Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/620 E. 2023/206 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/620 Esas
KARAR NO : 2023/206

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin bir dönem baharat satan bir esnaf iken … Ltd. Şti. İle yetkili bayilik anlaşması yaparak …, …, …, … illeri ve ilçelerinin bayiliğini aldığını, bunun için adı geçen şirkete birden fazla çek keserek verdiğini, ancak bu şirketin müvekkiline göndermesi gereken malı baharatı vermediğini, müvekkiline ait çeklerin yazılıp icraya konulduğunu, müvekkilinin yaşadığı sıkıntılar sebebi ile çalışarak borçlarını ödemeye ve kaptırdığı malını almaya çalıştığını, işleri ile yeterince ilgilenemediğini, şirkete verilen ve karşılığında mal alamadığı … 7. İcra Müdürülüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile takibe konulan çek ile ilgili bu sıkıntıları sebebi ile araştırma yapamadığını beyan ederek davalarının kabulü ile … 7. İcra Müdürülüğü’nün…E. Sayılı takip dosyasından müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin de davalı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı … Dalakçı tarafından, … Bank … Şubesine ait çek keşide edildikten sonra ciro edilerek müvekkiline ulaştığını, müvekkili tarafından çekin “karşılıksız” olduğunun görüldüğünü, banka tarafından, çekin arkasına karşılıksız olduğuna dair 28.02.2006 tarihli şerh düşülmüştür. 2006’dan beri tahsil edilmeye çalışılan işbu emre yazılı çekin icra takibi … 7. İcra Dairesi’nde … E. ile devam ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği, ciro silsilesinin bulunmadığı ve çeke konu malların teslim alınmadığına ilişkin iddiayı iyi niyetli 3. Şahıs konumunda olan müvekkil şirkete karşı ileri süremeyeceği iddiaları olduğunu, Mahkememiz tarafından gözetilecektir ki, davacının iddiası asıl borç ilişkisinden kaynaklanan bir defi olduğunu, buna göre, kambiyo senetlerindeki mücerretlik ilkesi gereğince işbu çek tedavüle çıktığı anda, şahsi defiler 3. kişilere karşı ileri sürülemediğini, çek muhtevası gereği son hamil olarak davacı tarafın/keşidecinin ileri sürdüğü, davacı ile … Ltd. Şti. arasında gerçekleştiğini iddia ettiği olay hakkında bir bilgilerinin olmadığını diğer taraftan icra dosyasına yatan paralar yönünden davalının davacılara karşı tekrar takip yapması mümkün olmadığından icra dosyasına yatan paralar yönünden davacıların menfi tespit davası açmakta hukuki yararının da olmadığını beyan ederek müvekkiline karşı açılan menfi tespit davasının dava şartı olan “hukuki yarar” bulunmaması gerekçesiyle reddine karar verilmesini ve vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafın üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; icra takibine konu çek nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, icra takibine konu çekte keşideci olarak yer alan davacının çekler karşılığında ürün teslim edilmediği ve ciro zincirinde kopukluk bulunduğu iddiasıyla davacının takip konusu edilen çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 7. İcra Müdürülüğü’nün …E. Sayılı takip dosyasına, çek asıllarına, … Ltd. Şti şirketinin kayıtlarına, taraflar arasında yapılan sözleşmeye, ihtarlara, şirket kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, karşı tarafın sunacağı ve ortaya çıkacak durumlara karşı delil sunma hakları saklı kalmak kaydı ile her türlü delile delil olarak dayanmıştır.
… 7. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Tarafların BA-BS formlarının celbi bakımından ilgili Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememizin 06/07/2022 tarihli duruşma zaptı 5 nolu ara kararı gereğince “İddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli bakımından, davacının 2005-2006-2007 yılı ticari defter ve belgeleri ile sunulan belgeler incelenerek dava konusu çek ile ilgili davacı ve dava dışı çek lehtarı şirket arasında ticari ilişki olup olmadığı, ticari ilişki var ise dava konusu çekin kayıtlarda ne şekilde kayıtlı olduğu ve hangi şirket ile yapılan ticari ilişki sonucu düzenlendiği, bu şirketin ticari ünvanının kayıtlarda ne olarak yer aldığı ve çek ile ilgili herhangi bir ödemenin bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmasına” şeklinde karar verildiği, ancak davacı tarafça defter ve kayıtların inceleme gününde hazır edilmediği ve bulunduğu yeri de bildirmediği nedenleriyle incelemenin yapılamadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava; İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya icra takibine dayanak alınan çekten dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. İİK.nun 72/1. maddesinde; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir düzenlemesi yer almaktadır.
… 7. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası kapsamından, keşidecisi davacı olan, lehtarı dava dışı … Ltd Şti olan 30.02.2006 keşide tarihli 27.000,00-TL bedelli …bank … Şubesine ait çek dayanak alınarak,davacı ve dava dışı lehtar hakkında, davalı şirket tarafından toplam 30.095,38-TL tutarındaki varlığı ileri sürülen alacağın ödetilmesi istemiyle icra takibinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; takibin dayanağı olan çekin, dava dışı … Ltd. Şirketine yetkili bayilik anlaşması nedeniyle verildiği ve mal teslim yapılmadığından bedelsiz kaldığı ileri sürülmektedir.
Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı senedi niteliğindedir. Soyut borç ikrarı içeren senedin bedelsizliğini lehtara karşı ileri süren taraf, önce bu senedin belli bir sebebi olduğunu, sonrada bu sebebin gerçekleşmediğini, HMK.nun 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal ve yazılı deliller ile kanıtlamak durumundadır. Sadece kambiyo senetlerinin hamillerine karşı borçlu olmadığının tespiti davasının açılması halinde ise; davacının 6102 Sayılı TTK.nun 818. maddesi yollaması ile aynı kanunun 687 maddesi hükmü gereğince; bedelsiz senedin bile bile kendisi zararına hareket ile iktisap edildiğini yasal deliller ile kanıtlaması gerekecektir. Uyuşmazlık konusu çekin, 6102 Sayılı TTK.nun 780. maddesinde öngörülen tüm zorunlu unsurları içerdiği ve böylece hukuksal niteliğince kambiyo senedi niteliğinde “çek” olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu çek, davacı tarafça, dava dışı … Ltd Şti adına keşide edilmiş olup,lehtar olan bu firmanın cirosu ile önce dava dışı … Tic A.Ş’ye ondan da davalıya intikal etmiş olup, davacının bu çekin düzenlenmesine neden olan temel ilişkiye dayalı def’ileri çek hamili davalıya karşı ileri sürmesi mümkün değildir. Zira, davalının bu çekleri keşideci davacının zararına ve kötü niyetle iktisap ettiği kanıtlanamamıştır. Belirtilen nedenlerle dava konusu çekin usulüne uygun ciro silsilesiyle davalıya ulaştığı anlaşıldığından bedelsizlik iddiasının iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin olarak alınan 513,96 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 333,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır