Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2022/16 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/677
KARAR NO : 2022/16

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı … Marka 2017 model 19.000 kilometredeki aracının 24/06/2021 tarihinde kazaya karıştığını, söz konusu aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kaskolu olduğunu, kaza neticesinde durumun sigorta şirketine bildirildiğini, sigorta şirketinin talimatı üzerine aracın yönlendirilen ekspere çekildiğini, eksper incelemesi sonucunda aracın pert olduğunun ve davalı sigorta şirketi tarafından ödenecek araç pert bedelinin müvekkiline bildirileceğinin söylendiğini ancak davalı tarafın araç pert bedeline ait yazılı bir teklifte bulunmadığını, müvekkilinin bunun üzerine ihtarname gönderdiğini, ihtarnameye davalı tarafça kayıtsız kalındığını, 23/08/2021 tarihi itibariyle de temerrüt oluştuğunu, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, poliçeden dolayı taraflarına ödenmesi gereken miktarın karşı tarafın kayıtsız kalması nedeniyle ancak bilirkişi incelemesi ve mahkeme kararıyla ortaya çıkacağını, aracın eksper otoparkında çekili kaldığı her gün için müvekkilinden haksız yere günlük 50,00.-TL istendiğini, bu sebeple müvekkilinin hem araç pert bedelinin ödenmemesi bakımından hem de bu mesnetsiz alacak olan günlük otopark ücreti bakımından mağdur durumunda bırakıldığını, 24/06/2021 kaza tarihinden bugüne kadar ikame araç da verilmediğini, müvekkilinin engelli bir vatandaş olduğunu, sigorta mevzuatı gereği de bu imkanın da kendisine sunulmadığını, müvekkilinin her gün evinden iş yerine güçlük çekerek gittiğini ve bu mağduriyetinin halan devam ettiğini iddia ve beyan ederek şimdilik 50.000,00.-TL’nin, bilirkişi incelemesi neticesinde ise tespit edilecek araç kasko pert güncel bedelinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemelerin İstanbul nöbetçi tüketici mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın dava ikame etmeden önce müvekkili şirkete başvurusu bulunmadığını, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile; aracın onarılıp onarılmadığının belirsiz olduğunu, müvekkili şirketten onarımı dahi yapılmayan aracın onarım tazminatı istendiğini, müvekkili şirkete dava öncesi başvurucuya ait araçla ilgili hasar evraklarının paylaşılmadığını, hasar bedeli tazminatına hükmedilmesi durumunda iskonto uygulanarak hesaplanma yapılması gerektiğini, hasar bedeli tazminatına hükmedilmesi durumunda fatura ibraz edilmediğinden KDV hariç hesaplama yapılması gerektiğini, dava konusu aracın perte ayrılması için kaza tarihine göre tamir masraflarının kaza tarihindeki aracın rayiç değerinin %50’sini aşması ve tamirinin ekonomik olmaması gerektiğini, Yargıtay kararlarının bu yönde olduğunu, avans faizi talebinin kabulünün mümkün olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait trafik kazasında zarar gören kasko sigorta poliçesi kapsamında araç bedelinden oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözlşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda; davacının, davalı ile aralarındaki Kasko Sigorta Poliçesine dayalı olarak açtığı davada, davacı sigortalı tüketici konumundadır. Poliçe konusu aracın da kullanım amacı Türkiye Noterler Birliği’nin … havale tarihli yazı ekindeki trafik kaydı ile de sabit olduğu üzere hususi niteliktedir. … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün… tarihli cevabi yazısına göre de davacı potansiyel mükellef konumunda olup herhangi bir ticari faaliyeti bulunmamaktadır. Yani davacının tacir sıfatı da bulunmamaktadır. Dava, TTK’da düzenlenen sigorta hukuku hükümlerinden kaynaklanmadığı için mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının tacir olmaması dolayısıyla da her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmaması nedeniyle nisbi ticari dava da bulunmamaktadır. Dava 18/10/2021 tarihinde, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Bu nedenle açılan davada Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. Bu nedenle tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK’nun 115/1. maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Yargıtay HGK’nun 2013/4-2247 esas 2013/1667 karar sayılı içtihadı ile HMK’nın 30. mddesindeki usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak göreve ilişkin dava şartının tensiben değerlendirilmesi ve usulden red kararı verilmesi mümkün ve gereklidir.
Tüm bu nedenlerle HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c). maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi ile İstanbul Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
3-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.10/01/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*