Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/545 E. 2023/138 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/545 Esas
KARAR NO : 2023/138

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta kurum tarafından yapılan kontrolde harici hat çekilerek sayaç haricinde enerji kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği 15/09/2020 tarih ve H/338389 seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının tanzim edildiğini, işbu tutanağa istinaden 23.206,13-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkukunun yapıldığını, davalı/borçlu aleyhine yukarıda arz edilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emrinin gönderildiğini, davalı/borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin kaçak elektrik kullanımından doğması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı kanun kapsamında olmadığından davanın ”haksız fiil” hükümlerine göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, kaçak elektrik kullanımı eyleminin niteliği itibariyle ”haksız fiil” teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda ”zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkili şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemelerinin de İİK 50.maddesinin atfı ile HMK’nın 16.maddesi gereği yetkili olduğunu, kaçak elektrik kullanımı tutanaklar ile sabit olduğundan davalı/borçlunun mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkunu ödemekle yükümlü olup söz konusu borca itirazının yerinde olmadığını, bu nedenle borçlunun itirazının iptalini ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu beyanla davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş, taraf şirketlerin … kayıtları dosyamız arasına alınmış, davalı şirketin abonelik dosyası celbedilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 21/04/2022 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile; ”Davalı tarafça icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın, İİK’nun 50/1 ve HMK’nun 16 maddeleri kapsamında, haksız fiile dayalı alacak talebi yönünden zarara uğrayan davacının adresi itibariyle İstanbul İcra Müdürlükleri yetkili olduğundan REDDİNE,” karar verilmiştir.
Mahkememizin 18/07/2022 tarihli duruşmasında dinlenen tutanak tanığı …: ”Ben 2015 yılından beri… ‘da saha kontrol teknikeri olarak görev yapmaktayım halen…’da aynı pozisyonda görevime devam etmekteyim, bana göstermiş olduğunuz tutanaktaki yazılar bana aittir, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağındaki imza bana aittir, davaya konu olayı hatırlıyorum, bizim çalışma şeklimiz şu şekildedir: sabah işe başladığımızda bize evrak şeklinde 186 ihbarları veriliyor, bizde o ihbarların bulunduğu mahale gideriz, orada gördüklerimizi fotoğraflarız ve buna ilişkin notlar alırız, ayrıca orada bulunan tabelaları fotoğraflarız daha sonra tuttuğumuz notları ve çektiğimiz fotoğrafları yine whatsap grubu üzerinden yukarıya bildiririz, olay mahalline gittiğimizde şirket içeresine çekilmiş kaçak bir hat olduğunu gördük bu olay mahalline daha önceden de gitmiştik ve yine bir tutanak tutmuştak ancak ilgili yer tuttuğumuz ilk tutanaktan sonra da kaçak kullanıma devam ettiği için iş bu davaya da konu olan ikinci tutanağı tuttuk, ilgili şirketin yetkilisine de gerekli bilgilendirmeleri de hem yazılı hem sözlü olarak kendisine ilettik, ayrıca enerjinin kesilmesi için ilgili birime ilettik, benim olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir,”, aynı tarihli duruşmada dinlenen diğer tutanak tanığı … ise: ”Ben 2020 yılından beri… ‘da kayıp kaçak teknik personeli olarak görev yapmaktayım halen…’da aynı pozisyonda görevime devam etmekteyim, bana göstermiş olduğunuz tutanaktaki yazılar bana ait değildir, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağındaki imza ise bana aittir, davaya konu olayı hatırlıyorum, bizim çalışma şeklimiz şu şekildedir: sabah işe başladığımızda bize evrak şeklinde 186 ihbarları veriliyor, bizde o ihbarların bulunduğu mahale gideriz, orada gördüklerimizi fotoğraflarız ve buna ilişkin notlar alırız, ayrıca orada bulunan tabelaları fotoğraflarız daha sonra tuttuğumuz notları ve çektiğimiz fotoğrafları yine whatsap grubu üzerinden yukarıya bildiririz, olay mahalline gittiğimizde şirket içeresine çekilmiş kaçak bir hat olduğunu gördük bu olay mahalline daha önceden de gidildiğini, tutanak tutulduğunu ve ceza yazıldığını ben tutanağın tutulduğu gün öğrenmiştim, ilgili yere durumu düzeltmesi için süre verilmiş ancak davalı şirket verilen süre içerisinde hattı düzeltmeyince biz de davaya konu bu tutanağı tuttuk, ilgili şirketin yetkilisine de gerekli bilgilendirmeleri de hem yazılı hem sözlü olarak kendisine ilettik, ayrıca enerjinin kesilmesi için ilgili birime ilettik, benim olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 18/07/2022 tarihli celsesinin (2) numaralı ara kararı ile; ”…Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak mahkememizce re’sen seçilecek elektrik bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Elektrik Elektronik Mühendisi Engin Doğuş tarafından tanzim edilen 14/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı kurumca davalı şirket adına düzenlenmiş olan 15.09.2020 tarihli H/338389 no.lu kaçak elektrik tespit tutanağı ile işbu tutanağa istinaden davalı adına tahakkuk ettirilmiş ve huzurdaki davada icra takip konusu edilmiş olan 12.10.2020 son ödeme tarihli ve 23.206,13 TL bedelli kaçak elektrik tüketim faturasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
İstanbul … İcra Dairesi’nin… esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı… A.Ş., borçlunun dosyamız davalısı … Plastik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. oldukları, alacak tutarının 23.206,13 TL kaçak elektrik bedeli, 383,67 TL gecikmiş gün faizi ve 69,06 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 23.658,86 TL olduğu, 18/11/2020 tarihli takibin 15/09/2020 tarihli kaçak elektrik nedeniyle düzenlenen faturaya dayandığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilemediği, borçlu vekilinin 16/12/2020 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, 17/12/2020 tarihinde ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının takibe dayanak ve davaya konu kaçak elektrik tüketim tahakkuk fişi/faturası nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, işlemiş faiz, temerrüt ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalı tarafından icra takibine vaki itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi, 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası ve 6098 sayılı TBK’nın 50/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Davacı tarafça 15/09/2020 tarihinde kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlenmiş ve tutanağı düzenleyen kişiler Mahkememizce tanık olarak dinletilmiştir. Tutanak içeriği ve aynı mahiyetteki tanık beyanları dikkate alındığında davacının davalının kaçak elektrik kullanımına ilişkin üzerinde bulunan ispat yükünü gerçekleştirdiği ve kaçak elektrik kullanımı nedeniyle uğradığı zararı haksız fiil esaslarına dayalı olarak davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Zararın tespiti konusunda aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamaların somut olaya uygun, sayısal verilere dayalı ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. Bu nedenle de davacının üzerinden bulunan ispat yükünü yerine getirdiği kanaati ile davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Fakat, kaçakla ilgili olarak haksız fiil söz konusu olduğundan, bu husustaki alacak likit bulunmadığından Mahkememizce davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının 23.206,13-TL asıl alacak, 383,67-TL gecikmiş gün faizi ve 69,06-TL Faizin KDV’si olmak üzere toplam 23.658,86-TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Alacak likit nitelikte bulunmadığından icra-inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.616,13-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 285,75-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 1.330,38‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 285,75-TL peşin harç, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 423,60-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.768,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, davacı taraf yönünden HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin, davalı taraf yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. fıkrası uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2023

Katip
¸

Hakim
¸