Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/625 E. 2022/541 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/625 Esas
KARAR NO : 2022/541

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin …’ne kayıtlı … Sicil Numaralı … Şirketi’nin münferiden temsile yetkili müdürü ve ortağı olduğunu, şirketin sicil kaydı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesi gerekçe gösterilerek … Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından resen terkin edildiğini, her ne kadar … Limited Şirketi’nin sicilden resen terkinine karar verilmiş olsa da Türk Ticaret Kanunu geçici 7/4,a Maddesinde belirtildiği şekilde şirketin adresi ve yetkilisine ihtar tebliğ edilmediği ve şirketin üzerine kayıtlı …plakalı bir araç bulunduğundan söz konusu resen terkin işlemi hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek … Şirketi’nin ihyasına karar verilerek söz konusu şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yeniden tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işlemi, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılığının bulunmadığını, müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini ve yargılıma giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; 6102 sayılı TTK nın Geçici 7.maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenilen şirketin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan merkez adresinin mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idari sınırlar içinde kaldığı saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde HMK. 14/2. ve T.T.K.nun 547/1 . maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; ihyası istenen ve TTK’nun Geçici 7 maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen Sentez Gıda Limited Şirketi’nin, şirket adına kayıtlı bulunduğu iddia olunan 34 US 5105 plaka sayılı araç nedeniyle ek tasfiyenin yapılması amacıyla ihyasının gerekip gerekmediğine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Getirtilerek incelenen sicil kayıtlarından, ihyası istenen şirketin 09/10/2015 tarihinde adresinin tespit edilememsi nedeniyle TTK’nun Geçici 7 maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, ihyası istenen …Şirketi’ne ve yetkililerine, TTK’nun Geçici 7.maddesinin 4.fıkrasında belirtilen ihtar ve ilanların yapıldığına dair, ihtar, tebliğ şerhi ve ilanların mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevaplarından, davalı şirketin sicil adresine çıkartılan ihtar içerikli tebligatın iade döndüğü, davalı şirket yetkililerine tebligat çıkartılmadığı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilanların yapıldığı, ihtarda giderilmesi gereken eksikliğin adresin tespit edilmemesi olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Kanun koyucu 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinde belirtilen sınırlı haller için özel ve istisnai bir tasfiye yöntemi getirmiş olup, bu haller dışında TTK daki tasfiye usulüne uygulanacaktır. Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün re’sen terkin sebebi olarak gösterdiği, “adresin tespit edilememesi”, hali TTK’nun Geçici 7.maddesinde sayılan sebeplerden birini teşkil etmemektedir. 30/12/2012 tarih ve 28513 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyesine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5/1-d bendi ile” 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yılsonunda oda kaydısilinerek, sicil kaydısilinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in re’sen terkin edilebileceği düzenlenmiş ise de; bu hal özel ve istisnai bir tasfiye usulü öngören TTK’nun Geçici 7 maddesinde düzenlenen ve dar yorumlanması gereken sebeplerden biri değildir. Kanunla öngörülmeyen bir sebebin tebliğ ile vazedilmesine hukuki olanak yoktur. Öte yandan davalı sicil tarafından şirkete tebligat çıkartılmış olmasına rağmen şirket yetkililerine tebligat çıkartılmadığı anlaşılmıştır.
Getirtilen trafik tescil kaydından özel tasfiye usulü ile sicilden re’sen terkin edilen şirket adına …plakalı … şasi numaralı Dodge marka otomobilin halen kayıtlı bulunduğu, ayrıca araç üzerinde halen farklı icra müdürlüklerinde konulmuş hacizler mevcut olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun Geçici 7.maddesi kapsamında açılacak davalar terkin tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süreye tabi olmakla birlikte, 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince Geçici 7. maddesi uyarınca münfesih olan şirketlere, Geçici 7. Maddenin 4.maddesi kapsamında yapılacak ihtardan itibaren iki ay içinde eksikliğin giderilmemesi halinde şirket ünvanı ticaret sicili kayıtlarından silinecek, şirkete ait malvarlığı unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edecektir. Şirket malvarlıklarının hazineye intikal etmesi terkinden itibaren 10 yıllık sürenin geçmesine bağlıdır. Somut olayda terkin tarihinden itibaren bu on yıllık sürenin dolmadığı, şirket adına kayıtlı aracın hazineye henüz intikal etmediği anlaşılmıştır.
TTK’nın 547/1 fıkrasına göre; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
İhyası istenen şirket TTK’nun 636/5 fıkrası atfı ile TTK’nun 533/1, 536 ve devamı maddeleri kapsamında tasfiye işlemlerinin tamamlanması sonrası sicilden terkin edilmemiş, TTK’nun Geçici 7. Maddesi kapsamında re’sen terkine işlemine tabi tutulmuştur. İhyası istenen şirket adına kayıtlı ve halen hazineye intikal etmemiş bir aracın varlığı açık olduğundan, ihyası istenen ve sicilden re’sen terkin edilen şirket yönünden tamamlanmış bir tasfiyeden bahsedilemeyeceği için, tasfiyenin geçici 7. Maddeye göre veya TTK’nun 533/1 ve 536 maddeleri kapsamında yapılmış olması arasında fark gözetmeksizin, somut olayda TTK’nun ek tasfiyeye ilişkin 547 maddesinin uygulanması gerekir. TTK’nun 547 maddesinde ek tasfiye işlemleri için açılacak dava ise hak düşürücü süreye tabi değildir. Terkin öncesi şirket müdürü ve ortağı olan davacının halen şirket adına kayıtlı araç için ek tasfiye işlemlerini tamamlamak amacıyla şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararı mevcuttur.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar çerçevesinde; TTK’nun 547 maddesi uyarınca; davanın kabulüne … Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan …Şirketi’nin terkin kaydının iptali ile halen şirket adına kayıtlı … plakalı … şasi numaralı … marka otomobilin ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla ticaret siciline tescil ve ilanına karar vermek gerekmiştir. Davanın ek tasfiyenin sağlanması amacıyla sınırlı olarak kabulüne karar verildiği için, ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla, ihya edilen şirketin eski müdürü olan davacı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-… Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan …ŞİRKETİ’nin terkin kaydının İPTALİ ile halen şirket adına kayıtlı … plakalı … şasi numaralı … marka otomobilin ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla ticaret siciline TESCİL VE İLANINA,
3-Tasfiye Memuru olarak davalı … T.C. Kimlik numaralı …’ın atanmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL nispi karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 21,40-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafça yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.28/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır