Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/524 E. 2022/963 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/524
KARAR NO : 2022/963

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu talepler ile ilgili davadan önce … A.Ş ve… A.Ş’ye ayrı ayrı müracaat edildiğini ancak davalılar tarafından müvekkilinin zararı karşılanmadığı için huzurdaki davanın açıldığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak taraflarca anlaşılamadığını, davalılardan … A.Ş’ne … nolu ZMM Trafik Sigorta Poliçesi; … A.Ş’ne … nolu Kasko İMM Poliçesi ile sigortalı, davalı … A.Ş adına kayıtlı ve davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 26/10/2019 tarihinde asli ve tamamen kusurlu olarak, müvekkili şirket’in sigortalısı … adına kayıtlı … plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … adına kayıtlı … plakalı araçta toplam 5.822,46 EURO tutarında hasar meydana geldiğini, aracın bütün onarım masrafları kasko sigorta poliçesini düzenleyen müvekkili şirket tarafından yapıldığını, araca ait hasar fotoğrafları, ekspertiz raporu, fiyat listesi, ödeme dekontları ekte sunulduğunu, meydana gelen kaza sonrası zararın ödenmesi amacıyla … plakalı aracın Trafik Poliçesini düzenleyen … A.Ş’ye müracaat edildiğini ve belirtilen şirket tarafından herhangi bir kabul beyanı olmadan 1.162,98 EURO müvekkile ödendiğini, davalı … A.Ş bakiye zarardan Trafik Poliçesi teminatı limitine kadar sorumlu olduğunu, davalılar … A.Ş ve … ise zararın tamamından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, izah edilen sebeplerle müvekkile ait araçta meydana gelen zararın tahsili amacıyla huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, 4.659,48 Euro Hasar Bedelinin (fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının) müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılardan (davalı … A.Ş azami ZMM Trafik poliçe limiti ile, davalı … Sigorta A.Ş Trafik poliçe limiti üzerinden kalan miktardan, diğer davalılar ise borcun tamamından sorumlu olarak kaydıyla) müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin sair dava ve talep haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu kazaya karışan … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 01/09/2019- 01/09/2020 vadeli, … nolu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kasko poliçesi içerisinde İMM teminatı bulunmadığını, bu nedenle söz konusu talepler nedeniyle aleyhlerine hüküm kurulmasına imkan olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin dava konusu kaza dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısına ait olduğunu, husumet itirazlarının kabulü ile haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davaya konu kazanın gerçekleşmesinde müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, meydana gelen zarardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, davacının davaya konu kazaya neden olduğunu iddia ettiği aracın hem zorunlu mali mesuliyet hem de ihtiyari mali mesuliyet sigortası bulunmadığını, işbu durumda, meydana gelen zararın diğer davalı sigorta şirketlerinden tazmini gerektiğini, davacının kaza nedeniyle meydana geldiğini iddia ettiği hasar bedelinin fahiş olduğunu, davacının talep ettiği faiz türü haksız ve fahiş olduğunu, huzurdaki davanın tarafları, her ne kadar ticaret şirketleri olsa da; dava konusu “haksız fiil nedeniyle ödenen sigorta bedelinin rücuen tahsili” olduğundan, davacı işbu davada, gerçek kişi sigortalısının haklarına aynen halef olduğunu, davacının davasının öncelikle yetkisizlik nedeni ile usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olması halinde ise esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı ve müvekkili şirket sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek şartıyla …plaka sayılı araç, müvekkili şirket nezdinde, … poliçe numaralı, 13/04/2019-2020 vade tarihleri olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğu-poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, davacı yan 26/10/2019 tarihli kaza nedeniyle … plaka sayılı araçta oluşan hasarın ödenmesini talep ettiğini, davacı aracında oluşan hasar müvekkili şirketçe karşılandığını, tespit edilen 1.162,98 EURO hasar tazminatı ve 40.08 EURO ekspertiz ücreti toplamı 1.203,00-EURO araç malikine 05/12/2019 tarihinde ödendiğini, ödeme dekontunun sunulduğunu hasarın karşılandığını taleplerin reddine karar verilmesini, aksi takdirde kazaya karışan aracın kusur durumunun tespitini, taleplerin fahiş olduğunu, bilirkişi raporu alınmasını, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalı tarafça kanuni süresi içinde cevap verilmemiş, bu nedenle de davalının HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca sunulan belgeler, … Sigorta A.Ş’nin 19/08/2021 tarihli yazı cevabı, … A.Ş’nin 29/08/2021 tarihli yazı cevabı, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 02/06/2022 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, HMK’nun 266/1. Maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği ve bilirkişi … tarafından hazırlanan 23/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı aracın sürücüsü davalı …’nın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’in kusursuz olduğu görüşüne varıldığı, hasar açısından ise dosyaya sunulu olan … sigorta poliçesinden, … plakalı … aracın 30/03/2017-01/01/2018 arasında motorlu taşıt sigortası ile sigortalı olduğu, sigortanın kaza tarihini kapsadığı, sigorta poliçesi kapsamında “Her bir hasar olayı için 300 Euro’luk bir katım payı uygulanır” maddesi olduğu, … plakalı araçta kaza sonrasında meydana gelen hasar onarım tutarının 5.154,28 Euro (vergi hariç) olduğu, davalı … A.Ş tarafından dava konusu kaza ile ilgili açılan hasar dosyası kapsamında 05/12/2019 tarihinde …’e 7.713,00 TL tazminatın (1.162,98 Euro hasar tazminatı, 40,08 Euro ekspertiz ücreti toplamı 1.203,00 Euro) ödendiği, davacı yanın bakiye talep edebileceği tutarın 3.691,30 Euro olduğu, bu tutarın TCMB efektif döviz satış kuru esas alınarak TL karşılığının, 26/10/2019 kaza tarihi itibariyle 23.700,73 TL, 11/08/2021 dava tarihi itibariyle 37.446,76 TL olduğunun hesaplandığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik kazasındaki hasar nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif taraf sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet sıfatı yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı veya davacı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı veya davacı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.
Dava konusu 26/10/2019 tarihli trafik kazasında yer alan … plakalı aracın maliki dosyaya davacı tarafça sunulan sahiplik belgesine göre kaza tarihinde …’tir. Davacı sigorta firması tarafından ise sigorta poliçesi … adına yapılmış ve iş bu davada rücuen tazmini istenilen ödemede …’e yapılmıştır. Haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle uğranılan zararların tazminini kaza yer alan taraf veya kaza nedenyle zarar gören taraf talep edebilir. … … plakalı aracın maliki olmadığından zarar talebinde bulunamaz. Dosyada … tarafından kaza nedeniyle uğradığı zarara ilişkin maddi tazminata dair alacağın temliki yapıldığında dair bir belge de yoktur. Bu nedenlerle de davacı sigorta şirketince …’e yapılan ödeme rücuen iş bu dava davalılardan talep edilemeyeceği ve davacının davalılara yöneltilebilecek aktif husumetin de bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 618,62 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 537,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333/1. fıkrası gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Sigorta A. Ş., … A. Ş. ve … A. Ş.’ye verilmesine,
Dair, davacı vekilinini yüzüne karşı, davalı … A.Ş. Vekili, davalı …, davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır