Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/64 E. 2022/308 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/64
KARAR NO : 2022/308

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu yanın takip dayanağı faturaları ödememesi üzerine, aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının alacaklarının tahsilini geciktirmek amacıyla, mesnetsiz gerekçelerle haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, borçlu olmadığını beyan ederek takibin durmasını sağladığını, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazları soyut, gerçek dışı ve dayanaksız beyanlar olduğu, yukarıda anılan nedenlerle itirazdan sonraki safahatta yapılan ödemeler de dikkate alınarak ve İcra Müdürlüğünce kapak hesabında dikkate alınmak üzere; İtirazın öğrenilmesinden sonra yasal sürede takibe haksız itirazın kaldırılmasını, takibin devamını, alacaklarının tahsili yanında icra tazminatı ve masraf ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalı yanın icra takibine ilişkin, borca itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamını, icra takibinde yazılı asıl ve feri alacaklarının davalı yandan tahsilini, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, alacaklarının teminen borçlunun taşınmaz, taşınır malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olmadığını, söz konusu icra takibi … 7. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla başlatıldığını, bu icra dosyasına bağlı itirazın iptali davasının da … Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacı tarafın iddialarının aksine müvekkili şirketin takip dayanağı faturalara konu bir enerji harcaması söz konusu olmadığını, bugüne kadar ödemelerini aksatmayan davacı müvekkilinin işletmesini kapattıktan sonra gelen enerji tüketimine ilişkin faturaların ve bu faturala konu borcun muhatabı müvekkili şirket olmadığını, söze konu enerji tüketimi müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, müvekkili şirketin takip dayanağı belgelere davalı veya herhangi bir nam altında borcu bulunmadığından haksız davanın reddine karar verilmesini, konuyla ilgili mevzuat hükümleri ve delil olarak ibraz edilen ve edilecek belgeler kayıtları ışığında davacının davaya konu tüm beyan ve iddiaları haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, faturalar, …A.Ş’nin 25/03/2021 havale tarihli yazı cevabı, elektrik enerjisi satış sözleşmesi, davacı şirket kayıtları, faturalar ve bilirkişi raporu delil olarak değerlndirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 11/011/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi Elektrik-Elektronik Mühendisi … tarafından hazırlanan 16/02/2022 tarihli raporda özetle; Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme rapor da belirtilen emsal Yargıtay ilamı doğrultusunda dava konusu faturalardan adına sözleşme olan davalı şirketin abonelik taraf sıfatı kapsamında sorumlu tutulabileceği, davalı tarafça aboneliğin borçsuz olarak iptal edildiğine ilişkin belgelerin sunulmadığı, faturaların ödendiğine dair belge bulunmadığı, davalı adına tahakkuk ettirilen takibe konu 14/01/2019 son ödeme tarihli ilk fatura öncesinde davalı tarafça ödenmemiş borç tutarı bulunduğunu, raporda belirtilen çizelgelerde 2 sıra nolu fatura kesme-açma faturası olduğunu, yani ödenmeyen faturalara binaen davalı şirketin elektiriğinin kesildiğini, ancak ödenmeyen takibe konu 3 sıra nolu fatura sonrasında da elektriğin kesilmesi gerekirken kesilmemesi davacı şirket bakımından müterafik kusur teşkil ettiğini, raporda belirtilen emsal ilamda davacı şirketin müterafik kusurununun gecikme zammından indirim gerektireceği hususu dikkate alındığında çizelge-2 son 4 sıra nolu fatura için gecikme zammından %50 oranında müterafik kusur indirimi ile uygulandığını, faturalar içeriğinde yer alan kalemlerin … ulusal tariflerinde yer alan kalemler oldukları, birim fiyatların EPDK onaylı tedaş ulusal tarife birim fiyatları oldukları, faturalarda yer alan tüketimlerin sözleşme gücü ve fatura süresi dikkate alındığında mahalde gerçekleştirilebilecek tüketimler olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı, bu nedenlerle takibin 2.952,84 TL (asıl alaak) 214,34 TL (işlemiş faz) 35,58 TL (toplam faiz KDV’si) olmak üzere takibin toplam 3.205,76 TL üzerinden sözleşmenin tarafı davalı …Şti adına devam edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, fatura alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 7. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının …Şirketi, takip borçlusunun ise …Şirketi olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 3.207,57 TL üzerinden 20/05/2019 tarihinde takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 27/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 28/05/2019 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan icra takibindeki borcun sebebi olarak gösterilen fatura kaynaklı alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca ayrı ayrı tazminat talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Davacı şirket ile davalı arasında elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının 14/01/2019, 17/01/2019, 12/02/2019 ve 14/03/2019 son ödeme tarihli 4 adet faturalardaki elektrik tüketimine konu bedelleri ödemediğinden bahisle ilamsız icra takibi davacı tarafça başlatılmıştır. Bu icra takibine dayanak 4 adet faturanın fatura tarih ve dönemlerinin, davalının davacı kurum nezdindeki abonelik dönemi içerisinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Davalının aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen enerji bedelinden sorumlu olduğu, faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesinin davacı açısından müterafik kusur teşkil ettiği, ancak bu kusurun davalının tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, abonenin, tüketilen elektrik bedelinden sorumlu olacağı, ancak, abonelik sözleşmesinde, belirli bir oranda gecikme zammı alınacağına ilişkin hüküm var ise; Elektrik İdaresi Yönetmelik Hükümlerine göre, elektriği kesmesi gereken tarihe kadar, bu oran üzerinden gecikme zammı talep edebileceği, bu durumda, davacının elektriği kesmesi gereken tarihten sonra, elektriği kesmeyerek zararın artmasına sebep olacağından, gecikme zammından indirim yapılması gerektiği, bu indiriminde en fazla yasal faize kadar olacağı, bu kapsamda hesaplama yöntemi, tespit ve değerlendirmeler bakımından tutanak tarihindeki … hükümlerine ve elektrik tüketim miktarlarına uygun olarak denetime açık bir şekilde hesaplama içeren ve bu nedenle de itibar edilen 16/02/2022 bilirkişi raporunda, davalının sorumlu olduğu tutarın 2.952,84 TL faturalar bedeli, 214,34 TL gecikmiş gün faizi ve 38,58 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 3.205,76 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporuna davalı tarafın teknik nitelikte olmayan itirazlarına itibar edilmemiştir. İcra takibine dayanak faturaların ödendiğine dair davalı tarafça belge bulunmadığı, dosya kapsamında yer alan takibe konu faturaların aylık tüketimler doğrultusunda tahakkuk ettirilmiş faturalar oldukları, tamamının davalı şirket adına tahakkuk ettirilmiş olduğu, abone davalının sözleşme sebebile normal tüketim faturalarından sorumlu tutulması gerekmektedir. Bu nedenle davacı bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarlar yönünden üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirmiştir.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 7. İcra Dairesi’nin …esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının 2.952,84 TL enerji bedeli, 214,34 TL gecikmiş gün faizi ve 38,58 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 3.205,76 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının sözleşmeye ve kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 3.205,76 TL toplam alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafta cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının icra takibinin reddedilen kısım yönünden haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 7. İcra Dairesi’nin …esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının 2.952,84 TL enerji bedeli, 214,34 TL gecikmiş gün faizi ve 38,58 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 3.205,76 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 3.205,76 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 218,99 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 159,69 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) 1.319,25 TL’sinin davalıdan, bakiye 0,75 TL’sinin ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davalıdan alanarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 57,50 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 807,50 TL yargılama giderinin davadaki kabul/ret oranına göre hesap edilen 807,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 3.205,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 1,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, dava miktarı itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022

Katip

Hakim