Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/665 E. 2021/673 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/665 Esas
KARAR NO : 2021/673

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili mahkememizin 2021/87 esas sayılı dosyasında mübrez dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı … Marka arasında 25/05/2018 tarihli bayilik sözlemesinin akdediliğini, taraflar arasında yapılan bu sözleşmenin 14. Maddesi gereğince sözleşmeden kaynaklanan sorunların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, yaklaşık son bir yıldır … Marka’ nın verilen siparişlerin ifası konusunda gecikmeler yaşamaya başladığını, verilen siparişlerin iki gün bazen üç gün sonra teslim edildiğini, eksik ürünler teslim edilmeye başlandığını, bunun müvekkili açısından ciddi ticari kayba neden olduğunu, bu durumun düzeltilmesi için … 11. Noterliği’ nin … tarihli … yevmiye sayılı ihtarı ile … Marka’ ya ihtarname gönderildiğini söz konusu ihtara cevap verilmediğini ve yaşanan gecikme ve eksik teslimat sorunun giderilmediğini, bayilik sözleşmesi kurulurken müvekkili tarafından … Marka’ ya kira teminatı olarak verilen 2 adet toplam 300.000,00-TL bedelli senetler boşa çıktığını ve senetlerin … Marka tarafından müvekkiline teslim edilmediğini, yine teminat teslim belgesinde görüleceği üzere sözleşmedeki cezai şart bedellerinin teminatı olmak üzere … Marka’ ya 2 adet 150.000,00-TL bedelli senet verdiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin haklı nedenlerle tek taraflı feshedildiğini, bu nedenle cezai şart bedellerinin teminatı olarak verilen senetlerin karşılığının bulunmadığı gibi iade de edilmediğini, müvekkili şirketten ürün bedellerinin borcuna karşılık 100,000-TL +100.000-TL olmak üzere 2 adet senet alındığını, müvekkil şirket bayilik sözleşmesi cari hesabına ilişkin tüm bedelleri ödediğinden ve bayilik sözleşmesini tek taraflı ve haklı nedenlerle feshettiğinden dolayı yeni sipariş vermeyeceği ve ürün borcu oluşamayacağından ürün borcuna karşılık olarak verilen bu senetlerin de bedelsiz kaldığını beyanla davalı elinde bulunan müvekkiline ait toplam 800.000,00-TL bedelli senetlerin aslında bedelsiz olduğunu, bu senetlerin teminat olarak verilen teminat risklerinin ortadan kalktığını, ancak … Marka’ nın bu senetleri haksız olarak cebri icraya konu etmesi halinde müvekkilinin ticari mahfına sebep olacağı göz önüne alınarak HKM ‘ nın 391. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebi ile birlikte bedelsiz olan senetlerin iptali ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile HMK ‘ nın 391. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir şartları somut olayda mevcut olduğundan söz konusu 6 adet senedin … Marka’ ya ödenmesinin ve cebir icrasının önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, menfi tespit davasının kabulü ile davaya konu senetlerin bedelsizlik sebebiyle iptaline karar verilmesini ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği ve yazılı bildirimde de bulunmadığı anlaşıldığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2021/87 esas sayılı dava dosyasının 12/10/2021 tarihli celsesinde; davacının 25/05/2018 tarihli alt kira sözleşmesi kapsamında, aynı tarihli teslim alma belgesi ile birlikte davalıya kira borcunun teminatı olarak verdiğini iddia ettiği her biri 150.000,00 TL bedelli 2 adet bonodan ötürü davalıya borçlu olmadığının tespiti talebinin iş bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, talep tefrik edilerek mahkememizin işbu esasına kaydedilmiştir.
Dosya kapsamında taraflar arasında bağıtlanmış, 25/05/2018 tarihli bayilik sözleşmesi ile 25/05/2018 tarihli alt kira sözleşmesi olmak üzere iki ayrı sözleşme bulunmaktadır. Yine taraflar arasında düzenlenen 25/05/2018 tarihli teminat teslim alma belgesi incelendiğinde; davacı tarafından davalıya alt kira sözleşmesinden doğabilecek kira borcunun teminatı olarak, her biri 150.000,00 TL bedelli 2 adet bono, bayilik sözleşmesinden doğabilecek ceza-i şart ve ürün tedarik borçlarının teminatı olarak ikisi 150.000,00’er-TL bedelli, ikisi 100.000,00’er-TL bedelli 4 adet bono verildiği anlaşılmaktadır.
Tefrik edilen talebe konu her biri 150.000,00 TL bedelli 2 adet bononun kira sözleşmesinden doğacak kira borcunun teminatı olarak verildiği açıkça kararlaştırıldığından, davacının bu iki bonoya yönelik menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı yönündeki uyuşmazlık kira sözleşmesi hükümleri çerçevesinde çözülmek gerekecektir.
6100 Sayılı HMK’nun 4/a maddesi uyarınca; dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere, tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Mahkememizce; kira borcunu teminatı olarak verildiği anlaşılan iki adet bonoya dayalı menfi tespit davasına bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu saptanmıştır. İzah edilen gerekçeler ile davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yokluğunde, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır