Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/491 E. 2023/292 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/491 Esas
KARAR NO : 2023/292

DAVA : Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/06/2015
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizden verilen 24/03/2016 tarih, 2015/569 Esas ve 2016/263 sayılı kararı Yargıtay 17.Hukuk Dairesi”nin 18/02/2021 tarih, 2020/12698 Esas ve 2021/1566 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkiline ait … plaka sayılı aracın 03/06/2013 tarihinde yangın nedeni ile ağır hasara uğradığını, müvekkilinin aracının … Sigorta Şirketi’nden yapılan … sayılı poliçe ile Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigortası ile sigortalı olduğunu, ancak sigorta şirketince kaza tarihinden bu yana müvekkilinin mağduriyetini giderecek herhangi bir ödeme /işlem yapılmadığını, poliçe uyarınca sigorta bedelinin 90.675,00-TL, aracın rayiç değerinin 95.000,00-TL olduğu halde sigorta şirketince müvekkili adına hazırlanarak müvekkiline gönderilen yazıda hasar tazmin bedeli olarak 75.000,00-TL belirlendiğini, 18.950,00-TL sovtaj değerinin bu rakamdan düşülerek kalan 56.060,00-TL’ye alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki oranın uygulandığı ve sonuç itibari ile 23.067,00-TL üzerinden ödeme teklif edildiğini, müvekkili tarafından kendisine 95.000,00-TL ödeme yapılması beklenirken sonuç itibari ile müvekkiline 23.067,00-TL ödeme yapılması teklifinin ise kabul edilebilir bir teklif olmadığını, internetten yapılacak kısa bir araştırmada dahi aracın emsallerine göre çok iyi durumda olduğu ve rayiç değerinin 95.000,00-TL olduğu anlaşılabileceği halde sigorta şirketince aracın rayiç değerinin neden 75.000,00-TL gibi daha düşük bir değer olarak hesaplandığı, bu da yetmezmiş gibi müvekkilinin düzenlenen poliçeye göre tüm primlerini bugüne kadar eksiksiz ve zamanında yatırdığı halde neden alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki oran gibi değişik bir oran uygulandığının taraflarınca anlaşılabilmiş olmadığını, sigorta şirketince yapılan bu hesaplamalara dayanak gösterilecek haklı veya hukuki herhangi bir dayanak bulunmadığını, sigorta şirketinin sigorta sözleşmesinden ve poliçesi dışında hareket ederek müvekkili aleyhine yapmış olduğu bu hatalı ve haksız hesaplamaları kabul etmediklerini, müvekkili tarafından sigorta şirketince sunulan teklife yapılan itiraz ve aracın piyasa rayiç değeri olan 95.000,00-TL tazminat talep eden yazısına ise bugüne kadar herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkilinin sigorta tazminatını almak üzere… tarih ve … sayısı ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurduğunu, ne var ki Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti önünde dosyaları incelenirken tüm taleplerine rağmen başta banka olmak üzere alacaklılardan muvafakat yazılarının temin edilemediğini, bunun üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin … tarih ve …Karar sayılı kararının dosyaya öncelikli alacaklıların davaya muvafakat ettiklerine ilişkin açık muvafakatlerini temin edilememiş olması nedeni ile taleplerinin aktif husumet yokluğundan dolayı reddettiklerini, araç üzerinde öncelikli alacaklılara çekilen … 9.Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile durumun vehameti ve hukuki sorumlulukları son kez daha dile getirildiğini ve sonunda öncelikli alacaklılardan muvafakat yazılarının temin edilebildiğini, işbu sebeplerle Mahkemeye başvurmak zorunluluklarının doğduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta oluşan zarar bedeli 95.000,00-TL’nin zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usul yönünden, sigortalı … plakalı aracın üzerinde 2 adet rehin ve çok sayıda haciz kaydının bulunduğunu, mal sigortası olan kasko sigortasında sigortalının hasar tazminatı talep etmesinin, sigortalanan şey üzerinde dain mürtehin kaydı bulunan kurumun yazılı onayına bağlı olduğunu, bu hususun da TTK md.1406’nın bir gereği olduğunu, davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan müracaatının da tam olarak bu nedenle reddedildiğini, davacı tarafın adı geçen kurumlarda onay aldığını, araç üzerindeki hacizleri kaldırdığına dair yeni bir belge işbu dosyaya da sunmadığını, ilk yargılamadaki usulü eksiklikler tamamlanmadan işbu dava açıldığından davanın aktif husumet yönünden reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise ilgili kurumlara davaya onay verilip verilmediğinin sorulmasını talep ettiklerini, rizikonun gerçekleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçtiğini, mal sigortalarında zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğundan talebin zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, Esas yönünden, hasar ihbarı sonrasında yapılan incelemeler neticesinde aracın yangına bağlı olarak tamamen zayi olduğunun tespit edildiğini ve aracın tayiç değeri ile hurda bedelinin tespit edildiğini, buna göre aracın rayiç değerinin 75.000,00-TL, hurda bedelinin ise 18.950,00-TL olarak belirlendiğini, yapılan incelemede aracın şehir içi taşımacılık yaptığını ve de ruhsatında ”25 koltuk/25 ayakta yolcu” ibaresinin yer aldığının fark edildiğini, düzenlenen poliçede ise aracın kullanım tarzı olarak ”otobüs 15-35 yolcu” olarak belirlendiği oysaki gerçekte kullanıma bağlı olarak ”otobüs şehir içi taşımacılık 35+yolcu” olarak belirlenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, her iki kullanım tarzına göre düzenlenen poliçeler arasında prim farkı bulunduğundan proporsiyon uygulamasının yapıldığını, buna göre yapılan proporsiyon ve de hesap edilen tazminat miktarlarının;
-Kullanım tarzı otobüs 15 -35 yolcu olan araçların vadeli kasko primleri 4.700,00-TL,
-Kullanım tarzı otobüs şehir içi taşımacılık 35 + yolcu olan araçların vadeli kasko primlerinin ise 11.420,00-TL olduğunun belirlendiğini, işbu davaya konu aracın da priminin 11.420,00-TL olması gerekirken 4.700,00-TL olarak tahsil edildiğini, -prim tespitlerinin acentelerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüklerince yapıldığını-
75.000,00-TL (aracın değeri) – 18.950,00-TL (sovtaj) : 56.050,00-TL (net tazminat miktarı)
56.050,00-TL (ödenecek tutar) x 4.700,00-TL (alınan prim) / 11.420,00-TL (alınması gereken prim) : 23.067,00-TL (net ödenmesi gereken tutar) hesaplamadan sonra belirlenen tutarın sigortalı tarafından kabul edilmediğinden hasar ödemesinin gerçekleştirilemediğini,
Bu hasar tazminatı üzerindeki tüm taleplere itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin uygulamasının TTK md.1439/2 hükümlerine uygun olduğunu, aracın rayiç değerinin, mevcut hasarlarının da değerlendirilmesi suretiyle bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, tazminata hükmedilmesi halinde; Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmesi gerektiğini, nitekim bu belgenin ibraz edilmeden tazminatın ödenmeyeceğine dair genel şartta hüküm bulunduğunu, yine araç üzerinde haciz, rehin gibi hak kısıtlayıcı kayıtların olmaması gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirketin İTO kaydı çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, davacının nüfus kayıt örneği UYAP üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, davacı hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmış, hasar dosyası celbedilmiş, … plaka sayılı aracın trafik ve malik kayıtları ile tramer kaydı celbedilmiş, … 4.İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 10.İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyaları UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 03/06/2013 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle ağır hasara uğrayan ve davalı şirketçe bileşik kasko sigortası yapılan … plakalı araçtaki hasar için 95.000,00-TL’nin olayın meydana geldiği tarihten itibaren reeskont faiziyle davalı sigorta şirketinden tahsili istemi noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 24/03/2016 tarih, 2015/569 Esas ve 2016/263 Karar sayılı ilamı ile; “1-Davacı vekilinin süre isteminin reddine,
2-Dava dosyasına gelen şartlı muvafakat dikkate alınarak TTK 1406 md. Gereğince dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine,…” karar verildiği, işbu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 18/02/2021 tarih, 2020/12698 Esas ve 2021/1566 Karar sayılı ilamı ile; ”…Davaya konu aracın tescil kaydında rehin hakkı sahipleri olarak, dava dışı … ve … Bankası A.Ş. gösterilmiştir.
….
Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakat davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı olup, rehin hakkı sahipleri tarafından rehnin devam etmediği bildirildiğinden menfaati kalmayan rehin hakkı sahiplerinin davaya muvafakatinin aranmasına gerek yoktur.
Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına….” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2021/491 Esas sayılı sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 18/02/2021 tarih, 2020/12698 Esas ve 2021/1566 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına..” karar verilmiştir.
Mahkememizin 16/06/2022 tarihli duruşmasının (8) numaralı ara kararı ile; “…davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde GÜNSÜZ OLARAK Mahkememizce re’sen seçilecek bir makine mühendisi ve bir sigorta uzmanı bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına…” karar verilmiş ve işbu karar doğrultusunda Makine mühendisi … ve sigorta uzmanı… tarafından tanzim edilen 01/09/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
-Davacıya ait … plaka numaralı araçta yangın nedeniyle meydana gelen gerçek zarar miktarının 71.725,00-TL olduğu, bu meblağın tamamından davalı tarafın sorumlu olduğu,
-Kasko Sigorta Genel Şartları, … sayılı, Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigortası Poliçesi ve bilgilendirme formu üzerinde yazılı ilgili hükümlerce meydana gelen hasarın, poliçe kapsamında olduğu, davacıya ait …aracın ruhsatında Şehir İçi Taşımacılık yapan ve “25 koltuk/25 ayakta yolcu” ibaresi bulunduğu, Kasko Sigorta Poliçesinin ise Otobüs (15-35 Yolcu) olarak tanzim edildiği, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları C.3.3 maddesi gereği davalının uygulamasının doğru olduğu, Kasko Sigorta Poliçe prim hesaplamasında serbest tarife kullanılması sebebiyle, davalı … Şirketi hesapladığı prim ve heyette bulunan uzman bilirkişinin zarar tespiti hesabı baz alındığında,
Aracın olay tarihindeki piyasa rayiç değeri : 90.675,00-TL
Aracın olay tarihindeki hasarlı haldeki değeri : 18.950,00-TL
Net Tazminat Tutarı : 71.725,00-TL
Ödenecek Tutar:
4.700,00.-TL(Güncel değer ile hesaplanarak alınan prim) x 71.725,00-TL(Net tazminat tutarı) ÷ 11.420,00-TL(Güncel değer ile hesaplanarak alınması gereken prim) = 29.519,05-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli, denetime elverişli ve bilimsel verilere dayalı olarak görüldüğünden Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davada davacı tarafın, kendisine ait … plaka sayılı aracın 03/06/2013 tarihinde yangın nedeni ile ağır hasara uğradığı, aracın … Şirketi’nden yapılan … sayılı poliçe ile Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigortası ile sigortalı olduğu, ancak sigorta şirketince kaza tarihinden bu yana kendisinin mağduriyetini giderecek herhangi bir ödeme/işlem yapılmadığı, poliçe uyarınca sigorta bedelinin 90.675,00-TL, aracın rayiç değerinin 95.000,00-TL olduğu halde sigorta şirketince kendisi adına hazırlanarak gönderilen yazıda hasar tazmin bedeli olarak 75.000,00-TL belirlendiği, 18.950,00-TL sovtaj değerinin bu rakamdan düşülerek kalan 56.060,00-TL’ye alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki oranın uygulandığı ve sonuç itibari ile 23.067,00-TL üzerinden ödeme teklif edildiği, kendisine 95.000,00-TL ödeme yapılması beklenirken sonuç itibari ile 23.067,00-TL ödeme yapılması teklifinin ise kabul edilebilir bir teklif olmadığı, sigorta şirketince aracın rayiç değerinin neden 75.000,00-TL gibi daha düşük bir değer olarak hesaplandığı, bu da yetmezmiş gibi kendisinin düzenlenen poliçeye göre tüm primlerini bugüne kadar eksiksiz ve zamanında yatırdığı halde neden alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki oran gibi değişik bir oran uygulandığının taraflarınca anlaşılabilmiş olmadığı, sigorta şirketince yapılan bu hesaplamalara dayanak gösterilecek haklı veya hukuki herhangi bir dayanak bulunmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta oluşan zarar bedeli 95.000,00-TL’nin zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafın ise, hasar ihbarı sonrasında yapılan incelemeler neticesinde aracın yangına bağlı olarak tamamen zayi olduğunun tespit edildiği ve aracın tayiç değeri ile hurda bedelinin tespit edildiği, buna göre aracın rayiç değerinin 75.000,00-TL, hurda bedelinin ise 18.950,00-TL olarak belirlendiği, yapılan incelemede aracın şehir içi taşımacılık yaptığını ve de ruhsatında ”25 koltuk/25 ayakta yolcu” ibaresinin yer aldığının fark edildiği, düzenlenen poliçede ise aracın kullanım tarzı olarak ”otobüs 15-35 yolcu” olarak belirlendiği oysaki gerçekte kullanıma bağlı olarak ”otobüs şehir içi taşımacılık 35+yolcu” olarak belirlenmesi gerektiğinin tespit edildiği, her iki kullanım tarzına göre düzenlenen poliçeler arasında prim farkı bulunduğundan proporsiyon uygulamasının yapıldığı, buna göre yapılan proporsiyon ve de hesap edilen tazminat miktarlarının 23.067,00-TL (net ödenmesi gereken tutar) hesaplamadan sonra belirlenen tutarın sigortalı tarafından kabul edilmediğinden hasar ödemesinin gerçekleştirilemediği, Bu hasar tazminatı üzerindeki tüm taleplere itiraz ettikleri, davalı şirketin uygulamasının TTK md.1439/2 hükümlerine uygun olduğunu iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkememizce dosyaya celbedilen deliller ile teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporu nazara alınarak davacıya ait … plaka numaralı araçta yangın nedeniyle meydana gelen gerçek zarar miktarının 71.725,00-TL olduğu, bu meblağın tamamından davalı tarafın sorumlu olduğu, bununla birlikte, davacıya ait… aracın ruhsatında Şehir İçi Taşımacılık yapan ve “25 koltuk/25 ayakta yolcu” ibaresi bulunması, Kasko Sigorta Poliçesinin ise Otobüs (15-35 Yolcu) olarak tanzim edilmesi nedenleriyle Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları C.3.3 maddesi gereği davalının uygulamasının doğru olduğu, Kasko Sigorta Poliçe prim hesaplamasında serbest tarife kullanılması sebebiyle, davalı … Sigorta Şirketi hesapladığı prim ve zarar tespiti hesabı baz alındığında,
Aracın olay tarihindeki piyasa rayiç değeri : 90.675,00-TL
Aracın olay tarihindeki hasarlı haldeki değeri : 18.950,00-TL
Net Tazminat Tutarı : 71.725,00-TL
Ödenecek Tutarın:
4.700,00.-TL(Güncel değer ile hesaplanarak alınan prim) x 71.725,00-TL(Net tazminat tutarı) ÷ 11.420,00-TL(Güncel değer ile hesaplanarak alınması gereken prim) = 29.519,05-TL olduğu kanaatine Mahkememizce de varılmakla davanın kısmen kabulü ile, 29.519,05-TL’nin 03/06/2015 dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine, karar verilmiştir. Bununla birlikte davacı taraf, her ne kadar poliçenin hatalı ve eksik düzenlenmesinin kendisinin değil acentanın kusurundan kaynaklandığını, acentenin özen yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini, bundan dolayı kendisinin mağdur olmasının hukuka aykırı olduğunu, keza bu durumun kendisine karşı kullanılamayacağını ileri sürmüşse de; eldeki davaya konu … plaka numaralı araca ait davalı şirket nezdinde 12/02/2013-12/02/2014 vade tarihli, … sayılı Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigortası Poliçesi yapıldığı, aracın hasarlanmasına neden olan yangın olayının ise 03/06/2013 tarihinde meydana geldiği, hasar ihbarı üzerine ekspertiz raporunun 01/07/2013 tarihinde tanzim edildiği, davacı vekilinin 02/12/2022 tarihli dilekçesinin ekinde sunduğu ve ihbar olunan acentanın davalı şirket Bölge Müdürlüğüne yazılan dilekçenin 29/07/2013 tarihli olduğu nazara alındığında, davacı tarafça poliçenin hatalı ve eksik düzenlenmesinin davacının otobüs işlettiği de nazara alındığında anlaşılmamasının poliçenin düzenlenme tarihi olan 12/02/2013 tarihinden ekspertiz raporu düzenlenen tarihine kadar yatırılacak olan prim miktarları da (olan ve olması gereken primler dikkate alınarak) nazara alındığında hayatın olağan akışına aykırı olduğu, keza acenta tarafından da Bölge Müdürlüğüne yazılan dilekçe tarihi göz önüne alındığında ekspertiz raporundan sonra durumun anlaşılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yine davacı tarafça poliçenin eksik düzenlendiği iddia edilmekle birlikte bakiye prim miktarının (olması gereken prim miktarı nazara alınarak aradaki farkın ödendiğine ilişkin başka bir deyişle eksik primin ödendiğine dair) ödendiğine dair de dosyaya bir delilin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla Mahkememizce davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 29.519,05-TL’nin 03/06/2015 dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.016,44-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.622,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 394,07-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 1.622,37-TL peşin harç, 3.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 408,30-TL posta masrafları olmak üzere toplam 5.458,37‬-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%31) göre 1.692,09-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve ihbar olunan vekillerinin huzurunda, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2023

Katip
¸

Hakim
¸