Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/506 E. 2022/426 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/506 Esas
KARAR NO : 2022/426

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili hakkında davalı tarafça … 9. İcra Müdürlüğünden… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve müvekkilimize hukuk dışı borç yüklenmiş ve ihtiyati haciz tehdidi altında zorla ödettirildiğini, şöyleki; davalı taraf, icra takibi konusu çekteki imzanın müvekkili şirkte yetkilisine ait olmadığı şerhine rağmen bu çek ile ilgili ihtiyati haciz kararı alarak müvekkili şirkete hacze geldiğini, müvekkili şirket haciz tehdidi altında dava konusu çek bedelini ödemek zorunda kaldığını, icra takibi yapılan çekteki imza müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığı gibi bahse konu çek koçanı da müvekkil şirket tarafından alınmadığını, takibe konu çekteki imza taklit ve sahte olup, çekteki imza müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan … 9. İcra müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına konu çekteki imza müvekkil şirket yetkilisine ait olmayıp taklit edilerek atılması sureti ile imzalandığını, dava açmadan önce arabulucuya başvurulmuş ancak olumlu sonuç alınamadığını, tüm bu açıklamalar çerçevesinde huzurda görülen davayı açmak durumunda kalmış bulunduğunu beyan ederek davanın kabülü ile müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 28.620 -TL’nin ödeme tarihi tarihinden itibaren ticari fazi ile birlikte istirdadını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin yasanın öngörmüş olduğu prosedürü eksiksiz olarak yerine getirmek suretiyle çeki devraldığını, müvekkilinin itiraz edilen imzanın sıhhatin bilme imkanı olmadığını, davacı tarafça aynı imzaları taşıyan ödenmiş çeklerin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, tespit edilmesi halinde davacı tarafça borcun kabul edilmiş sayılacağını, davacı adresinde haciz ve muhafaza işlemi yapılmadığını, davacının hukuki destek aldığını, ödemenin davacı tarafından hiçbir itirazı kayıt ileri sürülmeksizin yapıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; , İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlığın; dava konusu kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla … 9. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine dayanak çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş. Sayılı dosyasına, … Bankası … Şubesi’ndeki kredi sözleşme aslına, … Bankası … Mahallesi Şubesi’ndeki kredi sözleşme aslına, …bank … Şubesi’ndeki kredi sözleşme aslına, imza sirkülerine, ticaret sicil gazetesine, ödeme dekontuna, bilirkişi incelemesine, tanığa, yemine, arabuluculuk tutanağı muteber ve mukabil yasal delillere delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … 9. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyası ve dayanak çek aslına, hesaplarının bulunduğu diğer bankalar nezdinde mevcut ödenmiş çek asıllarına, üçüncü şahıs ve kurumlarda yer alan davacıya ait imza örneklerine, bilirkişi incelemesine, Yargıtay kararlarına, her türlü sair kanuni delile delil olarak dayanmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller topanmış, dava konusu çek aslı getirtilerek kasaya alınmış, çekin keşide tarihine yakın tarihlerde düzenlenmiş davacı şirket temsilcisi imzasını içeren belge asılları getirtilmiş, davacı şirket temsilcisinin huzurda imza örnekleri de alınarak dava konusu çek üzerinde borçlu imzasının davacı şirkete ait olup olmadığının tespiti yönünden uzman bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Grafolog bilirkişi tarafından alınan 04/03/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ve özetle; “İnceleme konusu çekteki … Şirketine atfen atılmış keşideci imza ile …’a ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde ve bitiş hareketlerinde, ara gramalarda benzerlikler görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekteki imzanın …’ın eli ürünü olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. “
Bilirkişi raporu teknik açıdan yeterli ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, icra takibine dayanak çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı iddiasıyla yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkindir. Dava konusu çek incelendiğinde, … Bankası A.Ş. … Mahallese Şubesine ait 05.05.2021 tarihli 20.000-TL bedelli, … nolu, keşidecisi … Tic A.Ş. lehdarı …-… olan, arkasında sırasıyla lehdarın ve davalı … A.Ş.nin ciroları olan, süresinde ibraz edilmiş ancak keşideci imzası tutmadığının muhatap banka tarafından bildirilmesi nedeniyle işlem yapılamamış bir çek olduğu görülmüştür. Takibe konu 05.05.2021 keşide tarihli ve 20.000 TL. tutarlı çekin keşidecisi görünen davacının imzanın kendisine (şirket yetkilisine) ait olmadığından bahisle icra dosyasına ödenen bedellerin istirdadı için dava açtığı, Mahkememizce aldırılan 04/03/2022 tarihli Grafolog bilirkişi raporu ile çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun mukayese belgeler açısından teknik açıdan yeterli incelemeyi içerdiği ve hüküm hurmaya elverişli bulunduğu, bu hali ile davacının davaya dayanak teşkil eden iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 80,70 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 488,42 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 407,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.27/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır