Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/619 E. 2021/716 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/619
KARAR NO : 2021/716

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/12/2013
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 09/03/2009 tarihli ”…” nin imzalandığını, daha sonra müvekkilinin sunduğu, 12/04/2010 tarihli teklifin kabulüyle işe başladığını, sözleşmenin konusunun 3. Maddede düzenlenmiş olduğunu, sözleşmenin 4. Maddesinde ise yapım yönteminin ve işin nasıl yapılacağının belirtildiği, özellikle iş bu maddenin 7. Bendinde “Beton yüzeyindeki bozukluklar tamir harcı ile düzeltildikten sonra işverenin onayı alınarak astar sürülecektir. Astar işleri tamamlandıktan sonra …mala ile sıvanarak yalıtım işleri tamamlanacaktır”hükmünü içerdiğini, Müvekkilinin söz konusu imalatları yaparak davalı firmalara teslim ettiğini, sözleşmenin 4.7 maddesinde açıkça … markalı …, … , … yalıtım ürünlerinin kullanımını istediklerinin ortada olduğunu, müvekkili, 3. Kişi …’dan … markalı …, …, …, … yalıtım malzemelerini satın almış, 12/04/2010 tarihli teklif mektubu ile davalıların … Arıtma Digester (Çamur Çürütme Tankları) üst negatif yönlü izolasyon işlerinin satın alınana bu malzemeler ile yapıldığını, davalıların inşaat işlerinde deneyimli firmalar olduğundan ve sözleşme gereğince kullanılması gereken malzemeler kullanılarak işler yapıldığından ve açıklamalarının 4. Bendinde de gönderdikleri ihtarnamelerde açıkça kullanılan malzemeler nedeniyle ayıbın ortaya çıktığını ileri sürdüklerine göre iş bedellerini ödemek zorunda olduklarını, bu konuda müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, yapılan işlerle ilgili olaraak davalıların %50 ‘şer olarak ortak olduklarından devamlı olarak işin yarısı için … diğer yarısı için … için faturalar kesildiğini, müvekkili yaptığı işlere karşılık olarak en son, …Tic. A.Ş ne 30/12/2010 tarih, … f.nolu ve 24.162,72 TL … A.Ş ne de 30/12/2010 tarih, … f.nolu ve 24.162,72 TL tutarlı fatura kesildiğini, faturaya …A.Ş “… üstü izolasyon işleri sonucu yapılan imalatın olması gereken verimliliği sağlamayarak bar düşüklüğüne sebep olarak su kaçırması nedeni ile faturanın iadesi”şeklinde … 5. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle faturanın iade edildiğini(ihbarnamenin tebliğ tarihinin 11/01/2011 olduğunu), keza davalı …de “Şantiyenizde 12/04/2010 tarihli teklif ve anlaşmamızla kabul etmiş olduğunuz … (çamur çürütme tankları) üst negatif yönlü su izolasyonu işleri için yapmış olduğunuz imalatta kullanılan … markalı … yalıtım malzemelerinin son yapılan tespitlerde 1 bar basınç oluşmadan su kaçırmaya başlaması sonucu başarısız olduğu görülmüştür. Bu sebepten yapmış olduğunuz … üstü izolasyonun ödemesi tarafınıza ödenmeyecektir. Bu nedenle 04/01/2011 tarihinde tarafımıza tebliğ edilen 30/12/2010 tarihli …, … nolu fatura içeriğini kabul etmiyoruz…” şeklinde … 37. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile(ihtarnamenin tebliğ tarihi10/01/2011) söz edilen faturaların iade edildiğini, davalıların fatura tebliğlerinden sonra ayıp ihbarında bulunduğunu, yasal süresinde ayıp ihbarında bulunmadıklarından fatura bedellerini ödemek zorunda olduklarını, davalıların ayıp ihbarı üzerine müvekkili tarafından malzemelerin tedarikçisi …’ın açmış olduğu fatura alacaklarına ilişkin olarak … 9.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 11/01/2011 tarihi itibariyle ayıp ihbarımızı ve fatura bedellerini ödemeyeceği bildirilerek itiraz edildiğini, bunun üzerine 3. Şahıs malzeme tedarikçisi tarafından … 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davasının açıldığını, 3. Şahsın sattığı malın ayıplı olması sebebiyle davalılar tarafından fatura bedelleri tarafına ödenmediğini, bu nedenle 3.Şahsın (malzeme tedarikçisi) müspet zarardan (bu arada kar yoksunluğundan) da sorumlu olduğundan toplam 48.325,44 TL tutarın 3. Şahıs davalıdan tahsili için dava açıldığını, bu dava sebebiyle davalı şirketlere ve iş sahibi … Genel Müdürlüğüne tezkeler yazıldığını, buna ilişkin olarak … Genel Müdürlüğünün dava dosyasına 26/03/2012 tarihinde konulan yazısında”… Ortaklığının yüklenimi altında yapımı tamamlanan … Arıtma Tesisi kapsamındaki … (Çamur Çürütme) tanklarının anahtar teslimi götürü bedel dahil olarak su geçirimsizliğini sağlamak amacı ile idaremizin daha önceki benzer imalatlarındaki kullanıp sonuç aldığı poliüretan köpük ile yalıtımın sağlanmasının pahalı bir uygulama olmasından ötürü, müteahhit firma tarafından ilglii üreticinin tavsiyesi üzerine söz konusu yapı kimyasalı deneme amacı ile müteahhit olarak davalı şirketlerin kastedildiğini, bu yazıdan açıkça davalıların müvekkilinden söz konusu malzemeleri kullanmasını istediklerinin açık olduğunu … Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak işbu yapı kimyasallarının yeterli soıuç vermediğine ilişkin tespitin hangi tarihte yapıldığının sorulmasını talep ettiklerini, böylece ayıp ihbarının taraflarına zamanında yapılıp yapılmadığının ortaya çıkacağını, aynı dava dosyasına davalı Kalyon İnşaat tarafından 13/02/2012 tarihli yazısında yanıt verilmiş, ancak ayıpla ilgili olarak mahkemce yapılmış bir bilirkişi incelemesi ve taraflarına süresinde ayıp ihbarında bulunulduğuna dair herhangi bir belge sunulmamış olduğu, aynı şekilde diğer davalı … İnşaatın bu yönde yanıt verilmiş olduğunu, keza her iki davalı şirket de daha sonra inşaatın başka bir firmaya yaptırılarak teslim edildiğini beyan ettiklerini, davalıların ayıp ihbarını zamanında yapmaması ve ayıpla ilgili olarak mahkemece de kabul görülebilecek bir mahkemece tespiti yaptırılmaması nedeniyle bu dava aşamasında bu ayıbın ortaya çıkarılmasının da mümkün olamamış olduğunu, mahkemece verilen kararda; davalının (müvekkili İntek firmasının) arıtma tesisi inşaatında taşeron olduğunu, bu işte uygulanacak malzemeleri …’dan satın alındığı, … Genel Müdürlüğünün cevap yazısında bu ürünün deneme amacıyla uygulanarak sonuç alınmayınca uygulamasından vazgeçildiğinin bildirildiği, davalı ile dava dışı … ve … şirketleri arasında yapılan işle ilgili herhangi bir tutanak ve mahkemece yapılan raporu bulunmadığından ayıbın üründeki kusurda mı yoksa uygulama yönteminden mi kaynaklandığının belirlenemediği, davalının kesilen faturaları almasına rağmen 6 aylık yasal sürede ihbarda bulunmadığı gerekçeleri ile hem malzeme satıcının faturalardan kaynaklanan davasını kabul etmiş hem de açtıkları karşı davayı reddetmiş olduğunu, dava konusu işlerin yapılarak teslim edildiği ve davalıların da kabulünde olduğunu, davalılara fatura tebliğinde davalılar fatura iadesi ile birlikte ödeme yapamayacaklarını bildirdiklerini, sözleşmenin 7.maddesi gereğince iş teslimi sonrasında ve hakkediş düzenlenerek yapılacağı, hakedişlerin 30 günlük çeklerle ödeneceğinin belirtildiğini beyan ederek; davalıların faturayı iade ve ödemeyeceklerine ilişkin ihtarnamelerin taraflarına tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere ilişkin avans faizi ile birlikte alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirketten tahsili istediği 30/12/2010 tanzim tarihli faturanın müvekkiline 04/01/2011 tarihinde tebliğ edildiğini ve müvekkili tarafından 06/01/2011 tarihli ihtarname ile davacıya iade edildiğini ve müvekkili tarafından 06/01/2011 tarihli ihtarname ile davacıya iade edildiğini, davacının iddialarına konu iş ile ilgili taraflar arasında herhangi bir anlaşma olmadığını, davacı ile müvekkili ve diğer davalı arasında tek bir sözleşme olduğunu, davacının kullandığını ileri sürdüğü malzeme bakımından farklar olduğunu, davacının teklif konusu işi teslim ettiğinine, kabulün yapıldığına dair teslim tutanağı veya kabul tutanağı bulunmadığını, davacının yapması gereken işin teslimini gerçekleştirmediğinden üzerine düşen işi tamamlamadığından davacının müvekkilinin ayıp ihbarının süresinde olmadığına dair iddialarının dinlemediğini, davacının 3. Bir şahısla olan borç alacak ilişkisinin müvekkilinin ve diğer davalıyı ilgilendirmediğini beyan ederek arz olunan ve resen rastlanacak sebeplere binaen öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Anadolu Mahkemeleri’ne gönderilmesini, zamanaşımı itirazlarının ve esasa ilişkin tüm cevaplarının dikkate alınarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusu iş ile ilgili davalılar arasında akdedilmiş olduğu ileri sürülen 09/03/2009 tarihli sözleşmenin,… Genel Müdürlüğü tarafından …-… A.Ş Konsorsiyumu’na ihale edilmiş olan … arıtma Tesisi İnşaat İşinin kapsamında bulunan 6 adet “Çamur Çürütme Tankları Çatı Döşemelerinin İçten Yalıtım İşleri” ile ilgili davacının tüm hakkedişleri ödenmiş olup, 19/08/2009 tarihli son hakkedişle ödenip biten bir iş olduğunu, oysa davacının dava konusu ettiği 12/04/2010 tarihli teklifi ise teklifin üzerinde de yazdığı üzere”Soğuk derzler için negatif yönden (Dışarıdan) kırım yapılarak çabuk donan tamir harçları ile izolasyon yapılması işi” ne ait bi rteklif olduğunu, yani görüleceği üzere davacının davalılar ile aralarında akdedildiği ve davasınıı hükümlerine dayandırdığı sözleşme 09/03/2009 tarihli sözleşmenin 12/04/2010 tarihli teklifin sözleşmesi olmadığını, başka bir iş ait sözleşme olduğunu, sözleşme konusu iş ile teklif verilen işin birbirinden bağımsız farklı işler olduğunu, davacının teklif verdiği iş ile ilgili taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı dava dilekçesinde dava konusu yaptığı iş ile ilgili sözleşmenin 4. Maddesinni 7. Bendinde dava konusu yaptığı işin yapımı için davalılar tarafından hangi markalı malzamelerin kullanılmasının istendiğinin yazılı olduğunu bu malzemelerin de …, … Markalı … yalıtım malzemeleri markalı ürünler olduğunu iddia ettiğini, 12/04/2010 tarihli teklifte kullanılacak malzeme adının … yazılı olduğunu, davalılara gönderilen faturaların açıklama kısmında yapılan iş ile ilgili kullanılan malzemenin Masterseal 596 olarak yazıldığını, davalılaara gönderilen faturaların iade edildiği ihtarnamede” imalatta kullanılan … yalıtım malzemeleri” yazılı olduğunu, oysa ki 09/03/2009 tarihli, sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 4. Maddesinin 7. Bendinde sadece;” …mala ile sıvanarak yalıtım işleri tamamlanacaktır”, 5. Maddesinde ise fiyatlandırmanın … adlı malzeme üzerinden yapıldığının yazılı olduğunu, bu da teklif edilen iş ile daha önce başka bir iş için akdedilen 09/03/2009 tarihli sözleşmenin birbirinden farklı olduğunun açık olduğunu, kaldı ki tekrar belirtmek gerekirse 09/03/2009 tarihli sözleşme dava konusu teklif edilen “Soğuk derzler için negatif yönden (dışarıdan) kırım yapılarak çabuk donan tamir harçları ile izolasyon yapılması iş” ile ilgili olmadığından bu sözleşme maddelerine dayanarak bir talepte ve iddiada bulunulmayacağını, davalıların iade ettiği faturalar 12/04/2010 tarihli teklif edilen işin yapılmasından kaynaklandığını, teklif konusu negatif yönlü su izolasyonu işinde kullanılan malzemelerinin yapılan testinde daha bir bar basınç uygulamadan su kaçırmaya başladığı, yani daha teklif konusu şi tamamlanmadan teslim edilmeden başarısız olup su kaçırdığından davacı tarafından gönderilen faturaların iade edildiğni, davacının teklif konusu işi teslim ettiğini kanıtlayamadığını, ayrıca fatura konusu malların kullanıldığının ispat yükünün davacının olduğunu, davacı ile dava dışı … arasındaki davaya ilişkin davacının iddialarının hukuki dayanağının bulunmadığını, aralardındaki borç alacak ilişkisinin davalıları ilgilendirmediğini, davacının dava dışı …’dan almış olduğu malzemelere dair faturaların incelendiğinde de huzurdaki dava konu iş ile ilgisi olmadığının anlaşıldığını vs. Beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 04/10/2018 tarih ve 2014/909 Esas 2018/971 sayılı karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 07/07/2021 tarih 2019/1739 Esas 2021/1363 Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş ve iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 07/07/2021 tarihli kararında da açıkça vurgulandığı üzere, eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar, HMK’nın 6. maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi, HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de (özel yetkili mahkemede) açılabilir. Taraflar arasında geçerli olarak yapılmış yetki sözleşmesi varsa ve bu sözleşmede davanın sözleşmeyle kararlaştırılan yer dışında genel ve özel yetkili başka bir mahkemede de açılabileceğine dair aksine bir düzenleme yoksa, dava yalnızca sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde açılabilir (HMK. md. 17). Davalıların yerleşim yerinin … ilçesindedir. Ancak gerek sözleşmede gerekse taraf beyanlarında sözleşmenin ifa yerine dair açık bir kabule rastlanılmamaktadır. Sözleşmede taraflarca yetkili mahkeme de kararlaştırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle davalıların yetki ilk itirazlarının kabulü ile; davada HMK’nun 6/1. maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliğine ve davalıların seçimlik hakkının kullanıldıkları davalıların ikametgah adreslerinin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olması nedeniyle süresi içinde talep bulunulması halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davalıların yetki ilk itirazlarının kabulü ile; davada HMK’nun 6/1. maddesi uyarınca mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince yetkisizlik kararı taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiği, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
3-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtaratına,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili., davalı …A.Ş. vekilinin yüzlerine karşı, davalı … A.Ş. Vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır