrası %15,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 22/12/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davalıya, cevap dilekçesinde ”…Müvekkilim sözleşme gereğince üzerine düşen ücret ödeme edimini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiştir…” şeklinde beyanı ile yemin deliline dayandığı hatırlatılarak takibe ve davaya dayanak açık hesaba konu faturalardan kaynaklanan bakiye 25.850,59-TL tutarlı bedelin/tüm borcun ödendiği başka bir deyişle ödeme hususunda davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğini açıklaması, edecek ise yemin teklif metnini sunması için kendisine iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde yemin deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının kendisine işbu duruşma zaptının tebliği ile birlikte ihtarına,” karar verildiği ve işbu duruşma zaptının davalı tarafa 11/01/2023 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafın herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 25.850,59-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, davaya konu ve takibe dayanak açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ile icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalının icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı taraf, ticari defterleri itibariyle davalıdan takibe dayanak ve davaya konu faturalar nedeniyle 25.850,59-TL alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Bununla birlikte dosyaya celbedilen davalı şirketin BA formu ile davacının sunduğu hesap ekstresindeki faturaların birbiri ile uyumlu olduğu, davalı tarafından kendisine teslim edilmiş fatura ve fatura içeriği hizmetler için yasal süreler içerisinde itirazda bulunulduğunu ispatlayıcı mahiyette herhangi bir vesaikin dosyada yer almadığı, yine davaya konu ve takibe dayanak olan faturaların iade edildiğine ilişkin bir vesaikin de dosyada yer almadığı tespit edilmiştir. Ayrıca yukarıda ayrıntılı olarak yer verildiği üzere davalı tarafa çıkartılan 22/12/2022 tarihli duruşma zaptının -ödemeye ilişkin yemin hususunu içerir- usulüne uygun tebliğ edilmesine karşın davalı tarafın herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu hususlar ile HMK’nun 222/3. Maddesi de dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce davacı tarafın işlemiş faiz talebi yönünden ise, TTK md.1530 uyarınca davalının 25/05/2021 tarihi itibari ile mütemerrit olduğu ve 589,42-TL işlemiş faize hak kazandığı fakat talebe bağlılık ilkesi doğrultusunda davacının 12,92-TL işlemiş faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davalının bu durumda, bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu ispat etmesi gerekir. Davalı bu alacak yönünden (25.837,67-TL asıl alacak + 12,92-TL işlemiş faiz = 25.850,59-TL) ödeme savunmasında bulunmuş ise de, ödeme savunmasını ispat edememiş ve ödeme hususunda davacı tarafa yemin teklif edeceğini de kendisine verilen kesin süre içerisinde beyan etmemiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.İİK’nın 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2.maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen takip tarihi itibariyle karşılığı olan 25.850,59-TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından … 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin, takipteki diğer koşullarla birlikte devamına,
Davalının hükmolunan 25.850,59-TL’nin %20’si oranında (5.170,11-TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.765,85-TL maktu karar ve ilam harcından 313,47-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 1.452,38-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 313,47-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti ve 235,25‬-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.458,02-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸