Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/621 E. 2021/639 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/621 Esas
KARAR NO : 2021/639

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili … Ltd. Şti. ile davalı arasında 01/01/2014 tarihli “Kira Sözleşmesi” mevcut olduğunu, bu sözleşme ile müvekkilinin …, … Mah. … Sok. … Apt. No:18/1-A no’lu gayrimenkulü işyeri olarak kiraladığını, müvekkilinin bu sözleşmenin teminatı olması için dava konusu 100.000,00-TL’lik senedi verdiğini, şöyle ki; taraflar arasındaki bu sözleşme ile aynı tarihli (01/01/2014) ve teminat olarak gösterilen senedi işbu sözleşmedeki ”Özel Şartlarda” geçen 13. Ve 20.maddelerine istinaden düzenlendiğinin çok açık olduğunu, diğer müvekkiller … ve …’un dava konusu senette müteselsil kefil olarak geçtiklerini, teminat olarak verilen bu senetteki müteselsil kefalet ve/veya avalin de bir hükmünün olmayacağının açık olduğunu, takip konusu senedin müvekkili …firması için bağlayıcılığı bulunmadığını, zira takip konusu senetten müvekkili şirket kaşe veya unvanı üstüne/altına atılmış bir imzanın olmadığını ve dava konusu senedin teminat senedi olduğunu, davalı ile müvekkiller arasında 01/01/2014 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi haricinde ve de bu sözleşmenin öncesinde herhangi bir ticari münasebetin mevcut olmadığını, davaya konu senedin 01/01/2014 tarihinde düzenlendiğini, 1 yıllık ibraz süresine ek olarak 3 yıllık zaman aşımı süresi eklendiğinde davacı yanın 01/01/2018 tarihine kadar bonoya ilişkin takibi gerçekleştirmediği gibi düzenleme tarihinden yaklaşık 7.5 yıl sonra haksız ve mesnetsiz olarak müvekkillere ibraz etmeden takibe koyduğunu, bu hukuki tespitlerden yola çıkarak … 27.İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile müvekkilleri … firması ve … aleyhine takibe konu edilen 01/01/2014 tanzim, 01/08/2019 vadeli ve 100.000,00-TL bedelli bononun; henüz icra takibi yapılmayan müvekkili …’a yönelecek talepler de dahil olmak üzere hükümsüzlüğünün ve bedelsizliğinin tespitini, hülasa müvekkiller … ve … için bu icra takibi ile herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, ayrıca davalının, dava konusu senedi icra takibine koymakla kalmayıp müvekkillerinin araçlarına ve banka hesaplarına hacizler koydurduğunu, araçları hakkında yakalama kararı çıkartarak araçların emniyet vasıtasıyla bağladığını, müvekkilinin mağduriyeti ve davalının kötüniyetinin çok açık olduğunu, bu sebeplerle takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ilaveten müvekkili … açısından henüz icra takibine geçilmediğinden bu yönüyle TTK ve İİK gereğince tedbir kararı verilebileceğini, her ne kadar diğer müvekkilleri … firması ve … açısından, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbiren takibin durdurulamayacağı söz konusu ise de, acılan davanın sadece bedelsizliğe dair bir menfi tespit davası olmadığını, müvekkilinin talebinin aynı zamanda takibe konu senedin hükümsüzlüğüne de dair olduğunu, özellikle hükümsüzlük sebebine dayalı olarak, davalının kambiyo takibi yapmasının hukuken mümkün olmaması durumu göz önünde bulundurularak takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise de, İİK 72/3.maddesine göre, %15 teminat karşılığında, “ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilleri … firması ve … açısından … 27.İcra Müd.’nün …E. dosyasında yürüyen icra takibinin dava neticelenene kadar, teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına; aksi kanaatte de, İİK 72/3.maddesine göre, %15 teminat karşılığında, “ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, henüz hakkında icra takibi yapılmayan müvekkil … açısından, aleyhine icra takibine girişilmesinin tedbiren durdurulmasına, dava masrafları ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Dava dilekçe teatisi aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
… 27.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın UYAP üzerinden dosyamıza sabitlenerek yapılan incelenmesinde takip dosyası kapsamından; davalı tarafın davacılar … ve … hakkında toplam 127.006,58-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde bulunulduğu, takip dayanağı evrakın 100.000,00-TL bedelli, 01/01/2014 tanzim tarihli ve 01/08/2019 vade tarihli senet olduğu saptanmıştır.
Davaya konu ve … 27.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağı senet incelendiğinde; keşidecisinin davacı … Ltd. Şti, lehtarı … Tic. A.Ş, 01/01/2014 tanzim, 01/08/2019 ödeme tarihli ve 100.000,00-TL bedelli bono olduğu, davalılar … ve …’un da işbu bonoda müteselsil kefil olarak yer aldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin ekinde yer alan Kira Sözleşmesi incelendiğinde; kiraya verenin …Tic. A.Ş, kiracının … Ltd. Şti, kiracının adresinin …, kiranın başlangıcının 01/01/2014 olduğu ve davalılar … ile …’un işbu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 4.maddesinde ”Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi” düzenlenmiştir. Buna göre 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, davacı taraf dava dilekçesi ile; taraf şirketleri arasında 01/01/2014 tarihli Kira Sözleşmesinin mevcut olduğunu ve bu sözleşme ile davacı şirketin … nolu gayrimenkulü iş yeri olarak kiraladığını, davacı şirketin iş bu sözleşmenin teminatı olması için takibe dayanak ve davaya konu 100.000,00-TL’ lik senedi verdiğini, keza taraflar arasındaki 01/01/2014 tarihli Kira Sözleşmesinin “Özel Şartları” başlıklı bölümünün 13. Ve 20. Maddelerine istinaden senedin düzenlendiğinin açık olduğunu, diğer davalıların da senedi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, taraflar arasında 01/01/2014 tarihli Kira Sözleşmesi’ nden başka herhangi bir ticari münasebetin bulunmadığını belirtmiştir. Dava dilekçesinin ekinde yer alan Kira Sözleşmesinin tarafları ile eldeki davanın ve yine davaya konu ve takibe dayanak senet ile eldeki davanın taraflarının aynı olduğu, bununla birlikte taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde kiranın başlangıç tarihi ile senedin düzenleme tarihinin aynı olduğu bu nedenle uyuşmazlık konusunun yukarıdaki açıklamalar da nazara alındığında kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava, 27/09/2021 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
HMK nun 1.maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK’nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Anılan gerekçelerle HMK’nun 114/1-(c) ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, Mahkememizin görevsizliğine ve görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; Davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸