Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/628 E. 2022/104 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/628 Esas
KARAR NO : 2022/104

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 18/06/2007
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan … davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri;
Müvekkillerinin … A.Ş.’nin ortağı olduklarını, yönetim kurulu üyesi olan …’in …’te 1000 adet hissesi bulunmasına rağmen diğer yönetim kurulu üyeleri …ve … tarafından hissesi bulunmadığı yönündeki yanlış tespitten hareketle yönetimden uzaklaştırılıp yerine …’nın atandığını, bu durumun TTK’nın 315. vc 330. maddelerine aykırı olduğunu, … A.Ş.’nin doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık %75 ortağı olan davacılar …, … ve … tarafından mahkemeye müracaatla kayyım atanmasını istediklerini, 26.3.2007 tarihli mahkeme kararı ile …A.Ş.’ne idare vc temsil kayyımı atandığını,mahkeme tarafından … ve …’in idare ve temsil yetkilerinin kaldırıldığını, buna rağmen 26.3.2007 tarihinden sonraki bir tarihte …A.Ş.’nin elindeki … A.Ş. hisselerinin satılmaya çalışıldığını, satın alacak olan davalı … şirketinin de tümüyle …’in kontrolünde olduğunu, bu kadar kıymetli bir varlığın ödeme yapılmadan ve Hollanda’da kurulu sermayesi 50,000 EURO olan bir şirket tarafından satın alınmaya çalışılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle yapılan devir işleminin muvazaalı ve yok hükmünde olduğundan …’nin…A.Ş.’de pay sahibi sıfatı kazanmadığını, davalı şirketin 25.05.2007 tarihinde yapılmaya çalışılan genel kurulunda toplantı yeter sayısının (%25) oluşmadığını, bu nedenle alınmaya çalışılan kararların yoklukla malûl olduğunu ileri sürerek, davalı …’nin … A.Ş.’nde pay sahibi olmadığının ve sıfatı kazanmasının mümkün bulunmadığının tespiti ile 25.05.2007 tarihinde yapılan …A.Ş. genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde oldununa, geçersizliğinin tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı … vekili aynı genel kurulun iptali ile ilgili olarak aynı yönde talepte bulunmuştur.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde ve özetle: bir hisse satışının iptali isteminin nispi harca tabi olduğumu, iki ayrı talcbin aynı davada birlikte görülemeyeceğini, davacıların dava hakkı bulunmadığını, teminat alınması gerektiğini, iptali istenen genel kurulda alınan kararların yasal koşullara uygun bulunduğunu, iptal nedeni bulunmadığını belirterek öncelikle davanın usul yönünden reddine ve dayanağı bulunmadığından usul ve yasaya aykırı bulunan davanın esastan reddine kafar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; asıl davacılar yönünden dava hakkı bulunmadığını, hiçbirinin yönelim kurulu üyesi ve denetçi olmayıp, dava konusu edilen genel kurula kalılmadıklarını, davacı … A.Ş. Açısından vekaletnamenin geçerli olmadığını, davalı şirketin halka açık bir şirket olup, TTK.nun 381/son maddesi gereğince %10’dan az olmamak üzere teminat gösterilmesi gerektiğini, 25.05.2007 tarihli genel kurul toplantışımın yasal koşullara uygun bulunduğunu, davalı şirketteki hisse satışının geçersiz. olmasını görektirecek bir. durumun bulunmadığını, oluşturulan yönetim kurulunun TTK.nun 330 ve 335. Maddelerine uygun bulunduğundan alınan kararın da geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılara yasaya uygun tebligat yapılmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından HUMK.nun 195 ve 201 maddeleri hükümleri gereğince davayı inkar cttiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl ve birleşen dava; davalı şirketin 25.05.2007 tarihinde yapılan genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun ve davalı …’nin davalı … A.Ş’den hissedar olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 2016/321 esas, 2019/844 karar sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/4788 esas, 2021/4964 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkememizce bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya kapsamından; birleşen davada davacı tarafça …A.Ş.’ye karşı açılan genel kurul karar iptali ve davalılar …A.Ş, .. ile …’ye karşı açılan hisse devir işleminin batıl olduğunun tespiti talepleri yönünden; mahkememizin bozmadan önceki 06/03/2018 tarihli celsesinde davacı vekilinin mazeret bildirmeksizin davayı takip etmediğinden bahisle birleşen davanın yenileninceye dek işlemden kaldırılmasına karar verildiği, birleşen davacı tarafça üç aylık yasal süre içerisinde yenileme talebinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; asıl davada davacılar vekiline; mahkememizin bozmadan önceki 31/12/2018 tarihli celsesinde; davalılar … A.Ş, … ve …’e karşı açılan, …’nin …A.Ş.’de hissedar olmadığının tespiti talebi yönünden; Yargıtay bozma ilamı kapsamında alınan bilirkişi raporunda belirlenen toplam hisse değeri olan 214.238.127,00-TL üzerinden yatırılması gereken 14.634.606,45-TL harç tutarından, daha önce yatırılan 166.148,47-TL peşin harcın düşülmesinden sonra eksik kalan 1/4 peşin harç tutarı olan 3.492.503,15 TL nin yatırılması için bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre verildiği, aksi halde harçlar kanunun 30, 32 maddeleri ile HMK 150 maddesi gereğince davanın takipsiz bırakılacağının ihtar edildiği, duruşmanın 07/05/2019 tarihine bırakıldığı, 07/05/2019 tarihli celsede eksik harcın celseye kadar ikmal edilmediğinin tespit edildiği, asıl davacılar vekillerince; dosyaya daha önce yatırılan harcın dava konusu hisselerin gerçek değeri üzerinden hesap edilerek yatırıldığı, bu nedenle yeniden harç tamamlanmasına gerek bulunmadığından bahisle harcın yatırılamayacağının beyan edildiği, hazır olan davalılar vekillerince eksik harç ikmal edilmediğinden dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edildiği, mahkememizce işlemden kaldırma hususunun celse arası değerlendirilerek ara karar oluşturulmasına karar verildiği ve 19/07/2019 tarihli ara karar ile asıl davada; davacılar tarafından mahkememizin 31/12/2018 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı uyarınca verilen kesin süre içerisinde eksik nispi harcın tamamlanmadığı anlaşıldığından; asıl davada davacıların davalı …’nin, …A.Ş’de pay sahibi olmadığının tespiti istemi yönünden davanın 07/05/2019 tarihi itibariyle 1. Kez işlemden kaldırılmış sayılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 08/02/2022 tarihli celsesinde; asıl ve birleşen davalarda davalı … ve asıl davada davalı … vekilinin istifa dilekçesi sunduğu, istifa dilekçesinin yurt dışında bulunan asillere tebliğ edilemediği, Avukatlık Kanunu’nun 41 maddesi uyarınca, belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevinin, durumun müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam edeceği, bu nedenle anılan davalılar vekilinin vekalet görevinin duruşma tarihi itibariyle devam ettiği tespit edildiğinden, yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl davada davacılar vekili 08/02/2022 tarihli celsede; “bozma ilamı kapsamında genel kurul kararının iptali talebi yönünde dava sübut bulmuştur, bu yönden davamızın kabulüne karar verilsin, eksik harç ile ilgili olarak dosyadaki daha önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, bizce yatırılacak eksik harç yoktur, dolayısıyla bozmadan önce tamamlanması için tarafımıza sür verilen eksik peşin nispi harcı yatırmadık, yatırmayacağız” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Birleşen davacı … vekili 08/02/2022 tarihli celsede; “bize bozmadan önce eksik nispi peşin harcı tamamlamamız için ihtaratlı kesin süre verilmişti, bizim de hisse devrinin iptali talebi yönünden mahkemece istenen eksik harcı tamamlama imkanımız olmadığı için bir sonraki celse davayı takip etmedik, bu nedenle de yenilemedik,” beyanında bulunmuştur. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, birleşen davada davacı tarafça … A.Ş.’ye karşı açılan genel kurul karar iptali ve davalılar …. A.Ş, …ile …’ye karşı açılan hisse devir işleminin batıl olduğunun tespiti talepleri yönünden; mahkememizin bozmadan önceki 06/03/2018 tarihli celsesinde davacı vekilinin mazeret bildirmeksizin davayı takip etmediğinden bahisle birleşen davanın yenileninceye dek işlemden kaldırılmasına karar verildiği, birleşen davacı tarafça üç aylık yasal süre içerisinde yenileme talebinde bulunulmadığı, bu nedenle takipsiz bırakılan ve yasal süresinde yenilenmeyen birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
İzah edilen gerekçelerle asıl davada davacıların davalılar … A.Ş.’ye karşı açtıkları; davalı …’nin diğer davalı …A.Ş.’de pay sahibi olmadığının tespiti davası yönünden; Harçlar Kanunun 30/1 ve 32/1 maddeleri uyarınca verilen kesin süre içerisinde eksik peşin nispi harcın ikmal edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılan ve yasal süre içerisinde harç tamamlanarak yenilenmeyen davanın HMK’nun 150/5 fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına; birleşen davada ise birleşen davacının genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve davalı …’nin diğer davalı …A.Ş.’de pay sahibi olmadığının tespiti taleplerini içeren davası yönünden, takip edilmeyen ve yasal süresi içerisinde yenilenmeyen davanın HMK’nun 150/5 fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Asıl davada genel kurul kararının iptali istemi yönünden, dava 18/06.2007 tarihinde açılmış olup, T.T.K’nun 381. Maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 3 aylık süresi içinde açılmıştır.
Davalı şirketin dava tarihi itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı yasal ikametgahının mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idare sınırlan içinde kaldığı saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde HUMK.’nun 17/2 ve T.T.K.nun 381.maddesi hükmü gereğince mahkememiz mutlak yetkilidir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirket sicil dosyası, ana sözleşmesi, iptali istenen genel kurul toplantısında da alınan karar örneği ile hazirun cetveli dosyaya alınmıştır.
Toplanan deliller üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen 27/01/2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; birleşen davacı …’in TTK.nun 315. Maddesi uyarınca yönetimi kurulu kararı alınırken ve hisse devri ile ilgili yönetim kurulu alınırken … A.Ş.’de pay sahipliği sıfatını koruduğu, bu nedenle yöneticilik sıfatının sona ermediğinden 23.02.2007 tarihli, boşalan yönetim kurulu üyeliğinin doldurulmasına ilişkin kararın kesin hükümsüzlükle sakat olduğu, aynı nedenlerle … A.Ş. elindeki … A.Ş. hisselerinin devrine ilişkin 26.03.2007 tarihli yönetim kurulu kararının da yoklukla sakat olduğu, pay devri sözleşmesini davacı … A.Ş. adına imzalayan …’in 500.000.ABD dolarını aşan hukuki işlemlerde tek başına sözleşme imzalama yetkisinin bulunmadığı, yukarıda açıklanan ve yok hükmünde olan 26.3.2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile yetkilendirilmesinin de yerinde olmadığı, bu durumun TTK.nun 321/4 maddesi uyarınca …’ne karşı ileri sürülebileceği, devir işleminin yapıldığı 28.3.2007 tarihi itibarıyla … Asliye Hukuk Mahkemesince atanan kayyımın görevde bulunduğu, …ve …’in bu kararla temsil yetkileri kaldırılmış olduğundan yapılan işlemin bu nedenle de yerinde olmadığı ve …A.Ş.’ni bağlamayacağını, 3. Kişi konumundaki …’nin de davalı …’in kontrolünde olduğu anlaşılmakla, bu durumun kendisine karşı ileri sürülebileceği ve bu değerlendirmelere bağlı olarak … davalı …. A.Ş’de pay sahipliği sıfatı kazanmadığından davalı şirketin 25.5.2007 tarihli genel kurulunda TTK.nun 372. Maddesinde belirtilen toplantı ve karar yeter sayılı sağlanamadığından, alınan kararların tümünün yoklukla malül olduğu belirtilmiştir.
Dava ve birleşen davada davacı… A.Ş.’nin hisselerinin davalı …’ne devrine ilişkin yönetim kurulu kararı ve davalı sirketin 25.5.2007 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğu ileri sürülmektedir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … Diş sayılı dosyasında 26.3.2007 tarihli karar ile … A.S. Yöneticileri olan davalı … ile dava dışı …’in yetkileri kaldırılarak yönelim ve temsil yetkisinin kayyıma devredildiği anlaşılmıştır. Buna rağmen,… A.Ş.’de davalı …’in pay sahibi ve yönetici sıfatının ortadan kalktığı iddiası ile boşalan yönetim kurulu üyeliğine TTK.amn 315. Maddesi uyarınca diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından …’nın atanmasına karar verilmiş. ancak bu karar üyeliğin boşaldığı keyfiyeti kanıtlanamadığından … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil edilmemiştir.
Davalı şirkelin 25.05.2007 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin hazirun cetveli incelendiğinde ortak olarak …ve davalı …’in gözüktüğü anlaşılmaktadır. Toplantı tutanağından diğer pay sahiplerinin hamiline yazılı hisse senetlerini elinde bulundurdukları ve bu nedenle pay defterinde gözükmedikleri belirtilmiştir. Dosyada bulunan dava konusu hisse satım sözleşmesi 28.3.2007 tarihli olup, … A.Ş.’ni temsilen … tarafından, …’ni temsilen ise …tarafından imzalanmış ve bu sözleşme ile … A.Ş’nin …A.Ş’deki hisselerinin …’ne devredildiği anlaşılmaktadır.
Devrin yapıldığı tarihte yapılan işlemin 500.000.USD’yi aşması da dikkate alınarak …A.Ş.’nin … tarafından tek başına temsil edilemeyeceği, birinci derece imza yetkililerinin en az ikisinin imzası ile işlemin gerçekleştirebilcceği dosya içeriği delillerle sabittir. Bu nedenle, yapılan işlem … A.Ş. açısından geçerli değildir. Davalı …’e 26.3.2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile söz konusu pay devri sözleşmesini imzalaması için yetki verilmişse de anılan yönetim kurulu kararı TTK.nun 330. Maddesi uyarınca yeter sayı ile alınmadığından geçersizdir. Bu kararı imzalayan …’nın yönetim kurulu üyeliği sıfatını kazanmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü, davacı …’in davacı Holdingde 1.000 adet payın maliki olarak gözüktüğü, pay sahipliğinin devam ettiği, bu nedenle yönetim kurulu üyeliğinin de sona ermeyeceğinden yönetim kurulundaki boşluktan bahisle TTK.nun 330/1 ve TTK.nun 315 maddesi hükmüne göre davalı … ile dava dışı …’in 23.02.2007 tarihinde almış oldukları dava dışı …’nın yönetim kurulu üyeliğine atanmasına ilişkin karar yok hükmündedir. Başka bir anlatımla, … yönetim kurulu üyeliği sıfatını kazanmamıştır. Bu nedenle pay devrine ilişkin işlem geçerli değildir. Davalı …’e hukuka uygun bir şekilde pay devri işlemini gerçekleştirmesi konusunda yetki verilmemiştir. Bu nedenle, tek başına davacı şirketi temsilen pay devri sözleşmesini imzalamayacağından anılan sözleşme davacı sirketi bağlamayacaktır. Kaldı ki, yukarıda anılan … Asliye Hukuk Mahkemesinin kayyım atanmasına ilişkin kararı da pay devri işleminin yapıldığı 28.3.2007 tarihinden önce şirkete bildirildiğinden bu nedenle dahi davalı … Pay devri sözleşmesi yapmakta yetkili değildir. Bunun sonucu olarak, davalı … diğer davalı …A.Ş.’de pay sahibi sıfatını edinmemiştir. Saptanan durum bu olunca ve davalı şirketin 25.05.2007 tarihli genel kurul toplantısında hazır bulunan ortak …’in pay oranı % 25’in altında kaldığından bu toplantı, olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirmek üzere yapılan ilk toplantı olduğundan, TTK.nun 372.maddesi uyarınca asgari toplantı nisabı olarak yasada belirlenen %25’lik yeter sayı sağlanamamış olup, söz konusu genel kurul toplantısında alınan kararlar yok hükmündedir ve bu nedenle iptali gerekmekledir. Saptanan ve hukuksal durum asıl davada davacıların davalı …A.Ş.’ye karşı açtıkları genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti davası yönünden davanın kabulü ile davalı Müflis … Şirketi’nin 25/05/2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Asıl davada hem genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, hem de hisse devrinin hükümsüzlüğünün tespiti talepleri bakımından, davalı …’in pasif husumeti bulunmadığı anlaşılmış ve bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-ASIL DAVADA;
1-Davacıların davalı … A.Ş.’ye karşı açtıkları genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti davası yönünden DAVANIN KABULÜ ile davalı Müflis… Anonim Şirketi’nin 25/05/2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların YOK HÜKMÜNDE OLDUKLARININ TESPİTİNE,
2-Davacıların davalılar … ve … A.Ş.’ye karşı açıktıları; davalı …’nin diğer davalı …A.Ş.’de pay sahibi olmadığının tespiti davası yönünden; Harçlar Kanunun 30/1 ve 32/1 maddeleri uyarınca verilen kesin süre içerisinde eksik peşin nispi harcın ikmal edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılan ve yasal süre içerisinde harç tamamlanarak yenilenmeyen davanın HMK’nun 150/5 fıkrası uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Davacıların davalı …’e karşı açtıkları davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
4-Genel kurul Kararının iptali talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından 13,10-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 67,60-TL nispi karar ve ilam harcının davalı müflis … A.Ş.iflas masasından tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Hisse devir işleminin hükümsüzlüğünün tespiti talebi yönünden davamın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Genel Kurul kararının iptali talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davalı müflis …A.Ş.iflas masasından alınarak davacılara verilmesine,
7-Hisse devrinin hükümsüzlüğünün tespiti talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı müflis … A.Ş.iflas masası’na verilmesine,
8- Hakkında açılan dava pasif husumet nedeniyle reddedilen Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.958,90 TL yargılama giderinin 1/2’sinin davalı müflis …A.Ş.iflas masasından alınarak davacılara verilmesine,
10-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
II-BİRLEŞEN DAVADA;
1)Davacının genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve davalı …’nin diğer davalı … A.Ş.’de pay sahibi olmadığının tespiti taleplerini içeren davası yönünden, takip edilmeyen ve yasal süresi içerisinde yenilenmeyen davanın HMK’nun 150/5 fıkrası uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Genel kurul kararının iptali talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından 13,10-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 67,60-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Hisse devir işleminin hükümsüzlüğünün tespiti talebi yönünden davamın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Hisse devrinin hükümsüzlüğünün tespiti talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar müflis … A.Ş.iflas masası’na ve …’ye verilmesine,
5-Genel Kurul kararının iptali talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı müflis …A.Ş.iflas masasına verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, Asıl davada davacılar vekili, Birleşen davacı … vekili,Asıl davada davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
80,70- TL. KARAR HARCI
13,10- TL. PEŞİN HARÇ
67,60 -TL. KALAN HARÇ

ASIL DAVADA DAVACI GİDERİ /
1.822,40 TL İLK BOZMA ÖNCESİ GİDER
2.136,50 TL POSTA MAS.
3.958,90 TL TOPLAM

BİRLEŞEN DAVADA HARÇ BEYANI /
80,70- TL. KARAR HARCI
13,10- TL. PEŞİN HARÇ
67,60 -TL. KALAN HARÇ