Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/500 E. 2022/815 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/500 Esas
KARAR NO : 2022/815

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket … A.Ş., davalı ve dava dışı …, … arasında 28.08.2020 tarihli müvekkili şirket … A.Ş.’ye ait olan “…” markalı ürün için kurulacak …’ndeki hisseler ve hissedarlık ilişkilerini düzenleyen, hissedarlara bir takım edimler yükleyen Hissedarlar Sözleşmesi’nin imzalandığını, işbu sözleşmenin amacının, müvekkili şirkete ait olan ”…” markalı ürünün üretimi, pazarlaması, satışı ve dağıtımı amacı ile yeni bir anonim şirket kurulması olduğunu, …’nin kurulmasından sonra sözleşmenin 3.2.maddesinde müvekkili şirketin yerine getirmesi gereken bir takım edimler yüklendiğini, sözleşmenin 3.3.maddesinde ise, söz konusu 3.2.’de edimlerin yerine getirilmesi ve 3.4./b ve c’de belirtilen şartların yerine getirilmesi karşılığında …’un tek hissedarı olan müvekkili …’ye, … ve … tarafından müştereken 2.500.000,00-TL değerinde ödeme yapılacağının hüküm altına alındığını, müvekkillerinin üstüne düşen bütün edimleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafın müvekkiline sözleşme de kararlaştırılan ödemeyi yapmadığını, sözleşmeyi ihlal ettiğini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından 21.12.2020 tarihinde … 25.Noterliği’nden … keşide nolu ihtarnamesi ile davalının edimini ifa etmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafın ise edimini ifa etmekten kaçınmak için … 23.Noterliği’nden… tarihli … keşide nolu ve … tarihli … keşide nolu ihtarnameler ile gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan uzak gerekçelerle sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği iddiasında bulunduğunu, davalı tarafın sözleşmenin kendiliğinden fesh olmasının ilk nedeni olarak … internet sitesinin kullanılamadığı ve erişime kapatıldığı bu nedenlerle satış ve tanıtım amaçlı internet sitesi kullanmaktan mahrum kaldığını iddia ettiğini, ancak bu iddianın kabul edilemeyeceğini, zira … internet sitesine Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 08/02/2019 tarihinde erişim engeli koyulduğunu fakat işbu davaya konu sözleşmenin 28/08/2020 tarihinde yürürlüğe girdiğini yani söz konusu erişim engeli durumunun davaya konu sözleşme akdedilmeden gerçekleştiğini, görüldüğü üzere söz konusu erişim engelinin karşı taraftan kasten saklanmadığını zaten böyle bir durumun olmasının da mümkün olmadığını zira internet sitesine girmeyi deneyen herkesin çok kolay bir şekilde edinebileceği bir bilginin söz konusu olduğunu, TTK md.18 uyarınca ve Yargıtay’a göre, her tacirin basiretli iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğunu, davalının da bir tacir olduğunu ve hissedarlar sözleşmesini imzalarken ihtarda da belirttiği üzere eğer söz konusu sitenin satışlar için çok kritik bir öneme sahip ise basiretli bir tacir gibi sitenin kullanıma açık olup olmadığının, daha önce böyle bir sitenin açılıp açılmadığını araştırması gerektiğini, bu nedenlerle sözleşme akdedilirken mevcut olan bir durum dolayısı ile sözleşmenin feshinin mümkün olmayacağını, davalının sözleşme ile kendisine yüklenen edimleri yerine getirmemek için kötü niyetli olarak bu iddiaları öne sürdüğünü, ayrıca kesinlikle kabul etmemekle beraber bir an için internet sitesinin kullanıma kapatıldığı ile ilgili davalı tarafa bilgi verilmediği farz edilse dahi bu konuda müvekkillere bilgi verme yükümlülüğü doğmadığı için sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, zira söz konusu bilgi vermemenin pasif bir davranış çeşidi olduğunu, müvekkilinin bu davranışına sonuç bağlanması için müvekkilinin aydınlatma yükümlülüğünün olması gerektiğini fakat somut olayda müvekkillerinin herhangi bir aydınlatma yükümlülüğünün olmadığını, söz konusu internet sitesinin kapatılmasının … marka ürünlerin online satışları için başka bir sitenin açılmasını engelleyen bir hal olmadığı gibi … markalı ürünün satışının büyük bir kısmının ”…, …” gibi büyük online perakende mağazalar aracılığıyla yapılmakta olduğunu, nitekim söz konusu internet erişim yasağının … ürününün satışına engel teşkil eden bir durum da oluşturmadığını, bunun yanı sıra … sitesinden satış yapılacağına dair bir anlaşma hükmü olmadığı gibi söz konusu sitenin satış yapmak için tek yol olmadığını, zaten … adlı ürünü satışa çıkardığını, hesap bakiyelerinde tüm satış işlemlerinin detaylarının mevcut olduğunu, ayrıca ürünün eczanelerde satışının mevcut olduğunu ve depolarla anlaşmaları olduğunu, daha önce müvekkili şirkete ait olan mevcut portföyünün satış ve sipariş faaliyetleri telefonla verildiğinden …numaralı telefonun müvekkili şirket üzerinden …’ya devredildiğini, bu halde davalının satışlarının ve dağıtımlarının ciddi bir şekilde engellenmesi sonucunu doğuracağı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, şunu da belirtmek gerekir ki davalının söz konusu internet sitesinin kullanılamamasının sözleşmenin 3.11.maddesine aykırılık teşkil ettiğini iddia ettiğini, halbuki somut olayda böyle bir durumun kesinlikle oluşmadığını, zira sözleşmenin 3.11.maddesinde de belirttiği üzere …’e dair marka haklarının Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınmış … tarih ve … sayılı takviye edici gıda ruhsatına sahip olduğunu, davalının feshe neden olarak gösterdiği diğer bir iddiasının ise sözleşme kapsamında öngörülen devirlerin yapılmadığına ilişkin olduğunu, yukarıda da bahsedildiği üzere bu iddianın tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşme ile kendisine yüklenen bütün edimleri ifa ettiğini ve devirleri yaptığını, nitekim müvekkilinin … 21.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının devirlere karşılık gelen edimini ifa etmesi için tekrar ihtarda bulunduğunu, fakat davalı tarafın buna rağmen edimlerini ifa etmediğini, bu nedenle müvekkilinin … tarih ve … keşide nolu ihtarı ile davalı tarafın sözleşme edimlerini yerine getirmemesi nedeni ile müvekkili açısından sözleşmenin hiçbir faydasının kalmadığını, sözleşmenin müvekkili tarafından fesh edildiği bildirilip bir an evvel sözleşme nedeniyle teslim aldıkları hammadde ve formüllerin iadesinin istendiğini fakat davalı tarafın bunu da yerine getirmediğini, bu nedenle söz konusu hammadde ve … ürünlerinin son kullanım tarihinin geçtiğini ve haliyle müvekkili için iadenin de hiçbir yararının kalmadığını, ayrıca müvekkilinin hammadde ve … ürünlerinin sözleşme gereği teslimini gerçekleştirdiğini ve bu tutanakla sabit olduğunu, davalının fesih bildirimi yaptığı halde müvekkilinin teslimini gerçekleştirdiği ürünlerin iadesinden kaçındığını ve feshin gereklerinin de hukuka aykırı şekilde yerine getirmediğini, zaten davalı tarafın, devredilen formülü sözleşmeye aykırı olarak kullandığını ve tamamen şahsi çıkarları doğrultusunda hareket ederek gizlilik kapsamında korunması gereken formülü yurt içinde ve dışında tamamen veya kısmen parça parça paylaştığını, Türkiye’de sistemi tıkamak için kötü niyetli olarak hareket ettiğini, ayrıca sözleşmenin 11.maddesinde yer alan gizlilik maddesini ihlal ettiğini beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile, hammadde ve … ürünlerinin bedeli için şimdilik 5.000,00-TL’nin ve uğradığı zararın tazmini için şimdilik 5.000,00-TL’nin ve ticari avans faizinin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin davalıdan alınarak avukat olarak adlarına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın müvekkili açısından pasif husumet yokluğu nedeni ile dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, zira davacı … şirketi ile …, … ve … arasında … marka ürün için yeni kurulacak …’ndeki hisseler ve hissedarlık ilişkilerini düzenleyen 26/08/2021 Hissedarlar Sözleşmesi’nin imzalandığını, bu sözleşmenin kurulmasında aşağıda detaylıca izah edileceği şekilde davacı … şirketinin hileli davranışı söz konusu olduğundan müvekkili tarafından sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğinin taraflara noter ihtarnamesi ile -… 23.Noterliğinin …. tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi- bildirildiğini, daha sonra da müvekkilinin … şirketindeki hisselerini devrederek şirketten ayrıldığını, bu sözleşmeden kaynaklı müvekkili şirket hisssedarı (hali hazırda müvekkil şirket hissedarı da değildir) olarak şahsına atfedilebilecek herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının bu sebeple husumeti yanlış yönlendirdiğinin anlaşıldığını, davanın … yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, zira davacı …’nin, davacı şirketin tek yetkilisi olduğunu, hissedarlık sözleşmesinde şahsi olarak taraf sıfatının bulunmadığını, imzaları şirketi temsilen attığını, bu nedenle de bu davada davacı sıfatının bulunmadığını, davacının talebinin talep tarihi dikkate aldığında zamanaşımına uğradığını, ayrıca hiçbir şekilde alacak kabul edilmemekle birlikte talep edilen alacak kaleminin de zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacı … firmasının hileli davranışları ile sözleşme imzalanmasına sebebiyet vermiş olup, taraflar arasında imzalanan ve hali hazırda kendiliğinden sona ermiş olan sözleşme nedeni ile müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı … şirketi ile …, … ve … arasında … marka ürün için yeni kurulacak …’ndeki hisseler ve hissedarlık ilişkilerini düzenleyen 26/08/2021 Hissedarlar Sözleşmesi’nin imzalandığını, davacı şirketin tek yetkilisinin davacı … olduğunu, …’nin o dönemki hissedarlarının da davacı şirket ile müvekkili … ve dava dışı … ve … olduğunu, taraflar arasında imzalanan bu sözleşmenin 3.2.maddesine göre davacı şirketin sahibi olduğu … markası ve detaylı ürün formülü, bu marka için Tarım ve Orman Bakanlığından verilen … tarihli ve … sayılı ruhsatın kapsamındaki tüm hakların … şirketine devredileceğinin düzenlendiğini, aynı sözleşmenin 3.3., 3.11. Ve 10.1.2. Maddeleri kapsamında … şirketine … marka ürünlerin teslim edildiğini, … şirketinin bu ürünleri satışa sunduğunu, ancak sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıktığı üzere, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 08.02.2019 tarih ve…sayılı kararı ile; Muhatap … tarafından Sözleşme imzalanmadan önce … adresine yüklenen, İspençiyari ve Tibbi Müstahzarlar Kanunu’na ve Sağlık Beyanı ile Satışa Sunulan Ürünlerin Sağlık Beyanları Hakkında Yönetmelik’e aykırı beyanları ve iddialar nedeniyle … adresinin erişime kapatıldığının anlaşıldığını, … şirketinin, özellikle COVİD-19 pandemisi nedeniyle takviye edici gıdalara yönelik talebin çok olduğu bir dönemde önemli düzeydeki tanıtım ve satış yolu olan internet satış ve tanıtım amaçlı internet sitesini kullanmaktan mahrum kaldığını, bunun yanında, … markalı ürünün satış ve dağıtımını yapmak üzere kurulan … şirketinin bunlarla mücadele ederken diğer yandan Muhatap davacı şirketin, … markalı ürünün satışlarını kendi üzerinden devam ettirdiğini, görüleceği üzere, sözleşme tarihinden önce … yönelik Bakanlık tarafından uygulanmış bir yaptırım ve erişim engellenmesi kararı olmasına rağmen davacı … firması tarafından bilerek ve isteyerek KASTEN bu durumun gizlendiğini, bu şekilde hileli yolla müvekkilinin ve diğer ortakların iradesi sakatlanarak sözleşme imzalandığını, bunun üzerine müvekkilinin, davacı … şirketine ve … şirket ortaklarına … 23.Noterliği …tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini göndererek, hissedarlık sözleşmesinin sözleşmenin 3.11.Maddesi ve 10.1.2.Maddeleri kapsamında kendiliğinden sona erdiğini bildirdiğini, müvekkili sözleşme kurulduğu dönemde … şirketinin ortaklarından biri olup, şahsi herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, hiçbir şekilde müvekkilinin sorumlu olduğunu kabul etmemekle birlikte, müvekkilinin sözleşmenin kurulması aşamasında hile ile aldatılmış olduğu açık olduğundan TBK 36. Maddesi kapsamında da herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle de müvekkili yönünden haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen işbu davanın reddine karar verilmesini, davanın …Tic. A.Ş., … ve …’e ihbar edilmesini beyanla müvekkili açısından pasif husumet eksikliği nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın reddine, davacı … yönünden aktif husumet bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine, zaman aşımı itirazları dikkate alınarak davanın reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise gerek sözleşme hükümleri gerek TBK md.36 dikkate alınarak müvekkili yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayalı yerine getirilen edimlerin iadesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin ve dava dışı … A.Ş.’nin İTO kayıtları çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, dava dışı … A.Ş.’nin ticaret sicil kaydı celbedilmiş, davacı … ve davalı …’in nüfus kayıtları örnekleri UYAP sisteminden çıkartılarak dosyamız içerisine alınmış, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, davacı … ve davalı … hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmış, … 23. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname aslı ile tebliğ şerhi ve … 23. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname aslı ile tebliğ şerhi ve … tarihli Hissedar Sözleşmesi aslı, teslim-tesellüm tutanağı aslı, 09/10/2020 tarihli … Markalı Ürün Formülünün Onay kabulü aslı, … 23. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı Marka Devir Sözleşmesinin noter örneği, … 25. Noterliğinin … tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname aslı, Kartal 21. Noterliğinin 29/12/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname aslı, … 21. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname aslı, … 25. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı …A.Ş. Yönetim Kurulu Kararı noter sureti mahkememiz kasasına alınmıştır.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasında akdedilen 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin davalı tarafından feshinin haklı olup olmadığı, davalının pasif husumet, davacı …’nin ise aktif husumetinin bulunup bulunmadığı, zamanaşımı def’ine yönelik talebinin yerinde olup olmadığı, davalının davaya konu 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin hile ile imzalatıldığı iddiasının yerinde olup olmadığı ile davacının taraflar arasında akdedilen 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesi kapsamında yerine getirdiği edimler ile uğradığını iddia ettiği zararlar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Sözleşme ve dava tarihlerine göre TBK’nun 146 maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin zamanaşımı def’inin reddine”, aynı tarihli duruşmanın (5) numaralı ara kararı ile de; ”Taraf vekillerinin tanık dinletme taleplerinin HMK 200 ve 201 maddeleri uyarınca ayrı ayrı reddine” karar verilmiştir.
…. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; müştekilerin … ile …, şüphelilerin …, …, … ve … Ticaret A.Ş., şüphelilerin üzerine atılı suçun ”Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üretmek veya hizmete sunmak” olduğu ve 13/11/2021 tarihli karar ile; ”…Başlatılan soruşturma kapsamında kolluk marifetiyle bahse konu işyerinde müşteki firmaya ait taklit ürünlerin satılıp satılmadığınına dair yaptırılan araştırmada iddia edilen … ibareli marka tescilli ürünlere rastlanılmadığı anlaşılmakla şüpheliler hakkında atılı suçtan delil yokluğu nedeniyle KAMU ADINA KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA …” şeklinde karar verildiği ve verilen KYOK kararına yapılan itirazın da … 2.Sulh Ceza Hakimliğinin … D.iş sayılı dosyası ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve tüm dosya kapsamına göre; eldeki davada davacı taraflar, davacı şirket, davalı ve dava dışı …, … arasında 28.08.2020 tarihli davacı şirket … A.Ş.’ye ait olan “…” markalı ürün için kurulacak …’ndeki hisseler ve hissedarlık ilişkilerini düzenleyen, hissedarlara bir takım edimler yükleyen Hissedarlar Sözleşmesi’nin imzalandığı, davacıların üstüne düşen bütün edimleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafın davacılara sözleşme de kararlaştırılan ödemeyi yapmadığı, sözleşmeyi ihlal ettiği, bunun üzerine davacılar tarafından … tarihinde … 25.Noterliği’nden … keşide nolu ihtarnamesi ile davalının edimini ifa etmesinin ihtar edildiği, davalı tarafın ise edimini ifa etmekten kaçınmak için … 23.Noterliği’nden …tarihli … keşide nolu ve … tarihli … keşide nolu ihtarnameler ile gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan uzak gerekçelerle sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği iddiasında bulunduğu, davalı tarafın sözleşmenin kendiliğinden fesh olmasının ilk nedeni olarak … internet sitesinin kullanılamadığı ve erişime kapatıldığı bu nedenlerle satış ve tanıtım amaçlı internet sitesi kullanmaktan mahrum kaldığını iddia ettiği, ancak bu iddianın kabul edilemeyeceği, zira … internet sitesine Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 08/02/2019 tarihinde erişim engeli koyulduğu fakat işbu davaya konu sözleşmenin 28/08/2020 tarihinde yürürlüğe girdiği yani söz konusu erişim engeli durumunun davaya konu sözleşme akdedilmeden gerçekleştiği, davalının sözleşme ile kendisine yüklenen edimleri yerine getirmemek için kötü niyetli olarak bu iddiaları öne sürdüğü, ayrıca kabul etmemekle beraber bir an için internet sitesinin kullanıma kapatıldığı ile ilgili davalı tarafa bilgi verilmediği farz edilse dahi bu konuda davacılara bilgi verme yükümlülüğü doğmadığı için sözleşmenin feshinin haksız olduğu, zira söz konusu bilgi vermemenin pasif bir davranış çeşidi olduğu, davacıların bu davranışına sonuç bağlanması için davacıların aydınlatma yükümlülüğünün olması gerektiği fakat somut olayda davacıların herhangi bir aydınlatma yükümlülüğünün olmadığı, söz konusu internet sitesinin kapatılmasının … marka ürünlerin online satışları için başka bir sitenin açılmasını engelleyen bir hal olmadığı gibi … markalı ürünün satışının büyük bir kısmının ”…, …” gibi büyük online perakende mağazalar aracılığıyla yapılmakta olduğu, nitekim söz konusu internet erişim yasağının … ürününün satışına engel teşkil eden bir durum da oluşturmadığı, bunun yanı sıra … sitesinden satış yapılacağına dair bir anlaşma hükmü olmadığı gibi söz konusu sitenin satış yapmak için tek yol olmadığı, davacıların sözleşme ile kendisine yüklenen bütün edimleri ifa ettiğini ve devirleri yaptığı, nitekim davacıların … 21.Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının devirlere karşılık gelen edimini ifa etmesi için tekrar ihtarda bulunduğu, fakat davalı tarafın buna rağmen edimlerini ifa etmediği, bu nedenle davacıların … tarih ve … keşide nolu ihtarı ile davalı tarafın sözleşme edimlerini yerine getirmemesi nedeni ile davacılar açısından sözleşmenin hiçbir faydasının kalmadığı, sözleşmenin davacılar tarafından fesh edildiği bildirilip bir an evvel sözleşme nedeniyle teslim aldıkları hammadde ve formüllerin iadesinin istendiği fakat davalı tarafın bunu da yerine getirmediği, bu nedenle söz konusu hammadde ve … ürünlerinin son kullanım tarihinin geçtiği ve haliyle davacılar için iadenin de hiçbir yararının kalmadığını ileri sürmüş, davalının ise, davanın kendisi açısından pasif husumet yokluğu nedeni ile dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, zira davacı … şirketi ile kendisi, … ve … arasında … marka ürün için yeni kurulacak …’ndeki hisseler ve hissedarlık ilişkilerini düzenleyen 26/08/2021 Hissedarlar Sözleşmesi’nin imzalandığı, bu sözleşmenin kurulmasında davacı … şirketinin hileli davranışı söz konusu olduğundan kendisi tarafından sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğinin taraflara noter ihtarnamesi ile -… 23.Noterliğinin…. tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi- bildirildiği, daha sonra da kendisinin … şirketindeki hisselerini devrederek şirketten ayrıldığı, bu sözleşmeden kaynaklı müvekkili şirket hisssedarı (hali hazırda müvekkil şirket hissedarı da değildir) olarak şahsına atfedilebilecek herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davanın … yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile dava şartı yokluğundan reddi gerektiği, zira davacı …’nin, davacı şirketin tek yetkilisi olduğu, hissedarlık sözleşmesinde şahsi olarak taraf sıfatının bulunmadığı, imzaları şirketi temsilen attığı, bu nedenle de bu davada davacı sıfatının bulunmadığı, davacının talebinin talep tarihi dikkate aldığında zamanaşımına uğradığını, davacı … firmasının hileli davranışları ile sözleşme imzalanmasına sebebiyet vermiş olup, taraflar arasında imzalanan ve hali hazırda kendiliğinden sona ermiş olan sözleşme nedeni ile kendisinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.3., 3.11. Ve 10.1.2. Maddeleri kapsamında …. şirketine … marka ürünlerin teslim edildiği, … şirketinin bu ürünleri satışa sunduğu, ancak sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıktığı üzere, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile; Muhatap … tarafından Sözleşme imzalanmadan önce … adresine yüklenen, İspençiyari ve Tibbi Müstahzarlar Kanunu’na ve Sağlık Beyanı ile Satışa Sunulan Ürünlerin Sağlık Beyanları Hakkında Yönetmelik’e aykırı beyanları ve iddialar nedeniyle … adresinin erişime kapatıldığının anlaşıldığı, sözleşme tarihinden önce … yönelik Bakanlık tarafından uygulanmış bir yaptırım ve erişim engellenmesi kararı olmasına rağmen davacı … firması tarafından bilerek ve isteyerek KASTEN bu durumun gizlendiği, bu şekilde hileli yolla kendisinin ve diğer ortakların iradesi sakatlanarak sözleşme imzalandığı, bunun üzerine kendisinin, davacı … şirketine ve … şirket ortaklarına … 23.Noterliği …tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini göndererek, hissedarlık sözleşmesinin sözleşmenin 3.11.Maddesi ve 10.1.2.Maddeleri kapsamında kendiliğinden sona erdiğini bildirdiği, kendisinin sözleşmenin kurulması aşamasında hile ile aldatılmış olduğu açık olduğundan TBK 36. Maddesi kapsamında da herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını iddia ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Öncelikle taraflar arasında 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.Burada taraflar arasında akdedilen ve ihtilaf bulunmayan 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin ilgili maddelerine değinmek gerekmektedir ki bu maddelerden ilki ”Sözleşmenin Yürürlüğe Girmesi, Kapsamı ve Amacı” başlıklı 2.maddesine göre: ”2.1 Bu sözleşme’nin amacı, tarafların şirketteki hissedarlık, yönetim, temsil ve ilzam ilişkisini ve şirket içerisinde birbirlerine karşı haklarını ve yükümlülüklerini belirlemektir.
2.2 Taraflar bu sözleşme kapsamındaki beyanlarının, taahhütlerinin ve yükümlülüklerinin karşılıklı menfaatlerine, amaçlarına ve mutabakatlarına hizmet ettiğini ve sözleşme’nin her bir tarafın tüm çıkarlarına uygun olduğunu kabul ederler.
2.3 Bu sözleşme 26/08/2020 tarihinde kendiliğinden yürürlüğe girer.”, 3.3. Maddesine göre; ”madde 3.2.’de belirtilen tüm devirlerin geçerli bir şekilde yapılması ve madde 3.4/(b) ve (c)’de belirtilen şartların yerine getirilmesi karşılığında, …’un tek hissedarı olan …’ye m.3.4/(d) ‘ye tabi olarak toplam 2.500.000,00 TL değerinde ödeme yapılacaktır.” , Sözleşmenin 3.11. Maddesine göre; ” …, bu sözleşmenin imza tarihi itibariyle …’e dair marka hakları ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan … için alınmış olan …tarihli ve … sayılı takviye edici gıda ruhsatı ile ilgili konular dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, resmi merciler, düzenleyici otoriteler veya üçüncü kişiler tarafından …’e karşı yöneltilmiş veya başlatılmış adli, idari veya cezai kapsamda herhangi bir talep, inceleme, soruşturma, dava, alternatif uyuşmazlık çözümü süreci veya hukuki takip bulunmadığını, … markasının her türlü takyidattan ari olduğunu; ezcümle …’in ve … markalı ürünlerin hukuken ve fiilen bu sözleşmenin amaçlarının gerçekleşmesi ve …’un bu sözleşmedeki yükümlülüklerini tam ve doğru şekilde ifa edebilmesi için her türlü sorundan ve müdahaleden ari olduğunu, diğer tarafların …’un bu maddedeki beyan ve tekeffülüne dayanarak bu Sözleşme’yi akdettiklerini ve …’un bu maddedeki beyan ve tekeffülüne kısmen veya tamamen herhangi bir aykırılık olması durumunda bu Sözleşme’nin temelinin ortadan kalkacağını ve madde 10.1.2 hükümlerinin geçerli olacağını bildiğini, kayıtsız şartsız kesin bir şekilde beyan ve taahhüt eder”. sözleşmenin m. 10.1.2; “…’un yukarıda madde 3.11’de yer alan beyan ve tekeffüllerine kısmen veya tamamen bir aykırılık olması ve bunun sonucunda Şirket’in, üçüncü kişilerin veya resmi mercilerin müdahalesinden veya … ari olarak … markasının ve/veya … markalı ürünlerin üzerinde herhangi bir şekilde (marka hakkı kullanımı, satış ve dağıtım faaliyetlerinin Şirket’in takdirine göre yapılabilmesi vb.) serbestçe tasarruf edememesi durumunda, bu Sözleşme başka hiçbir bildirime gerek kalmadan kendiliğinden sona erecek, yukanda madde 3 kapsamında belirtilen hiçbir ödeme yapılmayacak, eğer madde 3 kapsamında ödeme yapıldı ise ödeme yapılan tutarlar derhal, nakden ve defaten … tarafından iade edilecektir”. Hükümlerini içermektedir. Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasında akdedilen 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin davalı tarafından feshinin haklı olup olmadığı, davalının pasif husumet, davacı …’nin ise aktif husumetinin bulunup bulunmadığı, zamanaşımı def’ine yönelik talebinin yerinde olup olmadığı, davalının davaya konu 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin hile ile imzalatıldığı iddiasının yerinde olup olmadığı ile davacının taraflar arasında akdedilen 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesi kapsamında yerine getirdiği edimler ile uğradığını iddia ettiği zararlar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplanmaktadır. Burada çözümlenmesi gereken ilk husus, taraflar arasındaki ihtilaf konularından da biri olan davacı …’nin aktif husumetinin bulunup bulunmadığı hususudur. Taraflar arasında akdedilen ve ihtilaf bulunmayan 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin az yukarıda belirtilen 3.3 maddesinde ödemenin …’ye yapılacağı belirtildiğinden işbu davada da davacı …’nin aktif husumetinin bulunduğu kanaatine Mahkememizce varılmıştır.Burada çözümlenmesi gereken ikinci husus, taraflar arasındaki ihtilaf konularından da biri olan davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı hususudur. Taraflar arasında akdedilen ve ihtilaf bulunmayan 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin işbu dosyamızdaki davalı … tarafından imzalandığı, imza hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı ve fakat daha sonradan davalı tarafından çekilen ihtarlar ile feshi bildirildiğinden davacının netice-i talebi ve kendisinin sözleşmeyi fesh ettiğini bildirir ihtarı da gözetildiğinde davalının eldeki dava yönünden pasif husumetinin bulunduğu kanaatine Mahkememizce varılmıştır.Burada çözümlenmesi gereken üçüncü husus, taraflar arasındaki ihtilaf konularından da biri olan davalının zamanaşımı def’ine yönelik talebinin yerinde olup olmadığı hususudur. Yukarıda da belirtildiği üzere; Mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Sözleşme ve dava tarihlerine göre TBK’nun 146 maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin zamanaşımı def’inin reddine” karar verildiğinden davalı tarafın zaman aşımı def’ine yönelik talebinin yerinde olmadığı kanaatine Mahkememizce varılmıştır. Burada çözümlenmesi gereken dördüncü husus ise, taraflar arasındaki ihtilaf konularından da biri olan taraflar arasında akdedilen 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin davalı tarafından feshinin haklı olup olmadığı hususudur. Eldeki davada ve fesih ihtarında davalı taraf, fesih gerekçesini esas olarak sözleşmenin imzalanmasından önce T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 08.02.2019 tarih ve…sayılı kararı ile; Muhatap … tarafından Sözleşme imzalanmadan önce … adresine yüklenen, İspençiyari ve Tibbi Müstahzarlar Kanunu’na ve Sağlık Beyanı ile Satışa Sunulan Ürünlerin Sağlık Beyanları Hakkında Yönetmelik’e aykırı beyanları ve iddialar nedeniyle … adresinin erişime kapatılması olarak gösterdiği, işbu internet sitesinin sözleşme imzalanmadan önce erişime kapatılmasına karşın kendilerine bu hususta bilgi verilmediğini, ayrıca bu hususun taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.11. Maddesine açıkça aykırı olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.11. Ve 3.12. Maddeleri uyarınca sözleşmeyi feshettiğini sözleşmenin tüm taraflarına bildirmiş, davacı taraflar ise, söz konusu siteye erişimin sözleşme imzalanmadan önce kapatıldığını, basiretli tacir olan davalının bunu farketmesi/bilmesi gerektiğini, bu hususta taraflarının aydınlatma yükümlülüğünün olmadığını başka bir deyişle kendilerine sözleşme ile aydınlatma yükümlülüğünün yüklenmediğini bahisle feshin haksız olduğunu ileri sürmüştür. Burada dava dilekçesinin içeriğinden de anlaşılacağı üzere; davacı tarafın … adresinin erişime kapatıldığı hususunda davalıyı bilgilendirmediği anlaşılmaktadır. Zira … adresinin sözleşme imzalanmadan önce erişime kapatıldığı ve bu hususta davalı tarafa bilgilendirme yapılmadığı hususunda da taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Yine … adresinin sözleşme imzalanmadan önce erişime kapatıldığı dosyaya celbedilen Sağlık Bakanlığının…tarih ve … sayılı cevabi yazısından da anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, her ne kadar davacı tarafın iddia ettiği üzere aydınlatma yükümlülüğü olmasa dahi, yukarıdaki açıklamalar, yine yukarıda detaylı olarak yer verilen taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.11 ve 3.12 maddeleri ve Sağlık Bakanlığının cevabi yazısı nazara alındığında davalının taraflar arasında akdedilen 26/08/2020 tarihli Hissedarlar Sözleşmesini feshinin, feshin ana gerekçesi olarak gösterilen … adresinin sözleşme imzalanmasından önce erişime kapatılması gerekçesi Mahkememizce yerinde görülmekle başka bir deyişle davalının feshinin haklı olduğu kanaatine varıldığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 170,80-TL harçtan mahsubu ile kalan 90,10-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan 78,00-TL yargılama giderinin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı yana iadesine,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸