Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2022/492 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51
KARAR NO : 2022/492

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının takibe konu fatura kapsamında borçlu olduğunu, davacı şirketin, davalının borcunu ödememesi üzerine … 22. İcra Müdürlüğü ….E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının 17/12/2020 tarihinde borcun tamamına, faiz miktarına ve oranına itiraz ettiğini, arabuluculuk konusununda anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın itiraz sebeplerinin hukuken geçerli olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalı borçlunun talebi doğrultusunda, takibe dayalı faturadaki ürünleri borçluya gönderdiğini ve takip konusu faturayı düzenlendiğini, davalının faturaya karşı herhangi bir itirazı bulunmadığını, fatura bedelini davacı tarafa ödemediğini, davalının itirazlarının haksız, takibi uzatmaya yönelik ve kötü niyetli olduğunu %20 ‘den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya üzerinden itirazın iptalini, takibin çıkış miktarı üzerinden takip tarihinden işleyecek faizi ile birlikte devamını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin icra takibine yaptığı itirazın kötü niyetli olmadığını, davalı şirketin daha önceki yıllardaki muhtelif borçlarını davacıya ödediğini, davalı şirketin içeriğini bilmediği ve muhasebesinde anlamlandıramadığı takibe karşı itirazının yerinde olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin araştırılmasını gerektiğini, alacağa karşı yapılan itiraz üzerine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının icra takip davasının kötü niyetli olduğunu, takibe konu fatura bedelinin ödenmediğinin iddia edildiğini, bu hususun gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin son zamanlarda mali açıdan zor bir dönem geçirdiğini, ödemelerini geç de olsa gerçekleştirdiğini, ekonomik kriz nedeniyle ödemelerdeki gecikmenin doğal olduğunu, bildirmekte olduğunu, yapılan itiraz doğrultusunda haksız ve dayanaksız davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, Maslak Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 12/10/2021 tarihli yazı cevabı, 18/05/2019 tarihli 11.534,50 TL bedelli fatura, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli celse (5) nolu ara kararı gereğince, HMK’nun 266/1. Maddesi gereği davalı tarafın tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi … tarafından hazırlanan 17/01/2022 tarihli raporunda özetle;Davalı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin davacı lehinde delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri Mahkemeye ait olduğu, davacı yanın davalı yandan 18/05/2019 tarihi itibariyle 11.534,50 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delil dosyaya ibraz edilmediğinden temerrüt oluşmadığını, temerrüt icra takip tarihi olan 16/10/2020 tarihinde oluştuğunu, bu nedenle faiz hesaplaması yapılmadığını, icra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda faiz uygulaması gerektiği, talep edilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkındaki takdir Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaate varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 17/03/2022 tarihli duruşmasının (2) nolu ara kararı gereğince, davacı tarafın adresinin … olması nedeniyle talimat yazılarak HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 16/05/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı …Ltd. Şti. ‘nin 2019 ve 2020 yılına ait yasal defterlerinin e-defter ortamında düzenlendiği, e-defter beratlarının yasal süre içerisinde gerçekleştirildiği, muhasebe kayıtlarının TTK uyarınca, muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılı öncesinden geldiği, dava konusu 18.05.2019 tarih … sıra numaralı 11.534,50 TL. tutarındaki faturanın, davacı şirket tarafından 18.05.2019 tarihinde 2072 yevmiye numarası ile kayıt altına alındığı, 18.05.2019 tarihinden sonra borçlu/davalı tarafından, 31.12.2019 tarihine kadar olan kayıtlar içerisinde, davalı tarafından herhangi bir ödeme kaydı görülmediği, 31.12.2029 tarihinde davalının 11.535,30 TL. tutarındaki borç bakiyesinin bir sonraki yıla devrettiği, 2020 yılında da herhangi bir ödeme kaydının görülmediği, davacı kayıtlarına göre, 31.12.2019 tarihi itibariyle davalının 11.535,30 TL borçlu görüldüğü, görüş ve kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, fatura alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 22. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının iş bu dava davacısı … Ltd. Şti., borçlusunun iş bu dava davalısı … A. Ş. olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 11.534,50 TL üzerinden 24/10/2020 tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusu vekiline 22/12/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 17/12/2020 tarihli dilekçesi borca ve takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilmediği ve iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan icra takibine dayanak fatura nedeniyle alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar ve kötüniyet tazminatı talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporlarına göre usulüne uygun tutulmuş tarafların ticari defterleri itibariyle davacının 11.534,50 TL alacaklı olduğu sabit olup bu anlamda her iki tarafın ticari defter ve kayıtları birbirini doğrulamaktadır. … 22. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki borcun sebebi davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen 18/05/2019 tarihli 11.534,50 TL bedelli fatura taraf defterlerinde kayıtlıdır. HMK’nun 222. Maddesi dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle de bu alacağa ilişkin davalı defterinde kayıtlı faturalar yönünden ayrıca mal teslim hususunu ispatlayıcı sevk irsaliyesi mahiyetinde belgelerin sunulmasına da gerek bulunmamaktadır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır. Davalı deftelerinde de ödeme kaydı bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenler ile davanın kabulü ile, … 22. İcra Dairesi’nin… esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 11.534,50 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranını aşmayacak şekilde yasal faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının taraf defterlerine dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 11.534,50 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafta cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nın 67/2. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 22. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 11.534,50 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranını aşmayacak şekilde yasal faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 11.534,50 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 787,92-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 196,99-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 590,93-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan 196,99-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 87,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.643,29-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır