Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2023/196 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/530 Esas
KARAR NO : 2023/196

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalının, … 2.İcra Dairesindeki … Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine yürütülen 2.959,23-TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz ettiklerini, borcun itirazının haksız olup, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu taraf arasında… Arabuluculuk Numaralı dosya ile 10.03.2020 tarihinde arabuluculuk görüşmesinin yapıldığını, arabuluculuk görüşmelerinde taraflar arasında gerekli muvafakatin sağlanamaması sebebiyle takibe konu olan alacağın tahsili amacıyla işbu davanın ikame edilmesi zorunluluğunun hasıl olduğunu, borçlunun bu itirazının iptalinin gerektiğini, zira müvekkili şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesinin imzalandığını, müvekkili şirketin, davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini, yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiğini, buna karşılık davalının, müvekkili şirket tarafından 2018 tarihinde gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamının 2.959,23-TL olduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanan Kargo Sözleşmesi gereğince ifa yükümlülüğünde olduğu kendisine verilen kargoları tam ve özenle taşıma olan tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen davalı/borçlu tarafın tek yükümlülüğü olan para verme edimini gereği gibi ifa etmediğini, toplam tutarı 2.959,23-TL olan faturaların icra müdürlüğü dosyasına sunulduğunu, müvekkili şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı/borçlu taraf ile defalarca iletişime geçmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçındıklarını, bunun neticesinde müvekkili şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla … 33.İcra dairesindeki … esas numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, bu doğrultuda davalı/borçlu tarafından haksız ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın kabulüne, borçlunun … 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, müvekkili şirketin merkez adresinin … ili … ilçesi olduğundan takibin … İcra Dairelerinde başlatılması gerekirken İstanbul İcra Dairelerinde başlatıldığını, bu nedenle yetki itirazında bulunulduğunu, dolayısıyla davanın öncelikle bu yönden incelenmesi gerektiğini, … İcra Dairelerinin yetkili olduğuna ve dosyanın yetkili … İcra Dairesine gönderilmesi gerektiğini, takibin başlatıldığı tarihte müvekkili şirket hakkında … 6.İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı Dosyasında verilmiş İhtiyati Tedbir Kararı verildiğini ve müvekkili şirket aleyhine başlatılan tüm icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği gibi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle takibe itiraz edildiğini, davacı yanın, anılan faturaların müvekkili şirkete ulaştığını ancak buna rağmen ödenmediğini ispatla mükellef olduğunu, davacı tarafın tek taraflı olarak düzenlemiş olduğu ve müvekkili şirkete hiçbir zaman usulüne uygun şekilde tebliğ etmemiş olduğu, hatta üzerinde müvekkili şirketin temsile yetkilisi şahsın imzası bulunmayan faturalara dayanarak alacak iddiasında bulunarak müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatan davacının takibinde kötü niyetli olduğunu, yine davacı şirketin söz konusu mal ve hizmetlerin ifa edildiğini iddia ediyorsa bu iddiasını ispatla mükellef olduğunu ancak davacı yanın söz konusu mal ve hizmetlerin müvekkili şirkete teslim edilmiş olduğuna ilişkin ispata elverişli delil sunabilmiş olmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, davalı şirketin ticaret sicil kaydı celbedilmiş, … 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve … 6.İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasında; “Davanın bir miktar para alacağının tahsili istemine ilişkin olması nedeniyle HMK 10 ve TBK 89 maddeleri gereğince İstanbul Mahkemeleri (davacı şirketin adresi itibarıyla) yetkili bulunduğundan davalının icra dairesinin yetkine itirazının reddine…” karar verilmiştir.
Mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; “… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi talimat yazılarak; Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davalının 2017 ve 2018 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde talimat mahkemesince re’sen seçilecek SMMM bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasının istenilmesine,” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda … 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasından SMMM … tarafından tanzim edilen 10/10/2022 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davalı tarafın 2018 yılı ticari defterlerinin … 9.İcra Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına davalı vekilince sunulduğu, bu sebeple bu yıla ait defterlerin incelemesinin adı geçen mahkemede bizzat yapıldığı, 2017 yılı ticari defterlerinin ise yerinde incelemeye tabi tutulduğu,
-İncelemesi yapılan davalıya ait 2017 yılı ticari defterlerin TTK’da belirlenen usule uygun kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, 2018 yılı defterlerinin ise açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu,
-Davalı tarafın ticari defterleri göz önünde bulundurulduğunda davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 10/11/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”bila tarihli Kargo Sözleşmesinin bir sureti eklenerek davalı tarafa isticvap davetiyesi celbine, davetiyeye “Ekli Kargo Sözleşmesi sureti ile ilgili isticvap edileceksiniz. Belirtilen duruşma gün ve saatinde şirket yetkilinizin duruşmada hazır olması gerekmektedir. Mazeret bildirilmeksizin duruşmada hazır olunmaması halinde ekli Kargo sözleşmesi altındaki imzanın şirketiniz yetkilisine ait olduğunu ve Kargo Sözleşmesinin içeriğini kabul etmiş sayılacağının hususu HMK’nun 171/1 fıkraları uyarınca ihtar olunur” şerhinin eklenilmesine,” dair karar verildiği, davalı tarafa çıkartılan meşruhatlı isticvap davetiyesinin, davalı tarafa 09/12/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 10/11/2022 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davacının 2017 ve 2018 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bir SMMM ve bir Taşıma konusunda uzman bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına..” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda SMMM … ve Taşıma uzmanı … tarafından tanzim edilen 02/02/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
-İncelenen davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2017 ve 2018 yılına ait ticari defterlerini sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
-Davacı … A.Ş.’nin düzenlediği 21 (yirmibir) adet faturadan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 28.05.2018 tarihi itibariyle davalı … Ltd. Şti.’den 2.959,23 TL tutarında alacağının bulunduğu,
-Davalı şirketin ticari defterleri talimat doğrultusunda incelenmiş olup, bilirkişi tarafından yapılan tespitlerde; ”…davalı tarafın 2018 yılı ticari defterlerinin … 9. İcra Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına davalı vekilince sunulduğu, bu sebeple bu yıla ait defterlerin incelemesinin adı geçen mahkemede bizzat yapıldığı, 2017 yılı ticari defterlerinin ise yerinde incelemeye tabi tutulduğu, incelemesi yapılan davalıya ait 2017 yılı ticari defterlerin TTK’da belirlenen usule uygun kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, 2018 yılı defterlerinin ise açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, Davalı tarafın ticari defterleri göz önünde bulundurulduğunda davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı…” olduğuna dair tespitlerin yapıldığı,
-Dava dosyasına intikal eden bilgi ve belgelere göre davacı tarafın tek taraflı olarak kayıtlarında izlediği ve derdest davanın dayandığı icra takibine konu ettiği faturaya bağlı 2.959,23-TL’lik alacağını, takip tarihi itibariyle talep edilebilir durumda olmadığı (menfi) görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 2.959,23-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, dava konusu takibe dayanak açık hesaba konu faturalar nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, işlemiş faiz ile icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalının icra takibine vaki itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (MK m.6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m.190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında TTK’nın 89.maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporlarına göre usulüne uygun tutulmuş davacı taraf ticari defterleri itibariyle davalıdan takibe dayanak ve davaya konu fatura nedeniyle 2.959,23-TL alacaklıdır. Bununla birlikte, davacı tarafın tek taraflı olarak kayıtlarında izlediği ve eldeki davanın dayandığı icra takibine konu edilen faturaların taraflar arasında akdedilen kargo sözleşmesi kapsamında tanzim edildiği ve fakat dava dosyasında bu konuda herhangi bir bilgi (taşıma ücretleri faturaya bağlanan gönderilerin kargo takip numaralarına göre ”koli adedinin/desisinin” kayıtlı olduğu taşıma irsaliyeleriyle/tesellüm makbuzları) olmadığından, taşıma ücretleri faturaya bağlanan gönderilerin alıcılarına teslim alındığı haliyle çekincesiz olarak teslim edilip edilemediği hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, bu durumda davacının, tek taraflı olarak kayıtlarında izlediği ve eldeki davanın dayandığı icra takibine konu ettiği faturaya bağlı 2.959,23-TL’lik alacağın takip tarihi itibariyle talep edilebilir durumda olmadığı kanaatine varıldığından başka bir deyişle ispat külfeti üzerinde bulunan davacının iddiasını ispatlayamaması nedeniyle Mahkememizce davanın reddine karar verilmiştir. Davalının kötü niyet tazminatı talebinin ise yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL nispi karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin alınan harçtan mahsubuna, bakiye 120,60-TL’nin davacı tarafından tahsili ile hazine irad kaydına,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.959,23-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2023

Katip
¸

Hakim
¸