Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/698 E. 2022/683 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/698
KARAR NO : 2022/683

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında akaryakıt alımına ilişkin 01/09/2015 tarihinde Automatic Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından akdedilen sözleşme gereğince davalı şirkete fuellopass cihazlarının teslim edilerek, akaryakıt kullanımının aktif hale getirildiğini, sözleşme hükümleri gereği haklı bir neden olmaksızın davalı şirketin, önce Ekim 2020 tarihi itibariyle yakıt alımını sonlandırdığını, sonrasında da 29/07/2021 tarihinde sözleşme gereği müvekkili şirket lehine tanımladığı doğrudan borçlandırma sistemini kapattığını, davalı şirketin, müvekkili şirkete, sözleşmede ve TTK’da tanımlı bir biçimde herhangi bir fesih bildirimi yapmaksızın, fesih saiki içeren bu davranışları ile esasen sözleşmeyi feshederek yakıt alımını durdurduğunun izahtan veraset olduğunu, davalı şirkete sözleşme kapsamında almış olduğu yakıtlardan dolayı 5.545,75 TL bedelli iskonto sağlandığını, sözleşmenin 4.maddesi uyarınca, kötü niyetli yakıt alımını durdurarak sözleşmeyi fesheden davalı şirketin bu bedelin 2 katı tutarında cezai şart bedelini ödemekle mükellef olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulü ile 11.091,50 TL cezai şart bedeli alacağının, dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …tarihinde, davacı tarafa … yevmiye numaralı … 40. Noterliğinden gönderilen ihtarname ile müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığının, taraflarına gönderilen fatura içeriğinin kabul edilmediğinin, faturaya itiraz ettiklerinin, sözleşmenin haklı nedenler ile feshedildiğinin belirtildiğini, cezai şartın, bir sözleşmede borçlunun borcunu yerine getirmeme tehlikesine karşılık konulan bir kayıt olduğunu fakat dava konusunun, yerine gelmeyen temerrüde düşen bir borçtan değil cezai şart gerekçe gösterilerek haksız faturalandırma içermesi olduğunu, sözleşme veya asıl borç ilişkisi olmadan cezai şartın tek başına bir hüküm ifade etmediğini, müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmamasına ve davacı tarafla yapılan sözleşmede herhangi bir miktarda akaryakıt alma zorunluluğu bulunmamasına rağmen haksız gelir elde etmek amacı ile faturalandırma yapıldığını, sözleşmede herhangi bir miktarda yahut herhangi bir tarih aralığında akaryakıt alınmasına ilişkin herhangi bir madde bulunmadığını, davacı tarafın, keyfi hareket ederek doğduran borçlandırma sistemini kapatarak yine keyfi ve hukuka ve sözleşmeye aykırı faturalandırma işlemi yaptığını, ayrıca müvekkili şirkete gönderilen e faturanın elektronik ortamda iade edildiğini, davanın haksız açıldığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, haksız açılan takibin iptali ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacı ile davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, … 40. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; taraf defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini olup olmadığı usulüne uygun tutulup tutulmadığı, 30/07/2021 tarihli 11.091,50 TL bedelli cezai şart faturasının taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalı defterinde kayıtlı ise ayrıca bir iade faturasının bulunup bulunmadığı, taraf defterlerine göre 30/07/2021 tarihli 11.091,50 TL bedelli cezai şart faturası nedeniyle alacak borç durumunun ayrı ayrı tespiti ve 01/01/2020 tarihinden 30/07/2021 tarihine kadar taraflar arasında akaryakıt alımına ilişkin ticari defter ve kayıtlar itibariyle taraflara arasında ayrıca fatura düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise miktarı ve tarihleri hususlarında ve doğrudan borçlandırma sisteminin hangi tarafça kapatıldığı ve sözleşme kapsamında cihazların ve kartların iade edilip edilmediği hususlarında rapor alınması bakımından, HMK’nın 266/1. maddesi gereği dosyanın Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ile Akaryakıt Sektör Uzmanı bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verilmiş, 23/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında; davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2018-2021 yıllarına ait ticari defterlerin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre davalı yandan 31/12/2021 tarihi itibariyle 0,00 TL alacaklı olduğu, davalı yanın incelenen ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre davacı yana 31/12/2021 tarihi itibariyle 0,00 TL borçlu olduğu, davacı ve davacının 31/12/2021 tarihi itibari ile cari hesap ekstrelerine göre mutabık oldukları, 01/01/2020 tarihinden 30/07/2021 tarihine kadar davacının düzenlemiş olduğu faturaların karşılığında davalının ödemelerinin düzenli yapıldığı, davacının ve davalının 2020 yılı kayıtlarında 2020 yılı içerisinde davacının toplamda 18.320,92 TL fatura düzenlediği, davacının DBS tahsilat sistemi ile 18.320,92 TL alacağını davalıdan tahsil etmiş olduğu, davalı şirkete ait 29/07/2021 tarihinde …Bankası … Şube Müdürlüğü’ne yazılmış “1396/21199 numaralı DBS hesabımızın kapatılmasını rica ederiz” şeklinde talimat kopyasının görüldüğü, davacı ve davalı taraflar arasında 20/10/2016 tarihinde imzalanan sözleşmenin hükümleri üzerinde hukuki bir değerlendirme yapılması gerektiğini için takdir ve değerlendirmenin mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, akaryakıt alımına ilişkin sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart bedeli istemine ilişkindir.
Tarafların 20/10/2016 tarihli sözleşmenin imza altına alındığı ve fesedildiği hususunda anlaştıkları olduğu görüldü.
Tarafların anlaşamadıkları hususların ise 20/10/2016 tarihli sözleşmenin haklı nedenle fesedilip edilmediği, haksız fesedilmişse davacının cezai şart talep edip edemeyeceğine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
20/10/2016 tarihli sözleşmenin 4. Maddesinin sözleşmenin süresi, feshi ve cezai şart hususu düzenlenmiştir. Davacı taraf davalı tarafın akaryakıt alımını durdurduğunu bildirerek sözleşmeyi davalının fesettiğini ve cezai şart bedelini ödemesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı tarafça 30/07/2021 tarihinde cezai şarta ilişkin 11.091,50 TL bedelli fatura düzenlenerek davalı tarafa gönderilmiş davalı tarafça da bu fatura … 40. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edilerek sözleşmenin fesedildiği bildirilmiştir. Davacı tarafça cezai şarta ilişkin faturanın düzenlendiği 30/07/2021 tarihinde sözleşme fesedilmiş değildir. Yakıt almama davranışı da sözleşmeyi tek başına fesih anlamına gelmez. Bu nedenle de sözleşmenin haksız feshi halinde istenilebilecek sözleşmede düzenlenen cezai şartın istenilmesi ve bu kapsamda fatura düzenlenerek davalı taraf gönderilmesi haksız olduğundan davalı tarafın bu hususu ile sürerek … 40. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmesi fesetmesi haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de davalının 20/10/2016 tarihli sözleşmeyi haklı olarak fesettiği kanaatine varılmakla davacının cezai şart istemine ilişkin sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir. İş bu davanın niteliği gözönünde bulundurularak davalı tarafın takibin iptali ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalı tarafın takibin iptali ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin olarak alınan 189,42 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 108,72 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022

Katip

Hakim