Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2022/972 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/571 Esas
KARAR NO : 2022/972

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili firma ile işveren … A.Ş. – … Ltd. Şti İş Ortaklığı (işveren) arasında ”… İli, … İlçesi, … Mahallesi, 689 adet konut, 35 adet dükkan ve 1 adet cami inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlenmesi işi” kapsamında ‘betonarme, yapı, kalıp ve demir’ işlerinin yapılması ve teslim edilmesi için 06/07/2020 tarihinde Alt İşveren Sözleşmesinin akdedildiğini, Usule ilişkin, işbu davaya konu uyuşmazlık ticari işlerle ilgili olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, tarafların, aralarındaki sözleşmeden doğan davalarda HMK md.10 gereği kesin yetki kuralı bulunmadığından taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ”İhtilafların Halli” başlıklı 27.maddesinde ”Sözleşmeden kaynaklanabilecek ihtilafların halli için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır.” denildiğini, dolayısıyla yetkili mahkemedenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, taraflar tacir olduğundan faize ilişkin TTK hükümlerinin geçerli olacağını, dava konusu alacak ticari işe dayandığından TTK md.5/A gereğince arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğini, Esasa ilişkin, taraflar arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde; müvekkili firmanın yapmakla yükümlü olduğu imalatları sözleşmeye, teknik şartnamelere ayrıca fen ve sanat kurallarına uygun biçimde özenle yaparak kusursuz ve eksiksiz şekilde tamamlamış olup 30/12/2020 tarihinde işbu projeye ilişkin 6. (kesin) hakediş faturasını da kesmek suretiyle işin işverene teslim edildiğini, nitekim işin eksiksiz şekilde tamamlandığının davalı işveren tarafından onaylanarak müvekkili tarafından teminat bedeli olarak yatırılan 83.765,20-TL’nin müvekkiline 13/01/2021 tarihinde iade edildiğini, müvekkilinin üstlenilen edimleri ifa ederek kestiği fatura ve hak edişleri talep etmesine rağmen davalı tarafça işin bitmesi sebebiyle kalan bakiye alacağın ödenmesi bir yana taraflar arasındaki cari hesaptan kesintiler yapıldığının tespit edildiğini, taraflarınca cari hesap ekstresi incelendiği üzere 29/07/2020 – 27/01/2021 tarihleri arasında işveren tarafından müvekkili firmaya borç olarak gösterilen 144.152,08-TL yemek kesintisi ve 170.467,32 TL isg, ortak gider, maaş – sigorta, diğer kesintiler, test bedeli vb adı altında yapılan kesintiler de dahil olmak üzere toplam 314.619,40-TL tutarın faturalandırılmadığının tespit edildiğini, usulsüz şekilde faturalandırılmaksızın gösterilen borç kalemlerini kabul etmemekle birlikte işbu belirtilen fahiş rakamın yalnızca müvekkili firmanın alacak bedelinin düşürülmeye çalışılmasından ibaret olup keyfi ve kötü niyetli olduğunu, yemek kesintisi olarak gösterilen ve müvekkiline fatura edilmeyen 144.152,08-TL’lik fahiş tutarı kesinlikle kabul etmemekle birlikte bu konuya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, bununla birlikte işbu davanın konusunun işveren firma tarafından diğer kesintiler vb. Adı altında müvekkilinin alacaklarından haksız ve keyfi olarak düşülen 170.467,32-TL olduğunu, bunların yanı sıra iş süresince müvekkili şirkete, işveren tarafından şifai olarak verilen sözlerin ve taahhüt edilen yardımların yerine getirilmemesi söz konusu olup müvekkili şirketin taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle zaten zarara uğramış iken bir de cari hesaptan usulsüz olarak kesintiler yapılmasının tamamen kötü niyetli olduğunu, hal böyle iken taraflarınca, şifahen ve akabinde Dereli Noterliği’nin 11/06/2021 tarihli ve 849 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işbu hususu kabul etmedikleri yapılan kesintilerin usulsüz olduğunun işverene bildirildiğini ve işbu kesinti bedelinin tahsilinin talep edilmiş olup tüm iyiniyetli ihtarlarının davalı işverene tebliğ edilmesine rağmen olumlu dönüş alınamadığından işbu davayı ikame etme zorunluluklarının hasıl olduğunu beyanla taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkili firma adına resmi olarak fatura edilmeyen ancak alacak hesabından keyfi olarak düşülen toplam 170.467,32-TL’nin 11.06.2021 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin adresinin ”…” olduğunu, davacı ile müvekkili davalı şirket arasında herhangi bir yetki sözleşmesinin yapılmadığını, dolayısıyla huzurdaki işbu alacak davasında genel yetki kuralı gereği davalı şirketlerin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, dosyanın yetkili … Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, dava açılmadan önce zorunlu dava şartı olarak adi ortaklığı oluşturan şirketlerin her ikisine husumet yöneltilerek arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, iş ortaklığını oluşturan tüm şirketler ticari arabuluculuğa davet edilmeden iş ortaklığına doğrudan dava açılmasının hatalı olduğunu, bu sebeple dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesini, zira adi ortaklıkta ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu yüzden salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmayan ortaklığa karşı dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının müvekkili nezdinde böyle bir alacağı bulunmadığı gibi söz konusu işin kesin kabulünün dahi yapılmadığı için alacağın muaccel olmasının şartlarının oluşmadığını, hukuki yarar dava şartı gözetilmeden davanın ikamesine gidildiğini, davacı tarafından sözleşme konusu işin tam ve eksiksiz yapılmadığını, davalı iş ortaklığının davacıdan alacaklı olduğunu beyanla Usul ve esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile, yetkisiz mahkemede açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın yetkisizlik ve hukuki yarar yokluğundan öncelikle usulden reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının müvekkili nezdinde böyle bir alacağı bulunmadığı gibi söz konusu işin kesin kabulü dahi yapılmadığı için alacağın muaccel olmasının şartları oluşmadığını, hukuki yarar dava şartı gözetilmeden dava ikamesine gidildiğini, alacak borç durumları kesin kabul işlemi ile birlikte netleştikten sonra müvekkilinin talep ve dava açma hakkını mahfuz tutarak, davanın ilk olarak usulden reddini, davacının davalı nezdinde ödenmemiş ve talep edilebilir hale gelmiş hiçbir hak ve alacağı bulunmadığından da davanın esastan reddini, davalı şirketlerin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, dosyanın yetkili … Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, dava açılmadan önce zorunlu dava şartı olarak adi ortaklığı oluşturan şirketlerin her ikisine husumet yöneltilerek arabuluculuk yoluna başvurulmadığını bu sebeple dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, dava konusu alacağın muaccel olmadığını, ihtilaf konusu işin kesin kabulünün yapılmadığını, davacı tarafından sözleşme konusu işin tam ve eksiksiz yapılmadığını, davalı iş ortaklığının davacıdan alacaklı olduğunu, davacı firmanın müvekkillerini birçok açıdan zarara uğratmasına rağmen, arada ödenmemiş cari hesap alacağı var iddiasıyla dava açmış olduğundan huzurdaki davanın haksız ve kötü niyetli açıldığını, davacının müvekkili davalıdan alacağı olmadığı gibi, iş ortaklığına borcu bulunduğunu, davacı tarafın kusurlu davranışlarıyla ve sözleşmeye aykırı davranmasıyla müvekkili zarara uğrattığından iş ortaklığının zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunu beyanla usul ve esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile, yetkisiz mahkemede açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın yetkisizlik ve hukuki yarar yokluğundan öncelikle usulden reddini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md.114/1-(d): ”Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları, kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.” şeklindedir.
Somut olayda; davacının, davacı şirket ile … A.Ş. – … Ltd. Şti İş Ortaklığı arasında akdedilen 06/07/2020 tarihinde Alt İşveren Sözleşmesi kapsamında işveren firma tarafından diğer kesintiler vb. Adı altında davacı şirketin alacaklarından haksız ve keyfi olarak düşülen 170.467,32-TL’nin taraflarına ödenmesini talep ettiği, bununla birlikte arabuluculuk anlaşamama son tutanağı incelendiğinde karşı tarafın … A.Ş. – … Ltd. Şti İş Ortaklığı olduğunun görüldüğü, yine işbu davada da davacının husumeti … A.Ş. – … Ltd. Şti İş Ortaklığı’na yönelttiği lakin İş Ortaklığında ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin de bulunmadığı anlaşıldığından HMK md.114/1-(d) ve 115/2 maddeleri de gözetilerek Mahkememizce davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(d) ve 115/2 fıkraları uyarınca davalı iş ortaklığının taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(d) ve 115/2 fıkraları uyarınca davalı iş ortaklığının taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle dava şartı noksanlığından usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 2.911,16-TL harçtan mahsubu ile kalan 2.830,46-TL karar harcın davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … A.Ş.-… Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından yatırılan ve kullanılmayan 100-TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde bahsi geçen davalıya iadesine,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸