Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/511 E. 2022/208 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/511
KARAR NO : 2022/208

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/09/2019 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı aracın, … Sokak’ta hastane istikametine doğru park halinde iken dava dışı …’a ait … plaka sayılı aracın müvekkilinin aracına arkadan hızla gelerek çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde dava dışı …’a ait … plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu, müvekkiline ait aracın kaza sebebiyle hasar gördüğünü, hasar sonrası yapılan işlemler neticesinde tramer kayıtlarına işlenen hasar kaydı sebebiyle aracın ikinci el rayiç değerinde ciddi bir düşüş yaşanacağının kaçınılmaz olduğunu, dava konusu kaza sonucunda, davalı sigorta şirketine sigortalı olan …plaka sayılı aracın tam kusurlu olması ve müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana gelmiş olması nedenleriyle davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından başvurularına olumlu veya olumsuz bir dönüş yapılmadığını, arabuluculuk sürecinden bir sonuç alınamadığını iddia ve beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nın 107.maddesi kapsamında belirsiz alacak olarak şimdilik 100,00 TL’sinin 26/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın 29/08/2019 başlangıç – 29/08/2020 bitiş tarihli ZMMS kapsamında müvekkili şirket nezdinde kaza tarihi itibariyle maddi hasarda araç başına 39.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, söz konusu maddi tazminat miktarının, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden doğan üst limiti olduğunu, davacının talepleri ile ilgili olarak müvekkili sigorta şirketine başvuru sonrasında hasar dosyası açıldığını ve konunun değerlendirildiğini, davacının aracının kilometresinin 173.740 km olduğu yani 165.000 km’nin üzerinde olduğunu, 165.000 km’nin üzerindeki araçlarda değer kaybı çıkmadığını, davacının taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, aracın uğradığı maddi zarara ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından 18/11/2019 tarihinde 1.550,00 TL’nin bizzat davacı hesabına ödendiğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, 23/09/2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, fotoğraflar, … Sigorta Anonim Şirketi’nin 14/12/2021 tarihli cevabi yazısı ve ekinde gönderilen hasar dosyası ile poliçe, sigorta bilgi ve gözetim merkezi kayıtları, … ile … plaka sayılı araçların trafik kayıtları ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; 23/09/2019 tarihli trafik kazasındaki tarafların ihlal ettikleri kurallar belirtilmek suretiyle kusur durumunun tespiti ile kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı hususlarında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, Makine Yüksek Mühendisi …tarafından hazırlanan 10/01/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu kazanın meydana gelişinde, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, dava konusu kazada … plaka sayılı araçta değer kaybına neden olan sol ön kapısının, aracın daha önceki kazada da aynı yerden hasarlanıp onarılması nedeniyle, dava konusu 23/09/2019 tarihinde meydana gelen kazada … plaka sayılı aracın değer kaybına uğrayamayacağı, bu nedenle kazaya karışan … plaka sayılı aracın ZMMS Poliçesi ile sigortalayan davalı sigorta şirketine isabet eden herhangi bir miktarın olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiil kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 23/09/2019 tarihli trafik kazasındaki tarafların kusur durumları, kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
23/09/2019 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresi altındaki … plakalı araç ile … sokağından hastane istikametine seyrettiği esnada aracının sol ön kısmı ile yolun solunda park halinde bulunan ve yola çıkmaya çalışan dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığı anlaşılmıştır.
23/09/2019 tarihli davaya konu trafik kazasında dava dışı …’ın araç manevra kuralına uymamak şeklindeki KTK’nun 67/1-a maddesini ihlal ettiği ve asli kusurlu olduğu bu şekilde dikkatsizlik ve tedbirsizliğiyle kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacıya ait aracı kullanan dava dışı Eren Aslan’ın ise kural ihlalinin bulunmaması nedeniyle trafik kazasında kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama esnasında aldırılan bilirkişi raporunun objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle itibar edilmiştir. Teknik husustaki araç değer kaybı miktarının da Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı bir kısım kanun maddelerine ilişkin iptal kararı da dikkate alınarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın ek – 1’de düzenlenen değer kaybı hesaplanmasına ilişkin formüle göre değil Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında, değer kaybının, araçların modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek araçların kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerleri arasındaki farka göre belirlenen ve hüküm kurmaya elverişli teknik husustaki bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacıya ait aracın aynı noktadan daha öncede hasar görmesi nedeniyle davacıya ait araçta davaya konu 23/09/2019 tarihli trafik kazası nedeniyle değer kaybı bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin teknik nitelikte olmayan bilirkişi raporuna karşı itirazlarına ise itibar edilmemiştir. Tüm bu nedenlerle davacıya ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle değer kaybı oluşmadığı kanaatine varılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile Hazineye gelir kaydına, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip

Hakim