Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/492 E. 2022/511 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/492 Esas
KARAR NO : 2022/511

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/07/2016
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalılar aleyhine … 37.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, fakat takibin davalıların itirazları nedeni ile durduğunu, davalıların işbu haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin talep olunduğunu, müvekkilinin dava dışı … A.Ş ile davalılardan … A.Ş. Arasında imzalanan sözleşme ile kiralanan … plaka sayılı aracın kullanımı esnasında trafik kazasına karıştığını, kazada müvekkilinin alkollü bulunduğundan bahisle kaza nedeni ile hasar bedelinin davalılarca tazmin edilmediğini, ancak kazada müvekkilinin belirtilen oranda alkollü bulunmadığının bilahare adli tıp raporu ile ortaya çıktığını ve kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmediğinin anlaşıldığını, neticeten müvekkilince yapılan ödemelerin tazmini konusunda dava dışı … A.Ş.’nin temlikname tanzim ettiğini, sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacaklarını müvekkiline devrettiğini ve bu kapsamda davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin herhangi bir gerekçe göstermeksizin takibe itiraz ettiğini ve ayrıca yetki itirazında bulunduğunu, yapılan itiraz esasen yersiz olmakla birlikte, yetki itirazının da diğer davalının merkezi nazara alındığında haksız olduğunu, davalılardan … A.Ş sigorta şirketinin tazmin talebini reddettiğinden ve dava dışı … A.Ş. Şirketinin işleten olarak sorumlu bulunduğundan bahisle takibe itiraz ettiğini, bu nedenle işbu itirazın iptali davasını açma zaruretinin hasıl olduğunu beyanla fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıların haksız itirazlarının iptali ile takibin 40.100,00-TL üzerinden işleyecek faizi ile birlikte devamına, davalıların haksız itirazı nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; itiraz edilen takibe konu … plakalı aracın müvekkili …A.Ş. Tarafından …tarihli Ek Kontrat – … nolu ek kontrat ile … A.Ş’ye kiralandığını ve aracın kiracıya 14/09/2011 tarihinde işbu dilekçenin ekinde sunulu teslim tutanağı ile birlikte teslim edildiğini, aracın, her türlü kirasının kiracıya ait olduğu gibi zilyetliği ve fiili hakimiyetinin de kanun gereği kiracıda olduğunu, sözleşmenin ”Kiracının Yükümlülükleri” başlıklı 7.4.maddesinin ”Kiralananın veya onun kullanılmasının kiracıya, 3.şahıslara ve çevreye verdiği zararlardan kiralayanın sorumlu olmadığını” hükme bağladığını, kaldı ki dava konusu tazminat talebinin muhatabının aracı işleten kiracı … A.Ş’de olduğunun izahtan vareste olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Ve 85.maddelerinde tarif edilen işleten sıfatının yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere aracın zilyedi olan ve aracı tereddütsüz fiili hakimiyetinde bulunduran kiracıya ait olduğunu, işlemin ”Uzun Süreli Kiralama” olması ve ”işleten sıfatının kiracıda bulunması” gerekçeleri ile husumetin müvekkili … A.Ş. Şirketine yöneltilemeyeceğine ilişkin birçok Yargıtay kararının mevcut olduğunu, hal böyleyken kaza neticesinde ortaya çıkan hasardan sorumlu olan kiracı şirket … A.Ş tarafından, davacının alkollü olmadığının tespiti sebebiyle alacağın temlikine ilişkin temlikname düzenlendiğini, ancak burada davacının işleten sıfatı bulunmayan şirketi hasım göstermesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkile ait aracı kiralayan şirket, işleten sıfatına haiz olduğundan sürücü …’nin alkollü olup olmamasının müvekkili şirketi bağlamayacağını, zaten kaza neticesinde bir sorumluluk bulunması halinde sorumluluk kasko – sigorta şirketleri dışında, kiracı … A.Ş’de olacakken, kiracı firmanın alacağını temlik etmesinin hukuken hiçbir anlam ifade etmemekte olup, hukuka ve hakkaniyete de aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraflar ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 12/01/2014 tarihli kaza tespit tutanağına göre yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada kusurlu olan … plakalı aracın olay tarihinde müvekkili şirket nezdinde kasko sigortalı olduğunu, olayda araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun karşı şeridine geçerek … plakalı araca çarptığını ve bu araçtaki kişilerinde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, tutulan kaza raporu ve alkol tutanağında… plakalı aracın sürücüsü …’nin yasal sınırların üstünde alkollü olduğunun ortaya çıktığını, müvekkili şirkete yapılan ihbar neticesinde açılan hasar dosyası kapsamında yapılan inceleme sonucunda yasal sınırın üstünde olan alkol nedeni ile hasar tazminatının olumlu olarak değerlendirilmediğini, davacı tarafın delil olarak sunmuş olduğu 06/04/2015 tarihli … 64.Asliye Ceza Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyasına istinaden alınmış olan ATK raporuna istinaden huzurdaki davayı ikame ettiğinin anlaşıldığını, keza tutanağa bakıldığında kazada asli kusurlu … plakalı aracın sürücüsü davacı olduğunu, karşı şeride geçerek kaza yapan ve değişen alkolün etkisinden bahsedilen raporda 0,77 olarak en son verilen oran dahi davacının kaza yapmasına yeterli bir oran olduğunun aşikar olduğunu, ayrıca KTK yasasının 97.maddesinde 0,50 promil üzerine çıkması halinde araç kullanamayacaklarının belirtildiğini, bu seviyenin üstünde alkol alınmış iken araç sürülmesinin trafik ihlali olarak tanımlandığını, alkollü araç kullanmanın sigorta kapsamı dışında olduğundan tazmin taleplerinin reddedildiğini, hasar ödemesine ilişkin olarak davacının, dava dışı … A:Ş’den ../12/2015 tarihli temlik alarak icra takibine geçildiğini, haksız olarak açılan bu davanın ilgili yasa maddelerince borçlar kanununda belirtilen 2 yıllık sürede açılmadığını, zamanaşımına tabi olduğunu, süre yönünden de reddi gerektiğini beyanla kazada asli kusurlu olan, yasal sınırın üstünde alkollü olan davacının iddiaları ile açılan davanın reddine, tüm masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, hasar dosyası celbedilmiş, uzun süreli kira sözleşmesi, … ve … plaka sayılı araçların malik ve ruhsat bilgileri ile trafik tescil kayıtları celbedilmiş, … plaka sayılı aracın tramer kaydı celbedilmiş, … 37.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celbedilmiş, … (Kapatılan) 64.Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası celbedilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 37.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar hakkında toplam 40.100,00-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalılar tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
… (Kapatılan) 64.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; mağdurun …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Alkol veya Uyuşturucu Maddenin Etkisi Altındayken Araç Kullanma, Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma”, suç tarihinin 12/04/2014 olduğu ve Mahkemenin 22/12/2015 tarihli kararı ile; ”1-Sanık …’nin olay tarihinde alkollü olarak araç kullandığı iddiasıyla TCK 179/3 maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın üzerine atılı suçun unsurları açısından oluşmadığından anlaşılmakla CMK 223/2-c maddesi gereğince BERAATİNE,
2-Sanık …’nin 0,77 promil alkollü olarak kullandığı araçla şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen ve mağdur …’un kullandığı araca dikkatsizlik ve tedbirsizlikle çarparak mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına kusurlu olarak sebebiyet verdiği toplanan deliller neticesinde sübuta erdiğinden eylemine uyan TCK’nın 89/1 maddesi gereğince MAHKUMİYETİNE, sanık Ender Özeke’nin neticeten 2.000,00-TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA ve işbu mahkumiyet HÜKMÜNÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA” dair karar verildiği, verilen kararda beraate ilişkin hükmün 30/12/2015 tarihinde, mahkumiyete ilişkin hükmün ise 29/03/2016 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin -bozma öncesi 2016/792 Esas sayılı dosyası- 06/07/2017 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Dava dosyasının kusur ve hasar bilirkişisi … ile sigortacı bilirkişi …’a tevdiine” karar verildiği ve işbu doğrultuda Makine Mühendisi – Trafik Eğitim Müh. … ve Sigorta Hukukçusu … tarafından tanzim edilen 16/04/2018 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu kazanın meydana gelişinde davacı sürücü …’nin KTK’nın 46/a, 52/b, 84/b maddelerine aykırı davranışı nedeniyle %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, sürücü …’un ise olayda kusurunun bulunmadığı, aracın toplam hasar bedelinin 36.661,44-TL olduğu, dava dilekçesinde mübrez talep uyarınca davacının dava konusu hadise sırasında maliki/sigortalısı/işleteni olmayıp sadece sürücüsü konumunda olduğundan alacağın gerçek hak sahibi sigortalı tarafından davacıya temlik olunduğunun ispatı şartı … plakalı aracın 12/10/2014 tarihli kaza sonrasında uğradığı hasar nedeniyle yapılan teknik değerlendirme sonucu saptanan 36.661,44 TL tazminatın sürücünün aldığı alkolün etkisi altında meydana gelmediği hususunun aralarında nöroloji uzmanı bir hekim bilirkişinin olduğu heyetçe tespiti sonrasında talep ve tahsil etmeye hakkı olabileceğine dair görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 15/11/2018 tarih, 2016/792 Esas ve 2018/1133 Karar sayılı ilamı ile; “Davanın Reddine…” karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulduğu, bunun üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 23/06/2021 tarih, 2019/1779 Esas ve 2021/1201 Karar sayılı ilamı ile ”1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görüşmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE…” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2021/492 Esas sayılı sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile ;”Dosyanın Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları da (YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713, YHGK 14.05.2014 gün ve 2013/17-1098, 2014-644; YHGK 13.05.2015 gün ve 2013/17-2156) göz önünde bulundurularak; davacının kullandığı ve davalı sigorta şirketinin uzun süreli genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu … plakalı aracın sürücüsü davacı …’nin aldığı alkolün oranına göre, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığının -müterafik kusur durumu da değerlendirilerek- ve davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının varlığı ve miktarı, bu zararın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalı Garanti Filo’nun husumet itirazının yerinde olup olmadığı ile davalıların icra takibine itirazlarının haklı olup olmadığı hususlarının tespiti için mahkememizce re’sen seçilecek bir nöroloji uzmanı, trafik konusunda uzman (İsmet Akıl) ve bir hasar uzmanı bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kuruluna tevdiine…” karar verildiği ve bu doğrultuda Bilirkişiler …, Sigorta Eksperi … ve Trafik Bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 14/03/2022 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
–KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE ;
… plakalı otomobil sürücüsü …’un maddi hasar ile neticelen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,… plakalı otomobil sürücüsü …’nin maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100(yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu,
2– ALKOL YÖNÜNDEN NÖROLOJİK İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
… plakalı araç sürücüsü …’nin kaza anında alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini ya da kaybetmediğini söylemenin mümkün olmadığını, …’nin kaza anında güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olduğu söylenemediğinden ayrıca alkolsüz sürücülerin de bir anlık dikkatsizlik sonucu %100 tam ve asli kusurlu olarak bu nitelikte kaza yapabildikleri dikkate alındığında kazanın alkole ve münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği söylenemeyeceğini,
3- HASAR YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE;
Rapora konu hasarın, tutanakta belirtildiği üzere gerçekleştiği, hadisenin genelinde teknik olarak bir uyumsuzluk bulunmadığı, rapora konu vaki kazadan sonra ortaya çıkan toplam hasarın ilgili kasko sigortası genel şartlarına uygun olduğu ve poliçe teminatında bulunduğu, rapora konu vaki kazadan sonra ortaya çıkan toplam hasar bedelinin parça ve işçilik dahil, KDV Hariç, 42.987,49 TL (Kırkikibindokuzyüzseksenyedilirakırk dokuzkuruş), KDV Dahil 50.725,23 TL (Ellibinyediyüzyirmibeşlirayirmiüçkuruş) olduğu, rapora konu aracın kaza tarihli kazasız rayicinin ortalama 50.000,00-TL (Ellibin Türklirası) olduğu, rapora konu aracın hasarlı hurda (sovtaj) rayicinin ortalama 20.000,00-TL (Yirmibin Türklirası) olduğu, rapora konu aracın kaza tarihli hasarsız rayici ile tespit edilen hasar tutarı mukayese edildiğinde, aracın “ağır hasarlı” kabul edilmesi gerektiği, rapora konu aracın ağır hasarlı işlem görmesi gerektiğinin anlaşılması sebebiyle değer kaybından bahsedilemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının … plakalı aracın karıştığı kaza nedeniyle ortaya çıkan ve ödediği hasar bedelinin davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği, hasarın teminat kapsamında olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlar başlıklı 3.maddesinde işleten; “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, davacının iddiası, davalıların savunması, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu … plakalı aracın kaza tarihi olan 12/04/2014 tarihi itibariyle malikinin davalı … A.Ş. olduğu, aracın uzun süreli kira sözleşmesi kapsamında dava dışı … A.Ş.ye kiralandığı, aracın davalı Sigorta şirketi tarafından da uzun süreli genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalandığı, poliçe lehtarının … A.Ş. olduğu, aracın davacının karıştığı 12/04/2014 tarihli trafik kazasında hasarlandığı, alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelişinde araç sürücü olan davacı …’nin %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin araçta meydana gelen hasarı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle teminat kapsamında olmadığından gidermediği, araçta meydana gelen hasar karşılığı 40.100,00-TL nin … A.Ş. Tarafından dava konusu aracı uzun süreli kiralayan … A.Ş’ye ödendiği, dava dışı … A.Ş.nin sigorta şirketinden kasko sigorta poliçesinden doğan alacağını davacıya temlik ettiği anlaşılmıştır. Öncelikle somut olayda; çözümlenmesi gereken ilk husus işleten sıfatının kimde olduğu hususudur. Davalılardan … A.Ş davaya konu … plakalı aracın malikidir. Dava dışı … A.Ş. ise bu davalıdan (…) kiralamış olduğu aracın, araç kendi zilyetliğinde ve hakimiyet alanında hasarlanmasına sebebiyet vermiştir. Davacı sürücü ise araçta meydana gelen hasarda tam kusurludur. Yukarıdaki açıklamalar ile KTK md.3 hususu nazara alındığında davaya konu …plakalı aracın işleteni aracı uzun süreli kiralayan keza uzun süreli kiralama hususunda taraflar arasında da ihtilaf bulunmayan … A.Ş.’dir. Bu nedenle Mahkememizce davalı … A.Ş’ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davacının işbu davalıya karşı takip başlatmakta haksız ve kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı … A.Ş’nin kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Diğer davalı olan sigorta şirketi yönünden ise, davaya dayanak gösterilen temlikname dava dışı … A.Ş.nin sigorta şirketinden kasko poliçesi kapsamında doğan alacağı ile sınırlıdır. Öte yandan davacı dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 oranında tam ve asli kusurlu olup 6098 Sayılı Kanunun 49 maddesi uyarınca haksız fiil malikidir. Başka ifade ile dava dışı danışmanlık şirketinden devraldığı alacağın aynı zamanda borçlusudur. Başka ifade ile … Şirketi’nin iddia ettiği ve davacıya temlik ettiği kasko poliçesinden doğan alacak teminat kapsamında kabul edilip, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılsaydı dahi, davalı sigorta şirketinin … A.Ş.nin halefi sıfatıyla aynı zamanda haksız fiil faili olan davacıdan ödediği bedelin rücuen tahsilini talep edeceği, davacının rücu alacağının borçlusu olacağı açıktır. Şu halde davacının dava konusu araçta meydana gelen hasar nedeniyle temlik aldığı alacaktan ötürü alacaklı sıfatının; haksız fiil faili sıfatıyla TBK’nıun 49 maddesi uyarınca borçlu sıfatının bulunduğu, alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşmesinin ise TBK’nun 135/1 fıkrası kapsamında davacı yönünden borcu sona erdireceği açık olduğu anlaşılmakla Mahkememizce davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davalı … A.Ş’ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açılan davanın ise ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı … A.Ş’nin kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 484,31- TL harçtan mahsubu ile artan 403,61-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ye verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.103,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
8-Davalı … Sigorta tarafından yapılan 2.850,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta’ ya verilmesine,
9-Davalı … A.Ş tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ ya verilmesine,
10-HMK 333.maddesi gereğince taraflar tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip
¸

Hakim
¸