Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/592 E. 2022/860 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/592
KARAR NO : 2022/860

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe itiraz eden borçlulardan … Şirketi ile 636 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, … Şirketleri Kanunu kapsamında faaliyet gösteren … A.Ş arasında …sözleşme numaralı faktoring sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalı borçlu …’da ilgili sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, takibe itiraz eden borçluların sözleşmede belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyerek temerrüde düştüklerini tüm bildirimlere rağmen borcun ödenmemesi üzerine … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile haklarından takibe geçildiğini fakat borçlular tarafından işbu takibe haksız bir şekilde itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirket ile davalı borçlular arasında akdedilen faktoring sözleşmesi gerekği yetkili icra daireleri İstanbul İcra Daireleri olduğunu, davalılar tarafından takibe, borca alacağa ve faize kötü niyetli olarak itiraz edildiğini işbu itirazların iptalinin gerektiğini, teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydı ile taleplerinin kabulü ile teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesini, borçluların tüm itirazlarının iptali ile … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından “ilamsız icra takibi” yolu ile yapılan takibin devamını, takip tarihi itibari ile 92.188,16 TL’lik alacağın takip tarihinden itibaren işleyen temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı yana takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticaret sicil merkezi … olduğunu, müvekkili şahsın ikamet adresi de yine … olduğunu, icra takibine de taraflarınca yetki itirazın bulunulduğunu, taraflar arasındaki ilişki faktoring sözleşmesine dayılı olarak çek verilmesi işlemi olduğunu kambiyo senetlerindeki 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkiline mükerrer icra takibi yapıldığını, davacının tek dayanak olarak faktoring sözleşmesini ibraz ettiğini, oysa ilgili sözleşme genel bir sözleşme olup alacağın varlığına tek başına delil dahi teşkil etmediğini, taraflar arasındaki tek ilişkinin müvekkilinin … tarih … numaralı 50.000,00 TL bedelli faturalı alacağına dair keşidecisi … A.Ş firmasından aldığı … Şubesine ait 08/01/2016 keşide tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli çekin davacıya faktoring işlemi ile devir temlik edilmesinden ibaret olduğunu, yetki itirazının yerinde görülmez ise davanın zamanaşımı defisi, mükerrer takip itirazlarının ve esas yönünden reddine karar verilmesin, kötüniyetli takip başlatan davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, ticari sicil kayıtları, nüfus kayıt örneği, … A.Ş Genel Müdürlüğü’nün 23/11/2021 tarihli yazı cevabı, … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, … A.Ş. Genel Müdürlüğü’nün 04/07/2022 tarihli yazı cevabı, … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, faktoring sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 6. İcra Dairesi’nin … esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı … A. Ş., borçlunun dosyamız davalıları … Ltd. Şti. İle … oldukları, alacak tutarının toplam 92.188,16 olduğu, ödeme emrinin …’a 02/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, diğer takip borçlusuna çıkarılan tebliğatın iade edildiği, takip borçluları vekilinin 08/07/2021 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra dairesinin yetkili olup olmadığı, mahkememizin yetkisine yapılan ilk itirazın haklı olup olmadığı, icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının icra takibindeki borç nedeniyle davalılardan alacaklı olup olmadığı, davalıların icra takibine itirazlarının haklı olup olmadığı, itirazların iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar ve kötüniyet tazminatı talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
Davacı ve davalı tarafların imza altına aldığı elektrik faktoring sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, davacı ile davalı şirket yönünden tacirler arasındaki bu anlaşmanın HMK’nun 17. Maddesi uyarınca usulüne uygun düzenlenmiş yetki sözleşmesi mahiyetinde olması ve bu müteselsil kefili olan diğer davalı Fatih Serhat Akay yönünden de TTK’un 7/1. Maddesindeki teselsül karinesi uyarınca geçerli olması dikkate alınarak İstanbul İcra Dairelerinin yetkili icra daireleri olması nedeniyle davalıların (takip borçlularının) icra takibindeki yetki itirazın ve aynı şekilde Mahkememizin de iş bu davaya bakmakla yetkili olması nedeniyle mahkememizin yetkisine yaptıkları ilk itirazın ayrı ayrı reddine dair 27/01/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında karar verilmiştir.
Davacı vekilini icra takibinde faktoring sözleşmesinden doğan alacağı icra takibindeki borcun sebebi gösterdiği ve bu şekilde sözleşmeye dayalı alacağında 6098 sayılı TBK’nun 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu faktoring sözleşmesi tarihi ile icra takip tarihi arasında da bu sürenin geçmediği anlaşılmakla davalılar vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı defisinin reddine dair 27/01/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında karar verilmiştir.
4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Davacı taraf icra takibindeki asıl alacağa ilişkin borcun sebebini takip talebi ve ödeme emrinde açıkça belirtmemiş ise de dava dilekçesinde faktoring sözleşmesinin feshi nedeniyle davalıların sözleşme kapsamında borçlarının muaccel hale geldiğine şeklinde açıklamaya dayanmıştır. Davacı vekili 29/09/2021 tarihli dilekçesi ile faktoring sözleşmesi kapsamında davalılara çekilmiş bir ihtarname bulunmadığını bildirmiştir. Yani davacı taraf TTK’nun 18/3. Maddesindeki hükümdeki şekil şartına uyularak faktoring sözleşmesinin usulüne uygun olarak fesetmemiştir. Ayrıca faktoring sözleşmesinin feshi sebebi olarak bildirdiği sözleşmesinin 2. Maddesindeki müşterinin akde aykırı davranışı, kredi değerliliği ve mali durumununda olumsuz etkenlerin ortaya çıkması şeklinde davalıların herhangi bir eyleminin veya durumunun bulunduğuna dair herhangi bir delil dosya kapsamında bulunmamaktadır. Faktoring sözleşmesine konu çekin karşılıksız çıkması da tek başına akde aykırı davranış yada mali durumun bozulması olarak yorumlanamaz. Bu nedenle de davacının faktoring sözleşmesinin haklı nedenle feshi söz konusu değildir. Bu nedenle de davacının sözleşme kapsamındaki takip konusu bedelleri davalılardan talep edemez. Davacı tarafça üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getiremediği kanaatine varılmış davacının sübuta ermeyen davasının reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 67/2. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davacının icra inkar talebinin reddine,
3-Davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin olarak alınan 1.113,41 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 1.062,71 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 14.750,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022

Katip

Hakim