Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2022/747 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/646 Esas
KARAR NO : 2022/747

DAVA : Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 21/09/2018 tarihinde müvekkilinin … plakalı 0 km 2018 model … marka kamyonet cinsi aracı davalı şirketten aldığını, aracın deposunda çok az miktarda mevcut olan mazot ile 22/09/2018 tarihinde trafiğe çıktığını ve davalı şirketin çok yakınında bulunan … Ltd. Şti.’den 66,67 litrelik Motorin Exellium mazot aldığını ancak İzmit istikametine doğru giderken aracın 111.km de iken yolda arızalanarak durduğunu, aracın çekici ile alınarak yetkili servis olan …’ya götürüldüğünü, … tarafından hazırlanan 24/09/2018 tarihli müşteri istek formu ve … İş Emri numaralı yapılan işler başlıklı yazıda aracın çekici ile geldiği ve çalışmadığının tespit edildiğini, çalışmayan aracın test cihazına bağlanarak yapılan kontrolünde yakıt basıncının düşük olduğunun, yakıtın kontrolünde ise içinde su olduğunun yani aracın yakıttaki su nedeniyle arızalandığının tespit edildiğini, … Kurumu tarafından akredite edilen … A.Ş.’nin … Dolum tesislerinde biri aracın deposundan diğeri … Bayi pompasından alınan iki adet akaryakıt numunesinin … standartına uygun analizlerinin yapıldığını, 25/09/2018 tarihinde … A.Ş. tarafından yapılan … Analiz Raporunda, … Bayiliğinden alınan …sayılı numunenin teknik düzenlemede yer alan özelliklere uygun olduğunun tespit edildiğini, … plakalı araçtan alınan … numaralı numunenin teknik düzenlemede yer alan özelliklere uygun olmadığının tespit edildiğini, akredite laboratuvarda yapılan testlerde aracın yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normal miktarından 70 katı fazla su olduğunun tespit edildiğini, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti davasında alınan bilirkişi raporunda araçta oluşan arızanın nedeninin yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normalin 70 katı kadar fazla olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketten … 2. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ayıplı aracın ayıpsız misliyle değişiminin talep edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, arabuluculuk faaliyetlerinde de anlaşılamadığını, davalı taraf hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının müvekkiline ayıplı ürün sattığını iddia ve beyan ederek ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, tespit olunacak araç bedeli üzerinden dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizinin davalıdan tahsiline, davaya konu aracın misli bulunmazsa İİK’nın 24.maddesi gereğince işlem yapılmasına, dava konusu aracın tamirat süresince oluşan kamyonet kirası bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 100,00.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, satın alınan araçlar için yapılan masraflar ile müvekkilinin ayıplı maldan doğan doğrudan zararları ile diğer zararlarının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 23.557,60.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama giderleri ve işbu davada yapılan yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Yargıtay İçtihatlarına göre delil tespiti üzerine alınan raporun, rapora itiraz edilmiş olması sebebi ile hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, rapora müvekkili şirketçe itiraz edildiğini, davanın eksik harçla açıldığını, esasa girilmeksizin usulden reddedilmesinin gerektiğini, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek bir sorun bulunmadığını, davacı tarafın aracı kullanmaya devam etmekte olduğunu, araçtan faydalanmamanın söz konusu olmadığını, davacı yanın şikayetlerinin gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu aracın 22/09/2018 tarihinde trafiğe çıktığını, 09/11/2018 tarihindeki son servis kaydına göre toplam 808 km yol katettiğini, davaya konu araçta kullanılması gereken ve üreticinin belirlediği yakıt tipinin yakıt deposu kapağında yazdığını ve kullanma kılavuzunda belirtildiğini, üreticinin belirlediği yakıt dışında, farklı özellikler içeren yakıtların kullanılması durumunda motor ve donanımlarda maliyeti yüksek hasarlar oluşmasının oldukça büyük olasılık olduğunu, araçta farklı yakıt ile yapılan sürüş şartlarına, süresine ve kat edilen mesafeye göre değişen oluşumların hemen veya bir süre sonra ortaya çıkabildiğini, davacıya konu hakkında bilgilendirme yapıldığını, yapılan ve yapılacak işlerin ve olası onarım ihtiyaçları konusunda açıklamalarda bulunulduğunu, onay alınarak onarıma geçildiğini, teşhis ve tespitler doğrultusunda yakıt pompasının, yüksek basınç pompasının, enjektörlerin değiştirildiğini, yakıt deposu/hattının temizliği/boşaltımı gibi işlemlerin yapıldığını ve özel test cihazları ile elektronik yönetim sistemleri ile sorgulandığını, herhangi bir veri sapması kaydının alınmaması sonrasında test cihazı bağlı bir şekilde test sürüşünün gerçekleştirildiğini ve aracın bu sürüş testi sonucunda başka bir onarın ihtiyacı gerektirmediği sonucuna ulaşıldığını, araçta farklı yakıt ile yapılan sürüş şartlarına, süresine ve kat edilen mesafeye göre değişen oluşumların hemen veya bir süre sonra ortaya çıkabileceğinin teknik kuralı hatırlatılarak aracın kullanıma sunulduğunu, davaya konu aracın yakıt aldıktan sonra motorunun durduğunu ve arıza yaptığını, sistemin bunu kaydettiğini, aracın satıldıktan sonra alıcısına teslimi sırasında yakıt deposunda su bulunmamaktadır şeklinde yer verilen iddiayı doğrulayacak bir dayanağın söz konusu olmadığını, aracın yakıt aldığı zamana dek herhangi bir yakıt uyarısı vermediğini, davaya konu aracın davacı tarafından teslim alınana dek hiç sorun yaşamamış olması karşısında yakıt alındıktan 110 km sonra arıza vermesi, bir daha çalışmamasının, sorunun davacı tarafından araç teslimi sonrası almış olduğu yakıttan kaynaklı olduğunu terreddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya koyduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, araçta ayıp olmadığını, bunun uzman bilirkişilerce incelenerek tespit edileceğini, faiz talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Mahkememizin 26/02/2020 tarih, 2019/472 Esas ve 2020/214 Karar sayılı kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin 09/09/2021 tarih, 2020/2858 Esas ve 2021/1508 Karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın Mahkememizin 2021/646 Esasına kaydı yapılmıştır.
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla aracın yenisi ile değiştirilmesi olmadığı takdirde zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacının davalı taraftan satın aldığı aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, ayıp ihbar süresine uyulup uyulmadığı, araçtaki arazının neden kaynaklandığı, arızanın yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normalden fazla olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, değilse neden kaynaklandığı, ayıp söz konusu ise ayıbın davalı satıcıdan mı dava dışı 3. Bir kişiden mi kaynaklandığı, davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin yerinde olup olmadığı, kamyonet kira bedeli talebi ile araç için yapılan masraf bedeli talebinin yerinde olup olmadığı ve miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 9. Noterliği’nin … tarihli … belge seri numaralı tescil ve sicil belgesine, …plakalı aracın ruhsatına, dava konusu araca ilişkin … A.Ş. nezdindeki tüm bilgi ve belgelere, …Tic. Lid. Şti’nden alınan mazotun fişi ve ilgili tüm bilgi ve belgelere, numunelere, … tarafından hazırlanan 24.09.2018 tarihli Müşteri İstek Formu ve … İş Emri Numaralı Yapılan İşler başlıklı yazıya, … tarihli … numaralı yazı ve dava konusu araçla ilgili tüm bilgi ve belgelere, 25.09.2018 tarihli … A.Ş. tarafından yapılan … Raporuna ve 25.09.2018 tarihli … A.Ş. tarafından yapılan … Analiz Raporuna, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasına, bilirkişi raporuna, bilirkişi incelemesine, keşfe, tanığa, yemine, … Arabuluculuk Bürosu … Büro Numaralı … Arabuluculuk Numaralı her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Araca ve aracın geçmişine ilişkin her türlü bilgi, belge ve kayıtlara, teknik raporlara, servis kayıtlarına, iş emirlerine, müvekkili şirket kayıtlarına, taraflar arasındaki yazışmalara, ihtarnamelere, keşife ve bilirkişi incelemesine, gerektiğinde tanık ve yemine, Yargıtay kararlarına, emsal kararlar ve mukabil delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla her türlü yasal delile delile delil olarak dayanmıştır.
… 3.Sulh Hukuk Mahkemesi…E. Sayılı dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
23/05/2022 tarihli bilirkişi raporu sonuç kısmında ve özetle; Dosyadaki mevcut delil durumuna göre davacıya ait araçtaki motor hasarın, araçtaki bir gizli ayıp niteliğindeki imalat hatasından dolayı meydana geldiğinin söylenemeyeceğini, araçtaki motor arızasının bir yakıt katkısından dolayı meydana gelebileceğini, davacının davalı şirketten talep edebileceği bir maddi zararının olmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla aracın yenisi ile değiştirilmesi olmadığı takdirde zararın tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalı taraftan satın aldığı aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, ayıp ihbar süresine uyulup uyulmadığı, araçtaki arazının neden kaynaklandığı, arızanın yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normalden fazla olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, değilse neden kaynaklandığı, ayıp söz konusu ise ayıbın davalı satıcıdan mı dava dışı 3. Bir kişiden mi kaynaklandığı, davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin yerinde olup olmadığı, kamyonet kira bedeli talebi ile araç için yapılan masraf bedeli talebinin yerinde olup olmadığı ve miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Davaya konu ayıplı olduğu iddia edilen aracın davacı tarafından 20/09/2018 tarihli fatura ile davalı şirketten satın alındığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Satıcının ayıba karşı tekeffül borcu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu(TBK)’nun 219 ilâ 231. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 219/1 maddesinde “satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.” Aynı maddenin ikinci fıkrasında “satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” düzenlemesi yer almaktadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223.maddesinde “alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır”.
6098 Sayılı TBK’nun 231.maddesinde “satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Ayıba karşı tekeffül borcuna ait BK.’nun 219 ila 226. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı aynı Kanunun 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; ayıba karşı tekeffül hükümlerinin satıcı ile alıcı arasındaki hukuki işlemlerde uygulanabileceği, Mahkememizce aldırılan ve somut olaya uygun, teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre; dosyada bulunan ve dava dışı … şirketince düzenlenen Akaryakıt Satış Fişinin incelenmesinden, 22.09.2018 günü saat 11.42de … plakalı araca 66,670 Litre … markalı dizel yakıtı satıldığı, yapılan araştırmaya göre dava konusu aracın deposunun 70 litre kapasitesinde olduğu, dosyadaki Akaryakıt Satış Fişine göre davacı tarafından araca 66,67 litre yakıt alındığına göre yakıt alındığı sırada aracın deposunda davalı şirketçe konulmuş yaklaşık 3,33 Litre eski akaryakıt olduğunun anlaşıldığı, bu akaryakıtın üzerine % 0,005 oranında su içeren 66,67 litre motorin konulduğunda, yapılan kimyasal analizde belirtilen % 1,411 oranındaki su değerine ulaşabilmek için depodaki eski 3,33 litrelik akaryakıtın yaklaşık % 29unun yani yaklaşık 1 litresinin su olması gerektiği, ancak bu durumda aracın teslim edildiği sırada motorunun çalışması mümkün olmayacağından, aracın deposundaki suyun davalı şirket tarafından araç satılmadan önce aracın deposuna konulduğu yönündeki iddianın geçersiz olduğu ,davacı tarafından araç davalı şirketten teslim alındıktan sonra birkaç yüz metre yol kat edilmiş ve dava dışı … şirketinden standartlara uygun yakıt alındığı, bu aşamada araçta bir arıza hali meydana gelmediği, ancak araçta sadece 3,33 litre yakıt olduğu ve bu yakıtla birkaç yüz metre yol kat ettiği dikkate alındığında, bu miktardaki yakıtta, analizde belirtilen 1,411 mg/Kg seviyesinde aşırı su olması halinde aracın motorunun sulu yakıt nedeniyle arıza yapması ve seyrini sürdürememesi gerekirken böyle bir olay olmamasından, aracın yakıt deposunda motorun bozulmasına neden olacak seviyede bir su olmadığının anlaşıldığı, aracın 66,67 litre yakıt aldıktan sonra 100 Km kat ettiği ve bu aşamada aracın motorunun arızalandığı, dolayısıyla araçtaki sulu yakıtın, aracın davalı şirketten teslim alındığı aşamada deposunda olduğu yönünde bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, aracın motorundaki yakıtın görünüşünden, aşırı kirli olduğunun görüldüğü, bu derece kirli bir görünüşün, ancak akaryakıta bir verim arttırıcı katkı maddesi eklenmesi halinde meydana gelebileceği, dolayısıyla dava konusu araçtaki motor arızasının, davalı şirketten satın alındığı sırada deposunda mevcut olan akaryakıttan dolayı meydana geldiğinin söylenemeyeceği, bu nedenle dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu söylenemeyeceğinden, davacının davalı şirketten talep edebileceği bir maddi zararının mevcut olmadığı tespitinde bulunulmuştur. TMK’nun 6. maddesine göre; herkesin iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükünün, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu anlaşılmış, ispat yükü üzerinde olan davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu yönündeki iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 404,02.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 323,32 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 23,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.320,00.-TL masrafının, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, tara vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır