Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2023/528 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2023/528

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete …, …, … adlı malı toplam 12.744,94 USD fiyatla sattığını, malları borçlu şirkette … adlı çalışanına teslim ettiğini ve faturayı imzalattığını, davalı şirketin yetkilisi ile yapılan görüşmelerde borcun ödeneceği bildirilmesine rağmen mal bedelini ödemediğini ve bunun üzerine davalı şirkete borca ilişkin 23.12.2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı şirket ödeme yapmaması üzerine yapılan icra takibine de kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Türk Ticaret kanunun 21. Maddesine göre faturanın alındığı tarihten itibaren sekiz gün içerinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği, kabul etmiş sayılır dendiğini, Arabuluculuk başvurusunda anlaşma sağlanamadığından itirazın iptali davası açmak zorunda kalındığını, icra takibinin devamına ve takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın müvekkil şirkete teslim edildiği beyan edilen malların teslim edilmediğini, bahse konu malların müvekkil şirket çalışanı …’a teslim edildiği ve …’ın faturayı imzaladığı beyan edilse de ilgili kişinin müvekkil şirket adına böyle bir yetkisi bulunmadığını, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan fatura incelendiğinde, faturanın İrsaliyeli bir fatura olmadığını, bu fatura üzerinden malların teslim edildiği sonucuna varılamayacağını, malların teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün davacı üzerinde olduğunun sabit olduğunu, davacı tarafın malların teslim edildiği ve hizmetin verildiğine ilişkin evrak sunmadığı ve davacının davasını ispat edemediğinin açık olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini beyanla hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ve masraflarının davacı tarafa yükletilmesine, %20 den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki satış sözleşmesi kapsamında fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde alacağın varlığı, miktarı ve icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, davacı tarafından faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 4. İcra Dairesi’ndeki … esas numaralı dosyadaki delillere, bilirkişiye, ticari defterlere, faturaya, ihtarnameye, tanığa beyanlarına, whatsap görüşme kayıtlarına, yemine ve her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Ticari defter incelemesine, bilirkişiye, tanığa, keşife, yemine ve sair her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
.. 4. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası dosya kapsamına kazandırılmıştır.
20/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda “Davacı şirketin 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 99.538,02 TL alacaklı göründüğü, davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, davalı … Şti.’nin 2020 yılı ticari defterlerin tasdiklerinin yasal süresinde yaptırmış olduğu, davalı şirket 2020 yılı ticari defter kayıt ve belgeler ibraz etmediğinden dava konusu olan alacak faturasının kayıtlı olup olmadığı tespit edilemediği” bildirilmiştir.
19/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda “davacı vekilinin bilirkişi raporuna yaptığı itirazın raporun içeriği ile ilgili olmadığı, davacı tarafın davalı firmadan ticari defter kayıtlarına göre 12.744,94 USD alacaklı olduğunun iddia edildiği, bilirkişi raporunda ise düzenlenen faturanın kayıt tarihindeki döviz kuru üzerinden ticari defterinde 99.538,02 TL olarak kayıtlı olduğunun belirtildiği, dava konusu faturadaki alacak tutarının 12.794,94 USD olduğu, davalı vekilinin bilirkişi raporuna eksik inceleme nedeniyle yaptığı itiraz üzerine davalı firma vekilinden davalı firmanın 2020 yılına ilişkin yevmiye defteri e-defter kayıtları ve dosyada bulunmayan Kasım 2020 ayına ait BA formu fiziki olarak incelenmek üzere talep edildiği, davalı vekili tarafından ibraz edilen 2020 yılı defter kayıtlarında davacı şirket ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığı tespit edilmiştir. İbraz edilen Kasım 2020 ayına ilişkin BA formunda da dava konusu fatura kayıtlı olmadığı görülmüş olup, BA formu rapor ekinde sunulmuştur.
SGK Başkanlığı … SGM Müdürlüğü’nün davalı … Şti. de çalışanlara ilişkin listede … isimli bir çalışanın bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin 2020 yılı Yevmiye defterinin incelenmesi sonucunda; davalı şirketin dava dışı … Taahhüt ile ilgili olarak yevmiye defterinde aşağıdaki şekilde kayıt bulunduğu tespit edildiğini, 23.12.2020 tarihinde; … 190.906,29 TL, Hesaplanan KDV 29.121,28 TL satışlar 161.785,01 TL davalı vekilinden yukarıdaki yevmiye kaydına ilişkin fatura ve belgeler talep edilmiş ancak davalı vekili talepten 15 gün geçmiş olmasına rağmen ibraz etmediğini, bunun üzerine davalı vekilinin telefonuna ibraz edilmediği bildirildiğini, davalı vekili müvekkilinin yurtdışında olduğundan evrakları sunamadıklarını bildirildiği” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağından kaynaklı alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (HMK 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İspat yükü kendisinde olmayan diğer taraf da ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz (HMK 191). Eldeki davada ispat yükü icra takibine konu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edildiğini iddia eden davacı üzerindedir. Davacı taraf davaya konu faturalara konu alacağını, dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, 20.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketin 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 99.538,02 TL alacaklı göründüğü,
davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin 2020 yılı ticari defterlerin tasdiklerinin yasal süresinde yaptırmış olduğu, davalı şirket 2020 yılı ticari defter kayıt ve belgeler ibraz etmediğinden dava konusu olan alacak faturasının kayıtlı olup olmadığı tespit edilemediği, 19.09.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda da; davacı tarafın davalı firmadan ticari defter kayıtlarına göre 12.744,94 USD alacaklı olduğunun iddia edildiği, bilirkişi raporunda ise düzenlenen faturanın kayıt tarihindeki döviz kuru üzerinden ticari defterinde 99.538,02 TL olarak kayıtlı olduğunun belirtildiği, dava konusu faturadaki alacak tutarının 12.794,94 USD olduğu, davalı vekilinin bilirkişi raporuna eksik inceleme nedeniyle yaptığı itiraz üzerine davalı firma vekilinden davalı firmanın 2020 yılına ilişkin yevmiye defteri e-defter kayıtları ve dosyada bulunmayan Kasım 2020 ayına ait BA formu fiziki olarak incelenmek üzere talep edildiği, davalı vekili tarafından ibraz edilen 2020 yılı defter kayıtlarında davacı şirket ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığının tespit edildiği, ibraz edilen Kasım 2020 ayına ilişkin BA formunda da dava konusu faturanın kayıtlı olmadığının görüldüğü, SGK Başkanlığı … SGM Müdürlüğü’nün davalı …Şti. de çalışanlara ilişkin listede … İsimli bir çalışanın bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Bu hali ile Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacının takibe konu ettiği faturanın kayıt tarihindeki döviz kuru üzerinden ticari defterinde 99.538,02 TL olarak kayıtlı olduğu, söz konusu faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 222. Maddesine göre, Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ayrıca ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmuş olmasının yanında defterlerde yer alan kayıtların dayanağının da usulüne uygun olması gerekir. Bu kapsamda davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunun ispatlanması gerekir. Fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamaz(Yargıtay HGK’nun 19/09/2018 Tarih, 2017/19-915 Esas ve 2018/1338 Karar Sayılı İlamı). Davada ispat külfeti fatura nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davacının üzerinde olup, davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2016 Tarih, 2015/13357 Esas ve 2016/2695 Karar Sayılı İlamı).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 169/1. Maddesi; Mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir, şeklindedir. HMK’nın 169/2. Maddesi ise, isticvabın, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olacağı, düzenlenmiştir. HMK’nın 171/2. maddesine göre, isticvabına karar verilip usulüne uygun davetiye ile çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, Mahkemece sorulan vakıalar ikrar edilmiş sayılır.
Mahkememizce davalı şirkete davacı vekilince sunulan whatshapp yazışmalarının şirket yetkilisine ait olup olmadığı ve içeriği yönünde beyanının alınması, yine 27.11.2020 tarihli fatura sureti ve faturadaki teslim alan kısmında imzası bulunan kişi yönünden beyanının alınması bakımından HMK 171. Maddesi uyarınca şerhli isticvap davetiyesi gönderildiği ve davalı tarafın isticvap davetiyesine icabet etmediği ve herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmakla, isticvap konusu davetiye ekindeki whatshapp yazışmalarının ve 27.11.2020 tarihli fatura sureti ve faturadaki teslim alan kısmındaki imzanın davalı şirket adına yapılmış sayılacağı ve içeriğinin davalı tarafı bağladığının kabulü gerekeceği, bu hali ile takip konusu faturadan dolayı davalının, davacıya karşı sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. (İstanbul BAM 43 HD 2020/495 E-2021/1249 K 21/10/2021 tarihli ilamı) Bilirkişi raporuna göre düzenlenen faturanın kayıt tarihindeki döviz kuru üzerinden ticari defterinde 99.538,02 TL olarak kayıtlı olduğu ve davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 99.538,02 TL alacağının bulunduğunun hesap edildiği, davacının TBK nın 99.maddesi uyarınca icra ve dava tarihi itibariyle seçimlik hakkını kullanarak USD üzerinden talepte bulunduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 12.744,94 USD asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a. maddesi uyarınca devlet bankaları tarafından USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin takip öncesi işlemiş faiz isteminin vazgeçme nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince itirazın iptaline karar verilen 12.744,94 USD’nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 95.175,38 TL’nin takdiren %20’si oranında (19.035,00-TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 12.744,94 USD asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a. maddesi uyarınca devlet bankaları tarafından USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin takip öncesi işlemiş faiz isteminin vazgeçme nedeniyle reddine,
2-İİK’nın 67/2. maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 12.744,94 USD’nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 95.175,38 TL’nin takdiren %20’si oranında (19.035,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 8.281,73.-TL karar ve ilam harcının, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 1594,94.-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 389,52 TL olmak üzere toplam 1984,46 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 6.297,27-TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan peşin alınan 1594,94.-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 389,52 TL olmak üzere toplam 1984,46 TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30.-TL başvurma harcı, 800,00.-TL bilirkişi masrafı ve 192,50-TL posta giderleri olmak üzere toplam 1051,80-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 1047,18-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 19.185,63.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 534,80.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davadaki kabul ret oranına göre 1.314,20.-TL’nin davalıdan, 5,80-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/07/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır