Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/531 E. 2023/669 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/531 Esas
KARAR NO : 2023/669

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :12/08/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında acentelik sözleşmesi yapıldığını, daha sonra söz konusu sözleşme sona erdiğini, devir işlemleri gerçekleşmiş ve ilgili işyerinde yapılan kasa nakit, süspan ve diğer denetimlerinde davalı acentenin müvekkili şirket hesabına aktarması gereken bedellerde açık olduğu tespit edildiğini, müşterilerin ödemelerini yaptıklarını beyan ettikleri müşteriler tarafından tahsil edilmiş olmasına rağmen tahsil kaydı düşülmediğini, faturalar ve sorunlu durumdaki üye müşteri faturaları incelendiğinde 160.246,19 TL tutarında müvekkil şirkete aktarılması gerekip aktarılmayan açık olduğu görüldüğün, ilgili tutarın müvekkil şirket hesaplarına gönderilmesi gerekirken davalının zimmet ve sorumluluğunda tutulduğunun tespit edildiğini, 160.246,19-TL tutarında açığın davalı …’nın Acentelik Sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğu döneme ait olduğunun tespit edildiğini, bunun neticesinde müvekkil şirket tarafından alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış olup, borçlu tarafından itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle; 05.04.2010 yılında … bünyesinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını, 01.12.2010 tarihinde acentelik sürecinin başladığını, çalışmış olduğu dönemdeki sosyal haklarının saklı olduğu belirtilerek 10 yıllık süre olarak belirtilen acentelik sözleşmesinin imzalandığını, ancak acenta sözleşmesinin sona erdirildiği tarihte, işçi-işveren ilişkisinden ve acentalık sözleşmesinin sona erdirilmesinden kaynaklanan alacakları ile acentalık ilişkisinden kaynaklanan olası borçluluk ve alacaklılık yönünden yapılacağı ifade edilen mutabakat yapılmadan davacı alacaklı şirket, acentalık faaliyetinde bulunduğu işyerini kendi üzerine devraldığını, işvereninde bulunan alet, edavat ve ofis malzemelerini kendi uhdesine geçirdiğini, alacaklarının gerek davacının, gerekse kendisine ait yasal defterler ile sabit olduğunu, bu alacaklarının da tarafıma ödenmesi ve/veya huzurdaki davaya konu talepten mahsup edilmesi gerektiğini belirterek takibin iptaline, %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ile İİK 67/2.maddesi uyarınca icra inkar ve kötü niyeti tazminatı istemlerine ilişkindir.
Tarafların anlaşamadıkları hususların; davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise davalının cevap dilekçesinde bildirdiği bedellerin mahsubunun gerekip gerekmediği, icra takibine itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca tarafların icra inkar ile kötü niyet tazminatı talep edip edemeyeceklerine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Yetki ilk itirazına ilişkin 25/04/2023 tarihli celsede; davanın bir miktar para alacağının tahsili talebine ilişkin başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olması davalının davacı ile aralarında olan akdi ilişkiyi kabul etmiş olması HMK’nun 10. ve TBK’nun 89. maddeleri gereğince davacı alacaklının bulunduğu yer icra müdürlüklerinin ve mahkemelerinin de yetkili olması nedeniyle davacının yerleşim yerinin de … İli … İlçesi olması gözetilerek İstanbul İcra Dairelerinin icra takibinde yetkili olması nedeniyle davalı tarafın icra takibindeki yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflarca bildirilen belgeler, … 31. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, iş sözleşmeleri, SGK kaydı, acentalık sözleşmesi, banka kayıtları, faturalar ile bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği davalının defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak üzere … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, 27/09/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; incelenen davalıya ait 2019-2020 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu ve defter kayıtlarının kendi içinde birbirini doğruladığı, delil vasfı taşıdığı (HMK/222), incelenen davalıya ait ticari defter ve kayıtlarına göre; 17.11.2020 icra takip tarihi itibariyle davacıdan cari hesap bakiyesi 146.869,15 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği davacının defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, 18/03/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; davacının 2019 ve 2020 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, davalının ticari defterleri üzerinde …Asliye Ticaret Mahkemesi…Talimat dosyasında SMMM bilirkişiden alınan 27.09.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalıya ait 2019-2020 yıllarındaki defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve 17.11.2020 takip tarihinde 146.869,15 TL davalının alacaklı olduğu hususunda rapor tanzim edildiği, davacı … ile davalı acente … arasında 01.01.2019 tarihinde 46 madde, 15 sf. ve 7 ekten ibaret “…” adresinde davalının davacı acentesi olarak çalışmaya başlaması için süresiz sözleşme şartlarında bir “acente sözleşmesi” tanzim edildiği, taraflar arasında bu yönde ticari ilişki olduğu, davacının Alacaklı Olduğunun Kabulü Halinde; davacı tarafından alacak talep ettiği fatura içeriklerinin mali anlamda değerlendirildiği, davacının muhasebe kayıtlarından yola çıkılarak; davacının 18.11.2020 takip tarihinde 160.246,19 TL alacaklı olarak 2021 yılına devir ettiği, alacağının varlığının davacının davalıya kestiği/yansıttığı yukarıda belirtilen 17 adet ve 311.754,36 TL e-faturalardan (e-arşiv fatura’) ve masraf yansıtma/ödeme v.s. bakiye alacaktan kaynaklandığı, ilgili fatura ve masraf ödeme dekont v.s belgelerin yukarıda tek tek irdelenmesi ile; davalının … Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat dosyasında davalının ticari defterlerinin incelenmesi ile bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere davalının davacıdan 146.869,15 TL alacaklı olduğu, davacının muhasebe kayıtlarında ise davalıdan 160.246,19 TL alacaklı olduğu, buna göre davacı ile davalı arasında 307.115,34 TL fark olduğu, davacının 311.754,36 TL davalıya yansıttığı fatura, gider, ödeme v.s. tutarların davalının muhasebe kayıtlarında olmadığı, hususları birlikte değerlendirildiğinde; 307.115,34 TL aradaki farkın (311.754,36-TL olarak) olduğu, dolayısıyla davacının 18.11.2020 takip tarihinde 160.246,19 TL olan alacağından davacı tarafından incelemede ibraz edilmeyen 722,82 TL mahsup edildiğinde davacının davalıdan 159.523,37 TL alacaklı olabileceği, davacı tarafın 18.11.2020 takip tarihinde asıl alacağına tarihinden itibaren TTK 1530/7’ye göre %15,00 oranda işleyecek faiz talep ettiği, bu halde davacının 159.523,37 TL asıl alacağına 18.11.2020 takip tarihi itibariyle TTK 1530/7. maddesine göre faiz %15,00 olduğu görüldüğünden takip tarihinden itibaren %15,00 ve değişen oranlarda (TTK 1530/7.) kademeli olarak faiz yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği bildirilmiştir.
İtiraz iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67 maddesinde: “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4945/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığı ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik: 9/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.(2) İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Borçlunun itirazı üzerine takibin durması ile birlikte alacaklı açtığı itirazın iptali davasında takip talebinde talep ettiği alacağının bulunduğunu ispat külfeti bizzat kendisindedir. Ancak davalı borçlunun İcra Dairesinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinin içeriği ya da cevap dilekçesinin içeriğine göre ispat külfeti yer değiştirebilecektir. İtirazın iptali davası icra takibinin uzantısıdır ve iki dosya bir birlik oluşturmaktadır.
“Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının senetlerin ödenmiş senetler olduğunu iddia ederek ödemeye ilişkin belgeler ibraz etmiş ise de, ödemenin kanıtı olarak sunulan belgelere göre ödemenin Zekeriya İpek adlı şahsa yapıldığı ve bu şahsın (dosyadaki bilgilere göre) davacı şirket ile ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı, davalının senet bedellerini ödediğini ispat edemediği, 19.10.2015 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli içeriği itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının … 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine yaptığı itirazın 3.600 TL ana para ve 5.356,27 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin takip tarihi itibariyle bu miktar üzerinden devamına, inkar tazminatının şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede alacak belgeye dayanıp likit ve belirlenebilir mahiyette olup, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 24/11/2016 tarih, 2016/4405 Esas 2016/15076 Karar sayılı ilamı)”
İcra inkar tazminatının düzenlenmesinin amacının, borçlunun ödeme emri üzerine icrada borcunu inkar etmesini önlemektir. Yüzde yirmilik oran en az tazminat miktarını ifade etmektedir. Mahkemece daha fazla tazminata da hükmedilebilir. İcra inkar tazminatı asıl alacak üzerinden hesaplanır ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi de şartlara bağlanmıştır. İcra inkar tazminatının şartları ise şunlardır:
1-Geçerli bir icra takibi bulunmalıdır.
2-Borçlu geçerli bir itirazda bulunmuş olmalıdır.
3-Süresi içerisinde açılmış olan bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
4-Alacaklı icra inkar tazminatını talep etmiş olmalıdır.
5-Borçlunun itirazının haksız olduğu kararı verilmelidir.
6-İtirazın iptali davasında alacak likit olmalıdır.
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti aranmaz. Sadece itiraz etmiş olması yeterlidir.
Yukarıda yer verilen ilkeler ve bilgiler ışığında dava dilekçesi, cevap dilekçesi, yazı cevapları, taraflarca bildirilen belgeler, … 31. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, iş sözleşmeleri, SGK kaydı, acentalık sözleşmesi, banka kayıtları, faturalar ile 18/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının 2019 ve 2020 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, davalının ticari defterleri üzerinde … Asliye Ticaret Mahkemesi…Talimat dosyasında SMMM bilirkişiden alınan 27.09.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalıya ait 2019-2020 yıllarındaki defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve 17.11.2020 takip tarihinde 146.869,15 TL davalının alacaklı olduğu hususunda rapor tanzim edildiği, davacı … ile davalı acente … arasında 01.01.2019 tarihinde 46 madde, 15 sf. ve 7 ekten ibaret “…” adresinde davalının davacı acentesi olarak çalışmaya başlaması için süresiz sözleşme şartlarında bir “acente sözleşmesi” tanzim edildiği, taraflar arasında bu yönde ticari ilişki olduğu, davacı tarafından alacak talep ettiği fatura içeriklerinin mali anlamda değerlendirildiği, davacının muhasebe kayıtlarından yola çıkılarak; davacının 18.11.2020 takip tarihinde 160.246,19 TL alacaklı olarak 2021 yılına devir ettiği, alacağının varlığının davacının davalıya kestiği/yansıttığı yukarıda belirtilen 17 adet ve 311.754,36 TL e-faturalardan ve masraf yansıtma/ödeme v.s. bakiye alacaktan kaynaklandığı, ilgili fatura ve masraf ödeme dekont v.s belgelerin yukarıda tek tek irdelenmesi ile; davalının … Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/148 Talimat dosyasında davalının ticari defterlerinin incelenmesi ile bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere davalının davacıdan 146.869,15 TL alacaklı olduğu, davacının muhasebe kayıtlarında ise davalıdan 160.246,19 TL alacaklı olduğu, buna göre davacı ile davalı arasında 307.115,34 TL fark olduğu, davacının 311.754,36 TL davalıya yansıttığı fatura, gider, ödeme v.s. tutarların davalının muhasebe kayıtlarında olmadığı, hususları birlikte değerlendirildiğinde; 307.115,34 TL aradaki farkın (311.754,36-TL olarak) olduğu, dolayısıyla davacının 18.11.2020 takip tarihinde 160.246,19 TL olan alacağından davacı tarafından incelemede ibraz edilmeyen 722,82 TL mahsup edildiğinde davacının davalıdan 159.523,37 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın 18.11.2020 takip tarihinde asıl alacağına tarihinden itibaren TTK 1530/7’ye göre %15,00 oranda işleyecek faiz talep ettiği, bu halde davacının 159.523,37 TL asıl alacağına 18.11.2020 takip tarihi itibariyle TTK 1530/7. maddesine göre faiz %15,00 olduğu görüldüğünden takip tarihinden itibaren %15,00 ve değişen oranlarda (TTK 1530/7.) kademeli olarak faiz yürütülebileceği, kanaatine varılmıştır.
18/03/2023 tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınarak taleple bağlılık ilkesi mucibince; davanın kısmen kabulü ile … 31.İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazların; 159.523,37-TL alacak yönünden iptali ile, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacak miktarının likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilen 159.523,37-TL’nin taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının(31.904,67 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, … 31.İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazların; 159.523,37-TL alacak yönünden iptali ile, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilen 159.523,37-TL’nin taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının(31.904,67 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 10.897,04-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.935,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.961,66-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.935,38-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.994,68 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 178,75-TL posta giderleri olmak üzere toplam 2.178,75-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren %99’unun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, %1’inin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 25.523,74-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, kabul ve red oranına göre 1.306,80-TL’sinin davalıdan, 13,20-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Artan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde yatırana iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi..05/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*