Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2022/754 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/528
KARAR NO : 2022/754

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ” … işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu Uygulama Sözleşmesi” çervesinde üstlenmiş bulunduğunu, davalının kendisine ait …ve … plakalı araçların 16/07/2019-03/10/2019 tarihleri arasında ücreti ödenmeksizin müvekkili şirketin işlemekte otoyollardan ihlalli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretlerinin 15 günlük süre içeresinde ödenmediği için davalı şirket hakkında … 1. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bunun sonucunda takibin durduğunu ve müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olunduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulü ile davalının … 1.İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile alacağın yasal faizi ve tüm fer’ileri ile birlikte tahsili için takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davaya cevap verilmediğinden, HMK’nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
Davalı vekili 21/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile, davacı vekilinin 31/08/2021 tarihli talebiyle dava konusu icra dosyasının kapatılmasını (feragat) beyan ettiğini, UYAP kaydına göre davacı vekilinin 01/09/2021 tarihli dosya hesabı talebi evrak türünde yanıltıcı beyan ile feragat beyanının dikkate alınmamasını / dosyanın kapatılmamasını talep ettiğinin anlaşıldığını, feragatten tek taraflı olarak vazgeçilemeyeceğini, feragatten tek taraflı vazgeçmeye muvafakatlerinin olmadığını, icra dosyasındaki bu feragate göre davanın konusuz kaldığını, borç ödendiği halde davaya devam edilerek sebepsiz masraf yaptırılmasının, alacaklı yararına inkar tazminatı ve yargılama gideri talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını iddia ve beyan ederek konusuz kalan davanın reddine, davacı tarafın tüm yargılama giderlerinden sorumlu sayılmasına, müvekkili lehine, dava konusu edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacı tarafın bildirdiği belgeler, … 1. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası, … A.Ş.’nin … sayılı müzekkere cevabı, Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü’nün 01/04/2022 tarihli müzekkere cevabı, … plakalı aracın trafik kaydı, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, geçişe ilişkin görüntüler ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; davalıya ait araçların davacının sorumluluğundaki otoyollardan geçiş ihlallerinin bulunup bulunmadığı, var ise hangi aracın hangi tarihte ihlalinin bulunduğu, bu ihlaller nedeniyle icra takibindeki asıl alacak kalemi yönünden davacının talep edebileceği ne kadar tutarda olduğu hususlarında rapor düzenlenmesi bakımından HMK’nun 266/1. maddesi gereği dosyanın hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 13/06/2022 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; 6001 sayılı kanumun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlalli geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün bulunduğu, yanı sıra sürücülerin HGS ve OGS cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakta ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, 6101 sayılı kanunda ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine sms, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü Sitesinde OGS ve HGS ile ilgili açıklamalarda, OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut OGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiyesi olması durumunda cezai geçiş ücreti uygulanmadığının duyurulduğu, 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesinde, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ödemesiz geçiş tarihini izleyen 15 gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin 1. Fıkrası ile 5. Fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz, hükmünün bulunduğu dolayısıyla davalının bu süre zarfında hesabını kontrol ederek ihlalli geçişleri cezasız ödeme imkanının olduğu, davalının hesabını kontrol ederek cihazını sürekli müsait tutma yükümlülüğünde bulunduğu, 3095 sayılı KDV Kanunu’nun 24. Maddesi c bendinde faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden ve yaygın Yargıtay kararlarında da aynı yönde içtihatlar olduğundan davacının, davalıdan icra yolu ile tahsil edeceği faiz alacaklarından KDV tahakkuk ettirip, talep edebileceği, davacının tüzel kişi tacir olduğu, davalının da araçlarını basiretli davranma yükümlülüğü uyarınca ihlalli geçişlerin zamanında ödenmediğinde olası sonuçlarının bilincinde olduğu, davalının uygulanan ticari faiz oranına itirazının nihai takdiri ve değerlendirilmesinin takdirinde olduğu, dava dosyasında bulunan CD, bilgi ve belgelerin incelenmesinde ihlalli geçiş fotoğrafları bulunan davaya konu olan ihlalli geçişleri yapan araçların Köprü ve Otoyol geçiş ücretlerinin ödenmediği, tespit edilmiş olup ihlalli geçişlerde ilgili hesaplamalara göre (ödenmeyen geçiş ücreti 100,85 + 403,40 TL cezası) toplam 504,25 TL asıl alacağın bulunmuş olduğu, İcra takibinin geçiş ücreti + 4 kat cezası 504,25 TL üzerinden davanın açılmış olduğu, davacı taraf tarafından ödemesiz geçişlerin yapıldığı tarihi izleyen 15 gün içerisinde geçiş ücretinin usulünce ödenmemesi halinde geçiş ücretine 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesinde “4046, 3465 ve 3996 sayılı” kanunlar çerçevesinde yapılan hesaplamaya göre toplam 108,85 TL alacağın köprü geçişlerinde, ücretin ödenmemesinden kaynaklandığı, ödenmeyen geçiş ücretlerinin 4 katı olan cezaların toplamının 403,40 TL olduğu, anapara ve ceza ile birlikte toplam 504,25 TL davacı yönünden davaya konu alacağın oluştuğu, icra takip tarihine kadar faiz oranlarındaki tarihlere göre değişiklikler dikkate alınarak adatlandırma ile yapılan faiz hesaplamasında 31,06 TL faiz ve %18 KDV’sinin 5,59 TL olduğu görülerek 504,25 TL + 31,06 TL +5,59 TL=540,91 TL 27/12/2019 icra takip tarihi itibariyle toplam alacağın hesaplanarak bulunmuş olduğu, … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Dosyasının incelenmesinde icra takibinin 27/12/2019 tarihinde (Geçiş ücreti + 4 kat cezası =504,25 TL) 504,25 TL üzerinden ilamsız icra olarak yapıldığı ve davalı tarafın başlattığı icra takibine, yetkiye ve ferilerine 24/02/2020 tarihinde itiraz ettiği ve icra takibinin durdurmuş olduğu, davacının … Anonim Şirketi’nin işletmeciliğinde olduğu otoyollardan, davalı olduğu Mehtap Kartal’a ait … ve … plakalı araçların 16/07/2019-03/10/2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin köprü ve otoyol geçişi yapılmış olduğu CD içerisindeki fotoğrafları bulunan bahse konu araçların ihlalli geçişlerinden dolayı alacaklı olduğu, dava muhteviyatında bahsedilen alacakla ilgili herhangi bir ödemenin yapıldığını gösterir bir belge bulunmadığı, davaya konu asıl alacağa dava takip tarihinden avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler dikkate alınarak faizin değişen oranlarda kademeli olarak ödeme tarihine kadar geçen süre için hesaplanması yönünden değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve ihtiyati haciz talebin yönünden değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında davacı sorumluluğundaki otoyollardan geçiş ihlali nedeniyle talep edilen bedeller nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 1. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinde yapılan incelemede, takip alacaklısının … Şirketi, takip borçlusunun ise … Şirketi olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 504,25 TL üzerinden takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 24/02/2020 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, 25/02/2020 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilmediği görülmüştür. İş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın bir miktar para alacağının tahsili talebine ilişkin başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olması HMK’nun 10. ve TBK’nun 89. maddeleri gereğince davacı alacaklının bulunduğu yer icra müdürlüklerinin yetkili olması nedeniyle davacının yerleşim yerinin de … İli … İlçesi olması gözetilerek İstanbul İcra Dairelerinin icra takibinde yetkili olması nedeniyle davalı tarafın icra takibindeki yetki itirazının reddine dair 17/03/2022 tarihli celsede karar verilmiştir.
Davacı vekili 01/07/2022 havale tarihli dilekçesi ile özetle; davalı tarafın, davaya konu icra takibine 24/04/2020 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, davalı tarafça, müvekkili şirkete ait sistem üzerinden 04/08/2021 tarihinde yani yaklaşık olarak 1.5 yıl sonra bir ödeme yaptığını, yapılan ödemenin, taraflarına herhangi bir bilgi vermeden yapıldığından ve ilgili ödemenin bir süre provizyon onayında kalması nedenleriyle taraflarınca bilinemeyecek durumda olduğunu ve bu sebeple 11/08/2021 tarihinde işbu davayı açmak zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı vekilince dosyaya sadece bir dilekçe sunulduğunu ve vekalet ücreti talep edildiğini, bu talebin haksız ve dayanaksız olduğunu, takibin açıldığı tarih, borçlunun itirazı, borçlunun sisteme ödeme yaptığı tarih ve huzurdaki davanın açılma tarihleri incelendiğinde, ortada köyü niyeti gösterir bir durumun bulunmadığının görüleceğini, dava konusu icra takibinde borcun ödendiğini kabul ettiklerini iddia ve beyan ederek, davalı vekilinin vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının dava tarihinde önce davacı tarafa ödeme yaptığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından icra takibine itirazdan sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödeme nedeniyle davacının ödenen bu miktara ilişkin dava açmakta hukuki yararı yoktur. Dava değeri yönünden ödeme yapılması nedeniyle Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/17282 Esas 2018/2800 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de HMK’nun 114/1-h. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine karar verilmiştir. Davanın usulden reddedilmiş olması nedeniyle koşullar oluşmadığından davacının icra inkar, davacının kötüniyetli olarak haksız icra takibi başlatığına dair delil bulunmaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-HMK’nun 114/1-h. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine,
2-Tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken maktu 80,70 TL karar harcının, 59,30 TL’nin peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, eksik kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 504,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, dava miktarı itibariyle 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*