Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/581 E. 2023/11 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/581
KARAR NO : 2023/11

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’da faaliyet gösteren tekstil firması olduğu, davalıya tekstil ürünleri satışı yapıldığı, davalı tarafından söz konusu ürünlerin bedellerinin müvekkil şirkete tam olarak ödenmediği, taraflar arasında ticari ilişki söz konusu olup bu ticari ilişki sonucunda cari hesaptan kaynaklı bir alacağın oluştuğu, davalının bakiye işbu alacağı müvekkile ödemediği ve bu sure zarfında müvekkili sürekli oyaladığı, müvekkilin söz konusu alacağın ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlattığı, söz konusu dosyanın celbi gerektiği, bu icra takibine süresinde davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, İtiraz sonrası taraflarınca Ara Buluculuğa başvurulduğu fakat sonuç alınamadığı, Müvekkil şirketin davalıdan alacağın tahsili amacı ile müvekki,l şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmesini talep eettikleri, ayrıca ticari defterlerin incelenmesi için resen seçilecek bilirkişiye yerinde inceleme yetkisinin verilmesini talep ettikleri, alınacak bilirkişi raporu ile davalının müvekkil şirkete borçlu olduğunun ortaya çıkacağı, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın haksız olduğu, müvekkil alacağının likit bir alacak olduğu, Sayın Mahkeme tarafından işbu alacağa yapılan haksız icra takibinin iptali ile %20 den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettikleri, davalarının kabulü ile yapılan itirazın iptaline ve %20 den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesini, alacaklarına avans faizi uygulanarak davalıdan tahsiline, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtların incelenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalı tarafça kanuni süresi içinde cevap verilmemiş, bu nedenle de davalının HMK’nın 128/1. fıkrası gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacı tarafça bildirilen belgeler, faturalar, … Vergi Dairesi’nin 28/09/2021 tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi’nin 12/11/2021 tarihli yazı cevabı, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ve yemin delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 12/01/2023 tarih (3) numaralı ara kararı gereğince, HMK’nun 266/1. Maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği ve bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 02/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …Tic. Ltd. Şti tarafından incelemeye sunulan 2020 yılı ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı taraf incelemeye defter veya belge sunmadığını, mali yönden yapılan inceleme ve tespitlerde; davacı yanın incelenen ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 30/12/2020 tarihi itibariyle cari hesabın 50.297,97 TL borç bakiyesi verdiği, 30/12/2020 de bu bakiyenin … 4. İcra Müdürlüğü’nün … açıklaması ve alacak dekontu ile 128.02.064 …/… nolu Şüpheli Ticari Alacaklar hesabı virman yapıldığı ve davacının 50.297,97 TL davalı taraftan alacaklı olduğunun tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesi nedeniyle cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. fıkrası uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 4. İcra Dairesi’nin …esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı …Ticaret Ltd. Şti. borçlunun dosyamız davalısı … olduğu, alacak tutarının 50.297,97 TL olduğu, 30/12/2020 tarihli takibin cari hesap bakiyesine dayandığı, ödeme emrinin 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusunun 25/01/2021 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, 22/02/2021 tarihinde takibin durdurulmasına dair karar tensip tutanağının düzenlendiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının icra takibine dayanak cari hesap alacağı nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraf arasında TTK’nın 89. Maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme yapılmasına dair karar verilmiş davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş, davacı taraf kendi ticari ve kayıtlarına göre davalıdan 50.297,97 TL alacaklıdır. Takip tarihine kadar olan cari hesaba konu faturalar için 2020 yılına ilişkin davalı tarafın üç ayrı faturayı BA formu ile bildirdiği görülmüştür. Bu faturalar yönünden davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davacının diğer faturalar yönünden ispat yükünü yerine getiremediğinden davacı dilekçesinde açıkça dayandığı yemin deliline ilişkin yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı tarafın yemin deliline dayanmış olması nedeniyle davalıya yemine ilişkin meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, davalı taraf meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş ve yemini eda etmemiştir. Bu durumda da HMK’nun 229. Maddesi uyarınca yemin konusu vakıaları davalı tarafın ikrar ettiği kabul edilmiştir. Davalının cari hesaba konu faturalar kapsamında malların bedellerini ödediğine ilişkin bir delil de bulunmadığından davacı tarafın sübuta eren davasının kabulü gerektiği kanaatine varılarak 50.297,97 TL üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 50.297,97 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 4. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasına davalının itirazının 50.297,97 TL cari hesap bakiye alacağı üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 50.297,97 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 3.435,85 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 607,48 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.828,37 TL daha harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, mahsup edilen 607,48 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, tebligat ve posta masrafı 248,50 TL olmak üzere toplam 1.248,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır