Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/704 E. 2022/670 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/704
KARAR NO : 2022/670

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/10/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı davalının müvekkiline borcunun mevcut olduğunu, bu borcun yazılı ve sözlü uyarılara rağmen ödenmediğini, davalının vadesi geçen toplam 8.198,65 USD borcunun olduğunu, davalı şirketin sipariş talebi üzerine anlaşma olduğunu, müvekkili tarafından davalı taleplerinin faturalandırıldığını, davalının son dönemdeki fatura borçlarını ödemediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla neticeten davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacının bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, faturalar, sevk irsaliyeleri, dekontlar, Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 07/04/2022 tarihli yazı cevabı, BA Formları, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 31/03/2022 tarihli duruşmasında,
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 28/06/2022 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, ancak yukarıda rapor içinde detaylı şekilde arz edilen açıklamalara binaen, taraflar arasında fiili bir ticari ilişkinin mevcut olduğu ve davacının MK md 6 gereği teslim edimini yerine getirmiş olduğu, gerek dava konusu faturalar ve gerekse dosyada mevcut olan e-mail yazışmalarına nazaran, taraflar arasındaki ticari ilişkinin USD para birimi üzerinden gerçekleştiğinin anlaşıldığı, buna göre davacının kendi defterlerinde 31/12/2020 tarihi itibariyle davalıdan 63.495,91-TL karşılığı 8.430,71 USD alacaklı olduğu, şartları oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebini hesaplamanın mümkün olmadığı yönündeki tespitlerinin Mahkemenin takdirinde görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 22. İcra Dairesi’nin … esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı … Ltd. Şti., borçlunun dosyamız davalısı … Ltd. Şti. oldukları, alacak tutarının 8.198,64 USD asıl alacak ve 556,34 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.754,98 USD olduğu, ödeme emrinin 20/05/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takip borçlusunun 26/05/2021 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca davacının icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi heyeti raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle davalıdan icra takibi konusu fatura nedeniyle alacaklı olduğu anlaşılmıştır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. İcra takip dosyasındaki borca konu davacı tarafından davalıya karşı düzenlenen 08/10/2020, 14/10/2020 ve 23/10/2020 tarihli üç ayrı faturanın davalı tarafça BA formu ile bildirildiği Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 07/04/2022 tarihli yazı cevabındaki vergi dairesi kayıtları ile de sabittir. Davalı tarafında da rapora bir itirazı bulunmamaktadır. Bu hususlar ile HMK’nun 222. Maddesi dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı tarafın icra takibindeki asıl alacak yönünden üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği kanaatine varılmıştır. Davacının davalıyı fatura konusu asıl alacak yönünden TBK’nın 117/1. fıkrası uyarınca temerrüte düşürdüğünü ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davacının takip öncesi faize ilişkin fazlaya ilişkin itirazın iptali talebine itibar edilememiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkememizce icra takip dosyasındaki asıl alacak kaleminin tamamına yönelik itirazın iptaline karar verilmiş olmasına rağmen hüküm de 8.198,64 USD yazılması gerekirken sehven 8.194,64 USD yazılmış olduğu gerekçeli karar yazım sırasında fark edilmiş olmakla bile çelişki oluşturmamak için rakam hatasına ilişkin bu husus HMK’nın 304. Maddesi uyarınca hükmün tashihi yoluyla düzeltilmiştir. Davacının icra takibindeki fazlaya ilişkin takip öncesi işlemiş faiz kalemine yönelik talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 8.194,64 USD’nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 67.706,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 22. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 8.194,64 USD asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a. maddesi uyarınca devlet bankaları tarafından USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nın 67/2. maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 8.194,64 USD’nin icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 67.706,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 5.327,52 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.051,56 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4.275,96 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) 1.236,11 TL’sinin davalıdan, bakiye 83,89 TL’sinin ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.051,56 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı, olmak üzere toplam 1.110,86 TL’nin davalıdan alanarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 339,00 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.589,00 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.488,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 12.478,46 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır